Afetle Mücadele Paneli'nde konuşan Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile sivil toplum örgütlerimizle iş birliği içinde evlerimizi depreme dayanıklı hale getirmeye kararlıyız. Afetle mücadelenin temelinde bilinçli toplumlar ve dayanıklı yapılar yer alır.” dedi.
Silivri Kaymakamlığı, Silivri Belediyesi, İstanbul Rumeli Üniversitesi, Türk Kızılayı ve AFAD iş birliğiyle, Marmara Depremi'nin 25. yıl dönümü vesilesiyle, 16 Ağustos 2024 tarihinde Önder Yılmaz Sahnesi'nde Afetle Mücadele Paneli düzenlendi.
İlçe Kaymakamı Tolga Toğan, Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, CHP İlçe Başkanı İbrahim Kömür, meclis üyeleri, muhtarlar, belediye başkan yardımcıları, oda başkanları, AFAD Risk Azaltma Daire Başkanı Abdülkadir Tezcan, Kızılay Afet Direktörü Alper Güler, Rumeli Üniversitemizin kıymetli hocalarından Prof.Dr. İlhan Osman Şahin, Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dekan yardımcımız Uzm. Dr. Ömer Faruk Aydın'a, yine Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Uzm. Dr. Öğr. Ü. Tahir Talat Yurttaş, Demiroğlu Bilim Üniversitesi'nden Dr. Hacer Canatan ve çok sayıda kişi katıldı.
Program, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitlerimizin manevi huzurunda saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
TOZLU, TEŞEKKÜR ETTİ
Silivri Afet Koordinasyon Merkezi ve Zabıta Müdürü Uğur Tozlu tarafından açılış konuşması yapıldı. Tozlu, konuşmasına teşekkür ederek şöyle başladı: “Konuşmama başlamadan önce panelimize teşrifleri ile bizleri onurlandıran AFAD Risk Azaltma Daire Başkanı Abdülkadir Tezcan, Kızılay Afet Direktörü Alper Güler, Silivri'mizde afetler ve afet eğimlerinde paydaş olduğumuz Rumeli Üniversitemizin kıymetli hocalarından Prof.Dr. İlhan Osman Şahin, Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dekan yardımcımız Uzm. Dr. Ömer Faruk Aydın'a, yine Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Uzm. Dr. Öğr. Ü. Tahir Talat Yurttaş'a Demiroğlu Bilim Üniversitesi Dr. Hacer Canatan ve 6 Şubat depremleri başta olmak üzere birçok afette beraber görev aldığımız Gazeteci ve CNN TÜRK Muhabiri Serdar ER'e, katılımları ve bir birinden değerli bilgileri bizlerle paylaşacakları için şimdiden şükranlarımı arz eder panelimizin hayırlı olmasını temenni ediyorum.
TOZLU, SUNUM EŞLİĞİNDE YAPILAN ÇALIŞMALARI ANLATTI
Ben bunda sonraki süreçte sizlere kısa bir sunum yaparak Silivri'mizin afetselliğinde ve afetlere ilişkin yapılan çalışmalardan bilgi vermek istiyorum.
Silivri Belediyesi Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 01.05.2022 tarihinde onaylandı. İlçenin risk durumu analizi yapıldı.
KENTSEL DÖNÜŞÜM SAYILARI
2019-2023 arası riskli yapı tespiti bina sayısı: 524 adet,
2019-2023 yıkılan bina sayısı: 404 adet,
2019-2023 yıkılan bağımsız birim sayısı 1999 adet.
TAŞKINLARA İLİŞKİN AFETSELLİK
İlçemizde; Kınıklı Deresi, Çamurlu Dere, Kula Deresi, Fener Deresi, Kayılı (Boğluca) Deresi, Kacadere (Aşağı Dere), Sarıyer Dere, Davutça Dere, Delice Dere ve Mandıra Dere orta ve aşağı bölümlerini kapsayan yayvan yataklarının yakın dolayları taşkın riski altında olan alanlar.
SU BASMA ALANI GRAFİĞİ
Su basma alanı olarak tüm mahaller arasında 45,12 ile en yüksek risk Piri Mehmet Paşa Mahallesi ve 10,92 ile Mimarsinan Mahallesi taşıyor.
