Geçtiğimiz günler Büyükçekmece Belediyesi'nin ihale ile üniversite yapma girişimini haber olarak da aktardık köşemde de sordum aradaki farkı… Konuyu Bağımsız Meclis Üyesi Yılmaz Kandemir soru önergesi olarak gündeme taşıdı. Ve Başkan Işıklar cevap verdi: "Teknik konular nedeniyle protokol Kasım meclisine yetişmedi. Aralık'ta gündeme alacağız. Büyükçekmece Belediyesi'nin ihale şartnamesini aldım ve isteyenlere de verebilirim. Büyükçekmece 4 dönüm yeri yıllık 60 bin TL kirayla, verdiği arazinin üzerine 12 Trilyonluk üniversite imalatı yapılması şartıyla ihaleye çıkartıyor. Arıkanlı bizim verdiğimiz ve kendi yerine toplamda 100 Trilyon'luk yatırım yapacak. Biz fakülte gelmesini değil kampüs gelsin istedik. Sadece kampüs değil Arıkanlı Auera Merkezi de yapacak. Tamamlayıcı tıp merkezi. Mera vasfına, hiçbir ticari değeri olmayan yeri kamu yararı doğrultusunda üniversite alanı yaptık.
Yanlış bilinen bir şeyi tekrar düzeltmek istiyorum; Vakıf demek devlet malı demek. Vakfa hibe edilen mallar devletin oluyor.
Kaldı ki biz tapu devri de yapmıyoruz, yerin kullanım hakkını veriyoruz. Ticaret + konut alanı olan 90 dönüm yerini de İbrahim Arıkan, bu proje kapsamında vakfa bağışlıyor. Yerin yaklaşık değeri 30 Trilyon. Türkiye'nin en prestijli üniversitesi Silivri'ye kurulacak. Bu proje Özcan Işıklar'ın değil, Silivri'nin geleceği. Her şey para değil. Üniversitenin bir kente kattıklarını da anlatacak değilim hepimiz biliyoruz.
Gümüşyaka'ya TAVAK üniversitesi için verdiğimiz yerler soruluyor. Alaçatı Belediyesi, Başbakanın talimatıyla TAVAK'a bin dönem yer verdi istemediler, uzak diye.
Biz Silivri'ye Engelliler Köyü, Tenkokent yapmak istiyoruz. Bunları kişisel menfaatimiz için düşündüğümüzü söylemek büyük haksızlık olur.”
YILMAZ, MYK'DA
İstanbul Eski İl Başkan Yardımcısı, aynı zamanda İstanbul İl Delegesi olan Volkan Yılmaz, MHP'nin 10. Kurultayında MYK'ya giren isimlerden oldu. Tebrik ederiz.
Bölgemiz siyasetçilerinin Ankara yükselişi sürüyor.
UÇMAK VARKEN
YÜRÜMEK NİYE?
Bir zamanlar umutsuzca aydınlanmayı isteyen bir keşiş yaşardı. Üstadının yanına çıktı ve dedi, 'Üstat, aydınlanmak için ne yapmam gerekiyor? Her şeyi yapmaya razıyım!'. Üstad, ' Bu kolay! Yapman gereken tek şey vadide aşağıda nehre gitmek.
boyunca, binlerce taş olduğunu göreceksin. Bunların hepsi de soğuk, biri hariç, taşlardan biri sıcak. Eğer bana sıcak taşı getirirsen, aydınlanacaksın,' dedi.
Keşiş çok zeki bir adamdı, aynı taşı iki kez seçmemek için, bir taşı eline alıp bunu hissetmeye ve bu soğuk olduğu takdirde, bunu nehre atmaya karar verdi.
Ve bunu uyguladı. Bir taş aldı, bunun soğuk olduğunu hissetti ve bunu nehre attı. Sonra bir diğer taşı eline aldı ve bunun soğuk olduğunu hissetti, böylece bunu da nehre attı.
Bir kez daha, bir taş aldı, soğuk olduğunu hissetti ve bunu nehre attı. Keşiş, bunu tüm gün boyunca her gün, otuz yıl yaptı. Bir gün bir taşı eline alana dek...
Bunu hissetti...
Sıcaktı!
Ve sadece alışkanlıktan ötürü bunu nehre attı.
'Bu kitapta sizinle paylaştığım sistem, son derece sıcak bir taştır. Alışkanlıktan dolayı bunu bir kenara itip, otomatik olarak nehre atmayın. Bu sistem deneyseldir ve bunun tüm aydalarını yaşayabilmek için, işlevini yerine getirebilmesi için buna fırsat tanımalısınız.'
-Isha-