Genel seçimin yerel siyaset aktörlerine bu denli etki etmesi sürpriz oldu açıkçası. Mutlu Bozoğlu'nun AK Parti'deki görevinden milletvekili aday adaylığı kararı nedeniyle ayrıldığının duyulmasından sonra, beklenmeyen bir hamle de Demokrat Parti İlçe Başkanı Halide Avlu'dan geldi. Demokrat Parti Silivri 2019 belediye başkan adayı ve üç dönem İlçe Başkanı “Milletvekili yarışında ben de varım” dedi.
İki dönem Silivri Belediye Başkanlığı yapan Özcan Işıklar'ın milletvekili niyeti zaten biliniyordu, kısa bir süre önce örgütü ile paylaşmış ve desteklerini istemişti. Doruk Bulut'un adaylığı ve Muharrem İnce'nin (dünürü) CHP milletvekili listelerine göz kırpması, Işıklar'ı genel siyaset hedefinden uzaklaştıran etkenler olarak gündemde.
Milletvekili adaylığı ile ilgisi yok ama İYİ Parti'nin de kendine Silivri'de ilçe başkanı arayışında olduğunu sağır sultan duymuştur artık.
Silivri'den birden fazla milletvekili çıkarma şansımız olmadığı hesaba katılarak söylemek gerekirse adı ön plana çıkanlardan en çok TBMM'de olmayı kim hak eder derseniz; kuşkusuz ki Özcan Işıklar'dır. Ancak kaderi onu tam tersi istikamete sürükleyecek gibi görünüyor.
Henüz resmi bir açıklama yok ama hali hazırdaki MHP Milletvekilimiz Hayati Arkaz'ın ikinci dönem için aday olacağı biliniyor. AK Parti'de Tülay Kaynarca'nın 3. dönem şartına takıldığı için tekrar aday olması mümkün görünmüyor.
Bozoğlu'nun görevden ayrılması etkisini çabuk atlatan AK Parti Teşkilatı yeni ilçe başkanın kim olacağı üzerine merakını yoğunlaştırdı. Sami Barlas, Filiz Güler, Hüseyin Turan ve Salim Çavdar isimleri kulislerde konuşuluyor. Barlas ve Güler'in İBB görevi ilçe başkanı olmaları önünde zaman engeli olarak öne çıkarken, Çavdar'ın TÜGVA sorumluluğu avantaj olarak ileri sürülüyor. Ayrıca AK Parti'nin genç meclis üyesi bu dönem belediye çalışmalarında esasen en çok takdir toplayan ender isimlerdren bu arada.
Ve Hüseyin Turan… Deneyim, yaklaşım, teşkilatçılık derseniz esasen en güzel toparlayacak olan da isim. Gerisi AK Parti'ye kalmış...
Genel seçimler sadece ilçe başkanlıklarını etkilemekle kalmayabilir. Doruk Bulut'un milletvekili aday adaylığı gerçekleşirse, meclis üyesi görevinden istifa etmesi gündemde. Böyle bir durum yaşanırsa Silivri Belediye Meclisindeki yerine İYİ Parti'den CHP listelerinde yer alan Dündar Konuk'un gelmesi bekleniyor. İYİ Partili olarak gelip öyle mi kalacak, CHP ya da başka bir partiye geçme durumu olur mu? Tüm bu soruların yanıtlarını zaman gösterecek.
İYİ Parti Silivri İlçe Teşkilatının sosyal medya hesaplarını birkaç gündür takip ediyorum Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun belirlendiğinden haberleri yok izleniminden kurtulamadım henüz. Neden söylüyorum bunu? Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmalarını çok istiyorlar ya Kemal Bey seçilemezse o iş olmaz uyandırayım. Genel başkanları Meral Akşener'in kendisi de bu görevden pek mutlu olmadığı için onu hesaba katmadım bile.
Bu arada Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Millet İttifakının bulduğu bulabileceği en doğru aday olduğuna inanıyorum. Adaylığının, Meral Akşener'in ısrarlıyla zora girdiği düşünülen süreçten de güçlenerek ve talep ettiği adaylığın ne kadar hakkı olduğunu kanıtlayarak çıktığı kanısındayım. Kemal Bey'in elinden geleni yapacağına kuşkum yok, her hangi bir sükseye de ihtiyaç duyduğunu sanmıyorum, süreçte hata yapmaması kazanması için yeterli. Asıl marifetini göstermesi gerekenler bundan sonra masanın diğer aktörleri ve birleşenleri. Yani kazanırsa Kemal Bey ve Millet İttifakı kazanmış olacak, kaybedilirse bunun sorumluluğu yalnızca Millet İttifakının olacak.
KİTAP ÖNERİSİ
Benim çok, belki sizin daha az ayarınız bozulur ama şiddetle okumanızı tavsiye edeceğim bir kitap; Banu Avar/Zemberek…
• “Üçüncü dünya savaşı düzenli ordularla değil, “karma” sivil çetelerle gerçekleşmektedir. Bu savaşta “sahnenin önündekiler”le aldatılan halk, “sahnenin arkasındakiler”i görebildiği oranda güçlenecektir. Sahne önündekiler o kadar güzel, yumuşak, iyicil maskelerle ortalıktadırlar ki, arkadaki kan içicileri görmek zorlaşmaktadır. Her kanaldan dünyaya akan yalan rüzgârı, bırakın sahnedeki oyunu görmeyi, toplumları, maskeli aktörlerin savunucusu yapmaktadır. Hani “Ne yapmalı?” diye soranlar var ya. Bize göre, önce sahne arkasını görmeyi öğrenmek, sonra da görmeyenlere göstermek temel görevdir…”