1976 yılıydı. Galatasaray'da genel kongre vardı. Dünyanın önemli kuruluşlarından ‘Bilderberg'inde üyesi olan Selahattin Beyazıt kongrenin tek adayıydı. Girdiği seçimi silip-süpürerek kazandı ve bir kez daha başkan oldu.
1980'li yıllarda Ali Uras ve Semih Haznedaroğlu arasında büyük çekişme olmuştu. 1984 yılında Uras rakibini geçerek Galatasaray kulübü başkanlığını elde etti. Sonra da Jupp Derwall'i Alman Milli takımının başından alıp Galatasaray'a getirdi.
1990'lı yıllarda Alp Yalman gibi ‘sofistike' bir üstat Galatasaray'da başkan olarak görev yaptı.
Sonra Faruk Süren Galatasaray'ın başına geçti ve tam dört yıl üst üste şampiyonluklar ve UEFA kupası Süren ile birlikte geldi. Arada Mehmet Cansun ve Adnan Polat'ın başkanlığındaki Galatasaray yine başarıları kovaladı ve üst seviyede kaldı.
Rahmetli Özhan Canaydın ile birlikte zorlu günlerde başladı.
Galatasaray'ın Özhan Canaydın'dan sonra tekrar uçuşa geçmesi Ünal Aysal ile oldu. Aysal ‘uçaklar geliyor' dedi bir dünya yıldız Florya'ya girdi. Ardından Dursun Özbek ‘çilekler' diye coştu. Başka bir yabancı ‘star' apronda gözüktü.
Bu coşkunun içinde Fatih Terim'in de büyük payı vardı. Eee ne de olsa dört şampiyonlukla başladığı Galatasaray hocalığında kupalara doymamıştı.
Galatasaray yönetiminin ‘teklediği' zamanlarda Galatasaray kongre üyeleri hemen bir çatı aday bulurlardı.
Üstat Duygun Yarsuvat da bunlardan biriydi.
Herkesin çekiştiği ve kimsenin kolay kolay aday olmadığı dönemde Mustafa Cengiz aradan sıyrıldı ve Galatasaray başkanı oluverdi. İlk 2 yıl her şey güzel gitti. Ancak daha sonra Arda'nın transfer hikayesi ile ortalık toz-duman olmaya başladı.
Fatih Terim Falcao'yu istemiyor, Samatta -Tetteh gibi oyuncuların alınmasında diretiyordu. Abdürrahim Albayrak Fransa'ya gidip Falcao'yu getirdi. Bir kez daha kopukluk baş gösterdi. Sonra başkan Mustafa Cengiz'in Belhanda 'yı Terim 'e sormadan takımdan yollaması bardağı taşırdı.
Cengiz'de ipleri koparınca 31 Mayıs'ta Terim kulüpten ayrıldı ve gözler genel kurula çevrildi.
YARIŞI KİM KAZANIR?
Galatasaray'da tarihinde ilk kez çok sayıda başkan adayı var. Metin Öztürk son derece düzgün bir isim. Babasından dolayı çocukluğu bile Galatasaray'ın içinde geçmiş biri. İktisatçı ve paradan anlıyor.
Burak Elmas St.Georg'dan (Avusturya Lisesi) küçüğüm. Amerika'da Denver'de okudu. Yaşı o kadar da küçük değil. Eski başkan Faruk Süren'in damadı olması kendisi için bir avantaj olarak görülebilir.
Eşref Hamamcıoğlu eski Divan başkanı. İnan Kıraç'ın desteği ile girdiği söyleniyor. Galatasaray Lisesi mezunu. Fransa'da okudu. Mustafa Cengiz'e karşı tepkisinden de başkan adayı olduğu biliniyor.
İbrahim Özdemir iyi bir Galatasaraylı. Mimar. Ama neden başkan adayı olduğunu anlamadım.
Yiğit Şardan medyada reklam konusunda duayenlerden biri. Daha önce yönetimlerde görev yaptığı için tecrübesi var. Şansı da bana göre yüksek. Para bulma konusunda yetenekleri olan birisi. Şardan bu değerli adaylar içinde seçilme şansı en yüksek isim.
Galatasaray işte 19 Temmuz'da böyle bir kongreye girip yeni başkanı ile çıkacak.
Çünkü Şampiyonlar ligi elemeleri için hazırlıkların başlaması lazım. Avrupa futbol kupası nedeniyle 11 Temmuz'a kadar vakit var. O yüzden Galatasaray'ın biran önce elini sıkı tutması gerekiyor.