Ulusal ve yerel siyaset gündemi ile Silivri'nin temel sorunları çerçevesinde ilçemizin geleceği ve de bu sürecin temel aktörlerinden biri olarak kendi durumunu Özcan Işıklar ile birlikte değerlendirdik.
Silivri'yi, başardıkları ile eksikliklerini ve de bunlara ilişkin tercih ile anlayışını Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Hürhaber'in sorunlarını yanıtlayarak ortaya koydu.
SİLİVRİ'NİN TEMEL SORUNLARI
Sevginar SALİ: Üç temel sorunumuz; Boğluca, Alt Geçit ve Otopark sıkıntısı ne zaman gündemimizden kalkacak?
“BOĞLUCA YILSONUNA KADAR BİTER TAHMİN EDİYORUM”
Özcan IŞIKLAR: Boğluca konusunda bizimle ilgili olan süreci başlattık. Köprü yerinden söküldü. Büyükşehir, yeni köprünün konulması çalışmalarına devam ediyor. Boğluca'nın istimlak süreci ile kamulaştırma aşaması Silivri Belediyesi ile alakalı işler değil. Silivri Belediyesi'ni ilgilendiren kısmı çevre düzenlemesidir, o da bir kısmı. Derenin sağında ve solunda evlerin bulunduğu kamulaştırılan alan, Büyükşehir Belediyesi parasını yatırıp satın aldığı için Büyükşehir'e ait. O mülkler Büyükşehir'e ait olduğundan dolayı onlar Büyükşehir'in sorumluluğunda olan yerler. Hatta bir çizgi var. Rıfat bey geliyor o yanı kontrol ediyor, kafası çevirip bizim tarafa bakmıyor. O çizgi, penaltı noktası, ceza sahası gibi oldu. Komik bir hale döndü. O binaların dışındaki yerler bizim sorumluluğumuzda, onları biz yapıyoruz. Konu, basit tanımıyla böyle. Arıtılmış olan suyun denize ulaşmasını sağlayacak kolektörler yapılıyor şu anda. Denize suyun ulaşması sağlandığında dere yatağının işi bitmiş olacak. Yaz başında bitmiş olması gerekiyor. Bize verilen zaman böyle.
Tarihi köprünün yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Yaya geçişine açılacak. Araç geçişi yine olmayacak. Tarihi köprü, Karayollarının sorumluluğunda. Orda Karayolları, Büyükşehir ve Silivri Belediyesi üç kurum çalışıyor.
Bu yıl sonuna kadar tahmin ediyorum tarihi köprü ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olacak.
“BİNALARIN İSTİMLAK SÜRECİ DEVAM EDİYOR”
Esas konu; Şahip Çay Bahçesine kadar olan binaların istimlakı ile ilgili işlem başlatıldı. Kamulaştırma çalışması devam ediyor orada. Vatandaşa tebligatları yapılmıştı diye biliyoruz, itiraz süreci de devam ediyor. O proje devam eder mi, etmez mi Büyükşehir'in buradaki düşüncesi/tutumu önemli. Kadir beyin böyle bir projesi vardı ama Mevlüt beyin bu konudaki kararlarını bilmiyoruz. Şu anda bizim acil beklentimiz köprünün yapılması, iki tarafın birleştirilmesi, İlçe Tarım Müdürlüğü ve Erseven tarafının düzenlenmesi… Geri kalan tarafın düzenlenmesini de biz yapacağız. Büyükşehir sahilin tamamını yapmak istiyor. Bize gönderilen bir proje var. Bu proje, Klassis Otel'den Boşnak Bahçe kısmına kadar olan sahil düzenlemesini kapsıyor. Silivri'ye çok da yakışır bir düzenleme. Kent arıtması çalışmaları bittikten sonra planlanıyor.
“ALT GEÇİT BUGÜN YARIN BAŞLAR DİYE BEKLİYORUZ”
Sevginar SALİ: Alt geçitle ilgili son durum nedir?
Özcan IŞIKLAR: Projemiz bitti. Karayollarıyla ilgili düzenlemeyi de tamamladık. Yani biz Büyükşehir'le beraber bugün yarın başlayacak noktasındayız. Ben Büyükşehir Belediyesi'ne, AK Parti Meclis Üyelerine rica ediyorum; bir an evvel projenin başlaması konusundaki kararlılığı, iradeyi göstermeleri noktasında desteklerini bekliyorum. Fen işleri Müdürlüğümüz çalışmaları tamamladı. Biz hazırız.
