Siyasetin ne menem zor şey olduğuna, görev süresini dolu dolu hizmetler ile geçirdikten sonra, karar verip işine dönen bir arkadaşımla lafladım geçenlerde ayaküstü. Sağlık, iş, güç derken laf döndü dolaştı siyasete dayandı tabi.
Epey şey konuştuk da, paylaşmış olduğu; AK Parti'nin genel seçimlerde istediği oy oranını tutturma ihtimali üzerine yerel seçimleri riske atmayacağı düşüncesi, bana da mantıklı geldi.
Genel seçimlerde üstünlüğü kaybettiği ortaya çıkan parti yerel seçimlere dezavantajlı girer kuşkusuz. AK Parti ve MHP'nin yerel seçimleri iktidar avantajı ile gerçekleştirme isteği adına en mantıklısı iki seçimin bir arada yapılması ile ortaya çıkıyor.
Genel seçimleri normal tarihinde yapma durumunu da güçlendiren bu olasılık (yerel ve genel seçimlerin bir arada yapılması) Silivri ekseninde pek çok etkileşim de doğurur kuşkusuz.
Şu da bir gerçek ki genel siyaset oldukça hareketli, muhalefet iktidarın baskın seçim olasılığına hazırlıksız yakalanmak niyetinde değil.
***
Silivri siyaseti ve teknik dünyasını yakından takip eden arkadaşıma yerel yönetim hakkındaki izlenimini de sordum kuşkusuz… Söylediklerinin tamamını kendime saklamakla birlikte; “Karşıda Özcan Işıklar olduğu için oyumu Volkan Yılmaz'a verdim” cümlesi önemli bence. Hem geride bıraktığımız yerel seçimler, hem de ileride yapacaklarımız ile ilgili dikkate alınmasında fayda var.
YÜREĞİMİZİN PASI SİLİNDİ!
'Keşke daha çok konuşsa' dilemiştim ne kadar haklı bir istekmiş… Mehmet Yönet'e siyasi nezaket dersi için teşekkür ediyorum ben de… Dakikalarca süren Hükümet-İBB yönetimlerine ilişkin karşılıklı suçlamalar ve hırpalamalardan sonra ilaç gibi oldu, kendimize getirdi.
Her yaşın, çağın rengi, heyecanı başka da bu aralar çokça ihtiyacımız olan ‘olgunluk', siyasi olanına ayrıca sarılalım, hatta baş tacı edelim…
Bu vesile ile Mehmet Yönet'in kızına geçmiş olsun dileklerimi de iletmiş olayım bir kez daha.
