Yaşanan pandemi süreciyle, sağlık ve tarımın bütün dünyada en önemli sektörler haline geldiğini vurgulayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul'un sulanabilir tarım arazisini, bin 700 dekardan 5 bin 200 dekara çıkardıklarını belirtti. İmamoğlu, “Hizmete giren 3 yeni göletimizle, sulanabilir tarım arazisini 3 kat artırmış olduk. Tam da ekim dönemindeyiz. İstanbul'daki çiftçilerin, fiyatları yüzde 25 artan fide, gübre, ilaç ihtiyacını biz sağlayacağız. Alım garantisi vereceğiz, ‘Ekim yapın' diyeceğiz. Diyeceksiniz ki, ‘Bu büyük bir olay mı?' Tabii ki… İstanbul gibi bir tüketim alanı için, Türkiye'de tarım alanlarını harekete geçirmelisiniz” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün, FOX TV'de canlı yayınlanan “Çalar Saat” programında İstanbul'a yakın coğrafyadaki tarım alanları da gündeme geldi. İmamoğlu, konuyla ilgili soru üzerine şu açıklamayı yaptı:
“TARIMA ÖZEL BİR SAYFA AÇTIK”
“Özel bir sayfa açtık tarıma. Geçmiş dönemde Ziraat Odaları Başkanlığı yapmış, Genel Başkan Yardımcılığımızı yapmış Sayın Gökhan Günaydın'ı da bu sürecin başına davet ettik. Sağ olsun; geldi ve bizimle beraber çalışıyor. Hem Büyükşehir Belediyesi'nde bir felsefe oluşturma hem de iştiraklerimiz üzerinden sahada etkin hale gelme... Yani, halden pazara, üretimden semt pazarlarına kadar kurulan satış zincirinin oluşması, sağlıklı gıda erişimi… Halk Süt de mesela böyle bir sürecin başlangıcıdır. Yani üretimden almak. Şu anda hazırlık yapılıyor, başaracaklarına inanıyorum. Artık Çatalca'nın, Silivri'nin süt üreticileri İstanbul'un yoksul ailelerinin çocuklarına sütü yollayacaklar.”
“ÖNEMLİ BİR HAMLE”
“Şu anda 100 bin aileye, evlere bire bir süt teslimi yapıyoruz. ‘Bu konuda ne yapabiliriz' derken tam da bu noktada, geçen hafta önümüze bir rapor koydular. Üç tane yeni gölet hazırlamışlar, hizmete de girdi. Daha önce 4 sulama göleti vardı. Bu göletlerle bin 700 dekar alan sulanabiliyordu. Şu anda Mahmut Şevket Paşa Göleti bitti; 780 dekar. Paşa Mandra Göleti bitti; 1030 dekar. Cumhuriyet Göleti bitti; bin 700 dekar. Yani biz, bu sene 5 bin 200 dekara çıkarttık sulanabilir arazimizi İstanbul'da. Bu ne anlama geliyor? Üz kat artırmış olduk. Tam da ekim dönemindeyiz. İstanbul'daki bu köylerin, bu çiftçilerin fide, gübre, ilaç ihtiyacını biz sağlayacağız, alım garantisi vereceğiz. Fiyatları yüzde 25 arttı gübrenin vesairenin. ‘Ekim yapın' diyeceğiz. Muhtarlarla irtibat halindeyiz. Diyeceksiniz ki, ‘Bu büyük bir olay mı yani?' Tabii ki… İstanbul gibi bir tüketim alanı için, Türkiye'de tarım alanlarını harekete geçirmelisiniz. Bu da önemli bir hamledir.”
“DOĞA BİZE SESLENİYOR”
İmamoğlu, tarım sektörüyle ilgili attıkları adımları da şu sözlerle dile getirdi: “Bizim; Perakendeciler Derneği olsun, büyük market zincirleri olsun, Türkiye'nin farklı yerlerindeki; Hatay'dan Mersin'e, Adana'dan İzmir'e, özellikle bizim belediyelerimizin olduğu belediyelerle de tarım üretimi ve İstanbul'daki tüketim zinciri ile ilgili çalışmalarımız var. Bir Tarım Konseyi kurduk. O çok etkin çalışıyor. 11 büyükşehir belediye başkanımızın belirlediği yetkili insanlar; İzmir'de çok değerli bir arkadaşımız var, Adana'da keza, Mersin'de aynı. Onların da bir arada olduğu sistemli bir çalışma yapıyoruz. Bugün, sağlık ve tarım ilk iki sektör; bütün dünyada. Doğa bize sesleniyor. Güzel bir söz okudum: ‘Endüstrinin size sağladığı konforu hepiniz yaşıyor olabilirsiniz, ama baharın size sunduğu bu güzel nimetlere, o muazzam görüntülere endüstrinin hiçbir katkısı yok. Dolayısıyla her şeyi dengeli kullanmak olduğumuz bir dönemi öğreniyoruz aslında.”