Bizim en önemli projemiz şehrin üst kısmında yapacağımız 200 bin metrekarelik park ve meydan düzenlememiz. Kurban Bayramı'na kadar bu projeyi bitirmiş olacağız. Bu projeyle eş zamanlı olarak tamamlayalım. Umarım ve dilerim Büyükşehir'de alt geçitle ilgili viyadük projesini tamamlamış olur.
OTOPARK SIKINTISI
Kaymakamlık yanındaki otoparkla ilgili bir ihale yaptık. Söylentilerin hiçbiri doğru değil. İhalede bizim muhammen bedel dediğimiz fiyatın üstünde teklif geldi. Katılımın yüksek olmasını ve rekabetçi fiyatlar almayı bekledik ama maalesef öyle olmadı. Bir de yeni OHAL yasasına göre katılan bütün firmaların ve ortaklarının OHAL Bürosu'na bildirilmeleri ve değerlendirilmesi gerekiyor. Bu çok ciddi bir zaman alıyor. Onların bilgisi gelmeden ihale sürecini tamamlayamıyorsunuz. İlk ihalede muhammen bedelin üzerinde geldiği için fiyat değerlendirmeye bile tabi tutmadan iptal ettik. Yeniden bir ihaleye çıktık. Şimdi ikinci ihale süreci devam ediyor.
Kaymakamlık otoparkı devam ederken sahildeki otopark projesini belki devreye sokma ihtimalimiz gündemde. Yap işlet devret modeliyle sahldeki otoparkı önceleme fırsatı gelebilir. Plan askı süreci biter kesinleşirse sahildeki otoparkı devreye sokacağız. Belediye arkasında da bir otopark projemiz var.
“CHP, HER ŞEYE RAĞMEN TÜRKİYE İÇİN BİR UMUT, DEMOKRASİSİ İÇİN BİR NİMET”
Sevginar SALİ: CHP'nin son kurultayını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özcan IŞIKLAR: Kurultay yapısı, seçme ve seçilme, parti tüzüğünün, delege yapısının, Siyasi Partiler Kanununun, kongrelerin yapılış biçimini, partinin delegasyon yapılarını getirdiği sonuçları hep birlikte değerlendiriyoruz. Türkiye'de bütün siyasi partilerin bir yapısı var. Parti içi muhalefetin, partinin kendini yenilemesi, partinin kendini eleştirebilmesi özgürlüğünün sadece CHP'de olduğunu gördük. CHP'nin çok eleştirilen kendi içine dönük hali bile CHP'nin ne HDP'de ne MHP'de ne AK Parti'de olmayan, farklı bir şey olması Türkiye için bir umut olduğunu gördük. Türkiye tek adaylı kongreleri gördü, alıştı. Hatta diğer adayların bazı illerde kapıdan sokulmadığına şahit olduk. Bizim partimizde hiç olmazsa iki aday çıkıyor. Liderin, Genel Başkanın gözüne baka baka eleştirisini yapıyor rakipleri, düşüncelerini söyleyebiliyor ve kongrede oylanıyor. Bu Türkiye'nin bugünkü ortamında büyük bir nimet. Demokrasinin baskı altına alındığı, kimsenin konuşamaz olduğu, her alanda suskunlaştırıldığı, sindirildiği bir ortamda özgürce çıkıp eleştirisini yapıyor olması bile CHP'nin Türkiye'nin nefes aldığı bir ortam olduğunu göstermesi açısından önemli. Tartışılacak birçok yanı olabilir ama bu açıdan bakarsanız eğer iktidarın eleştirilebildiği tek alan CHP'dir. Bunu kabul etmek lazım. CHP, bir özgürlük alanıdır.
“TEMSİLDE ADALETİ SAĞLAMALIYIZ”
Temsil açısından iyileştirilmesi gereken sakat bir mantığı var sadece. Oy aldığı yerler değil, kaybettiği, genelde oy alamadığı yerlerin delegasyon ağırlığının yansımasının getirdiği yanlış sonuçlar söz konu. Kabul ediyorum. Temsilde adaleti sağlamadığımız sürece yukarı yönetime yansımasının yanlışlığı bir sefer daha görüldü. CHP aldığı oy oranına göre delegasyon yapısı değişirse eğer bence CHP'nin yönetim yapısı da değişecek. Daha adil olacağını düşünüyorum. Örneğin oyunu çıkardığı milletvekili sayısına göre değil aldığı oy oranına göre delegasyon yapılması belki daha adil bir sonuç getirmesine katkı yapacaktır.