BARINMA TESİS VE ALAN KAPASİTESİ
Konteynerkent, okul, spor tesisi, camiler, Pazar alanları, engelli merkezi oteller gibi toplam 84 tesis alanı 279.123 kişi ve 9 tesis 3.000 kişi kapasitelik barınma imkânı sunuyor.
AFET VE ACİL DURUM TOPLANMA ALANLARI
126 Adet toplanma alanı ilçemiz genelinde bulunmakta. Toplam 637311 m2 toplanma alanı.
LOJİSTİK ALANIMIZ
Belediyemiz tarafından AFAD'a 20 bin M2 alan tahsis edilmiş ve konteyner lojistik alanı olarak kullanılmakta. Bunların içerisinde afetlerde kullanılmak üzere 58600 adet çadır 4584 adet ise demonte konteyner bulunmakta.
AFET İLETİŞİM PROJESİ
Silivri Belediyesi ve Turkcell iş birliği ile Afet Zamanında İletişim Toplantısı yapıldı. Pilot bölge olarak seçilen Silivri'de mobil şebeke ses ve veri servislerinin kesintisiz sağlanabilmesi hedefleniyor. Bu bağlamda Silivri'de 7 tane Kule Tipi İstasyon, Sabit Jeneratör Kurulu, Toplanma Merkezi ve Fiber Altyapı çalışmaları gerçekleştirilecek.
İlçe geneli Afiş Konteynerleri toplam 25.
AFET FARKINDALIK EĞİTİMLERİ
İlçemizdeki ana sınıfları dahil olmak üzere Afet Farkındalık eğitimleri tüm okullarımızda tamamlandı. Her yıl plan dahilinde tekrar etmekteyiz. 15 Eğitmen personelimizle İstanbul genelinde eğitim veriyoruz.
SİLİVRİ AFAD MERKEZİ PERSONEL VE GÖNÜLLÜLERİ
Arama Kurtarma 1193, Gönüllerimiz 1255 olmak üzere toplam 2506 kişilik bir ekibimiz var.”
BALCIOĞLU'NDAN KAYMAKAM TOĞAN, TOZLU VE EKİBİNE TEŞEKKÜRLER
Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, panelde yaptığı konuşmada şu sözlerine yer verdi: “Öncelikle, bu güzel sunum ve diğer yapmış olduğunuz çalışmalar için Uğur Tozlu ve ekibine gönülden teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Sunumda da gördüğümüz gibi, kurumlar arası ilişkilerin ne kadar güçlü olduğunu ve bu konuda ne kadar şanslı bir ilçe olduğumuzu bir kez daha fark ettik. Sayın Kaymakamımız Tolga Toğan önderliğinde ne kadar güzel işler yaptığımızın bir göstergesi olarak, kendisine de kocaman bir teşekkür ediyorum.
“ZAMAN KAYBETME LÜKSÜMÜZ YOK”
1999 Marmara Depremi'nde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle ve saygıyla anıyorum. Bugün burada, depremin acı gerçeğini bir kez daha hatırlamak, afetle mücadele ve kentsel dönüşüm konularını ele almak üzere bir araya geldik. Bu konuda yazacak, konuşacak çok işimiz var; zaman kaybetme lüksümüz yok.
“YAŞADIĞIMIZ DEPREMLER VE AFETLER HAZIRLIKLI OLMANIN ÖNEMİNİ HATIRLATIYOR”
Değerli katılımcılar, ülkemiz sık sık doğal afetlerle karşı karşıya kalıyor. Sel baskınları, yangınlar ve depremler gibi felaketlerle yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Silivri de bu felaketlerden payını aldı. Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız depremler ve diğer doğal afetler, bize afetlere hazırlıklı olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
“HERKESİN TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMASI ŞART”
Deprem meselesi Türkiye'nin en önemli meselelerinden biridir. Sivil toplum kuruluşları ve özel sektör gibi bu sürecin önemli paydaşlarını iyi tanımlamazsak, bu sorunları çözmekte zorlanacağız. Bu noktada, hep birlikte hareket etmek zorunda olduğumuzu vurgulamak istiyorum. Özellikle hükümetimiz, bakanlıklarımız, büyükşehir belediyemiz, ilçe belediyemiz, Kızılay ve diğer tüm yapıların el ele vererek bir merkezde toplanması ve bir seferberlik ilan etmesi gerekiyor. Herkesin taşın altına elini koyması şart.
