İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından belediyenin iştiraki olan Grand Plaza A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığına atanan Silivri geçmiş dönem Belediye Başkanı Özcan Işıklar, bölgenin usta gazetecisi Erhan Kızılyar'a değerlendirmelerde bulundu.
Durum Gazetesinden bölgenin deneyimli gazetecisi Erhan Kızılyar'a konuşan Işıklar yeni görevi ve gelecek hedefleri hakkında da ipuçları verdi. Erhan Kızılyar'ın Işıklar ile gerçekleştirdiği söyleşi aynen şu şekilde:
“TÜRKİYE'YE ÖRNEK PROJE SUNACAKLAR”
Silivri'de uygulamaya koyduğu Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi (TÜRAM) ile ülke düzeyinde ilgi uyandıran Silivri Belediyesi geçmiş dönem Başkanı Özcan Işıklar, hedeflerini ve hayallerini artık ülke düzeyine taşımaya doğru yola çıkıyor. Işıklar; bu anlamda en önemli sürece de yıllardır Sosyal Demokrat Belediyeler Birliği'nde birlikte görev yaptığı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in görevlendirmesiyle başlıyor. Işıklar; bu görevi ile Başkan Tunç Soyer ile birlikte; ülkemizin toprakları, insanlarımızın geleceği için örnek bir projeyi İzmir merkezli olarak hayata geçirmeyi planlıyor.
Türkiye'nin planlı bir proje tarımın dışına itildiğini savunan Işıklar, “Güvenlikli gıda, teknolojik üretim, toprağın korunması ve verimli kullanımı, ürünlerin sağlıklı bir şekilde halka sunumu hayati derecede önemli kazanıyor. Bu geniş topraklar bugün tohum için İsrail'e muhtaç hale gelmiş. Ülkenin kurtuluş reçetesi modern tarımdadır. Başkan Soyer ile yıllardır konuşuyoruz. Bu konularda derin fikir sahibi. Ekrem bey'in de projeleri var. Ülkemizin toprakları, insanımızın geleceği için hep birlikte Türkiye'ye örnek çalışma, proje sunacağız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Grand Plaza A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığına atanan Özcan Işıklar, yoğun seçim çalışması arasında İzmir'deki yeni görev süreci ve neler yapacağına ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulundu. İşte Işıklar'ın açıklamaları:
“ATATÜRK BU İŞİN ÖNCÜSÜ”
Erhan Kızılyar: Sayın Işıklar İzmir'deki göreviniz hayırlı olsun. Bu görev süreci nasıl gelişti, neler yapacaksınız?
Özcan Işıklar: Yıllardır Silivri'de bir projemiz vardı. Türkiye için yeni bir model yeni bir proje. Hemen anlaşılmıyor. Ülkemizin bir kurtuluş reçetesi. Kent ve kent çevresi tarımı, büyük kentlerin çevresinde yapılır. Bir anlamda kentin gıda tedariki ile ilgili üretim modeli. Toprağını korur, istihdamını yaratır, kentin sürdürülebilir beslenme, güvenli gıdasını sağlarsınız.
Teknoloji kentlerde vardır. Ondanda yararlanarak, kentin çeperinde kurulur bunlar. Dünya'da bunun ilk örneğini Büyük Atatürk düşünmüş. Dünyada ilk defa kent ve kent çevresi tarımı 1935'te Atatürk Orman Çiftliği olarak Ankara da kurmuş. Ankara'da kuluçka dönemini yaratacak, oradan ürettiği bilgiyi tohumu, hayvan türlerini Anadolu'ya ihraç edecek. Ben bunu Hollandalılardan duydum. Dünya'da ilk defa kent çevresi tarım Atatürk tarafından düşünülmüş.
