Kırcaali kentinde yaşayan soydaşlarla kardeşlik iftarında bir araya gelen CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce ve Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, birlik ve beraberlik mesajları verdi. Cumhurbaşkanı olması halinde yapacaklarını açıklayan İnce, ülke sorunlarını 3B ve 3Y formülü ile çözeceklerini söyledi. İnce formülü barışma, büyüme ve bölüşme; yön, yöntem ve yönetim olarak sıraladı.
Bulgaristan Kırcaali Belediyesi, Edirne Belediyesi ve Silivri Belediyesi ortaklığında kardeş şehrimiz Kırcaali'de iftar sofraları kuruldu. Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Azis ve beraberindeki heyetin katılımıyla gerçekleştirilen iftar programında CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ve Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, 24 Haziran seçimine sayılı günler kala yaptıkları konuşma ile soydaş topluluklarına önemli mesajlar verdi.
İNCE: 81 MİLYONUN CUMHURBAŞKANI OLACAĞIM
Türkiye'nin normalleşmeye, barışa, kardeşliğe, demokrasiye, özgürlüğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Muharrem İnce; konuşmasında kucaklayıcı, toplumu ayrıştırmayan ve bölmeyen, demokratik hak ve özgürlüklere saygılı, dengeleri gözeten bir cumhurbaşkanı olacağının altını çizdi. Kırcaali'de soydaşlara seslenen İnce'nin konuşmasından satırbaşları şöyle: “Değerli hemşerilerim iftar sofralarını ihtiras sofralarına dönüştürecek halimiz yok. Sadece şunu söyleyeyim; son yıllarda Türkiye gerildi. Türkiye daraldı. Türkiye özgürlüklerini geri istiyor. Türkiye'de barış ikliminin yeniden oluşmasını ve insanların birbirini yeniden kucaklamasını istiyoruz. Onun için bana en büyük projen ne diye sorduklarında huzur diyorum. Topluma huzur gelecek. Milletimize huzur gelecek. Projemizi 3B ile açıkladık. Birincisi barışacağız dedik. Çatışma yok. Laikler-anti laikler yok böyle bir tartışma. Sağcılar-solcular yok böyle bir tartışma. Türkler-Kürtler yok böyle bir tartışma. Aleviler-Sünniler kapat böyle bir tartışmayı dedik. 81 milyon bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız dedik. Bu barış sadece 81 milyonla barış değil, Türkiye'de barış, Balkanlarda barış, Ortadoğu'da barış, Kafkaslarda barış ve dünyada barış. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dış politika ilkesi neydi? Yurtta barış, dünyada barış. Allah'ın izni, milletimizin desteğiyle bunu gerçekleştireceğiz. Bu değişim rüzgârını her gittiğim yerde görüyorum. Kırcaali'de de gördüm bunu. Önce barış, kucaklaşma, uzaklaşma, bir büyük şemsiye altında toplanma. Farkındaysanız 4 Mayıs günü parti rozetini çıkardım. 81 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım dedim. O günden bu yana hiç parti rozeti takmadım.
“PROJEMİZİN SİHİRLİ SAYISI 29”
İkincisi, büyüyeceğiz. Ekonomik olarak büyüyeceğiz. Üreten bir Türkiye. Tarıma dayalı sanayisini kuran bir Türkiye. Sanayisinin %21'i atıl olan bir Türkiye bize yakışmıyor. 15-29 yaş arasında 5 milyon gencimizin ne yaptığı belli değil. Okulda mı, kursta mı, işte mi, yurtta mı bilmiyoruz. Kaydı yok bu gençlerimizin. Türkiye genç nüfusunu atıl vaziyette tutmamalıdır. Türkiye'yi kalkındırmak için bizim projemizin sihirli sayısı 29. Türkiye nüfusunun ortalaması. Böyle bir avantajımız var, genç bir nüfusumuz var. Bu genç nüfusu iyi eğiteceğiz. Türkiye'de marka yaratan, gelişim diyen, bilişim diyen, kalite diyen, teknoloji diyen gençlerimiz olacak. Ve özgür, sorgulayan, eleştiren bir gençlik. Dindar bir gençlik olmalarında hiçbir sakınca yok ama kindar bir gençlik asla olmayacak. İşte bu gençlikle ikinci B'mizi yani büyümemizi sağlayacağız.
