İlçemizde sağlıklı kentleşme ve nitelikli yapılaşma için Silivri Belediyesi ve TMMOB Peyzaj Mimarlar Odası İstanbul Şubesi arasında yapılmak istenen ortak mesleki denetim ve teknik işbirliği protokolü, AK Parti Grubundan veto yedi. Gerekli olan mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin protokol olmadan da yapılabileceğini savunan AK Parti Grup Sözcüsü Rıfat Kutlu ile Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar arasında tartışma çıktı.
KUTLU: PROTOKOL OLMADAN DA YAPILABİLİR
AK Parti Grup Sözcüsü ve Meclis Üyesi Rıfat Kutlu, ret kararına ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı: “İlgili gündem maddesine AK Parti Grubu olarak komisyonda da hayır oyu verdik ama burada irdelenmesi gereken husus peyzaj mimarlarını 1500 metrekare üzerindeki alanlarda ruhsata tabi yaptıkları için belediyeye proje sunması makul, anlamlı, ilçemize de bu manada fayda sağlayacak çalışmadır diye düşünüyorum ama böyle bir çalışma TMMOB Peyzaj Mimarlar Odasıyla bir protokol yapılmaksızın da hayata geçirilebilir.
“TMMOB'A HAYIR DİYORUZ”
Bizim buradaki hayır'ımız TMMOB Peyzaj Mimarlar Odasıyla yapılan bir protokole hayır'dır. Yoksa ilçemizde peyzaj mimarlarını bu tarz halkımızın ortak kullandığı ve yeşil alanlarda özellikle siteler dediğimiz yerlerde daha teknik, iş bilirkişiler tarafından ortak projelerin çizilmesi ve halkımıza daha kaliteli yeşil alanların oluşturulması düşüncemiz olumlu ama TMMOB Peyzaj Mimarlar Odasıyla böyle bir protokol yapılmadan da Silivri Belediyesinin ilgili Başkan Yardımcısı ve ilgili Müdürünün talimatıyla da hayata geçirilebilecek bir mevzu değil.”
IŞIKLAR'IN KUTLU'YA VETERİNER YAKIŞTIRMASI GERGİNLİĞİ TIRMANDIRDI
Kutlu'nun konuşmalarına karşı Özcan Işıklar'ın, “Bunu söyleyen bir mühendis. Keşke olmasaydı. Veteriner filan olsaydın daha iyi olurdu ama Allah'tan değilsin” sözleri krizi büyüttü.
“KURUMSALLAŞMAK DEMOKRASİ DİNAMİZMİDİR”
Işıklar, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir Odayı yok say, buradaki mimarların hakkını koru diyorsunuz. Bireysel, atomize edilmiş, herkesin kafasına göre olduğu bir yapı olmaz. Küçümsemek anlamında söylemiyorum; bahçıvanın teki tutmuş peyzaj mühendisi diye kartvizit bastırmış. Avukatlar Baro kurulana kadar, mali müşavirler muhasebeci ve yeminli mali müşavir kimliğini alabilmek için ne kadar eziyet çektiler. Kurumlaşmak, bir oda birliğini almak, derinleşmek, temsil kabiliyeti olmak, meslek dayanışması yapmak, mesleğin içinde gelişmesini sağlamak demokrasinin kuvvetler ayrılığı dediğimiz dinamikleridir.
“BU PROTOKOLE KARŞI DURANIN MÜHENDİS OLMASI DA AYRI BİR TALİHSİZLİK”
Demokrasiyi demokrasi yapan, toplumsal baskı grupları oluşturan, kurumsal işbirlikleri geliştiren toplumsal bir yapıyı niye tanıyorsun diye karşı çıkılıyor. Bunu diyenin mühendis olması da apayrı bir talihsizlik, onu da boş veriyorum. Peyzaj mimarlarının meslek itibarını koruyacağız, hem odayı koruyacağız, hem de kendi otokontrolünü beraber yapacağız. Bu demokratik kurumların var olması, güçlenmesinden korkmamak lazım. Bunlar yoksa zaten biz de yok oluyoruz. Sivil toplum kuruluşlarını etkisiz hale getir, imarlarda belge kurullarını çıkar yapı denetim kurullarına aktar, odaları da ticarileştir ihaleye çıkar sonra? Geriye kalan içi boş devlet. Sadece bir kişiyi temsil eden bir devlet anlayışına dönüşür.
“İMRENDİĞİNİZ ÜLKELER BÖYLE O NOKTAYA GELİYOR”
Bunun neresinden tutup ne cevap vereceğimi bilemiyorum. Kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Mimar ve mühendislerin meslek onuru ve itibarı, mesleğin güçlenmesi, derinlik kazanmasını mesleği yapan odaların kontrolü ve denetimi altında dayanışması içerisinde ülkeye katkı yapan kurumlar halinde sürmesini isteyenlerin çok olduğunu düşünüyorum. 900 kilometrekare bir alanı olan bir Silivri'de 1500 metrekare üstünde arsa olan bir yer peyzaj mimarının elinden geçsin. Baktıkça imrendiğiniz ülkeler bu akılla yapılarak bu noktaya gelmiş. Öyle kendi başına isteyen yapsın istemeyen yapmasın, Oda niye denetlesin gibi bir medeniyet anlayışından bahsedemeyiz. Suriye'de, Irak'ta falan olur da burası Türkiye Cumhuriyeti.”
KUTLU: MESLEK YETKİNLİĞİ KAZANAN ÜNİVERSİTELİLERİ STK KUCAĞINA İTEN BİR ZİHNİYET YOKTUR
Söz düellosuna dönen tartışma uzadıkça cevap hakkını kullanmak isteyen Rıfat Kutlu, “Bahsetmiş olduğunuz gelişmiş ülkelerin hiçbirinde Türkiye Cumhuriyetinin veyahut o ülkelerin üniversitelerinde okuyup diplomasını almış, o mesleği yapma yeterliliğine sahip olan bir insanı bir sivil toplum örgütünün kucağına iten bir zihniyet yoktur. Bilgi sahibi değilsiniz diye ifade ediyorum. Araştırın göreceksiniz” tarzında karşılık verdi.
IŞIKLAR'DAN CEHALETE HAYRANLIK GÖSTERME NASİHATİ
Akabinde Özcan Işıklar, “Cehalet kendine hayrandır her zaman. Lütfen hayranlık göstermeyin. Bana bunu dersen iki saat sivil toplum örgütlerinin, baskı gruplarının ve mimarlar odasının ne anlama geldiğini anlatırım. Benim ömrüm geçti uzun sürer. Topluma anlatırsınız. Cevap hakkı doğuyor, uzuyor” diyerek tartışmalara nokta koymak istedi.
Haber:
Hazal BAŞARAN