Işıklar: Bugün % 51’in üzerindeyiz

Işıklar: Bugün % 51’in üzerindeyiz

07.09.2012 10:40:50

GEÇTİĞİMİZ akşam gerçekleşen CHP Silivri İlçe Örgüt Toplantısı'nda konuşan Belediye Başkanı Özcan Işıklar, "Bugün seçim
var deseler, yüzde 51 ile sandıktan çıkacak durumdayız” şeklinde iddiasını
ortaya koydu. Toplantıya Başkan Işıklar'ın yanı sıra PM Üyesi İbrahim Yener, İlçe
Başkanı Mümin Tuğlu, İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, Silivri Belediyesi Meclis
Üyeleri, İl Genel Meclis Üyeleri ve partililer katıldı. Toplantıda ayrıca söz
alan parti üyeleri düşünce ve görüşlerini ifade etti.


AÇILIŞ KONUŞMASINI TUĞLU YAPTI

CHP Silivri İlçe Başkanı Mümin Tuğlu, toplantının açılış konuşmasında yapılan faaliyetlerden ve çalışmalardan söz
etti. Tuğlu ayrıca, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen, terör olaylarını
lanetleyen organizasyona katılmama kararlarının ardından oluşan spkülasyonları
ve sonrasındaki tavırlarının gerekçelerini partililere izah etti. Tuğlu, "Geçtiğimiz
günlerde bir arkadaşımız terör olaylarını protesto etmek için bir yürüyüş
tertipledi. Yürüyüş için izin alınıp alınmadığı belli olmadan basın mensubu
arkadaşlarımız bize de gelip konuyu açtılar. Biz de, yaşanan olaylardan dolayı
aynı acıyı paylaştığımızı, ama her önüne gelenin yapmaya kalkıştığı eyleme
katılırsak işin içinden nasıl çıkacağımız yönünde bir açıklamam oldu. Konuyu
acilen genel merkez ve il yöneticileriyle paylaştım. Kendi kafamıza göre
hareket etmememiz, genel merkezin bu konuda bir çalışması olduğu tarafıma
iletildi. Biz de bu doğrultuda ilk planda yürüyüş içinde olamayacağımızı ifade
ettik buradaki arkadaşlarımıza. Baktık ki bu açıklamamızın üzerine spekülasyonlar
yapılmaya başlandı. Zaten daha sonra da yürüyüşe izin verilmedi. Sadece basın
açıklaması olarak gerçekleşen protesto eylemine katıldık. Genlik Kollarımız da
bu organizasyonda görev aldı” dedi.



IŞIKLAR: BİR OY ORANLARINA BİR DE YEŞİL KART SAYISINA BAKIN

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, CHP Örgüt Toplantısı'nda genel siyaset ağırlıklı yaptığı konuşmasında şunları
kaydetti: "Mezarda emeklilik dönemini başlattılar. ‘Sağlıkta devrim” dediler
ama hastanelerin üzerinden perişanlık akıyor. Sağlık hizmetlerinin özel sektöre
devri için ayak oyunları yapılmakta. 8,5 milyon yeşil kart dağıtılmış. Bunu
ortalama 3 ile çarparsanız 30 milyon kişinin fakirlikle, açlıkla terbiye
edildiğini görebilirsiniz. Yani toplumun bir yarısına, diğer yarısının baktığı
hale getirilmiş durumda. İşte bu insanların sandıktaki tercihiyle bugün
yönetilmekteyiz. Şimdi bir aldıkları oya, bir de yeşil kart sayısına bakın! Bir
insanın elindeki yeşil kartın gitmesi endişesiyle yaptığı tercih ne kadar
sağlıklı ve güvenilirdir?



"BİZİM SORUNUMUZ DİNCİLERLE”

Bizim dindarlarla değil, dincilerle sorunumuz var. Tüm bu ötekileştirmelerin ve ayrıştırmaların temelinde bir İslam
projesi ile Amerika'nın çıkarları var. Ben şu anki hükümetin bu konulara çok
hâkim olduğunu da düşünmüyorum. O kadar gücün ellerinde olduğuna da ihtimal
vermiyorum. Bugün CIA Başkanı İstanbul'un göbeğinde gelip pazarlığını yaptıktan
sonra ayrılabiliyor. Sömürge ülkesinden farkımız kalmamış durumda. Basın
bastırılmış, bir tane muhalif ses bulamazsınız.



"İNSANLAR TÜRK BAYRAĞINI ASMAYA KORKAR HALE GELMİŞ DURUMDA”

Sivil bir kalkınışı, sivil bir silkinişi hayata geçirecek tek alternatif bugün CHP'dir. Sosyal demokrat partiler,
demokratik sağdan sosyalist sola kadar bir yelpazedir. Yapısı gereği de bir
koalisyondur zaten. Çok seslilikten çekinmeyeceğiz. Tek bir hedefimiz var,
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş değerlerine sahip çıkılmasını sağlamak. Bugünkü
hükümet, 19 Mayıs'ı, 29 Ekim'i, 30 Ağustos'u çelenk koyamadığımız duruma
getirmiştir. ‘800 senelik tarihinde 81 yıllık bir diken var, onu çıkarıp
atacağız' diyen bir anlayışa kimsenin sesi çıkmıyor. İnsanlar evlerine Türk
bayrağını asmaya korkar duruma gelmiş.



