Küpe FM'e konuk olan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, 18 Eylül tarihinde eğitime başlayacak olan Silivri TÜRAM Özel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ni tarım arazilerinin korunmasıyla ilgili önemli bir adım olarak değerlendirdi.
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, geçtiğimiz gün Radyo Programcısı Kamil Bilici'nin hazırlayıp sunduğu Gündemdekiler'e konuk oldu. Özel Tarım Lisesi hakkında iddialı açıklamalarda bulunan Işıklar, “Çağımızın en önemli sektörlerinden biri olan gıda teknolojisine mühendisler yetiştireceğiz” dedi.
“RANTA DİRENİYORUZ”
Doğal kaynakların korunması ve bozulan ekolojik dengenin yeniden tesisi, sürdürülebilir tarım, toprağın yaşatılması, biyolojik çeşitliliğin devamı, kimyasal kirlilik ile zehirli kalıntının sonlandırılması, tüketiciye sağlıklı gıda arzı ile çevre ve insan dostu bir eğitim vermeyi hedeflediklerini aktaran Başkan Işıklar, okul hakkında şunları söyledi: “Göreve geldiğimizde İstanbul'a yeni bir 100 binlik plan yapılıyordu. Bu plan 2009'da yürürlüğe girdi. O kent anayasasına baktığımızda Silivri'nin çok özel bir fonksiyonla donatıldığını gördük. Plan yemyeşil doğasıyla göze çarpıyor. 8 tane belediyenin 1 belediye olması ile en büyük toprak yüzölçümü olan ilçe haline geldik.
Planda tarım alanı olarak fonksiyon kazanıp, ekolojik tarım alanı diye bir lejantla belirlendikten sonra bize düşen görev bu planı hayatı geçirmek oldu. Tabi bunu hayata geçirmek kolay değil. 17 milyonluk nüfusuyla İstanbul yanı başımızda, üzerimize akmaya çalışan beton-demir istilasına karşı direnmek zorundayız. Plansız yapılaşma medeniyeti, yaşam biçimimizi değiştiriyor, binlerce yıldır biriktirdiğimiz geleneklerimizi göreneklerimizi yok ediyor. Kent yağmalarına yol açıyor. Hepimizin gelirleriyle oluşan o güzelim kent yapıları, birkaç kişinin cebine rant olarak giriyor. Yaşam kalmıyor, insanlık kalmıyor. Çarpık kentleşme, ulaşımda ve alt yapıda hayatı çekilmez kılan sorunlar doğuruyor. Bizim buna karşı direnmemizin en önemli yanı bu toprakları korumaktan geçiyor.
“AKILLI TARIM UYGULAMALARI GELECEĞİMİZİN KURTULUŞ REÇETESİDİR”
Topraklar, planla korunur. İlk koruma planı Boğaz'a yapıldı ama gidin bakın Boğaz ne halde. Sadece koruma planı yetmiyor, bu koruma planını proaktif bir şekilde üretime dönüştürünce anlam kazandığını gördük. Bizim bölgemiz tarım alanı, genel olarak ayçiçeği ve buğday üretiliyor. Girdiler çok yüksek, üstüne üstlük bir dönüme 60 kilo gübre atılarak çıkan buğdayı bize yediriyorlar. Yediğimiz ekmek külliyen zehir. Kanser hastalıklarının nezle gibi artması bir tesadüf değil. İsrail'in bize kendini tekrar etmeyen hibrit tohumlar satması ve aynı zamanda bu tohumları satan firmanın kanser ilaçları üretmesi de tesadüf değil. Dünya bizi baskı altına almaya çalışıyor. Ülkemizi tarım ülkesi olmaktan çıkarmak istiyorlar. Bu topraklarda bizi kiracı haline getirmek istiyorlar. Bütün değerlerimizden koparmak istiyorlar. Fosil atıklar tükendi, bundan sonra neredeyse sıfır maliyetli enerji olacak. İnsanlık çok başka bir yere, Dördüncü Endüstriyel Devrime gidiyor. İnsan ömrünün 250 yılı görebileceği öngörülüyor, dünya bunları konuşuyor. Tekrar edilemeyecek, kendini yetiştiremeyecek, yerine konulamayacak tek bir şey var o da toprak. Dünya bundan sonra gıda ve su savaşlarına hazırlanıyor. Bilim adamları 5 yıl sonra ülkemizde açlık tehlikesi olabileceği konusunda şiddetle uyarıyor. Kent değerleri bu kadar ortadayken, toprakları ranta karşı korumasız bırakmak yerine tarım yapılabilir, gıda teknolojileri yapılabilir ve zenginlik yaratır hale getirmemiz lazım. Belediyelerin artık mühendislik işlerini bir kenara bırakıp, memleketin toprağını ve fiziki şartlarını koruyup, geliştirip insan lehine dönüştürmesi lazım. Yeni meslekler, ufuklar, vizyonlar, teknolojiler geliştirerek refahı yerimizde sağlayacağız.
