Terör olayları nedeniyle eğlence programlarının iptal edildiği yalnızca En İyi Domates Yarışması'nın gerçekleştirildiği 32. Değirmenköy Domates Festivalinde konuşan Başkan Işıklar, “Ülkemizdeki bu kaos aslında genel bir oyunun parçası. Bizi üretimden, kalkınmadan, refahtan uzak tutmak istiyorlar. Ülkemize karşı beslenen emellerin tek çaresi daha çok katma değeri yüksek ürün üretmek” dedi.
Silivri Belediyesi 32. Değirmenköy Domates Festivalinde konser etkinlikleri iptal edilirken 23 domates üreticisinin katılımıyla En İyi Domates Yarışması gerçekleştirildi. Jüri tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda dereceye giren yarışmacılara ev sahibi Silivri Belediyesinin dışında Ziraat Odası, Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve Muhtarlar Derneği'nin de altın hediyeleri oldu. Belediye Ek Hizmet Binası bahçesinde gerçekleşen programda konuklara Değirmenköy domatesinden hazırlanan menemen, domates çorbası, söğüş domates ayrıca bu yıl ilk kez ekim denemesi yapılan karabuğdaydan hazırlanan salata ikram edildi. Sunuculuğunu Koray Kurt'un üstlendiği festivale; İlçe Kaymakamı Faruk Bekarlar, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Başkan Yardımcısı Hasan Solak, CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil, DP İlçe Başkanı Halide Avlu, CHP'li Silivri Belediye Meclis Üyeleri; İbrahim Çeşmecioğlu, Zafer Bıyıklı, Semih Ayeş, Süheyl Kırkıcı, Ali Vural, Devrim Uzun, Doruk Bulut, AK Partili Silivri Belediye Meclis Üyeleri; Tamer Şişman, Metin Kaya, Yusuf Köroğlu, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Hakan Karaaslan, Değirmenköy eski Belediye Başkanı Mümin Tuğlu, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kemal Benli, Ziraat Odası Başkanı Metin Gürsu, Muhtarlar Derneği Başkanı Ömer Ercan, Yeni Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi Başkanı Ercan Çalışkan, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Recep Akıncı, Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkan Vekili Arif Kanık, Alibeyspor Kulübü Başkanı Ali Tonta, Silivri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Mübeccel Çeşmecioğlu, Güreş Ağası Çetin Ceylan, siyasi parti temsilcileri, kurum ve kuruluşların temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
IŞIKLAR: BÖLGEMİZDEKİ TARIM GÜCÜNÜ AÇIĞA ÇIKARMAYI AMAÇLIYORUZ
“32 yıldır devam edegelen bir geleneği yaşatmak, bir hafızayı diri tutmak, toplum ve millet olmanın, kültürel derinleşmenin vazgeçilmez bir gereğidir” diyen Başkan Özcan Işıklar, festivalin yapılış amacına şöyle değindi: “Zaten ne kadar geniş bir hafızamız varsa o kadar millet olmuşuzdur, o kadar derin bir kültürü temsil ediyoruz demektir. Sevgili Mümin Hocamın başlattığı geleneği sürdürüyoruz. Beldelerimizde her yıl domates, kavun, karpuz, bamya, yoğurt festivalleri gerçekleştiriyoruz. Dikkat ederseniz hepsi tarım öncelikli projeler. Bazıları yeni kuruldu, bazıları devam eden, bazıları ara verilen bir gelenek. Ama en önemli amacımız bölgemizdeki tarım gücünü açığa çıkarmak, Allah vergisi topraklardaki zenginliği bir kalkınma vesilesi haline getirmek. Bölgesel kalkınmanın itici bir motoru, itici bir gücü olmasını arzu ediyoruz.