“FİNLANDİYA'DA EMEKLİ MAAŞLARI ARASINDA 2 KAT FARK VAR; TÜRKİYE'DE 9 KAT”
Üçüncü B ise bölüşeceğiz. Adil bölüşeceğiz. En düşük emekli maaşı 840 lira, en yüksek emekli maaşı 6 bin 500 lira… Olmaz bu, doğru değil. Finlandiya'da emekli maaşları arasında iki kat fark var. Türkiye'de 9 kat fark var. 9 kat fark olursa o ülkede eşitlik, adalet, barış olmaz.
İşte 3B; barış, büyüme ve adil bölüşme. Bunu 3Y ile yapacağız. Bir, yönümüz. Türkiye'nin yönü Ortadoğu çölleri olmaz. Türkiye'nin yönü Avrupa Birliği'dir. Avrupa Birliği'nin üyesi olacak.
İki, yöntemimiz. Demokrasi, özgürlükler, barış, kardeşlik.
“TEK ADAM VE YANINDAKİ EHLİYETSİZ TAKIM GİDECEK YERİNE ORTAK AKLI KULLANAN BİR LİDER VE YETENEKLİ EKİP GELECEK”
Üçüncü Y, yönetimimiz. Yönetimimiz tek adam değil, her şeyi bilen adam değil, çocuk sayısına karışan adam değil, doğum yöntemine karışan adam değil, köprünün yerini kendisi belirleyen bir adam değil… Uzmanların, mühendislerin belirlediği bir Cumhurbaşkanı. Dinleyen bir Cumhurbaşkanı. Meydanlarda her gün birilerini azarlayan bir Cumhurbaşkanı değil. Gençlere geleceği gösteren, ufku olan, vizyonu olan bir Cumhurbaşkanı. Yani tek adam ve yanındaki avanesi değil. Güçlü bir lider ve yanında akıllı bir takım. Yani ortak akılla ortak iyiyi bulmak hepimiz için. Onun için diyoruz ki Türkiye'de özgürlükçü, demokrasi yanlısı, bilime, hukuka inanan, geleceği öngören bir yönetim sadece Türkiye'dekileri değil; Kırcaali'deki akrabalarımızı, Gümülcine'deki akrabalarımızı, hepsini mutlu edecek. Bölgeyi mutlu edecek. Balkanları mutlu edecek.
“TÜRKİYE'DEKİ SICAK SİYASETİN SAKIN PARÇASI OLMAYIN”
Sizler Bulgaristan'ın vatandaşısınız. Sizin göreviniz Bulgaristan'ı kalkındırmaktır. Bulgaristan'a vergi ödemektir. Bulgaristan'ın kurallarına uymaktır. Bulgaristan'ı gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmak için çalışmalısınız. Ama bunu yaparken yönetimine de ortak olmalısınız, talip olmalısınız ve kimliğinizi asla unutmamalısınız. Siz Bulgaristan vatandaşısınız, doğrudur ama aynı zamanda Türk ve Müslümansınız. Sizin parmağınıza diken batsa, bizim yüreğimiz yanar. Sizin ayağınıza taş değse, bizim yüreğimiz kanar. Benim amacım sizleri Türkiye'deki sıcak siyasete çekmek değil. Sizlerle dertleşmek, hasret gidermek. Türkiye'deki sıcak siyasetin içinde olmayın zaten. Türkiye'de her şeyi böldüler, sizi de bölmeye çalışıyorlar, onu biliyorum ama sakın bölünmeyin. Türkiye'de gönülleri böldüler, şehitleri bile böldüler. Yani şehit yakınları ayrı ayrı para alıyor. Böyle bir şey olamaz. Bizim bir olmamız lazım. Bunu birlikte başarabiliriz. Tekrar söylüyorum; Türkiye'deki sıcak siyasetin sakın parçası olmayın. Sizi bölmek isteyenlere izin vermeyin. Kimliğinize, inancınıza herhangi bir müdahale olduğunda dik durun, boyun eğmeyin. Unutmayın, Bulgaristan vatandaşısınız. Bulgaristan'ın kalkınması için var gücünüzle çalışın ve burada yönetime ortak olmaya çalışın.