“YAŞANAN YIKIM VE ACIYI GÖZLERİMLE GÖRDÜM VE İNANAMADIM”
6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız asrın felaketinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu'nun görevlendirmesiyle, geçen dönem Hatay'a gittik. Yaşanan yıkımı gözlerimle gördüm, oradaki acıyı gözlerimle gördüm ve inanamadım. Depremin birinci yıl dönümünde yine oradaydık. Her evde ayrı bir hikaye, ayrı bir acı var. Ulu Önderimiz Atatürk'ün "Şahsi meselem" dediği Hatay dümdüz olmuştu. Ailelerini, sevdiklerini, hayallerini, anılarını ve en önemlisi umutlarını enkaz altında bırakmış insanlarımız orada destek olduğumuz çocuklara söz verdik.
“DESTEKLERİMİZİ SÜRDÜRMEK ZORUNDAYIZ”
Gerek büyükşehir belediyemiz, gerek ilçe belediyemiz olarak konteyner kentler organize ettik ve yardımlaşmaya devam ediyoruz. Desteklerimizi sürdürmek zorundayız. Bu acıları yaşamamış olmayı dilerdik.
“ACILARIMIZI ÇOK ÇABUK UNUTUYOR VE DERS ÇIKARMIYORUZ”
99 Depreminde ben 19 yaşındaydım. Deprem sonrası gördüklerim hâlâ gözlerimin önünde. 6 Şubat depremi sanki dün yaşanmış gibi. Ancak millet olarak kötü bir huyumuz var; acılarımızı çok çabuk unutuyoruz ve ders çıkarmıyoruz. Bunu değiştirmemiz lazım. 99'da yaşanan acıların, 6 Şubat'ta yaşananların İstanbul'da tekrar yaşanmaması lazım.
“AKLA, BİLİME VE DEPREMİN YALIN GERÇEKLİĞİNE BAKARAK SİL BAŞTAN KARARLAR ALMAMIZ GEREKİYOR”
Bu yüzden, siyasetin en tepesinden arama kurtarmada sorumlu idarelere kadar herkesi yeniden düşünmeye, yeniden tasarlamaya davet ediyorum. Akla, bilime ve depremin yalın gerçekliğine bakarak sil baştan kararlar almamız gerekiyor.
Ülkemizin, şehirlerimizin yönetimini üstlenen bizler, vatandaşlarımızla bir senet imzaladık. Onlar bize canlarını, mallarını, sevdiklerini, umutlarını, hayallerini emanet ettiler. Biz ise bu emanete sahip çıkacağımıza söz verdik. Yöneticilik, bu emaneti korumak demektir. Bu, yöneticinin ahlakı ve namusudur. Ama şunu da kabul edelim ki, vatandaşlarımızın bizlere yüklediği sorumluluk, hiçbir yöneticinin tek başına üstesinden gelebileceği kadar basit bir mesele değildir. Merkezi ve yerel idare, akademi, sivil toplum ve özel sektör olarak tüm güçlerimizi birleştirip aklın ve bilimin yolundan ilerlediğimizde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur. Ben bu umut ve kararlılık içerisindeyim.
RİSKLİ YAPI TESPİT VE YIKIM İŞLEMLERİ
Göreve gelirken demiştim; Silivri'yi depreme ve her türlü afete dayanıklı, modern, sürdürülebilir bir kent haline getireceğiz. Bu doğrultuda kararlı bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 6306 sayılı Kanun kapsamında Silivri Belediyesi tarafından riskli yapı tespit ve yıkım işlemleri gerçekleştirilen 404 binamız bulunmaktadır. Göreve geldiğim günden bu yana ise Silivri'de 12 binada riskli yapı tespit dosyası incelendi ve onaylandı. 18 binanın yıkımını gerçekleştirdik. 50 binanın kanuni sürecinde tebligat işlemlerini takip ediyoruz. 401 hak sahibine 4.807.000 TL kira ve taşınma desteği sağladık ve bu desteği sürdürmeye devam ediyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarını her zamankinden daha da önemseyerek yetkilerimiz dahilinde vatandaşlarımıza kolaylıklar sağlayarak öncü bir yaklaşımla hareket ediyoruz.
“İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE EVLERİMİZİ DEPREME DAYANIKLI HALE GETİRMELİYİZ”
Bu noktada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile STK'larımızla iş birliği içinde evlerimizi depreme dayanıklı hale getirmeye kararlıyız. Afetle mücadelenin temelinde bilinçli toplumlar ve dayanıklı yapılar yer alır.
“AFET VE ARAMA KURTARMA EĞİTİMLERİMİZİ TAMAMLAYALIM”
Bu bilinçle, ekiplerimizce 175.000 kişiye afet bilinci ve farkındalık eğitimi verildi ve bu eğitimler devam ediyor, artarak devam edecek. Buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum: İster özel sektör, ister kamu kurumu olsun; şirketlere, fabrikalara, okullara seslenmek istiyorum. Lütfen gelin, iş birliği içerisinde afet eğitimlerimizi, arama kurtarma eğitimlerimizi tamamlayalım. Beklenen İstanbul depremi bir gerçek, hem de çok acı bir gerçek. 25 yıl oldu. Allah'a şükür beklenen deprem daha gelmedi ama gelecek. Bu yüzden aklın ve bilimin ışığında hareket ederek bu konuyu birinci önceliğimiz haline getirelim.
“AFET EĞİTİM MERKEZİNİN TEMELİNİ ATIYORUZ”
Ayrıca, İstanbul Valiliğimizin desteğiyle afet eğitim merkezimizin temelini önümüzdeki günlerde atıyoruz. Afetlerde kesintisiz iletişim kurmanın ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle, bir GSM operatörüyle iş birliği içinde ilçemizde kesintisiz iletişim sistemini hayata geçiriyoruz. Şu anda ilçemizdeki konteyner sayısını 25'ten 35'e çıkartıyoruz.
“AFETLERE HAZIRLIKSIZ YAKALANMAK BİR TERCİHTİR”
Sonuç olarak, afetle mücadele ve kentsel dönüşüm birbirini tamamlayan iki önemli unsurdur. Doğru şekilde uygulandığında, bu iki strateji şehirlerimizi daha güvenli, dayanıklı ve yaşanabilir hale getirecektir. Ancak bu süreçte, kamu kurumları, özel sektör ve vatandaşlar olarak birlikte hareket etmek zorundayız. Unutmayalım ki afetler doğaldır, ama afetlere hazırlıksız yakalanmak ise bir tercihtir. Bu yüzden hem bireysel hem de toplumsal olarak üzerimize düşeni yapmalıyız, yapacağız da.
Sözlerime son verirken, bir kez daha Marmara Depremi başta olmak üzere tüm afetlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Allah bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın. Bu duygularla, her birinizin birikimine, zamanına ve emeğine çok teşekkür ediyorum.”
TOĞAN: ACI HATIRALARDAN DERS ÇIKARMAK İÇİN BİR ARADAYIZ
İlçe Kaymakamı Tolga Toğan, yaptığı konuşmada şu ifadelerine yer verdi: “Bugün burada, özellikle afetler konusunda gerçekleştirdiğimiz toplantıların ve seminerlerin bir yenisini daha yapmak üzere bir araya geldik. Sayısını unuttuğum kadar çok bu tür etkinlikler gerçekleştirdik ve yapmaya da devam edeceğiz. Bugün, unutmak istediğimiz ancak hatıralardan çıkarmamamız gereken bir tarihin yıl dönümündeyiz. Bu acı hatıralardan ders çıkarmak için bir aradayız.
“TEHLİKEYE HER AN HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”
Kıymetli hazirun, İstanbul'un hemen açığında, yaklaşık 16 km uzaklıkta, büyük bir fay hattı bulunuyor. Bu fay hattı, İstanbul'un tamamını etkileyebilecek ve 7'nin üzerinde bir deprem üretmesi neredeyse kesin olan bir tehlike taşıyor. Bu tehlikenin ne zaman gerçekleşeceğini bilmiyoruz, ancak olacağından eminiz. Böyle bir riskle karşı karşıyayız ve ne zaman olacağını bilmesek de her an hazırlıklı olmamız gerekiyor.
