Silivri Belediyesi’ne bir buçuk yıl önce seçtiğimiz Başkan CHP’li biliyorsunuz. Siyasete gözünü CHP’de açmış, CHP’liliğinden kimseyi kuşkuya düşürmeyecek bir partili…
Önce Saray Bosna ziyaretleri ile Fethullah Gülen Cemaati’ne ilgisini inkar etmediği gibi yaptığı şeyi farklı bir bakış açısıyla önümüze koyarak savundu. Kimse aksini kabul ettiremedi. Eleştirmeye kalkanlar bile karnından konuşur gibi üç beş bir şey dedi, sustu. Işıklar’ın Saray Bosna’ya geliş gidişlerine alıştık, sessizce kabul ettik.
Bütün ülke Ergenekon adı verilen bir yalanla kandırılırken, toplumumuz bu yanılgının pençesinde parça pinçik edilmek suretiyle daha da güçsüzleştirilirken, Başkanımız kısa bir süre önce Silivri’nin bu süreçte mahkum kalesi olarak anılması ile ilgili ufak ama çok anlamlı bir adım attı. Adalet isteyen kesimin Silivri’den sesini duyurması, yükseltmesi önemliydi. İktidarlarını korumak için adaletsizliği bile göze alanlar böyle bir çığlığın açık havada haykırılmasını istemedi tabi ama engel olmayı başaramadılar.
ADD Silivri Şubesi’nin sergilediği cesaret kendilerinden beklenen, görevleri, sorumluluklarıyken Silivri Belediyesi’ni bu sürece dahil eden Işıklar, inandığı şeyler uğruna neleri göze alabileceği ile ilgili geniş sınırlarını ortaya koydu. Bu etkinliğin kimileri katılım, kimileri organizasyon açısından eleştirirken hiçbirinin de böyle bir sorumluluğu gerçekleştirmeyi göze alabilen insanlar olmayışı manidar sayılmalı. Daha iyisini veya o konuda zerre kadar çabanız olacak ki gerçekleştirilen bir şeyi eleştirmeyi kendinizde hak göreceksiniz. Allah’tan söz konusu etkinlikte konuşan insanların doğru sözlerini ve mesajlarını itiraf edebilen, kabul edenler oldukça fazla.
Ve sonuncusu; Cuma günü Silivri Belediyesi’nden gelen bir bülteni okurken kalbim küt küt atmaya başladı. “Yok artık” diye diye okumayı bitirdim. Işıklar, 250 Milyon Ortodoks’un ruhani önderi Dimitrios Arhondonis (muhteremin kim olduğundan zerre kadar haberim yoktu ama ne kadar çok insan kendisini önder kabul ettiğini okuyunca kaldım öyle) ile görüşmüş. 250 Milyon Ortodoks gelse, Işıklar’ı Silivri’de dönecek dedikodu kazanında yanmaktan kurtarabilir mi hesap edemedim.
Ziyaretinin tamamen Silivri’nin dini turizm potansiyelini harekete geçirmek amacıyla olduğunu biliyorum ama Sevgili Belediye Başkanımızın ne kadar ‘çok seveni’ olduğunu da hesaba katmadan edemiyorum. Kendisinin tamamen ‘iyi iyiliğini’ düşünen bu kesimden gelebilecek eleştiriler, suçlamalar, saldırıları düşündükçe Işıklar’ın bunları hesap etmediğine hiç ihtimal vermiyorum. Hepsini de bilerek, isteyerek göze alıyor. Dünya yıkılsa bildiğinden şaşacak hali yok.
Sırada ne var inanın benim aklım ermiyor. “Şunu da yapmaz” diyebileceğim bir şey yok.
Aklına koyduğunu yapan, çok cesur, inatçı, kindar, hiç de öyle görünmeye çalıştığı gibi sessiz, sakin, edilgen bir yapıda değil Işıklar. İstediğinde ışık saçan, aklına koyduğunda ortalığı yakıp küle çevirmesine kimsenin engel olamayacağı bir ateş.