“TÜRKİYE TARIMIN DIŞINA İTİLDİ”
Türkiye'de ikincisini de Silivri ve İzmir beraber yaptılar. Şimdi bu model Türkiye'nin geldi dayandı, tohumsuz, hayvan türleri kalmadı, üretim kalmadı. Topraktan koptuk ve dünyanın kendi kendine yeten yedi ülkesinden biri iken bugün hiç bir şey üretemiyor. Maydanozun tohumuna kadar İsrail'den alan bir ülke haline geldik. Bilinçli bir politika ile Türkiye tarım dışına itildi. Bizim tekrar üretime, sadece toprakta üretim ile sınırla değil, sanayileşmiş tarıma, akıllı tarımı, bilgiye dayalı tarımı ve bunun sektörlerini geliştirmek gerekiyor. Bunun içinde; kimya sektörü, kozmetik sektörü, ilaç sanayii, aklınıza gelen 200 dolayında sektör bundan etkilenecek. Üretim gelişecek istihdam gelişecek. Gıda güvenliği çok önemli. Gıda güvenliği demek bir ulusun geleceği demektir. Genleriyle oynuyorlar. Bunlara karşı bizim tedbirler alıp projeler geliştirmemiz lazım. 4.0 deriz bilgi toplumuna. 5.0 insanın kendisinin beslenmesinin, gıdasının geleceğidir. Bugün Londra'nın 30 kilometre çevresinde hayvancılık çiftlikleri var. Almanya'da Berlin öyle. Fransa öyle. Bütün Avrupa ülkeleri sanayi ülkesinden, gelişmiş tarım ülkesine döndüler. Ve bugün toprağı bile olmayan İsrail'in tohumuna muhtaç haline gelmiş ise Türkiye, bugün partimizin de ülkeye sunacağı bir politika haline gelmiş bir tarım projesini on yıl önce görmüşüz ve Silivri'de uygulamaya başlamışız. Bugün Türkiye bunu konuşuyor.
“OKULUNU AÇTIK UYGULAMALI EĞİTİM VERMEYE BAŞLADIK”
Türkiye'de bunun uygulamasını yapan tek belediye biziz. Çünkü okulunu açtık. Uygulamalı eğitim vermeye başladık. Bence Türkiye'de çığır açan bir proje başlattık. E bunu İstanbul'da inşallah Ekrem bey inşallah seçimi başarıyla sonuçlandıracak. Tarımı, hayvancılığı, istihdamı, üretimi, sanayileşmiş, akıllı bir tarımı İstanbul'un gıda güvenliğini, ucuz gıdayı, İstanbul halkının kapısına kadar götüren bir sistemi kuracağız.
“İZMİR TARIMIN BEŞKENTİ OLACAK”
Şimdi İzmir'de de bunu yapacağız. İzmir tarımın başkenti olacak. Tarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitesi kuracağız. Teknoparklarını, Mükemmeliyet Merkezi'ni kuracağız. İzmir oradan Anadolu'ya dalga dalga bu fikri yayacağız. Sayın Genel Başkanımızın bana verdiği bir görevde var bu konuda. Birlikte çözeceğiz. Tunç bey ile beraber, Sosyal Demokrat Belediyeler Birliği ‘nde yıllardar kendisi ile konuşuyorduk. Bunu yapmamız için ‘Gel birlikte yapalım. Bütün altyapı burda var. İstanbul'da Ekrem bey ile zaten konuşuyoruz. İstanbul'da projenin içinde olsun, hatta Trakya'yı da birlikte yapacağımızı konuşmuştuk. İnşallah seçimden sonra; İstanbul, İzmir, Trakya'da Tekirdağ ve Edirne belediyeleri ile birlikte; Ege, İstanbul ve Trakya üçgeninde bu bölgede tarımın silikon vadisini oluşturmuş olacağız.
“GÖNÜLLÜ OLARAK HİZMETE HAZIRIM”
Ama aldığımız görev nedeniyle düşünce merkezi İzmir olacak. İzmir'den dalga dalga Türkiye'ye yayacağız. CHP'nin Türkiye'ye sunduğu bir üretim modeli haline getireceğiz. Tunç bey bu konuda çok derin bilgiye sahip. Biz O'nun la çok mutabıkız. Beraber çalışma arzusu ve isteği buradan geliyor. Benim için biraz sürpriz de oldu. Ben kendisinden herhangi bir görev beklemeden gönüllü olarak desteğe hazırdım. Hiç bir sıfat, makama, tanıma gerek olmadan ben gönüllü olarak desteğe hazırdım. Ama o hızlı ilerleyelim, bürokrasiyi de hızlı aşalım diye böyle bir görev de kendisi tanımladı. Biz kendisiyle konuşuyorduk. Ben seçim sonrası bekliyordum. Ama açıklamayı yaptı. Artık bu düşüncelerimizi orada hayata geçireceğiz.
“BAKANLAR İLGİ GÖSTERSİN DİYE ÇIRPINDIM AMA..!”
