İnşaat sektörü krizde mi?

Geçtiğimiz hafta içinde basında inşaat sektörüne yönelik –kendine göre- tesbitlerde bulunarak küçümseyici ve laf olsun babında bir yazı çıktı!

Güya bir yere çakacak.. Aklı sıra hem inşaat sektörünü kullanıyor hem de Dünya'dan örnekler vererek bu işi sağlama almaya çalışıyor!
Merd-i kıpti şecaat arz ederken sirkatin söylermiş!
&&&
Yazar, sanki bu ülke de ev, tarla, arsa, villa, havuzlu siteden daire almak günahmış veya harammış gibi bir yazı döşenmiş ve milletin ev almasını hatta yapılan bunca yatırımları ‘neo-kapitalizm' kılıfından ideoloji bağlamış... Akabinde de yapılan bunca işleri ve yatırımları da beğenmemiş beyzadem!
Milletin ev alması, yatırım yapması ideolojik saplantılarla veya abuk sabuk fikirlerle izah edilmesi milletin zekasıyla ve aklıyla alay etmekte nedir?
Emlak almak, yatırım yapmak, arsa almak günah mıdır, anlayamıyorum?
Veya tarihe gömülmüş ideolojileri hala yaşatmak için çırpınmak, neo-kapitalizm'den dem vurmak, hangi çağda yaşıyoruz?
&&&
Türkiye'de 2015 yılında; 1 milyon 289 bin 320 konut satış sonucu el değiştirdi!
Konut kredisi kullanan kişi sayısı; 2009'da 800 bin iken, 2015 sonunda 2 milyon 100 bine ulaşmış!
Dünyada kişi başı milli gelir artıkça, konut talebi azalıyor!
Örneğin Hindistan'da; kişi başı yıllık gelir 3 bin 340 dolar iken, ev sahipliği yüzde 87.
Almanya'da; kişi başı yıllık gelir 44 bin 550 dolar iken, ev sahipliği yüzde 52.
Türkiye, konut sahipliği oranında Avrupa'da birinci sırada.
Konut sahipliği oranı yüzde 68 seviyesinde hesaplanan Türkiye; İngiltere, Fransa, Hollanda, Avusturya, İsviçre gibi ülkeleri geride bıraktı.
Ev sahipliğinde Türkiye, ABD ve Japonya'yı bile geçti!
Peki… Türkiye zar zor elde ettiği sınırlı yatırım kaynağını neden betona/konuta gömüyor?
Girişimciler kendilerini neden bir tek inşaat sektöründe güvende hissediyor?
Elde etme hayaliyle yaşayan 19 milyon 554 bin kişi, kazanmadan elde etmenin sembolü olan tüketici kredisi kullandı.''

&&&
Tesbitler başlığı altında yukarıda sıralanan bu metinde bilgiler hem eksik hem de kasıtlı. Gelin irdeleyelim.
1- Şu anda ülke olarak bir savaş yaşıyoruz. Konut satışlarının düşmesi bu tür kaotik ortamlarda normaldir.
2- Kişi başına düşen gelire göre Hindistan örneği ise tam bir komedi. Bu ülkenin yüzde 85'i zaten sefalet içinde yaşıyor. Baraka ve salların üstünde ki bir yaşam standartı, gelişmiş ülkelere ve bizlere emsal teşkil etmez.
Ancak gelir standartının bu kadar düşük olmasına rağmen ev sahibi oranın da yüksek olması sosyolojik bir konudur!
3- Konut sahipliği oranının Avrupa ülkelerinde düşük olmasının en büyük sebebi ise emlak vergilerinin yüksek olması, bundan dolayı likidetenin iç piyasa da eritilmesi için konut finansmanı kullanan gayrimenkullerde emlak vergisinin çok düşük tutulması veya hiç alınmaması tamamen ülkelerin kendi ekonomi politikasıdır.
Buna da en güzel örnek İsviçre dir. Bu ülkede devlet sizi konut finansmanı kullanmaya teşvik eder ve sizden yıllık emlak vergisi almaz.
Çünkü İsviçre'de yıllık emlak vergisi yüzde 25'tir.
Yüksek vergilerden dolayı insanlar ev almaktan imtina eder.
4- Kişi başına düşen milli gelire göre ev sahipliği oranının düşük olması da sosyolojik bir konudur.
Bugün Avrupa'da nüfus artış oranı eksilerde yaş ortalamaları Almanya'da 46,1, İtalya'da ise 44,5'lerde.. Bencillik, inanç, ahlak, aile mefhumu vb. değerler sorgulanıyor. Avrupa'da insanları hayata bağlayan kavramlar ve değerler neredeyse yok oluyor... İntiharların artmasının sebebi de budur.
Mirasların bırakılacağı çoluk-çocukta yok!
5- Türkiye'mizde girişimcilerin kendini güvende hissetmesi için ev alması da sosyolojik bir konudur... Çünkü ekonomik krizler ve bunca saldırı altına olan bir ülke de insanların kendini güvende hissetmesi normaldir... Hatta daha da ileri gidersek bunun sorgulanması bile ahmaklıktır.
Gayrimenkul; Türk aile yapısında inanç değerleri itibariyle hem faizsiz bir yatırım aracıdır, hem de ikamet için emlak almak –velev ki vadeli olursa- bizim milletimizin genlerinde vardır.
Kredi kullanmak konusu kişilerin kendisini bağlar... Demek ki yarınlara güvenle bakılıyor ki bu riske giriliyor.
İyi haftalar..

YORUM YAP