CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem İnce, Pazartesi günü Silivri'deydi… Malum cezaevi programı ve ardından CHP Silivri İlçe Merkezine ziyaret gerçekleştirdi, beraberindeki milletvekilleriyle birlikte.
Bir TBMM MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, bir de CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, çıktı mı televizyona dinlemekten büyük keyif alırım… Üslupları benziyor, partilerinin tutum ve meramını lafı gediğine oturtarak, halk dilinde mükemmel bir şekilde anlatıyorlar… Hayran kalmamak imkansız…
Tolga arkadaşımız İnce'nin Silivri ziyaretine ilişkin haberi tamamladıktan sonra okudum. Yüreğime bir ok saplandı adeta… CHP Grup Başkan Vekili'nin üslubu ince, yaptığı değerlendirmelerin etkisi sert…
Genel siyaseti değerlendiriyor da yerelden bunu yapınca, hem de Silivri'nin siyasi konseptinde nitelendirmeleri yenir yutulur cinsten değil.
Tabi yanında ne CHP'nin İlçe Başkanı var, ne de Belediye Başkanı… Genel Başkan Yardımcılarına, Silivri'de CHP ile MHP'nin yaptığı kader ortaklığı, birliğini İnce nereden bilsin!? Bilenler de piyasada yok zaten…
Neden söz ettiğimi İnce'nin Silivri'ye gerçekleştirdiği son ziyarette "MHP, AKP'nin yedek lastiği gibi” başlığı ile aktardığımız haberde söylediklerinden yola çıkarak değerlendirmeyi sürdürelim. İnce, diyor ki; "Hep söylüyoruz ya ‘çağdaş olacağız, çalmayacağız, çaldırmayacağız…' Bu noktada Türkiye'de direnen tek kurum kalmış o da CHP. MHP'nin hali içler acısı. Yedek lastik konumunda. 360 sıkıntısında AKP'nin yardımına koşan bir MHP var ortada. Türban da, 4+4+4'de yardımcısı hep MHP. Demokrasi, eksik milli irade devam ediyor. 8 milletvekili arkadaşımız tutuklular.”
***
İnce'nin değerlendirmesine katılmamakla birlikte Silivri'de yaptığı değerlendirmenin ne anlama geldiğini daha net anlatmak için doğru kabul edelim. MHP, genel siyasette Ak Parti'nin ‘yedek lastiği'yse Silivri'de de CHP için böyle bir önem arz ediyor. Silivri'de MHP'nin desteğini kaybeden CHP, yerel iktidar şansından kaybeder. İnce'nin MHP ile ilgili yaptığı ‘Yedek lastik' benzetmesi ilk bakışta çok aşağılayıcı geldi belki... Ööncesinde "MHP'nin hali içler acısı” ifadesi olduğu içindir. Ama ‘yedek lastik' gerçek anlamda yola devam etmenizi sağlayan çok önemli bir etkendir.
MHP Silivri'de önemli bir misyon üstleniyor. İktidar iddiaları olmasa da bunu belirleme kararlılığını hiç kaybetmediler. Kimse kusura bakmasın ama Silivri'de siyaseti ideolojik anlamda yürütme kararlılığı en yüksek parti MHP. İktidar olan veya olma ihtimali yüksek olan siyasi saflardaki kalabalıklar kimseyi yanıltmıyordur artık.
Silivri ne kadar büyüyüp, genişlerse genişlesin biliriz, birbirimizi değil mi?!
Özcan Işıklar en az benim kadar üzülecektir, Genel Başkanının yokluğunda kurduğu kaleleri üç cümleyle nasıl yıktığını öğrenince… Ben MHP için üzüldüm, Işıklar oturduğu iktidar koltuğunun ayaklarından birinin kırılmasını daha ziyade dert edecektir. Daha birkaç hafta önce MHP'lilerden tam not almışken, Devlet Bahçeli'ye sergilediği nezaket gereği, bunun verdiği huzur ve mutluluğun bu kadar kısa sürmesi fena oldu. Ak Parti, Işıklar'a saldırdığında, CHP'den ses seda çıkmazken, MHP'nin onu destekleyen açıklamalarını hatırlayın bir de...
Haa, bu arada Silivri Belediye Başkanı, yurt dışı programlarına neden sadece CHP İlçe Başkanı'nı götürür artık birinin çıkıp sorması gerekir. Neden MHP, AK Parti, DP, SP ilçe başkanı davet edilip, gitmezken hep CHP gidiyor?
Önce Özcan Işıklar, Silivri'nin Belediye Başkanı olduğunu kabul edecek, özümseyecek, buna uygun davranacak başkaları bu doğrultuda duruma inanacak. CHP'nin Belediye Başkanı olarak davranma ısrarı gerçekleri bu yönde şekillendirir. Işıklar'ın, Ak Parti'ye karşı kullandığı en güçlü koz ‘partizanca' yaklaşımlarına yönelik eleştiri ve suçlamalarken, hakkın neden olduğu algılama hiç de iç açıcı değil.
"Anketler beni uçurmuş artık kimse tutamaz” diyorsa da bilelim. Bulutların üstünde dolaşmasına mani olmaz kimse… Nasıl olsa çakılır yere! Hiçbir şey sonsuza kadar havada kalamaz, yer çekimi mevzusu!
