Yer...
Silivri Kumluk Mevkii, Mimarsinan Köprüsü yanı…
Burada ULUSLAR ARASI KÖPEK IRK STANDARTLARI YARIŞMASI yapılıyor…
Yanlış duymadınız…
"Silivri ve Uluslar arası Köpek Irk Standartları Yarışması”
Yarışmaya…
(26) Ülkeden (1100) Köpek katılıyor…
Ha…
Bu yeni değil…
Öncesi var…
İlk…
Kavaklı Mahallemizde görmüştük…
O zaman…
İlgilenmemiştik…
Bu defa…
İlgilendik…
***
Yarışma yeri çok güzel…
Alan geniş …
Alanın ortası boş…
Bu alan…
Köpeklerin podyumu…
Yan tarafta…
Kürsü…
Hakemler…
Her yanı görecek şekilde konuşlanmış…
Etrafta…
Sandalyeler…
Ve... Sandalyelerin hepsi dolu…
Ve… Bir o kadar da ayakta insan var…
Ve…
Oturarak izleyenlerin dışında…
Etrafta…
Arabalar…
***
Köpekler numaralanmış…
Sırasıyla…
Sahipleri veya bakıcıları tarafından podyuma çıkarılıp tanıtılıyor…
Ardından…
Alkış sesleri…
***
Ne kadar meraklısı varmış meğer…
Şaşırdık…
Kimler oradaydı diye saymaya kalkarsam sayfa yetmez…
Hakemler ve yarışmaya katılanların bazılarının isimlerini duydukça, bir kez daha şaşırdık…
Çoğu yabancı…
(26) Ülkeden gelmişler…
Yoğurt Festivalinde gelen ülke sayısını düşündükçe tekrar şaşırıyorum…
Ve…
Gelenler…
Paralı.
İnanabiliyor musunuz?
GEÇMİŞTEN
İlkokulda bile değilim henüz…
Evde…
Belediye, Belediye Başkanı ve Belediye Encümeni laflarını duyuyorum...
Bu kişinin…
Kasabamızın en güvenilir ve en yetkili kişisi olduğunu da aklımda tutuyorum…
Ama…
Hiç görmemişim…
Kafamda…
"iri yarı” biri...
Herkesten iri…
Boyu herkesten uzun…
***
Bir gün…
Belediye binasının önünden geçiyorum…
Önünde elleri arkasında heybetli biri… Başı yukarda… Karşıdaki binaya bakıyor…
Ve…
Yoldan geçenleri süzüyor…
Kendi, kendime;
"İşte Belediye Başkanı bu” dedim…
***
Oysa…
Gördüğüm kişi…
Halk arasında adı "Eşref Çavuş”tan başkası değildi…
Namı değer "Eşref Kurt”
Yani…
Silivri Belediyesi’nde 2004 yılı öncesine kadar Başkan yardımcılığı görevini yürüten Ayhan Kurt’un dedesi…
Ki…
Onunla ilgili…
Görevini en iyi şekilde yaptığını anlatırlarken "çamaşır suyunu sokağa döktüğü için hanımına bile ceza kesmiş biri o” derler hep …
Ruhu şad olsun!
BİR KÖTÜ ÖRNEK
Yaşanmış bir olay…
Hem de…
Olayın olduğu yer…
"Silivri Pazartesi Pazarı”
İstanbul’dan gelip Silivri’de tezgah açan, buradan ekmek yiyen birkaç kendini bilmez, işlerini yapan Zabıta görevlilerine saldırmış…
Nedenini bilmiyorum…
Ayrıca…
Konu şiddet olunca…
Nedeni…
Önemli de değil…
Yani…
Şiddet hoş görülemez…
Kabul edilemez…
ESKİ DEVLET HASTANESİ
Silivri Eski Devlet Hastanesi…
Bahsi geçen, düne kadar var olan bu gün yerinde, tozdan başka bir şey olmayan devlet hastanesi…
İlk açıldığı yılları biliyorum…
Şimdi…
AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş’ın ifadesine göre, yerine Cami yapılacakmış. Gerekçesi de; orada "eskiden cami varmış”…
Olabilir de…
Bu gün…
Oradaki ihtiyaç o değil…
Orada…
Yeşil alana ihtiyaç var…
Parka ihtiyaç var…
En son…
E-5’ten Silivri’ye giriş için yol düzenlemesi yapılabilir…
EĞRİ OTURUP DOĞRU…
Düşünün ki…
Alman Başbakanı…
Fransız Başkanı…
İngiliz Başbakanı…
Veya bırakın onları…
Bulgaristan, Yunanistan, Romanya başbakanlarını düşünün…
Bunların hangisinden…
Muhalefetten bu kadar şikayet ettiğini duydunuz…
Hiç hatırlayanınız var mı?
Ve…
Bunların hiç birinden muhalefete sövdüğünü duydunuz mu?
***
Bizim Başbakan…
Durmadan…
Muhalefetten şikayet ediyor…
Muhalefet olmadan…
O rejime demokrasi denir mi?
Ve…
Böyle bir başbakan demokrasilerde yer bulabilir mi?
Ve…
Açılım, saçılım…
Paket, maket…
Adı ne olursa olsun…
Böyle bir iktidardan da "Demokrasiye katkı” beklenir mi?
***
Bu gün söylediğinin…
Yarın…
Tam tersini söyleyen bir Başbakandan çağdaş bir eylem beklenir mi?
Eğri oturup, doğru konuşalım…
UNUTULMASIN
Aylar önce gündeme soktuğu bir GAZZE meselesi…
Şu tarihte gidiyordu…
Olmadı…
Başka bir tarihe kaldı…
En son…
Önümüzdeki ayın bilmem kaçında gidecekti…
Ne oldu, gitti mi acaba?
***
"Gezi Parkı” olayları sırasında İstanbul Dolmabahçe önlerinde vapurdan inen belden üstü çıplak (70) erkek başörtülü bir bayanın üzerine çiş yapıyor v.s. dedi…
Ne oldu?
Yakalandılar mı?
***
Önce…
"Kardeşim Esat” dedi…
Sonra…
Suriye tehdidine karşı, askeri müdahale tezini sonuna kadar savunan bir konuma geldi...
Sahi…
Suriye meselesi ne oldu ve neden böyle oldu?
***
Sayın Başbakanımız R.Tayyip Erdoğan’ın BOB eş Başkanlığı ne oldu, devam ediyor mu, etmiyor mu?
***
Ve…
Sayın Başbakanımız; "Libya’da NATO’nun ne işi var?” demişti de…
Sonra…
"NATO, Libya’nın Libyalılara ait olduğunu tespit için Libya’ya acilen müdahale etmelidir” demişti ye…
Neden öyle dedi?
***
Mursi sonrası Mısır ne oldu?
***
Gezi Parkı sonrası Türkiye?
Ne oldu?
YEMEZLER
Ülke insanın yaşamıyla ilgili bir düzenleme…
Ama…
Ülke insanının haberi yok…
(12) Eylül 1980 Darbesi Generallerin söyleminden farkı ne bunun?
Klasik Ortadoğu diktatörlerin zaman, zaman ortaya attıkları bir iddia…
Temeli olmayan…
Olacakmış gibi varsayılan bir söylem…
Adı…
"Demokrasi Paketi” imiş…
***
Hapishaneler tıklım, tıklım gazeteci dolu. Siyasi tutuklular tarihin en büyük sayısına ulaşmış. En doğal taleplerini dile getiren öğrenciler sorgusuz, sualsiz yıllarca içerde tutuluyor…
Özetle...
Yemezler...