“TARIM DIŞINA İTİLMEK GİBİ CEBERUT BİR YAKLAŞIMLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Tarım yoksa gelecek de yok derken bunu sadece bir söz olarak söylemiyorum, dünyanın gelecekte gıda savaşlarına dönüşecek iklimini sezinliyorum. Klasik tarımın da ötesinde bilgiyle, teknolojiyle, akılla donanmış ve eğitimle güçlendirilmiş, katma değeri yüksek bir tarım anlayışı yerleştirmek istiyoruz. Bir karış toprağı olmayan İsrail'de çöl ortasında yetişmiş domatesi, biberi Adana'da kebaplara kullanıyorsak Türkiye tarımda kendi kendine yeten yedi ülkeden biridir diye ilkokulda öğretilen o bildiklerimizi bir kenara koyan gerçekle karşı karşıyayız. Bir karış toprağı olmayan İsrail'den bugün milyarlarca dolarlık fide ve tohum alır hale gelmişiz. Tarım dışına itilmek gibi ceberut bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Bugün ülkemizde festivalimizi yapamamamızın, bunu coşkuyla kutlayamamamızın en önemli gerekçelerinden biri işte budur.
“YARATILAN KAOSTAN KURTULMANIN ÇARESİ DAHA ÇOK ÜRETMEK”
Ulusal kanallara çıktığımızda özellikle soruyorlar, “Niye bunları anlatmıyorsunuz?” diye. Biz anlatıyoruz. Zaten bunları konuşmayalım diye bu olaylar oluyor. Ülkemizdeki bu kalkışma, bu ceberut, bu ihanetin yarattığı kaos aslında genel bir oyunun parçası. Bizi üretimden, kalkınmadan, refahtan uzak tutmak istiyorlar. İşte ülkemizin 1980'den sonra yapılan sistemli bir şekilde tarımın dışına ittirilmesinin altında yatan sebep bu. Ben hep söylüyorum; Ukrayna'yla ve Türkiye'nin başı beladan kurtulmayacak çünkü 3 milyon kilometrekare alanıyla Avrupa'nın yanı başında büyük bir tarım gücünü yok etmeye çalışıyorlar. Bizim genel olarak ulusal anlamda baktığımız bu. Hepiniz hafızalarınızı tazeleyin 1980'den sonra bütün tarım kooperatifleri birlikleri hepsi tek tek etkisizleştirmek, kendi içine kapatılıp güçsüzleştirilmek gibi bir projenin malzemesi haline getirilmiştir. Bunların farkına varacağız. Yaratılan kaosun, ülkemize karşı beslenen emellerin tek çaresi daha çok katma değeri yüksek üretim yapmak. Ben Konya'dan küçük bir ülkenin bizim ürettiğimizin 12 katı tarım geliri gücüne geldiğini gördüm. 8 milyonluk bu ülke üniversitenin kapısına, “Dünya için gıda üretiyorum” gibi iddialı bir yazı asabiliyor. Tarımı yaşam biçimi ve kalkınma aracı haline getirmişler. İlkokuldan başlayarak üniversite öğrenimi de dâhil olmak üzere sürdürülebilir bir tarım ve gıda politikasını eğitim sistemimize ve yaşam biçimimize koymak zorundayız. İstanbul'un yanı başında 430 kilometrekarelik tarım alanına sahip oluşumuz bizim kent ve kent çevresi tarımında en önemli avantajımız.
“SİLİVRİ KENT ÇEVRESİ TARIMININ MERKEZİ OLACAK”
Önder Çiftçi Derneği, Ziraat Odası, Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi, Tarım Kredi Kooperatifi, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve tarıma dayalı tüm kent ortaklarıyla tamamen uyum içerisinde, kentin değerlerinin farkına varmış, bunun için çalışma yapan ve işbirliği geliştiren güzel örnekler veriyoruz. Bu güzel örneklerin sonucunda inanıyorum ki Silivri Türkiye'de bir marka haline gelecek. Silivri kent ve kent çevresi tarımı konusunda bir merkez olacak.
