Özgür Kurt sev veya sevme.
Hiçbir kimse bir başkasını zorla sevmek zorunda değil.
Özgür Kurt'un başarısını kıskanmayanların haricinde olanlar boş dedikodu peşinde.
Aynı durum Kasaba için de geçerli.
Nasıl ki bu takımı 3. Lige Özgür Kurt ve takım arkadaşları çıkardıysa, bunda Kasaba'nın da payı var. Benim de, senin de, herkesin payı var.
İçimizdeki Özgür Kurt kıskançlığını bir kenara bırakalım. Şapkayı önümüze koyup gerçeklerle yüzleşelim.
Hayatı Silivrispor ile geçen birinin başarısını kıskanmak normaldir ki bu başarılar öyle küçük başarılar da değildir. Siz yöneticiler tesislerde önünde boy boy fotoğraf çektirdiğiniz kupalar var ya işte o kupaların çoğunun sahibi Özgür Kurt ve arkadaşlarıdır. Burada Akgün Duru'yu da unutmamak gerekli onun döneminde kulüp değerine değer kattı.
Kariyeri, kalitesi, performansı ortada ama farz edelim ki Özgür Kurt çok ileri gitmişti, haddini aşmıştı ve haddini bildirdiniz peki ya sonra?
Takımın en zor zamanlarında yanındaydı. Futbolculuk döneminde ve idari menajerlik döneminde başarılıydı. Hataları da vardı Özgür Kurt'un. Neticesinde her insanın yapabileceği hataları oldu.
Kendine olan güveni fazla bir isimdir, kendine güveni olmayanlar açısından. Varı yoğu dedikodu üretmekten ileri gitmeyen kişiliksizlerce pervasızca eleştirilmesi basitlikten öte gitmez. Var olan kimliğinin içinde kaybolmuşlarca da eleştirilmesi akıl kârı değildir.
Özgür Kurt takım ve kulüp içinde değil artık. Hayatını futbolcu menajerliği yaparak kazanmaktadır. Geçtiğimiz sezon hayati bir müsabaka öncesinde açıkladığı prim ve maç galibiyetle bitmesinin ardından oyuncuların terlerinin soğumadan da o primi dağıtması bile hazımsızlık konusu oldu.
Öyle ya başkan ve yöneticilerin umurunda olmadığı bir lig maçı için prim açıklamak Özgür Kurt'un ne haddine. Unutulmamalıdır ki o prim ile alınan üç puanla ligde kaldık. Hatta sizin paçanızı yine o vaat ettiği primle Özgür Kurt kurtarmış olmadı mı sizce?
Tabii sizin paçanızı kurtaran bir ismin ardından mahalle karıları gibi dedikodu yapmak ve onun ekmeği ile oynamak anca sizin zihniyetinizde olanlara yakışır.
Sonra geçtiğimiz gün idmana elinde iki poşet içinde Silivri'nin yerli karpuzu ile gelmesi bile olay oldu. Silivri'nin yerlisi olan Özgür, Silivri'nin yerli karpuzuyla gelmesi bile olay olabiliyor burada!
Hadi elinde karpuzlarla geldi, nezaket gereği bir hoş geldin diyebilirdiniz. Bunu bile yapamadınız. Bu kadar egonuz yüksek sizlerin. Hadi Kurt'un şahsını bir kenara bırakın, adam yıllarca takımın kaptanlığını yapmış, yani işin özü adama saygınız yoksa bile yönetiminde bulunduğunuz takımın formasına saygıdan bir selam verebilirdiniz.
O gün bir tek ben ve Futbol Şube Sorumlusu Mutlu Memiş selamlaştık ve sohbet ettik kendisiyle bir de takım oyuncuları tabii. Siz bunu da Silivri Belediye Başkanımız Özcan Işıklar'a yetiştirmekte gecikmediniz.
Ya aklım almıyor, Özcan Işıklar'ın başka derdi kalmadı, Özgür Kurt'u jurnallemenizi bekliyor olsun.
Özcan Başkanım; İşte Özgür Kurt falanca yönetici ile oturdu.
Özcan Başkanım; Özgür Kurt ile falanca yöneticinin yan yana otururken fotosunu size attım.
Özcan Başkanım; Özgür Kurt, sizi karıncalara şikayet etmiş. Bana da karıncalar söyledi.
Özcan Başkanım; Özgür Kurt, kulübe prim dağıttı ve bizim primi bize vermedi!
Özcan Başkanım; Özgür Kurt, futbolculara karpuz getirdi ama bizde yedik bakalım gerçekten Silivri karpuzu mu diye test etmek için!
Özcan Başkanım; Özgür Kurt, sosyal paylaşım sitesinde “Son aldığım karpuz kelek çıktı” diye paylaşımda bulunmuş acaba bunu demekle sizin şahsınıza fena sallamış olabilir mi?!!!
İlçenin daha önemli sorunları varken, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ı boş işlerle meşgul eden dalkavuklar, lafebeliği yapmak yerine işinizi yapsanız hem ilçemiz hem de kulübümüz çok üst seviyelerde olacak bundan emin olunuz.
İsim verip aleni rencide etmeyeceğim şimdilik. Lakin biliyorum ki siz yine rahat durmayacaksınız ve bende bir bir anlatacağım neler yaptıklarınızı ama yazarak değil direk sizin yaptığınız gibi Özcan Başkana!!!
Boş işlerle uğraşmaktansa elle tutulur gerçeklerle yüzleşip sizin olmayan başarıları bile sahiplenemiyorsunuz. Bir tane Silivri var bunun da değerini bilemiyoruz. Varsın sizin derdiniz Özgür Kurt olsun, velhasıl bizim derdimiz Silivri ve onun daha da ileri gitmesi olsun. Siz küçük işlerle uğraşın biz Silivri'nin dertleri ile dertlenelim.