Erhan Kızılyar: Siz on yıldır Silivri'de bu projeyi belli bir aşama getirdiniz. Geçen gün de Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli TÜRAM'ı ziyaret etti. Sizin döneminizde galiba hiç bakan gelmedi. Ne düşünüyorsunuz bu gelişmelerle ilgili?
Özcan Işıklar: Tabi bu beni sevindiriyor. Ben çok çırpındım. Sayın Mehdi Eker'e, bakanlara anlatmak için bu projeyi. Türkiye'nin geldiği noktayı göstermesi açısından çok üzücü bulmuştum o zaman. Tarım bakanlarının bir tanesi gelseydi, biraz ilgi gösterselerdi köylerde karabuğday ekiliyor olurdu şu anda. Bütün köylerimizde lavanta, ada çayı, Anadolu'nun özgün buğdayları ve tohumu ekiliyor olabilirdi biraz katkı sunsalardı. Şimdi gösterilen ilgilin onda birini görseydik, bir Tarım Bakanı gelseydi ben anlatabilseydim bu projesi tahmin ediyorum çok daha güzel fırsatları yakalayabilirdik.
Ama inanıyorum bunu İzmir'de, diğer illerimizde bu proje hayata geçecek. İstanbul ‘da Ekrem bey ile her şey çok güzel olacak. Ve İstanbul'un bütün çeperlerinde; hayvancılığı, tarımı, gıdayı geliştireceğiz. Türkiye'ye örnek bir proje yapacağız.
“SİLİVRİ'YE DESTEK OLACAĞIZ”
Her işte bir hayır var derler. Ben bunun fırsata dönüşmesini arzu ediyorum. Silivri'de bulunan kardeşimize çok büyük yararı olacak. Ona çok büyük desteğimiz olacak. Her anlamda çünkü Silivri bizim toprağımız. Bu toprakları koruma arzusunda olduğunu görüyorum. Öyle bir iradesi olduğu zaman Silivri'ye tarihinde görülmemiş desteği vereceğiz Ekrem bey görevi aldığı zaman. Bütün kalbimle inancımla söylüyorum bunu. Ve yapacağız.
“SİLİVRİ'DE SİYASETEN BEKLENTİM YOK”
Bunların yanı sıra söylemek istediğim bir iki nokta var. Sanki ben gitmişim görev istemişim gibi. Benim öyle bir göreve ihtiyacım yok. Halk bana iki dönem Silivri Belediye başkanlığını vermiş, o onuru yaşatmış. Bu onur bana yeter. Bundan sonra Silivri'de bir görev, siyaset beklentisi olan bir insan değilim. Türkiye çapında siyaset yapmak ister misiniz derseniz fırsat olur ise onu denerim. Olmasa da sağlık olsun. Ben bir proje üretirim bunu partimin hizmetine sunarım. Ülkemin hizmetine sunarım. Küçük hesaplar içinde olmam. Bıraktığım yere geri dönmek anlayışımıza sığmaz. Buralarda yeni yetişen arkadaşların önünü açmak benim bir görevim bundan sonra. Silivri ile siyasi beklenti defterini kapattım. Onun için kimse telaş yapmasın, kimsenin de önünü kesmem. Herkes projesi var ise fikri varsa ortaya koysun Silivri ile ilgili. Ben Türkiye ile ilgili proje koyacağım. Onlarda Türkiye ile projelerini koysun. Onlara da destek olurum.
Buradaki yönetim Silivri'nin belediye başkanıdır. Parti rozeti çıkmıştır. Silivri'ye hizmet etmek istediği arzusunu biliyorum. İnanıyorum. Ve biz de O'na Silivri adına bütün desteği vereceğiz.
“PARTİME ÇALIŞMAK İÇİN HİÇ BİR SIFATA GEREK YOK”
Bazı arkadaşlar da merak ediyor, bir yere genel müdür olacakmış, olmayacakmış. Partim için söyleyeyim, benim hiç öyle bir sıfata ihtiyaç yok. Biz gider kapısında yatarız. Ben 70 gündür kapı kapı dolaşıyorum, genel başkanımızın verdiği görevi yapıyorum. Adayken beraber mücadele ettik, şimdi ben aday değilim, bana ne demek esas en büyük ayıp ihanet orda olur. Benim siyasi ahlakıma bu sığmaz. Bu arkadaşlar benimle koştular ben de onlara destek oluyorum.” Erhan Kızılyar