"Işıklar hata yapıyor” şeklinde başlayıp devam eden yorumlar var siyasi kulislerimizde… Hangi konuda ve nasıl bir hata? Konu tabi ki yerel seçimler ve bu süreçte zafer kazanmak üzerine kurulan stratejiler. Yerel seçimler ile ilgili hedefleri olan tek kişi Özcan Işıklar olmadığı için süreç epey kompleks bir hal alıyor. Mevzu Işıklar'ın, planlarını Metin Karakaş'ın Ak Parti'den adaylığı üzerine kurmasıyla ilgili...
Daha dün Metin Karakaş'ın teşkilat içi son toplantıda yaptığı konuşmada "Ben aday değilim, ilçe başkanı olarak belediyeyi kazanacağımız adayı destekleyeceğim” dediğini bu gazetede okudunuz biliyorum… Ama şuna da inanıyorum ki Ak Parti'nin en güçlü adayı Metin Karakaş'tan başkası değil. Başka alternatif yok değil ama hepsinin içinde ön planda olan Karakaş'tan başkası değil. Yani bana göre Işıklar, stratejilerini bu rekabet üzerine kurarken hiç de gerçek duruma ve gelecekte olacaklara ilişkin uzak bir olasılık üzerinde durmuyor. Tabi ki tecrübeli bir siyasetçi olarak karşı karşıya kalacağı diğer seçenekleri de göz önünde bulunduruyordur. Karakaş, Işıklar'ı ne kadar zorlayacağını muhalefet liderliği döneminde gerektiği ölçüde ortaya koydu. Kimi zaman tam gaz ileri, yer yer fren yaparak yapabileceklerinin ne kadar geniş bir yelpazeye yayabileceğini kanıtladı. Karakaş, eksiksiz veya kusursuz değil. Ona alternatif gösterenlerin hiç biri değil! Hiçbir şey yapmayan hata da yapmaz. Çok iş yapanın çok hatası olur. Seçim hezimeti yaşamış bir teşkilatı vurduğu dipten yukarı çıkarmak, iktidar umuduyla yönetmek ve iddiasını yıllar boyunca canlı tutmak çok yorucu, yıpratıcı bir süreçtir.
Yıpranmışlık kriteri üzerinden Işıklar da en az Karakaş kadar yara aldı. Birbirlerini zayıflatmak üzere sarf ettikleri emekler, güçlerini tabi ki etkiledi.
Işıklar da Karakaş da örgüt ve teşkilat yapılarını ilçede kendi istek ve arzuları doğrultusunda kurdu. Ama güç sizdeyken yanınızda olduğunu söyleyenlerin, seçim imkanı olduklarında ne yönde adım atacaklarından asla emin olamazsınız. Siyasetin güvensiz ortamı sadakat ve kararlılıktan bol kepçe alırken, işleyişi tersine çevirmek her yiğidin harcı değil.
Karakaş, "Işıklar, neden rakip olarak beni istiyor biliyorum” diyor. ‘Yerli', ‘yabancı' mevzusuyla alakası olmadığını da ekliyor.
Birbirlerini anlamak konusunda kimse aralarına giremez. Yaşadıkları, gördükleri ve düşünceleri o kadar aynı ki, kaderleri de kaçınılmaz olarak ortak bir seyir izliyor. Işıklar'a kızan Karakaş'a gidiyor… Karakaş'a kızan Işıklar'a… Arada başka alternatifler de var tabi… Rağbetlerini arttırdıkça siyaset sahnesinde anlamları büyüyen isimler...
HALİNDEN MEMNUN OLACAĞINIZ
BİR HAYAT İÇİN SEKİZ ÖN ŞART
1. Çalışmayı zevk haline getirebilmek için yeterince sağlık
2.İhtiyaçlarınızı karşılamak için yeterince zenginlik
3.Zorluklarla mücadele etmek ve üstesinden gelmek için yeterince güç
4.Günahlarınızı, hatalarınızı itiraf etmek ve terk etmek için yeterince onur
5.Biraz iyiliği başarıncaya kadar uğraşmak için yeterince sabır
6.Komşunuzdaki iyiyi görmek için yeterince yardımseverlik
7.Başkalarına yararlı olmanız için yeterince sevgi
8.Geleceğe ilişkin tüm tedirgin edici korkuları kaldırmak için yeterince umut. J.Wolfgang Von Goethe
