İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu iki ayda bir Silivri'de… İki senede bir, hatta seçimden seçime görmeye alışık olduğumuz İBB Başkan profillerinden oldukça fark arz ediyor. İyi ki de öyle yapıyor. Biz kalkıp da İBB'de ona ulaşmanın yolunu bulana dek o ayağımıza kadar geliyor.
İmamoğlu da Yılmaz gibi belediye başkanlığı anlayışı konusunda yakınlarını en çok kızdırmayı başarsa da süreç içerisinde ikna etmeyi başarıyor.
E, bazı beklentiler de var ki kimse onları karşılayamaz, karşılayan kendini bitirir. Bu durumda beklenti sahipleri derdine çare bulsunlar…
İmamoğlu, saat 10.00'da Seymen Enerji Üretim Merkezi'nin açılışına katılacak, 12.00 gibi de KİPTAŞ 4'te incelemelerde bulunması bekleniyor.
BAŞARILARI DAİM OLSUN
Dün Muhtarlar Günüydü… Yerel yönetim süreci, kamuoyunun nabzını belirleyen kıymetli aktörler olarak varlıkları daim olsun, güçleri hiç eksilmesin. Hizmet ettikleri bölgelerin güçlü ve etkin sesi olarak çalışmalarını başarıyla sürdürsünler inşallah.
AÇILIŞI MUHTARLARLA YAPTI
Bir süredir hummalı bir şekilde hazırlanan Silivri Belediyesi Toplantı Salonu açılışını Başkan Volkan Yılmaz dün muhtarları kabul ederek gerçekleştirdi. Burasının da sponsorlar vasıtası ile Silivri Belediyesi kasasından para çıkmadan yapıldığını belirteyim. O bütçe böyle artmaz tabi : ) Okul yenilemeleri, sağlık ocakları, anaokulları vs sponsorlar ile yürütülürse kasada para da kalır, borçlanma yetkileri de kullanılmadan zaman aşımına uğrar. Ne günlere kaldık! Eskiden muhalefet iktidarı borçlanma nedeniyle eleştirirdi, şimdi kasada para var diye eleştiriyor…
Toplantı salonu hayırlı olsun…
BİR KONUDA KARIŞIKSAN, HİÇ BİR KONUDA NET OLUNAMAZ
Bunun en net tanımı tutarsızlık galiba… Yapmak zorunda olduğumuz şey yapmak istediğimize baskın çıkıyor ve hayatımızın akışını yönlendiriyorsa bu durum bir süre sonra ruhumuzda, aklımızda vs zamanla derinleşecek yaralara neden olacaktır. Yapmak istediğimiz ile yaptıklarımız arasında ne denli derin ayrım oluşuyorsa kaybımız, zararımız o denli büyür. Neyin neye tercih edildiğini, kendimizden verdiğimiz tavizlerin sonucunu iyi hesap etmek lazım.
Duvarda bir tuğla eksilse, duvar eksiktir!
İnsanda bir şey eksikse, eksik olan değil, insan tamamlanmaya ihtiyaç duyar.
GÜNÜN SÖZÜ
“Çok zaman önceydi. O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu. İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı. Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı. Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan. Bir parçasına dün dedi, diğer parçasına bugün, öteki parçasına da yarın.
Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu. Dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı. Farkında olmadan rezil etti bu gününü. Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu. Bir türlü beceremedi. Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı. Bu günü eline yüzüne bulaştırdı…
Mutsuz oldu insan. Ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı.”
*Alıntı