“ÖĞRENCİLER TARİKAT YURTLARINA MAHKÛM KALMAYACAK”
Türkiye'de barış, bölgede barış, dünyada barış… Bunu gerçekleştireceğiz. Yani geleceğin gençlerini her birlikte yetiştireceğiz. Türkiye'deki okullarda, üniversitelerde okuyan çocuklarınız olduğunu biliyorum. Fizik öğretmeni ve Cumhurbaşkanı adayı olarak size bir söz veriyorum. İki yıl içinde hiçbir gencimizi hiçbir tarikat yurduna muhtaç etmeyeceğim. Bunu böyle bilmenizi istiyorum.
“HEPİNİZİ 24 HAZİRAN'DAN SONRA ÇANKAYA KÖŞKÜ'NE BEKLİYORUM”
Hepinize çok teşekkür ediyorum. Allah tuttuğunuz oruçları kabul etsin. Hepinizi 24 Haziran'dan sonra geldiğinizde Çankaya Köşkü'ne bekliyorum. Sağ olun, var olun…”
IŞIKLAR: BİZ BÜYÜK BİR MEDENİYETİZ
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Katar'da, Kuveyt'te, Suudi Arabistan'da yerin altında Allah vergisi bir zenginlik var ama üstünde kan, gözyaşı ve sefalet hüküm sürüyor. Neden mi? Çünkü orada yaşatılacak birlik, kardeşlik ve demokrasi yok. Bizim topraklarımızın altında bir zenginlik yok, bütün zenginliği üstünde. Bütün zenginliği sizlersiniz, o yaşattığınız gelenek ve görenekler. Anadolu topraklarının üzerinde yaşattığımız insan hümanizmini, o güzelim İslam medeniyetini bu topraklarda sürdürülebilir kılmak kentlerin görevi. Hepimiz biliyoruz ki 200 kent dünyanın %61 gayri safi hasılasını sağlıyorlar. Artık kentlerde yönetim var. Kardeşlik, barış, huzur kentlerde gelişiyor. Bizim yerin altında zenginliklerimiz yok ama bu coğrafyanın üstünde çok güzel fırsatlar var. İşte bunları sağlamanın çok önemli bir yolu var. Yıllardır biriktirdiğimiz geleneği ve göreneği ileriye taşımak. Geçmişte olanlar oldu. Onları tarihe bırakacağız. Geçmişte olanları değiştirme şansımız yok ama geleceği hep beraber huzur ve barış içinde kurmak bizim elimizde. Biz yapacağız. Biz değiştireceğiz. Huzuru, kardeşliği, barışı kentlerle yapacağız. Kardeşlik hukuku başkanların makam odasında birer imza atmasından ibaret olmayacak. En önemlisi refah yaratacağız. Üretim yapacağız. İşbirliklerinde bulunacağız. Bölgesel zenginliklerini ve Allah vergisi bu toprağın tarım değerlerini geliştireceğiz. Balkanların en önemli zenginlikleri burada yatıyor. Yıllardır biriktirdiğimiz kadim medeniyetin o engin kültürünü buralarda yaşatacağız. Aktarmak gelişmektir. Gelişmek için aktaracağız. Yaşattığımız o değerleri gençlerimize öğreteceğiz. Değerleri başka şeylere dönüştürmeye çalışan anlayışlara dur diyeceğiz. Binlerce yılda geliştirdiğimiz kültürümüzü koruyacağız. İşte kentlerin görevi bu. Biliyoruz ki kardeşlik, demokrasi, birlik zenginlikte, refahta, işbirliğinde, tam bir entegrasyonda olacak.
“TÜRKİYE'DE UMUT RÜZGÂRI ESİYOR”
Bugünlerde Türkiye'de bir heyecan var. Yarınlara karşı bir değişim heyecanı var. Bir umut rüzgarı esiyor. Bu rüzgarı estiren müstakbel cumhurbaşkanımızın şahsında değiştireceğiz bunu. Bu güçlü umut rüzgarı ile beraber değiştireceğiz. Bu rüzgar dalga dalga bütün bölgemize yayılacak. Bizi biz yapan kültürel hasletlerimizi soydaşlarımızla birlikte geliştireceğiz ve geleceğe aktaracağız. Bu organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen başta sevgili kardeşim Hasan Azis olmak üzere herkese gönülden teşekkür ediyorum. Gelmekte olan Ramazan Bayramınızı şimdiden kutluyorum. Nice Ramazan bayramlarına barış ve huzur içinde ulaşmayı temenni ediyorum. Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum.”
Haber: Hazal BAŞARAN