"DİN BİZİMDİR, KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİL”

Silivri'de 5 tane İmam Hatip Lisesi açılıyor ve pankartlarla duyurusu yapılıyor. Neden meslek liselerinin duyurusu
yapılmıyor. İnananların inancını yaşamasını ve ifade etmesini en çok isteyen
biziz. Biz İstanbul'da bir ilki gerçekleştirerek camilerin periyodik olarak
temizliklerini yapıyor, bütün ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Gazete kâğıdı ve
karton üzerinde namaz kılmaya çalışanlara seccade veriyoruz. Kutlu Doğum
Haftası'nı çarşıda kutluyoruz. Din bizim. Kimsenin tekelinde değil. Milliyetçiliği,
demokratik değerleri ortaya koyacağız, konuyu yapay gündemlerden çıkartacağız.
Bundan sonra gündem biz olacağız, gündemi yaratacağız. Gerek Türkiye'de gerek
Silivri'de görmek istediğiniz değişikliğin kendisi siz olacaksınız.



"İKTİDAR, ÜLKENİN PARÇALANMASINA GÖZ YUMUYOR”

Bir şeyin çok iyi farkında olmalıyız. Ortada bir proje var, uygulanıyor ve maalesef bu iktidar bunun bile farkında
değil. Bir türbülans içine girmiş, iktidarını korumak içgüdüsü içerisinde
Türkiye'nin dağılmasına, parçalanmasına göz yumuyor. ‘Yurtta barış, dünyada
barış' diyen tek millet biziz. Ama olup bitenlerin kimse farkında değil. Nasıl farkında
olsun? Basın, medya karartılmış durumda. Onun için bizler çıkıp dışarıda
bunları anlatacağız. Onun için buradayız.



"GERÇEKLER GİZLENEMİYOR”

Nüfusunun bir zamanlar yüzde 52'si tarımla geçinen bir ülkenin yarısı yoklukla mücadele ediyor. Yoksa bizim
üzerimize oynan oyunları jeopolitik ya da jeostratejik konumumuzla ilgisi yok.
Tek neden bahsettiğim tarım gücümüzdü. Bugün gelinen nokta ortada. Pamuğu
Adana'dan dünyaya satarken, fındığın fiyatını belirlerken bugün hiçbiri yok
artık. İşte fakirlik böyle başladı. ‘Sevgi, duman ve fakirlik gizlenemez' diye
bir Arap atasözü var. Bakın, gizlenemiyor işte.



"HAYALİMİZ TÜRK BAHARI”

Biz hepimiz kardeşiz ve bugün Arap Baharı olarak adlandırılan olayı bizim Türk Baharı'na çevirme hayallerimiz var.
İnsanlara bunu böyle pompalayalım. Benim kimsenin etnik kökeniyle sorunum yok,
aksine kardeşliği, barış içinde yaşamayı arzuluyorum. Ama o coğrafya da, sadece
Türkiye'de kardeşliğin, adil düzenin ve eşit yaşam hakkının ortağı oldular.
1975 yılına kadar bir alfabeleri yoktu. Dikkatinizi çekerim. Cumhurbaşkanı da,
bakan da, meclis üyesi de seçildiler. Bizim hiçbir sorunumuz yoktu. Bu yapay ve
dışarıda düşünülüp Türkiye'ye enjekte edilmiş bir sorundur. Hiç uzağa gitmeyin.
Bakın meclis üyelerimize, her yerden arkadaşımızla birlikte, beraberce
çalışıyoruz. Bu yapay sorunların, buradaki arkadaşlarımızda yarattığı
tedirginliği anlamaya çalışalım. Bosna katliamları işte böyle oldu. Emperyalist
güçlerin beklediği, burada çeteleşmelerin olması ve birilerinin diğerine
saldırması. Bu güçler etnik kökenleri ayrışma sebebi haline getirmeye
çalışıyorlar.



"BUGÜN SEÇİM OLSA, YÜZDE 51'İN ÜZERİNDEYİZ”

Şimdi Silivri'ye bir bakalım. Biz sadece yollarla, parklarla bir yaşam biçimini değiştirmeye kalkmıyoruz. Tek bir
amacımız var. Bir arada olmak, örgütlü bir toplum yapısı, kolektif yaşamı
özendirmek, insanları sokağa çıkarmak. Yoları yapmamızın, meydanları, parkları
bahçeleri yapmamızın işte tek sebebi, insanları içeriye kapanmaktan kurtarıp
dışarıya çıkartmak. El ele omuz omuza derdini paylaşır duruma getireceğiz.
Yapmak istediğimiz budur. 7 yaşından 70 yaşına kadar her vatandaşımıza elimizi
uzatıyoruz. Ama maalesef bu suni gündemlerden dolayı sosyal projelerimizi bile
konuşamadık. Bir anket yaptırdık. Önce meclis üyelerimizle sonra sizlerle ve
kamuoyuyla bunu paylaşacağız. Ama bugün sandığı koysalar yüzde 51'in üstünde
bir oy oranıyla seçimi alabilecek durumda olduğumuzu bilmenizi istiyorum.
Toplumsal mozaiği kurabilme başarısını göstermiş durumdayız. Biz burada bunu
yapabiliyorsak, Türkiye genelinde de yapabiliriz. Dini, demokrasiyi,
milliyetçiliği ve toplumsal değerleri merkeze koyacağız, sonra gözümüzü işe,
aşa ve aydınlık geleceğe çevireceğiz. Bugünkü toplumsal baskıyı ve medyanın
kurduğu kumpası ancak bu şekilde ve dayanışma içinde kurabiliriz.



