Sevginar Sali

“İnsanın ruhu hasta olmadan bedeni yatağa düşmezmiş”

Çok sevdiğim ve yerindeliğinden emin olduğum bir söz var; “İnsanın ruhu hasta olmadan bedeni yatağa düşmezmiş” diyor.
Onun için moralimiz bozukken teselliyi müzikte, kitapta ya da bir filmde ararız. Doğaya sığınır, hobilerimiz ile havamızı değiştirmek için çabalarız.
Müzikten faydalanmak için müzisyen, güzel bir filmin keyfini yaşamak için yönetmen veya oyuncu olmamıza gerek yok. Zaten herkesten de olmaz öyle şeyler… Bunlar ince ruhların, derin duyguların eseridir.
Ama pek ala ilk sahiplerinden yüz yıllar sonra bile sanat eserlerinin iyileştirici, geliştirici yönünden milyonlarca insan faydalanabiliyor. Tükenmeyen bir kaynak, her birimizin zihninde yeniden yorumlanan güzellikler...
Dün açılışı gerçekleştirilen Silivri 1. Uluslar arası Resim Çalıştay'ında konuşan Başkan Volkan Yılmaz'ın sanat ve kültürle ilçemize ruh ve kimlik katma vurgusunu bu yüzden çok değerli buluyorum. Bu hassasiyetin sözde kalmamasını ayrıca kıymetli saymamız gerektiğinin de altını çizmek gerekli tabi.
Bir şeyi bin kere konuşmak mı bir kere yapmak mı? Yapmak gerek çünkü söz uçar, yapılanlar kalıcı olur.
Tüm yoğunluğunun içerisinde çöpüydü, yoluydu, imarıydı derken yatırım hem de en esaslıları açısından Silivri'nin ihtiyaçlarına bahane üretmeksizin karşılık bulan çalışmalar gündemimizden eksik olmazken eğitim, sağlık, spor konularını öncelikli işler arasına koyan anlayış büyük bir şans.
Tüm bunların yanında kültürü ve sanatı da ihmal etmeyen hassasiyetin ruhumuza etkisi muhakkak hissedilecektir.

KAÇAK YAPILAŞMA İLE MÜCADELE SADECE VOLKAN YILMAZ'IN DERDİ Mİ?
Tarım alanlarının korunması ile ilgili yerel yönetim iktidarının duyarlılığı Silivri için yeni bir şey değil. Özcan Işıklar döneminde parsel bazında satışlara yönelik tepkisi, İstanbul'un sanayi sitelerinin ilçemiz sınırları içine taşınması ile ilgili kararlı karşı duruşu her birimiz halen anımsıyoruz sanıyorum. Son iki yılda salgının da etkisinde şehirlerden kırsala başlayan ters göçün aşırı derece tetiklediği kaçak yapılaşma hususunda Silivri Belediyesinin tavrı ve Başkanın kararlı duruşu dışında kimseden doğru düzgün bir ses çıkmamasını sadece bana mı garip geliyor?! “Kaçak yapıları tek tek yıkacağım” diyen Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın kendine dert ettiği bu konu başka kimsenin umurunda değil mi? Bu sessizliği nasıl anlamamız gerekiyor? CHP, AK Parti, İYİ Parti tarım arazilerinin parsellenip kaçak yapılar ile istilasını nasıl değerlendiriyor? Gündemlerinde buna yönelik bir tavır ve kamuoyu oluşturma neden yok? Bu sorunu yok saymalarının altındaki neden ne?

“SENİN HIRSIZIN KÖTÜ, BENİM HIRSIZIM İYİDİR…”
Fatih Altaylı'nın köşe yazılarının sonuna ilave ettiği ile aşına olduğumuz “Ne zaman adam oluruz?” sorusuna Silivri'de son günlerde gelişen bir olaydan örnekleme yapalım. Silivri Belediyesi yıllardır tuvalet imkânı olmaksızın hizmet veren Semizkumlar pazar yerine bir tuvalet yaptı. Tuvalet kanalının açıktan tarlaya akıtıldığı iddiasıyla CHP İlçe Sekreteri İbrahim Kömür sosyal medya hesabından bir tartışma başlattı. Belediye diyor ki “Tuvaletimizin fosseptik çukuru var. Herhangi bir boru ile açığa akıtılması söz konusu değil”. İbrahim Bey buna inanmadığını ileri sürüyor. Açıkta olan kanalın kapatılması çıkan tartışma sonucu İSKİ ekipleri tarafından gerçekleştiriliyor! Kanal Silivri Belediyesi'nin işi ise, niye tamiratı, düzenlemesini İSKİ yapıyor!? Tahliye kanalının köprü altında biriken yağmur suları ile ilgili olduğunu açıklayarak üstelik.
Varsayalım ki Silivri Belediyesi 1, hadi taş çatlasın 2 aydır yapmış olduğu ve haftada bir gün, pazarcı esnafının kullanımına tahsis edilen tuvaletin atık tahliyesini açıktan tarlaya bıraktı! Bu hususta Silivri Belediyesi'ni uyaralım.
Peki Gümüşyaka'da Ekrem İmamoğlu dönemi evvelinde de sonrasındaki 2,5 yıllık süre içerisinde de her gün Yüntoplar Bölgesinde deşarj kanalına ulaşmaksızın denize dökülen (bu sebepten burası çok uzun süredir Silivri'de denize girilemeyen tek yer) kanalizasyon atıkları konusunu nasıl görmezden gelip, sessiz kalacağız!?
İbrahim Kömür'ün hassasiyetine tüm birimleri ile duyarlılık gösteren Silivri Belediyesi ve harekete geçirdiği İSKİ'nin Semizkumlar çalışmasına teşekkür ediyor, İBB nazarında darısı Gümüşyaka'nın başına diyorum!

YORUM YAP