CHP Büyükşehir Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Başkan Işıklar ile birlikte Silivri Sahili'nde ve Selimpaşa Mahallesi'nde hemşerilerine seslendi.
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, CHP Silivri Belediye Başkan Adayı Özcan Işıklar ile birlikte sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çiftçilerle bir araya gelmesinin ardından önce Silivri Sahili, ardından da Selimpaşa Mahallesi'nde Silivrililerle buluştu. Yoğun ilgi ve kalabalıklarla karşılanan İmamoğlu, hemşerilerine otobüs üzerinden seslendi. İmamoğlu ve Işıklar'a, CHP Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil ve İYİ Parti Silivri İlçe Başkanı Ozan Ersaraç eşlik etti.
İMAMOĞLU: GENÇLERİN HAYATA UMUTLA BAKTIĞI BİR İSTANBUL YARATACAĞIZ
Hemşerilerine seslenen CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu şunları söyledi :“Bütün Silivri'ye şunu söylemek istiyorum, size güler yüzlü, sevgi, saygı dolu, milletimizin unuttuğu ama artık her gün dinleyeceğiniz, tatlı diliyle sizin evlerinizde çocuklarınızla keyifle takip edebileceğiniz bir belediye başkanı geliyor. Bunun sözünü veriyorum size. Toplum bağıran çağıran siyasetçiden bıktı. Yeter diyor, insanlar dinlemek bile istemiyor artık. Benden kötü bir söz duymayacaksınız. Benden bu şehrin sıkıntılarını dinleyen, çözüm arayan, çözüm bulan, proje üreten bir belediye başkanlığı göreceksiniz. Sizin çocuklarınızı evladım gibi dert edineceğim. Bu şehrin emeklilerinin, tecrübeli insanlarının her an hayatın içinde olmalarını sağlayacağım. Onlara ortamlar, güzel çevreler sağlayacağım. Gençlerimizin hayata umutla bakmalarını sağlayacak bir İstanbul yaratacağız. Siyasilere yeniden halkı hatırlattık. Ben tekrar vatandaşımızı yöneticilere hatırlattım. Benim unutmama sebebim şu, ahlakım şu: Makamımın arkasında o güzel gözüyle, o mavi gözleriyle Mustafa Kemal Atatürk vatandaşın gözlerine bakarak dinliyor ya ben o terbiyeden geliyorum. Vatandaşın gözüne bakıp, derdini dinleyip hissedeceğim.
“SİLİVRİ İNSANLARIN NEFES ALMAK İÇİN GELDİĞİ BİR YER”
İstanbul koca bir kent, sizler Silivri'desiniz. Silivri nefes alan bir yer. Silivri tarımıyla var olması gereken, insanların İstanbul'dan nefes almaya geldikleri bir yer. Tarımı çok önemsiyorum. Kıymetli başkanımla beraber, tarımsal üretim alanına gittik, çiftçilerimiz ile konuştuk, kuzuları kucağımıza aldık. Hayvancılığın ne kadar önemli olduğunu hissettik, tarımın bu şehir için ve ülke için ne kadar kıymetli olduğunu anlattık. Biz tarımın yanında olacağız. 150 köyü var İstanbul'un, biz yine köy diyeceğiz, adı artık mahalle. Köylüyü seviyoruz, köylünün bu milletin efendisi olduğunu ve üretmesi gerektiğini çok iyi biliyoruz. Ürün tezgâha pahalı gelip, vatandaşın cebine para koymuyorsanız, pahalılığın suçu gariban pazarcıda aramak olmaz. Tarım alanlarını koruyacaksınız. Sadece Silivri'de 442 hektar tarım alanı var. Bunlar arazi görünce binalaşmış halini görüyorlar. Biz o araziyi gördüğümüzde yeşil göreceğiz, İstanbul'a üreten tarım alanı göreceğiz. Silivri'de, Arnavutköy'de Çatalca'da Şilede tarım alanlarını koruyacağız. 150 köyde çiftçinin üretimini destekleyip Tarıma dayalı Organize sanayi bölgeleri üreteceğiz. Bu bölgelerde desteklediğimiz çiftçi ve kooperatifler sayesinde gıdanın sağlıklı bir şekilde depolanmasını yakın mecradan İstanbul'a ulaşmasını sağlayacağız. Çocukların sağlıklı gıdaya erişimini sağlarken, çiftçinin de kazanmasını sağlayacağız. Halk süt diye bir proje açıkladık, bu sütle uğraşan köylerimizdir. Halk süt, halk ekmek gibi. Bu tarz sosyal projelerle hem İstanbul'un kırsalını, hem de İstanbulluyu koruyoruz.