"SEVEN GÖZ KUSUR GÖRMEZ”

Seven göz kusur görmez. Birbirimizi seveceğiz. Dışarıda Genel Başkanı uluorta, parti meclisini uluorta konuşup
eleştirmeyeceğiz. Televizyonlarda bir milletvekili her akşam konuşuyor, genel
başkana hakaretler yağdırıyor. PM üyemiz burada olduğu için bunu ifade
ediyorum. Kim yaparsa cezasını çekecek. Bir dernekte bile bu kadar hoşgörü yok.
Ben artık tahammül edemiyorum. Bir disiplin içinde hareket edeceğiz. Ama
disiplin ve baskıyı da birbirine karıştırmayacağız. CHP bu ülkenin aydınlık
yarınlarının tek teminatıdır ve bunu unutmayalım.



"100 HATAMIZ VARSA, 500 DE DOĞRUMUZ VAR”

30 sene önce bu partiye üye oldum, şimdi belediye başkanıyım. Olmasaydım da fark etmezdi. Ama şu an, 35 mahallesi olan
Silivri'yi bugünlere taşıyabilmiş olmanın huzuru ve gururuyla dolaşıyorum.
Belki 100 tane hatamız var ama 500 tane de doğrumuz var. Ben partimle gurur
duyuyorum. Silivri'de başarıyı elde eden modeli Türkiye geneline de
taşıyacağız.”



YENER: İKTİDARIN YOLU YEREL YÖNETİMLERDEN GEÇER

CHP PM Üyesi İbrahim Yener de Örgüt Toplantısı'nın sonunda bir konuşma yaparak üyelere şöyle seslendi: " AKP
iktidara geldiğinde hangi medya destekliyordu? Hangi televizyon ve radyo
destekliyordu? Doğru dürüst belki de destekçileri bile yoktu. Ama ev ev, sokak
sokak gezerek bu sonuca ulaştı. Bir diğer nedeni de, çok iyi belediyecilik
hizmetleri verdiğimiz dönemlerde dahi iyi iletişim kuramadık. Kısaca 89
belediyeciliği bizi bu noktaya taşıdı. Ama 94 belediyeciliği de Türkiye'yi
onlara teslim etti. Unutmayalım ki, iktidarın yolu yerel yönetimlerden geçiyor.



"BELEDİYE BAŞKANI PARTİSİNİ UNUTMAYACAK”

Burada beni çok mutlu eden bir şey oldu. Belediye Başkanı partisinin ve ilçe başkanının emrinde olduğunu söylüyor. Pek
çok yerde bunu bulamazsınız. Yani sizin emrinizde olduğunu söylüyor. Bu çok
güzel bir olay. Çünkü bizim bazı belediye başkanlarımız kendilerini çok farklı
yerlere taşıyorlar. Partisini unutarak ‘ben seçildim' demeyi uygun görüyorlar.
Ban buna ‘belediye hastalığı' diyorum. Bizim bu hastalığımız bizi geriye
itiyor. Oysa AKP'li belediye başkanları, yine kendilerinden olan bir ilçede her
Cumartesi bir araya gelip, o bölgenin eksikliklerini tartışıp, gidermek için çalışıyorlar.
Eğer biz de burada ilçe başkanı ve belediye başkanıyla birlikte hareket eder,
yaptıklarımızı toplumla paylaşırsak başarılı oluruz. Çünkü şikâyetler önce ilçe
başkanına gelir. İlçe başkanı da sorunları Belediye Başkanı'na taşıyacak, o da
bunları yerine getirecek. Ancak şunu da unutmayalım ki, bir belediye başkanı
sadece kendi partililerinin değil, burada tüm Silivrililerin belediye
başkanıdır. Ama belediye başkanı da partisini unutmayacak.



"MİLLET AKP'DEN BIKMIŞ DURUMDA”

Bu millet AKP'den son derece rahatsız. Kendisine gidecek bir kapı arıyor. Yeter ki biz onlara gidelim, ulaşabilelim.
Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu bu açıdan olağanüstü çalışıyor. Ama maalesef
Türkiye'nin yüzde 80'i AKP'nin eline geçmiş durumda. Bizden yana hemen hemen
hiç kimse yok. Ama bizim birikimli kadrolarımız şayet kapı kapı gezerse,
komplekse girmeden yapmak istediklerimizi halka anlatabilirsek başarı
gelecektir.”

Tolga EMEK


















YORUM YAP