“GÜCÜMÜZÜ ÜRETİMLE TAÇLANDIRACAĞIZ”
Bu festivalimizi tarım fuarı ve sahne gösterileriyle beraber coşku içerisinde yapıyorduk. Bizi bundan mahrum eden bu sebebi ortadan kaldıracak en güçlü yapı budur. Özellikle Türkiye'nin Yenikapısı dediğimiz 7 Ağustos'tan sonra yarattığımız bu iklimi sonsuza kadar koruyarak, cümle aleme bayrağın, toprağın, vatanın ne olduğunu gösteren bu millet bence büyük bir Kurtuluş Savaşına daha başlayıp topraklarını üretimle taçlandıracak. 40 yıldır bu memleketin içine virüs gibi bulaşmış, kangren olmuş bu büyük yapıyı 2 ay gibi bir süre içerisinde yok edebilecek duruma getirebilecek kadar büyük bir milletiz. İşte bu gücümüzü koruyacağız. Bu gücümüzü üretimle taçlandırarak geleceğe taşıyacağız. Gelir getiren farklılıkları kalıcı üstünlüklere taşıyacak kudret hepimizde var.
“DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIZ”
İnovasyon özgür ortamlardan beslenir. Huzursuz ortamlarda geliştirilmesi mümkün değildir. O kadar kırılgan, o kadar naif, o kadar naziktir. İşte demokrasi de böyle. Yaşayarak yapacağız. Daha çok çalışacağız. Bu vesile ile buna katkı sağlayan Değirmenköylü hemşerilerime ve bütün kurumlara işbirlikleri için gönülden teşekkür ediyorum.”
BEKARLAR: REKOLTEDE GERİLEME SÖZ KONUSU
Betonlaşma tehdidi karşısında tarım arazilerinin yok olduğunu belirten İlçe Kaymakamı Faruk Bekarlar, “Azalmaya yüz tutan üreticiliği süratle eski seviyelerine çekmek için gayret etmeliyiz” dedi. Tarım arazilerinin korunması gerektiğine dikkat çektiği konuşmasında şunları söyledi: “Az önce sohbet ederken Mümin Tuğlu bu festivalin ilk defa 1984 yılında başladığını ifade etti ve o yıllarda yaklaşık 15 bin ton rekolteye sahip olduğunu belirtti. İlçe Tarım Müdürüme şu andaki rekoltemizi sordum. Yaklaşık üç bin dekar alanda bin ton civarında domates üretiliyor. Yani 32 yılda üretim anlamında geldiğimiz nokta herhalde bu rakamlarla ifadesini buluyor. Bu gerileme ve azalmanın göstergesi. Peki, niçin geriliyor?
“TARIM TOPRAKLARI HIZLA ARSALAŞIYOR”
Bunun altını çizmeyi kendime bir görev edindim. İstanbul gibi bir dünya metropolünün tarımsal üretim gücünün en önemli yüzü ve temsilcisi olan Silivri ilçemiz maalesef ki büyüyen ve gelişen dünya metropolü İstanbul'un rant baskısı altında tarım topraklarını hızla arsalaştırmak yolunda devam ediyor. Aslında buna fren olabilecek en önemli mekanizma da burada yaşayan halkımızın elinde diye düşünüyorum. Çünkü tarımsal üretimden vazgeçip arsalarla, binalarla, betonlarla doldurmak İstanbul'a bana göre çok büyük değer katan tarımsal üretim gücümüzün azalmasına da sebep oluyor. O yüzden azalmaya yüz tutan üreticiliği süratle eski seviyelerine çekmek için gayret etmeliyiz.”
DOMATES VE KETÇAP FABRİKASI MÜJDESİ
Kaymakam, Silivri'ye kurulacak yeni bir fabrikanın müjdesini de paylaştı: “Yine ilçemizde yapımı için hazırlıkları devam eden bir fabrikadan haber vermek istiyorum. Bir domates ve ketçap fabrikasının kurulacağını geçen çalıştayı yürüten kişilerle görüştüm. Bu aslında bizim burada üreteceğimiz domatesin müşterisinin de hazır olduğunu, sıkıntı yaşıyor olsak bile burada endüstriyel üretime satabileceğimizi sizlere bir müjde olarak paylaşmak, bu üretimle ilgili düşüncemize etki eder diye düşünüyorum. Tabi ne kadar verim alabiliyorsunuz diye birkaç çiftçimizle de gö-rüştüm. Orada da ilginç rakamlar var. Dört yüz kilo, bir ton, üç ton gibi değişik rakamlar var. Ama ben doğru ve iyi tarım uygulaması yapıldığı zaman bir dekardan on tona kadar domates alınabileceğini de biliyorum. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllarda bu azalma devam etmeden artışlar yeniden yakalanarak domates üretimimiz devam etsin ve adına düzenlediğimiz festivali de coşkuyla kutlamaya devam edelim.
