Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde çıkan olayları izliyoruz milletçe birkaç gündür… Süreci takip ettikçe hayretler içerisinde kaldım… Bu nasıl bir spor, bu ne biçim bir futbol anlayışı? Bu deliliğe kendini kaptırmış insanlar nasıl ve neden bu hale geldi… Ülke yangın yerine dönmüş siyaset, ekonomi, sosyal yaşamda bir çok konu çözümsüzlükten kangrene dönmüş haber kanalları da dahil olmak üzere bu olaya kitlenmiş! Ama sadece laf! Bilgi eksikliği ile kontrolsüz gelişen fikir çoğunluğu ile baş edebilsen et!
Derken Engin Akın aradı Cumartesi günü… Statta maçını izlemiş keyifli keyifli ofise geçerken karşısına çıkan genç arkadaşın, selam vereceğini sanıyor, canına kast ettiğini anlattı! Hadi futboldur, erkekler arası münakaşalar, duygu ifadelerinin üslubu sert olur diye birbirimizi olan bitenin saçmalığı konusunda ikna etmeye çalıştık diyelim… Ama öğreniyoruz ki aynı kişi arkadaşlarıyla Engin'in evinin önünde de saatlerce beklemiş… İşi geçtik aile, eş, çocuk!? İnsanlıktan zerre nasibini almamak böyle bir şey olsa gerek!
Engin Akın yıllardır Silivri'nin tek spor muhabiri… Diğer yandan 2. Ligde başarılı olmasını beklediğimiz Silivrispor'umuz küme düşmeden önce de sezon boyunca hakaret, tehdit, küfür ile anıldığından kaçınılmaz son tecelli etti diye düşünüyorum doğal olarak…
Geçenlerde kulüp Başkanı en önemli hedefleri 2. Ligde kalma hususundaki başarısızlıklarını değerlendirirken; diğer iki başarılı oldukları konuya işaret etti…
Birincisi kulüpte huzuru sağladıklarını, ikincisi de takımın borçlarını ödedikleriyle ilgili! İkinci hedefin gümlemesi de yakındır da “huzur”, “barış” mevzuları konusunda fiyaskodur durum; alenen ilan ve kabul edelim artık…
Silivrispor ile ilgili herhangi bir müdahil olması durumundan kaynaklı hakarete uğramayan, küfür yemeyen kaldıysa kendini şanslı saysın! Daha önce yaşanan şiddet olayları da var… Yoluna, evinin önüne pusu kurulması, henüz başına gelmediyse kesinlikle şükretmeli!?
Hadi herkesi susturdunuz diyelim; sizin vicdanınız da, aklınız da mı yok!? Bu kadar hatayı, başarısızlığı, haksızlığı nereye gizleyeceksiniz Allah aşkına!? Siyahı beyaz diye daha ne kadar anlatacak ve insanları buna inanmaya zorlayacaksınız!?
Zorbalıkla ihya olan görülmemiştir de saygınlıkta dibi boylayan çoktur!
Engin, yaşadıkların için üzgünüm... Gazeteci olarak toplumu aydınlatmanın bazen böyle ağır bedelleri de olabiliyor ne yazık ki… Sana saldırarak toplumu Silivrispor'un başarısızlığı ile ilgili düşünceleri konusunda sindirmeye, susturmaya çalışanlar bu kulübü bataklığa sürüklediklerini resmen ifşa ettiler! Ve de kulübü sadece ligden değil gözden de düşürdükleri konusunda hiçbir kuşkuya yer bırakmadılar!
Silivrispor'da son yaşananlar çerçevesinde şunu da gördük ki; Silivri'de kulüp başkanı bile öyle kolay olunmuyor artık. Sevgili Belediye Başkanım “Ben yaptım oldu” olmuyor, başımıza olmadık işler geliyor!
Başta Engin Akın olmak üzere, hepimize geçmiş olsun!
Dipnot: Benim yazdıklarımı okuduktan sonra istiyorum ki Akgün Duru'nun hakkımda söylediklerini de okuyun.
Hemen hemen her gün insanları eleştiriyorum bu köşede; hakkımda yazılanları kamuoyundan kaçırmak gayretinde olamam.
Ve 18 yıldır ben yaptıklarımla kendimi anlatamadım, mesleki açıdan ispat edemedim ise herkes istediğine inanmak konusunda sonuna kadar haklıdır...