Tekrar söylüyorum; CHP, hiç olmazsa bunları tartışabiliyor. Ama dikkat edin emir komuta zinciri altında tek aday kongreye giden, adayı parti içine sokulmayan partiler var şu anda. Atama ile il başkanı, ilçe başkanı seçilen partiler var. Biz konuşup tartışabiliyoruz, bu özgürlüğe sahibiz. Onun için CHP bugün bütün hatalarına rağmen, tamamlanması gereken eksiklerine rağmen toplumun nefes alacak alanı olmaya devam edecek. Ben en kısa sürede Tüzük Kurultayı ile üstündeki kabukları atıp altındaki canlı, hareketli, devingen, Türkiye'nin sorunlarını bilen kadroları harekete geçirerek, yenileneceğine inanıyorum. CHP bu kongre ile Türkiye'nin olumsuz bütün koşullarını CHP'nin içine enjekte etmeye çalışan, yansıtılmaya çalışan anlayışı söküp atacağını, AKP'nin bir takım diktatöryel anlayışlarını CHP'ye de bulaştırmaya çalışan bu ataletini, biat anlayışını kabullenmediğini göstermiştir. Partinin işleyişini emir komutayla dizayn etmeye çalışan kesimler buradan kendilerine pay çıkarmaya çalışmasınlar. Fırtına çıkmadan sakin bir ortama ulaşamazsınız. Bu sıkıntılı süreçler bence yaşanacak daha iyi günlerin habercisi. Bunlar yaşanması gerekiyordu. Bence sağlıklılığın işaretidir bu. Burada etnik kökene dayalı, bölgesel ayrılıklara dayalı, siyasetin sadece belli alanlara ve anlayışlara değil toplumsal katmanların orada adil temsiline dayalı yapılması gerektiğinin, Siyasi Partiler Yasası ve partilerin tüzüklerinin ne kadar sakat mantıklarla inşa edildiğini bir kez daha gördük. Onların belki de dışavurumuydu bu kurultay. Onun için Türkiye demokrasi mücadelesinin yapılabilmesinin araçlarının ne kadar sağlıklı olması gerektiğini göstermesi açısından güzel bir örnek oldu. Osmanlı'da bir laf var; “Kem âlât ile kemâlât olmaz.” Kötü aletle iyi iş olmaz. Siyasi partiler kötüyse, iyi bir demokratik sistem kuramazsınız. Bunun yanlış olduğunu vurgulayabilme cesareti gösteren tek parti CHP'dir. Hiç olmazsa bu kurultay bu şansı bize verdi.
Sevginar SALİ: Genel Merkez adresli söylediğiniz her şey ilçe için de geçerli mi?
Özcan IŞIKLAR: Tabi ki…
IŞIKLAR'IN YAPTIRMADIKLARI NELER?
Sevginar SALİ: “Yaptıklarımızdan çok yaptırmadıklarımız” anlayışının Silivri'de tutmasını neye bağlıyorsunuz?
Özcan IŞIKLAR: Silivri'nin özel durumundan kaynaklanıyor. İstanbul, dünyanın en güzel şehirlerinden ama yaşanmaz hale geldi. Tutmasının sebebi; kendilerinin ifadeleriyle, “Biz bu kente ihanet ettik” söyleminin bu döneme denk gelmesinden kaynaklanıyor. “Biz bu şehre ihanet ettik” itiraflarının içeriğini açmak lazım. İhanet sadece dikey yapılaşmadan ibaret değil. İstanbul'un tespit edilen aralığı 8 bin yıla dayanıyor, belki çok daha önce. İnsanlığın var olduğu tarihten bu yana yaşamın bulunduğu, medeniyetin beşiği olan bir şehri bugün yaşanmaz hale getirip kültürel değerlerini ortadan kaldıran bir anlayışın pişmanlığının ifadesidir. Robotlaşmış, kimliksiz, hastalıklı bir insan tipi yaratılıyor. Kentler kültürü, medeniyeti, insani değerleri, yardımlaşması, milli değerleri, ruh, insan sevgisi, medeni değerleri, dini değerleri yok! Niçin yaşadığı belli olmayan, günübirlik yaşayan, birbirine saygısı kalmayan, sağlıksız bir insan şekline dönüşüm var. İstanbul bu mu? İstanbul bu değil. Medeniyet yaratan, Avrupa'ya bilim taşıyan İstanbul'dan şu anda 185 tane AVM'nin, 8 milyon aracın olduğu, gökyüzünü göremediğiniz, beton ve demirle zenginleşeceğini zanneden bir İstanbul'a dönüştürüldü. Türkiye'nin gayri safi hasılasının 300 milyar dolarını üreten bir İstanbul'da bilgi teknolojileri, katma değeri yüksek ürünler, 4.0 dediğimiz Endüstriyel Devrimin beşiği olan bir İstanbul yaratmak varken… İstanbul'un sadece inanç turizminin yıllık getirisi 30 milyar dolar. Böyle bir zenginliği de yok ettik.