“KAOS ORTAMI MİLLETİMİZİN VE DEVLETİMİZİN DİK DURUŞUYLA BERTARAF EDİLİYOR”
İlçemizde birçok festival düzenleniyor herkesin bildiği gibi; karpuz festivalimiz, bamya topatan kavun festivalimiz, yoğurt festivalimiz, domates festivalimiz… Ama maalesef festivallerimizi biz geçen seneden beri buruk kutluyoruz. Geçen sene temmuz ayından beri ülkemizde yükselişe geçen terör eylemleri, 15 Temmuz'da bir grup vatan haini, içimizde yetiştirdiğimiz, milletin alın teriyle aldığı silahlarla milleti kurşunlayan hainlerin girişimi hepimizi büyük bir moral çöküntüsüne soktu. Çok şükür milletimizin ve devletimizin dik duruşu, kararlı tavrıyla kısa sürede bertaraf edilen o hainler, bu hainlerle işbirlikçi diğer terör örgütleri işte hepinizin bildiği gibi ülkemizde meydana getirmeye çalıştıkları kaos ve kargaşa ortamı yine milletimizin ve devletimizin dik duruşuyla bertaraf ediliyor ama biz geçmiş yıllarda alıştığımız gibi konserlerle, sahne gösterileriyle daha coşkulu ve daha eğlenceli düzenlemeye alıştığımız festivallerimizi ortada şehitlerimizin ve gazilerimizin acıları dururken yapamıyoruz. Ben inanıyorum ki bu azim ve kararlılıkla devam ettiğimiz müddetçe inşallah bu kara günlerde geçecek. İnşallah o aydınlık günlere, şen şakrak bir şekilde coşkuyla, sahne gösterileriyle, konserle, eğlenceli ruh haliyle bu festivalleri tekrar kutlamaya devam edeceğiz. Ben hem müsabakaya katılan domates üreticilerimizi, onların yaptıkları yarışmaya katkı sağlayan arkadaşlarımızı ve bu etkinliğin geleneksel olarak sürdürülmesinde katkısı olan Silivri Belediye'mizin Başkanını ve ekibini tebrik ediyorum. Tüm Değirmenköylü ve Silivrili vatandaşlarımıza hayırlı ve uğurlu olması dileklerimle saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”
UZUN ŞAMPİYONLUK GELENEĞİNİ BOZMADI
Her yıl olduğu gibi bu yıl da yılın İlk Domates Üreticisi Şaban Uzun oldu. Uzun'a hediyesini Değirmenköy eski Belediye Başkanı Mümin Tuğlu takdim etti.
EN İYİ DOMATES YETİŞTİRİCİSİ YİNE CEYLAN OLDU
Yapılan değerlendirmeler sonucu En İyi Domates Üreticisi seçilen Tunay Ceylan, bu yıl da birinciliği kaptırmadı. Eşi ve çocuğuna ödülünü İlçe Kaymakamı Faruk Bekarlar sundu. İkinci olan yarışmacı Aşkın Ergun'un hediyesini babası Başkan Özcan Işıklar'n ellerinden alırken, 3'ncülük derecesini kazanan Gökçe Aydın'a hediyesini Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan takdim etti. Yarışmaya katılan tüm katılımcılara mansiyon ödülü verildi. Yılın en iyi domatesini seçen jüri üyeleri unutulmadı; Silivri Belediyesinin hazırlamış olduğu hediye paketleri İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kemal Benli tarafından takdim edildi.
YENİLENEN FESTİVAL ALANI GEZİLDİ
Program ödül töreninin ardından günün anısına çekilen toplu fotoğraf ile sona ererken protokol yenileme ve düzenleme çalışmaları yapılan Değirmenköy Festival Alanını gezdi.
Hazal BAŞARAN
