Geçtiğimiz hafta içinde sektöre yönelik atılan adımlar ve açıklamalardan devam edelim.
Tapu işlemlerinde devrim..
Farklı şehir veya ülkelerde bulunan alıcı ve satıcıların bir araya gelmeden tapu işlemi yapmasına imkân sunacak olan uygulama 15.Eylül'den itibaren tüm tapu müdürlüklerinde başlayacak. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin, alıcı ve satıcıların farklı tapu müdürlükleri veya yurt dışında olduğu durumlarda da yapılmasını sağlayan düzenlemenin 1.Ocak'ta yürürlüğe girdiği belirtildi.
Bu kapsamdaki tapu işlemleri için pilot uygulamanın, 17.Ocak'ta Ümraniye, Çankaya, Büyükçekmece, Kepez, Bayraklı ve Bornova tapu müdürlükleri ile Berlin temsilciliğinde başlatıldığı ifade edilen açıklamada, uygulamanın genişletildiği kaydedildi.
Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin, alıcı ve satıcıların farklı tapu müdürlükleri veya yurt dışında teşkilatında bulunduğu durumlarda da yapılmasına imkan sunacak olan düzenleme 15.Eylül tarihinden itibaren tüm tapu müdürlüklerinde uygulanacak.
Yapılan açıklamaya göre; "Böylece vatandaşlarımızın yaşadıkları yerden ayrılmadan ve günlük işlerini aksatmadan işlem yapmaları, zaman kaybının önlenmesi ile seyahat, konaklama vb. giderlerden tasarruf etmeleri sağlandı. Uygulama, pandemi sürecinde menfur hastalığın yayılmasının önlenmesi ve kamu sağlığının korunması bakımından da önemli bir görev üstlendi. Pandemi nedeniyle evinden hatta yaşadığı şehirden çıkamayan vatandaşlarımızın tapu devir işlemleri aksamadan gerçekleşti" denildi.
***
Ev sahipliği oranı arttı..
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını yayımladı. Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; Türkiye'de yıllık ortalama hane halkı kullanılabilir geliri, geçen yıl 2018 yılına göre yüzde 16,5 artarak geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 16,5 arttı 59.873-TL'ye ulaştı.
Oturulan konuta sahip olanlar 2018 yılına göre 0,2 puan azdı ve 2019 yılında yüzde 58,8 olarak kaydedilirken, kirada oturanların oranı yüzde 25,6, lojmanda oturanların oranı yüzde 1,3, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 14,3 olarak kaydedildi.
Kurumsal olmayan nüfusun 39,3'ü konutunda, "izolasyondan dolayı ısınma sorunu", yüzde 36,9'u "sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri ve benzeri problemler", yüzde 26,1'i "trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar" yaşadı.
2019'da, bir önceki yıla göre nüfusun konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemeleri 0,7 puan arttı ve yüzde 71,1'i buldu.
Nüfusun yüzde 9,6'sına bu ödemeler yük getirmezken, yüzde 19'una faiz yük oldu.
Hanelerin yüzde 58,7'si evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 33,6'sı iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 29,7'si beklenmedik harcamaları, yüzde 19,2'si evin ısınma ihtiyacını, yüzde 56,6'sı eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını dile getirdi.
Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk, çamaşır makinesi, renkli
tv, telefon ve otomobil sahipliği ile ekonomik olarak beklenmedik harcamalar yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme ve evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme durumuyla ilgili hane halklarının algılarını yansıtıyor. Belirtilen 9 maddeden en az 4'ünü karşılayamayanların durumunu ortaya koyan "ciddi maddi yoksunluk" oranı, 2018 yılında yüzde 26,5 iken, geçen yıla ilişkin anket sonuçlarında 0,2 puan azaldı ve yüzde 26,3 oldu.
***
Konutta stoklar bitiyor, Fiyatlar artacak..!
Yeni Haber Gazetesi'nden Sümeyra Kenesarı'nın haberine göre; ev almak için fiyatların düşmesini bekleyen vatandaşların olduğunu vurgulayan sektör temsilcileri, müteahhitlerin ellerindeki konut stokunun bitme noktasına geldiğini belirterek fiyatlarda bir artış yaşanabileceğini dile getirdi.
Koronavirüs salgını sürecinde sektörün hareketlenmesini sağlayan düşük faiz ve konut kampanyaları, konut satışlarını rekora taşıdı.
Türkiye'de arsa maliyetlerinin artışı ile birlikte konut maliyetlerinin de artacağının altını çizen uzmanlar, “Fiyatlar belli oranda yükselmeye devam edebilir. Konut alacak vatandaşlar bir an önce elindeki parayı çıkarıp konut almalıdır. Alan her zaman kazanır. Yastık altından çıkarılan paraların ekonomiye canlılık kazandırması ve inşaat hareketliliği sağlaması için ihtiyacı olan kişiler hemen evini alsın, bir an önce otursun ve yatırımı dönüştürsün. Çünkü, geçen seneye göre fiyat artışını bayağı sağladı ve hala sağlamaya devam edecek” diye konuştu.
'Müteahhitlerin elinde ki stoklar bitti'
Müteahhitlerin ellerindeki konut stokunun bitme noktasına geldiğini belirtilerek, “İnşaat sektörü toparlanıyor diyemeyiz. Çünkü Müteahhitler elindeki konut stokunu erittiler. 15-20 gündür faizlerin yükselmesinden dolayı satıştaki durgunluk başladı. İnşaat malzemesindeki artış dövize bağlı olduğu için bizim malzemelerin birçoğu da dövize bağlı ve dış kaynaklı olduğu için şu anda artışlar da devam ediyor. Özellikle demir, alüminyum, bakır, cam gibi malzemelerin önüne geçemiyoruz. Ama yerli üretimi destekliyoruz. Şu anda Türkiye'deki üretilen ürünlerin eğer inşaatımızın kullanabileceksek, aynı kaliteyi yakalayabiliyorsak, sonuçta yerli ve milli ekonomiye katkı sağlayacaksak kullanmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
'İnşaat maliyetinin ana kalemi arsadır'
Habere göre inşaat maliyetinin ana kaleminin arsa olduğunu vurgulanarak, “Arsa üretilmediği müddetçe, belediyeler tarafından üretim olmadığı müddetçe zaten kentsel dönüşüm arsaları şu anda yüzde 40-45-50 oranlarında yüksek olduğu için bu da haliyle inşaat maliyetlerine yansıyor. Yani bizim en büyük sıkıntı hammaddemiz arsadır. Onun haricinde demir, beton gibi diğer malzemelerin birçoğunun da hammaddesi ithale bağlıdır. Yani ben yerli üretiminin konut fiyatlarını yüzde 20 yüzde 30 oranında gerileteceğini düşünüyorum. Bunu yüzde 50'lere çıkarabilirsek tabi ciddi anlamda hem ekonomiye hem de maliyete katkısı olur. Bunun için yerli üretim anlamında çalışılması gerekmektedir” denildi.
İyi haftalar.