“İLK DEFA TÜRKİYE'DE BİR BELEDİYE LİSE AÇIYOR”
Geleceğin Kuveyt'i, Katar'ı, Suudi Arabistan'ı bu bölge olacak. Tarımda büyük inovatif gelişmeler yaratıp gelire dönüştüren teknolojileri burada biz kurabiliriz. Bizim düşündüğümüz tarım şekli daha teknik. Aromatik bitki yetiştiriciliği yapıyoruz. Silivri Belediyesi Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezimiz, Türkiye'de üretim seraları, tarlaları, aromatik bitkilerin yer aldığı seyir terası, eğitim sınıfları ve uçucu yağ atölyesiyle örnek bir kurum oldu. İlaç sanayisine hammadde olacak kalitede ürün yetiştirme, işleme, ambalajlama ve dağıtımın hepsi bir teknoloji istiyor. Eğitim ihtiyacımız buradan kaynaklandı. İlk defa Türkiye'de bir belediye lise açıyor. Tarım lisesi bir ilk değil ama bir belediyenin lise açması ilk. Lisemizi az önce saydığım gerekçelerle hiç düşünmeden tarım üzerine açmamız gerektiği çok açıktı. Belki ileride bu liseye kıyı balıkçılığını da ilave ederiz. İnsanlar yaşadığı çevre ve şartlara göre şekil alır. Bizim coğrafyamız Akdeniz iklimine yakın; heyecanlı, sıcak, cana yakın ama çalışmayı seven, fırsat bulursa bunu değerlendirebilecek bir insan yapımız var. İşte bu özelliklerimizi koruyarak bölgemiz insanlarının daha üretken olmasını sağlayacak, refah yaratacak bir merkez haline dönüşmesi için tek ihtiyacımız bunu yapacak kadronun oluşması. Okulun gerekçesi buydu. Bu okulda adını belki ilk defa duyduğunuz meslekler olacak. Ülkemizin en önemli ihtiyacı olan nitelikli ara elemanlar yetişecek. Gümüşyaka'da kuracağımız Tarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitesi'ne de başlangıç oluşturacak bir lise haline gelecek.
“ÖĞRENCİLERİMİZ BİLİMSEL ARAŞTIRMA, UYGULAMA VE DENEME ÇALIŞMALARI DA YAPABİLECEK”
Milli Eğitim Bakanlığı, lisemiz için 423 öğrenci kontenjanı tanıdı. Fakat ilk senemiz olduğu için bu sene 96 ve TEOG sınavına girdikten sonra okulumuz açıldığı için sınavda istediği başarıyı elde edememiş, dilediği tercihi kazanmamış veya kazandığı yeri beğenmemiş öğrencilerimizin hepsine açık. Daha sonraki yıllarda bu sayı 423'e ulaşacak, binamızın ka-pasitesini artırırsak sayının daha da yükselmesi mümkün. Tarım teknolojileri lisesi derken normal bir özel liseden farkı olmadığını söylemek istiyorum. Sadece 4 tane ders ilave olacak. Bizim Gümüşyaka'da çalışma alanımız da var, orası üniversite kampüsü gibi. Öğrenci liselerin birçoğunda olmayan bir şeyi görecek burada, eğitim-öğretim faaliyetlerinin yanı sıra, bölge tarımına yönelik bilimsel araştırma, uygulama ve deneme çalışmaları da yapabilecek. Akademisyenleri davet edeceğiz, seminerler ve kurslar vereceğiz.
“%100 BURSLU OLACAK”
Ayrıca tüm bunları %100 burslu olarak yapacağız. Ailelerden kuruş para istemiyoruz. Tam tersi ilçemizin zenginliklerini yaşatmak isteyen hayırseverlerimizden okuyanlara burs da verdirmek istiyoruz. Çevremizdeki birçok okuldan çok daha kaliteli bir eğitim vereceğiz. Öğrencilere çeşitli yaşam becerilerinin kazandırılmasının amaçlandığı bu okul, çok farklı bir eğitim yuvası olacak. Öğrencilerimiz, sosyal, kültürel ve sportif gelişmelerle iç içe olacak. Bir sosyalleşme aracı olacak aynı zamanda. Çağımızın en önemli sektörlerinden biri olan gıda teknolojisine mühendisler yetiştireceğiz. Kimse ayranım ekşi demez ama ben inanıyorum, bölgemizdeki en güzel okullardan biri olacak.”
Haber: Hazal BAŞARAN