Sevginar Sali

Işıklar’ı kaybediyoruz...

Temizlemek yerine çöpleri halının altına süpürmeyi tercih ederseniz, kaçınılmaz olarak pislikten daha büyük sorunlar ile karşı karşıya gelirsiniz.
Dün kaçak köşe yazarımla (Bu adamın canı istediğinde yazıp, istemediğinde yazmamak keyfini bu aralar ayrı bir kıskanıyorum…) sohbet ediyoruz, tam da gündemin, işlerin sakinliğinden, sıradanlığından dem vuruyorduk ki o da ne…
"Sanayide ne gelen ne giden var, çekiç sesleri de duyulmuyor” dedi Sirkecioğlu… Seçim sonrası sessizliği ben yanlış yorumladım anlaşılan. Piyasalar bizim henüz görebildiğimiz ve hissedebildiğimiz kadar rahat değil demek ki… Kriz konusunda kırmızı alarma geçmeden bu hükümet mevzuları inşallah doğru, düzgün bir yola girer. Nasıl olacak bilmiyorum, ayrıca koalisyondan pek umudum yok… Daha çok AK Parti’nin aklını başına devşireceğine ümit bağlıyorum… Artık çok geç kalınmadıysa! O kelli felli siyasetçilere hiçbir şeycikler olmaz da, vatandaş ve küçük esnafın dalgalı, bulutlu konumu iyice sarpa sarmasın!
***
Silivri gündemine gelelim… Biliyorsunuz Belediye Başkanımız iki haftalık istirahatten sonra dinlenmiş, tazelenmiş olarak görevinin başına geçti… Diye bekliyor ve umut ediyorduk… Gerektiği kadar dinlenemediğinin farkına varmamız uzun sürmedi.
Düşündüğünün veya fikir üretebileceğinin aksine; kenardan konuşmak ve hakkında yazmak da artık eskisi kadar kolay değil… Gelen telefonları, aktarılan bilgileri "Yok artık”, "Yapmamıştır” diyerek dinlemek de sanılanın aksine keyif vermiyor, kaygı uyandırıyor. En has adamlarının, en baba düşmanlarına dönüşü bir tüyün rüzgarda yön değiştirmesi kadar kolay bir hal aldı! Bu da belli ki Işıklar’ın dengesini olumsuz yönde etkileyen kaleme afili bir şekilde yazıldı.
Çılgınca şeyler! Akıl ve mantıkla izahatı mümkün olmayan iddialar…
Ama acı bir gerçek var ki Işıklar’ı, kaybediyoruz… O sevenlerini mutlu eden çizgiden, düşmanlarını her geçen gün daha da çok sevindiren bir yola girdi ve anlaşılan ilerlemekte kararlı.
Kimse kimseyi yolundan döndüremez… Eşlik etmek zorunda olmadığını hatırlayanlar farklı bir yol çizer.
Benim görmek istediğim Belediye Başkanı bu değil… Kibrinden, öfkesinden, aklını gölgeleyen egosundan arınmalı… İnsanların korktuğu değil, saygı duyduğu hatta sevdiği bir belediye başkanı olmaktan ne ara vazgeçti Işıklar, bilmiyorum… Da kimi gerçeklere gözlerimizi, kulaklarımızı kapatsak bile görülür ve duyulur olmaktan geçilemiyor…
Özcan Işıklar’ı tanıyamıyorum, sergilediği yeni duruş ve kimlikteki belediye başkanıyla tanışmak da istemiyorum…
Anıldığı olaylar ve konular ile Işıklar mutluysa, ben ve benim gibi düşünenlere halt yemek düşer!

YORUM YAP