“UNUTULMAMALI Kİ, ÖLDÜREN DEPREM DEĞİL, BİNALARDIR”
Ülke olarak deprem felaketlerinden yeterince payımızı aldık. 17 Ağustos 1999'da binlerce canımızı toprağa verdik. Yine 6 Şubat depremlerinde canlarımızı yitirdik. Ancak unutmamalıyız ki, öldüren deprem değil, binalardır.
Dünyada birçok ülke, deprem riskini iyi zemin analizleri ve sağlam binalarla en aza indirmiş durumda. Bu ülkelerin başında Japonya geliyor. İlginçtir ki Şili de bu konuda önemli adımlar atmış durumda. Şili'deki bilim insanları, 7.2 büyüklüğündeki bir depremde bile yatağından çıkmadığını söyleyebiliyor. Ancak bizler, geçmiş depremlerde binalarımızın yetersizliği nedeniyle büyük zararlar gördük. İnşallah bundan sonra hep birlikte yaratacağımız sinerjiyle bu tür büyük yıkımların önüne geçebiliriz.
“İSTANBUL'UN İLÇELERİ ARASINDA EN İYİSİYİZ”
Silivri ölçeğinde, belediyemizle, kaymakamlığımızla ve ilgili kurumlarla birlikte afetlere karşı hazırlıklı olmaya çalışıyoruz. İstanbul'un ilçeleri arasında en iyilerden biri olduğumuzu, hatta en iyisi olduğumuzu söyleyebiliriz. Güçlü bir afet merkezi, iyi bir işleyişe sahip afet yönetimimiz var. Uğur Bey ve ekibinin yarattığı sinerjinin ülkemize büyük fayda sağladığını ve sağlamaya devam edeceğini düşünüyorum. Belediyemizin arama kurtarma ekipleri, Türkiye'de bir ilk olan bu merkezleri yöneterek büyük bir başarı elde etti. Bu başarı, Silivri ölçeğinde bir belediye için takdire şayandır.
“ZEMİNİN SAĞLAM OLDUĞU VE HANGİ BÖLGELERİN DAHA AZ RİSKLİ OLDUĞU NOKTASINDA VERİLERE SAHİBİZ”
İlçemiz genelinde mikro bölgeleme çalışmaları da tamamlanmış durumda. Zeminin sağlam olduğu ve hangi bölgelerin daha az riskli olduğu noktasında sağlıklı verilere sahibiz. Bu, ileride yapacağımız imar ve diğer çalışmalarda bize rehberlik edecektir. Tehlikenin çok ciddi ve çok yakın olduğunu unutmamalıyız. Depremin ciddiyetini ve aciliyetini göz ardı etmemek gerekir.
“HAYATINI KAYBEDENLERE ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM”
17 Ağustos 1999 depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Allah, hayatlarını normale döndürme fırsatını versin ve bizlere de daha iyi bir planlama ve sinerjiyle afetlere, özellikle de depreme daha hazırlıklı olma imkanı sağlasın. Bu vesileyle, bu panelde emeği geçen, başta Uğur Bey ve ekibi olmak üzere, tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Panelimizin ve bugünkü organizasyonumuzun hepimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Hepinizi saygı ve muhabbetle tekrar selamlıyorum.”
Panelde konuşma yapan isimler ve konuları şöyle;
Abdülkadir Tezcan (AFAD Risk Azaltma Daire Başkanı): "Afetlerde Risk Azaltmanın Önemi ve Arama Kurtarma"
Emrah Aydın (Kızılay Silivri İlçe Başkanı): "Afetlerde Beslenme Stratejilerinin Önemi"
Prof. Dr. İlhan Osman Şahin (Rumeli Üniversitesi): "Depremler ve Kentsel Dönüşüm"
Dr. Hacer Canatan (Florence Nightingale Demiroğlu Bilim Üniversitesi): "Afetlerin Sosyolojik Yansımaları"
Uzm. Dr. Tahir Talat Yurttaş (Gaziosmanpaşa Hastanesi Arama Kurtarma Başkanı): "Crush Sendromu"
Uzm. Dr. Ömer Faruk Aydın (Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dekan Yardımcısı): "Uzuv Kopmalarına Yaklaşım" konularında bilgi paylaşımında bulundu.
Renginar SALİ