Sevginar Sali

Işıklar Değişim Dedi, Değirmenci Sahneye Çıktı



Bildiklerinizi söylemek kadar, susmanın da ne kadar önemli bir özellik olduğunu kavradım sabah sabah yazmak için bilgisayarın başına geçince. Psikolojik savaş ile resmen ilan edilenin yürütülmesi arasında ne kadar önemli stratejik farklılıklar olduğunu zaman ve yaşadıkları insana öğretiyor, özümsetiyor.
Bu savaşın tarafı değilim, değiliz ama bir yarış veya futbol karşılaşması izlerken olur ya gönlünüz bir tarafın kazanmasından yana mutlaka kayar, bazı sebeplerden dolayı öyle bir şeyler yaşıyorum.

Konu CHP'nin önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği ilçe kongresi.
Siyaseti de taraftarlık gibi algılayanlarımızın çok olduğundan, bu etki karşısında benzer tepkiler ile bazı kavramlar ile duruşlar epey kaybetti gerçek anlamından.
Örneğin yerel seçimlerden önce Selami Değirmenci'nin uğruna adam bıçaklamayı, dövmeyi bile göze alan taraftarları vardı. Kaybetti…
Özcan Işıklar'ın adaylığına partililerin itiraz etmemesi bile yeterli geldi. Kazandı…
Şimdi bu muhteşem ikili omuz omuza vermişken eski defterleri açıp aralarını bozmak değil niyetim. Oysa Allah biliyor ya söylenecek o kadar çok şey var ki! Yapmak istedikleri ama benim daha önce öngörü olarak ifade ettiğim şeyin doğruluğunu yazamıyorum bugün, yazmak istemiyorum.
Her neyse; Yaşam insana gözünde büyüttüklerinin gerçek boyutunu, küçümsediklerinin becerilerini ortaya koyuyor bir gün mutlaka.
Ve ne kadar zeki, becerikli olursanız olun zaaflarınızın yerini hiçbir şey almıyor!

Kimse dört dörtlük değil kaidesi her zaman geçerliliğini koruyor. Sakın dışardan bakıp da kendinizi ve yakınınızdakileri bu asla gerçek olmayan beklenti için yormayın.

Dün akşam konu nereden geldi oraya dayandı tam hatırlayamadım ama Yavuz Çengel'i kazanamamanın acısını hissettim birden bir Silivrili ve mevcut yerel yönetimin başarılı olmasını isteyen biri olarak.
Keşke parti, adayını açıkladıktan sonra da öncesinde koruduğu soğukkanlılık ve olgunluğunu devreye koyabilseydi. Ta başından beri onunla çalışmak istediğini ifade eden Özcan Işıklar'a hak verip, Avcılar yerine Silivri'ye hizmet verebilecek koşulları yaşayabilseydik bugün. Keşke… keşke… keşke… Ne acıklı bir söz! Ne olumlu ne olumsuz… İşin işten geçtiğini anlatan anlamsızlık. Oysa hayatta hiçbir şey için geç olmadığına inanarak, henüz yapmadıklarımız, yapamadıklarımız için pişmanlıklar yerine o uğurda çalışabilecek gücü bulsak kendimizde…

Çengel deyince de aklıma Hakan Sefa geldi… CHP'de neredeyse kimsenin ilçe başkanlığı adaylığına itiraz edemediği isim… İtirazı düşünsel anlamdan aleniyete dökemeyenler de var, göz ardı etmiş değilim onları. Ama karşıtlıklarını ifade edememeleri de bunun için yeterli argümana sahip olmayışlarından öne geliyor mutlaka. Yoksa onları kim tutar!? Meclis üyeliğine de yakışırdı ama her şeyde bir hayır var sözü yine devrede. Siyasette birileri bazı yerler ile ilgili niyet belirtince destekçilerinden önce karşı çıkanların sesi yükselirdi güzide ilçemizde. Hele ki CHP'de… Yaşadığımız olağan üstü durumun adı Hakan Sefa. Konuşmaktan, yazmaktan bile korkuyorum tılsımı kaçar diye. Keşke hep böyle olsa! Hani genelde pişkin siyasetçilerden işite işite gına gelen meşhur biz söz vardır, "Beni halk (teşkilat/örgütüm) istedi" diye. Hakan Sefa'dan önce CHP İlçe Başkanlığı'na adaylığını en zor yerlerden alınacak destek gündeme taşıdı. Bizim gündemimiz değil tabi, bu düşüncelerini Sefa'ya paylaştılar…
Ve hala korkuyorum siyasette böyle güzel gelişmelere pek alışık değiliz. Son dakika nereden atıldığı belli olmayan, olsa da hiç doğru bir yerden gelmeyen şutların kalemizde gol olmasının çekincesiyle bu konuyu şimdilik burada noktalıyorum.
CHP ve daha da önemlisi Silivri için en doğrusu olsun!

Her hedef uğruna ilk adım başarı için atılır! Yolun sonunda istenen ve istenmeyen durumlar bellidir ama sürprizler her kapının ardında bir şekilde yer bulur. Özgüven dozunda iyidir. Rakibini küçümseyen ise kaybetmeye mahkûmdur.
Işıklar, zaman ve koşulların gerektirdiği değişim için kolları sıvadı. Bakalım değirmenci kimleri öğütecek!

CHP’nin 7,5 ay sonra ancak gerçekleştirebildiği örgüt toplantısında konuşan kişi Selami Değirmenci'ydi ama sözleri bir başkasının söyleyemedikleri olabilir mi?

Hiç ortalık karıştırmasını sevmiyorum. Birazcık sevsem neler olacak neler!

YORUM YAP