“SİLİVRİLİYE İLK AKTARMA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDEN”
İstanbul'un en büyük sorunu şuan, pahalılık yoksulluk. Üzülüyoruz, biz İstanbul'da hayatı ucuzlaştırmak zorundayız. Gençlerimizin çocuklarımızın İstanbul'daki fırsatlardan daha ucuza yararlanmasını sağlamalıyız. Kadınlarımızın İstanbul'da daha özgür, daha güzel bir şekilde gezebilmesini sağlamalıyız. İstanbul'un vatandaşını destekleyici projeler açıklamak zarureti var. Eğitimi önemsiyoruz, eğitimde ihtiyacı olan 500.000 öğrenciye destek sunacağız. Ulaşımda çocukları 12 yaşına kadar ücretsize çıkaracağız. Bir bebeğin doğumunda annesine bir kart hediye edeceğiz. Çocuğunla beraber İstanbul'u bedavaya gezeceksin diyeceğiz, o annemize hediyemiz olacak. Gençlerin kartını 50 liraya düşüreceğiz. Silivri uzak, eğer aktarmalı bir yere varıyorsa Silivrili, ilk aktarma Büyükşehir Belediyesinden. Bu bizim eksikliğimizdir diyeceğiz ücretsiz olacak. Bizi izleyen özel halk otobüsleri olabilir bu yükü onların sırtına yüklemeyeceğiz. Bütün bu fırsatlar büyükşehir belediyesinin hediyesi olacak.
“BEN HERKESTEN OY İSTERİM, SİZE BU KARDEŞİNİZE VE ÖZCAN IŞIKLAR'A OY İSTEYİN”
Üretemiyorlar, üretemiyorlar çünkü uzaklaştılar sizin yanınızda değiller sizi hissetmiyorlar. Biz üretmeye geldik. Biz sizi dinlemeye geldik. Bir kişinin talimatı ile değil 16 milyon insanın talimatı ile İstanbul'u yönetmeye geldim. Ben bu şehrin moderatörü olacağım yani yöneteni ama sizlerle yöneteni olacağım. Demokrasiyi bu kentin damarlarına kadar hissettireceğim. İddia ediyorum gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olacağım. Sadece oy verenlerin değil, oy vermeyenlerin de mutlu edildiği bir yer olacak İstanbul. Dedim ki bana oy vermeyenleri 1 Nisan'da pişman edeceğim, evet edeceğim çünkü onlara o kadar güzel hizmetler yapacağım ki vermediklerine pişman olacaklar. Ben insan ayırt etmeyeceğim ki. Herkes bizim insanımız. Bana oy verdi diye iyi bana oy vermedi diye vatan haini diyorlar. 16 milyon vatanını, bayrağını, Atatürk'ünü seven insandan oy istiyorum. Herkese sımsıcacık bakıyorum. Çocukları, gençleri çok seviyorum, güzel insanların farklılıklarını, çeşitliliklerini çok seviyorum. O çeşitlilikten beslenen bir belediye başkanı olacağım. 28 gün kaldı, sizden bende bu sürecin bir kahramanı olacağım demenizi, çalışmanızı istiyorum. Komşularınızla, eşinizle konuşmanızı istiyorum. Hayatım boyunca çok sabırlı oldum, Allah sabrımı azaltmasın, sabrın sonu selamettir. Biz İstanbul'u öyle güzel yöneteceğiz ki onlar da rahat edecek. Ben herkesten oy isterim. Siz de herkesten oy isteyin, bu kardeşinize oy isteyin, Özcan Işıklar'a oy isteyin.”