Silivri, İstanbul'un yanı başında bir vaha gibi. Cumhurbaşkanı, Şehircilik Bakanı, Büyükşehir Belediye Başkanı, AK Parti yöneticilerini duyduğu pişmanlığı burada telafi edebilmek için “yaptıklarımızdan çok yaptırmadıklarımız” anlayışı tutuyor. Gerekçesi burada yatıyor.
Ekonomiye katma değer yaratan, bilgi, AR-GE üreten bir İstanbul'dan garabet yaratan, orada yaşanmaz hale gelen bir İstanbul'a döndük. Bizi var eden değerleri yok eder hale getiriyor. Ben bunları yaptırmayacağım, bunları koruyacağım anlamı çıkıyor. Koruyacağım demek de bize bir sorumluluk yüklüyor. Kültürümüzü, bizi var eden medeniyet değerlerimizi, folklorumu, topraklarımızı koruyacağız. Toplumsal refahı adaletle, eşitlikle yapacağız. Topraklar hepimizin ama bina yaptığınız zaman o tapu bir kişinin. Silivri, hepimizin. Yaptırtmayacağız dediklerimizden kültürel dokuyu koruyacağımız anlamı çıkarıldığı için bu anlayış tutuyor. Allah rahmet eylesin sevgili Demirel, “Lafın tamamı aptala söylenir” dermiş. Anlatmaya gerek yok, bizim insanımız zekidir, ne yapacağımızı, neyi yaptırtmayacağımız çok net anlar. Burada doğal yaşamı koruyoruz, bu topraklardan tarım ve gıda teknolojileri üretiyoruz. Bu topraklardan sonsuza kadar zenginlik alabileceğinizi gösteriyorsunuz. Ektiğimiz aromatik bitkiler üstüne koyduğunuz binadan yüzlere kat fazla. Bunu gördük, gösterdik ve ispat ettik. Yaptırmayacağımızın özeti ve tutması budur.
“BENCE ÇOK BÜYÜK RAKİBİM VAR”
Sevginar SALİ: Seçimlere 1 yıl kala “Özcan Işıklar rakipsiz” diyorlar bununla ilgili siz ne düşünüyorsunuz?
Özcan IŞIKLAR: Rakipler mutlaka çıkar. Siyasette rakipsizlik yoktur. Birinci olmak zor bir şey. Amerika'da bir laf var; “En iyi ikinci olmak.” Çünkü ikinci olmak birinci olmak için çok çalışmayı gerektirir. Birinci olmak rehavet getirir. Rakipsiz olduğumu düşünmüyorum, rakibim olması gerektiğine inanıyorum. Kendini rakipsiz görüp, karşındakini önemsememek çok büyük hatadır. Bence çok büyük bir rakibim var. En büyük rakibim; kendimim. Bütün gün en büyük eziyeti kendime yaparım. Kendimle yarışıyorum. Bu yaşımda hala okuyorum, eksikliğini gördüğüm bir şey için uykularım kaçar, gecenin bir saatinde kalkar araştırırım. Neler yapabilirim diye notlar alırım. Geleceğe dönük vizyonları, dünya trendlerini kaçırmamak için araştırmalar içine girerim. Benim çok bela bir rakibim var, hiç peşimi de bırakmıyor, onunla uğraşıp duruyorum, o olmasa çok rahat edeceğim ama maalesef var. Başkasıyla yarışırsanız başkasının sizi geçme ihtimali var ama siz kendinizle yarışırsanız kendini geçersiniz o da size faydası olur.
AK PARTİ'NİN, MHP İLE İTTİFAKINDAN SİLİVRİ'DE NE SONUÇ ÇIKAR?
