Rauf Tamer "Israr oyları, İnat oyları, İntikam oyları,
İstikrar oyları, Vefa oyları, Pişmanlık oyları" diye sınıflandırmış...
Bana kalırsa, hemen yarın bir seçim daha olsa, ikinci tur
falan da değil, aynı partilerle, aynı pusulayla sandığa gitsek, "ısrar
oyları, inat oyları ve pişmanlık oyları" kullanılır.
Bu sandıktan çıkan %50'yi gören, üç sınıfa ayrılır yani...
Bir kısmı, ya gücünü görmüş, halinden memnun gider sandığa, ya da "nasıl
olsa yine sonuç değişmez bari bu sefer kazananın yanında olayım." der...
Israr oyları...
Bir kısmı da, oy verdiği partiyi değiştirir, "oyum boşa
gitmesin bu sefer." der... Pişmanlık oyları...
Selahaddin Duman'ın "çerçi partiler" diye
adlandırdığı küçük partilerin seçmenleri ise ayrı bir konu... DP, BBP, HEPAR,
DSP gibi...
Aslına bakarsanız bu seçimin kaderini belirleyenler de onlar
oldu. 2007 seçimlerinde bu "diğer partiler" diye sınıflandırdığımız
partilerin toplam oyları %13'müş... Az değil, el ele verseler, en azından bir
tanesi barajı geçer.
Bu seçimde toplam oyları %3'e düşmüş... Nerede bu %10???
Yüzde beşi ampul partisine ekle, yüzde dördü CHP'ye, yüzde
biri bağımsızlara... Al sana bu seneki seçim sonucu...
Bizi yanıltan da işte bu çerçi partilerin oyları oldu.
İnat oyları dediğim de, bu partilerin aldıkları teşkilat
oyları...
Açtım geçmişe dönük sonuçları, adam dört defadır seçime
giriyor. Dört seçimde aldığı oyun toplamı daha %1'i bulmamış.
En az dört-beş siyasi partinin durumu bu... Tam anlamıyla
bir siyasi pişkinlik abidesi...
Misal bizim Neron Osman'ın partisi... Seçimden önce
"dördüncü parti olarak seçime giriyoruz." diyorlardı. Hatta seçimden
iki hafta önce "ne tepiniyorsunuz a şabalaklar?" dediğimde, tonla
küfür, tehdit mesajı gönderdiler.
İki tanesini hala saklarım, sırıta sırıta da millete
okuturum. "Ulan şerefsiz" diye başlıyorlar, yedi ceddimin halini
hatırını sorup, benimle ilgili fantazilerini anlatıp, ardından beni terör
örgütü üyesi olmakla suçluyorlar... En sonunda da tehdit kısmı geliyor;
"Meclis'e girince göreceksin sen." diye...
Küçük Neron'ların bu mesajlarına o zaman cevap verme gereği
duymamıştım, seçim bitti, hemen ertesi günü birer kelimelik cevaplar gönderdim
: "%0.2"...
Hala cevap yok...
Adım gibi eminim, yarın yine önümüzde sandık koysa, bu
sonuçları bile bile giderler, yine binde ikilik partilerine oy atarlar.
Gerçi içlerinden pişman olanlar da yok değil...
Fıkrayı geçen akşam anlattılar; adam köyde muhtar adayı
olmuş. Köy küçük, herkes hısım akraba. Her akşam bir evi gezip, oy istiyor,
vaatler veriyor.
Seçim yapılmış, sandıklar açılmış, adamcağıza tek bir oy
çıkmış... Doğru eve gitmiş, Allah yarattı dememiş karısını almış altına, yer
misin, yemez misin? Döverken de bir yandan sormuş; "Ulan karı sen kime oy
verdin?"
"Ne yapayım?" demiş kadın, "Sen yokken her
gece öbür aday geldi oy istemeye..."