Sevginar SALİ: MHP'nin AK Parti ile ittifak sürecinin Silivri'ye etkisi ne olur?
Özcan IŞIKLAR: Seçim süreçleri için yapılan ittifakları tabi ki önemsiyorum. Türkiye'nin genel siyaseti çok dalgalı, rüzgarlı. Genel siyasetin rüzgarıyla yerel siyasetin rüzgarının ayrı olduğunu gösteren çok örnek var. Daha önceki dönemlerde Silivri'de iki seçim bir arada yapıldı. Genel seçimde CHP meclis dışı kaldı, yerel seçimde birinci oldu. Bu bir yanıyla da ne kadar bilinçli bir seçmenimiz olduğunun ispatı. Yerel seçimle genel seçimin şartları çok başkadır. Ben genel seçimle yerel seçimin şartlarının Silivri'de farklı bir süreçlerde olacağına inanıyorum. MHP seçmeni ile AK Parti seçmeninin genel seçimle yerel seçimi farklı değerlendireceğini düşünüyorum. Bu bütün partilerin seçmenleri için geçerli. İki defa seçime girdim. Bütün partilerin seçmenlerinden oy aldığımı biliyorum. Diğer partilerin yukarıda genel seçim için yapılan ittifakların yerel seçimlerde farklı gittiğini görüyorum. İnsanların bizi hizmetlerimizle, bu kente yapmak istediklerimizle değerlendireceğini biliyorum.
İYİ PARTİ YORUMU
Sevginar SALİ: Siyaset sahnemize yeni bir parti katıldı, hafta sonu da ilk kongrelerini yaptılar; İYİ Parti hakkında görüşleriniz neler?
Özcan IŞIKLAR: Türkiye'de siyaset dengesi bozuldu. Bu kadar uçlarda gezilmez. Bir kere siyasetin Türkiye'de konsolide olması lazım. Normalleşmesi gerekiyor. Ne sağda ne solda kutuplaşmalar doğru değil. Dünyada ideolojiler ve sınıf kökenli partilerin birçoğu ortadan kalkıyor. Dikkat edin Avrupa'da en çok oyu alan sosyal demokrat parti CHP. İdeoloji partileri yok artık. Merkezde olup, sağa sola hareket edebilen, kapsayıcı, demokrat, modern bir yaşamı hedefleyebilen merkez partilerine ihtiyaç var. İYİ Parti bu sonucu okuyabilirse eğer ben Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. İYİ Parti doğru bir tercihle kurulmuştur. Kendilerine Türkiye'nin siyasi hayatında ihtiyaç olduğunu biliyorum ve başarılar diliyorum.
“SİYASETTE KIRGINLIK, KÜSLÜK OLMAZ”
Sevginar SALİ: Bir önceki mecliste “Sizin gibi bir muhalefet olduğu için çok memnunum” ifadeniz olmuştu. AK Parti de kongre heyecanı yaşıyor içten içe… Rıfat Kutlu giderse üzülür müsünüz? Beklentiniz nedir?
Özcan IŞIKLAR: Siyaseten söylenmiş bir sözdür. Geçen günkü Şubat ayı meclis toplantısında 9,5 yıl önce benden önceki belediye başkanı Hüseyin Turan arkadaşımızla ilgili bir sözüm hatırlatıldı. Üzüldüm. Türkiye gündeminde söylenen o kadar çok şey var ki ironi olarak hatırlatılacak… Hafızalarına da hayran kaldım! Ve 4 yıldır mecliste olan arkadaş hatırlatıyor. Siyasette kırgınlık, küskünlük olmaz. Onların hepsini seviyorum. Hepsi bizim arkadaşımız. Burada beraber yaşıyoruz.
Sevginar SALİ: AK Parti'nin kongre süreci var. Rıfat Kutlu kalırsa mı, giderse mi üzülürsünüz?
Özcan IŞIKLAR: Bu onların parti içi işleridir. Kararlarını saygı ile karşılarız. Rıfat beyle yaklaşık 4 senedir çalışıyorum. Zaman zaman çeliştiğimiz, çatıştığımız günler olmuştur ama herkes tabi ki görevini yapacak. İnsan olarak gayet saygılı biri olarak tanıyorum. Siyaseten tabi ki zıtlıklarımız olacak. Kendisi aday mı onu da bilmiyorum. Siyasi hayatında başarılar diliyorum.
Devam edecek...