Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, geçtiğimiz hafta düzenlediği basın toplantısıyla yol çalışmaları hakkında bilgi verdi, eleştirileri yanıtladı.
Öncesine gidecek olursak; Kırgızistan gezisi vardı bir de…
Yaslı gitti, şen döndü diye bir tabir vardır Işıklar'ın durumu onu anımsattı bana nedense. İlla bir bit yeniği aramak adet oldu bende. Yaşlılık belirtisi mi, meslek hastalığı mı tam kestiremedim. Yurt dışı seyahatlerinde Işıklar'ı özgürleştiren bir şey var. İnsanı içten içe de kıskandıran. Bende genelde ruhum ‘kalk gidelim' derken bedenim ‘otur oturduğun yerde iş çıkarma başıma' diye baskın çıkıyor. Mesafeleri kat etmeyi göze alan insanları cesur bulurum.
Işıklar son gezisinde gittiği yerlerde ne gördü, hatta ne yaptı üç aşağı beş yukarı hepimiz fikir sahibi olduk da etkisinin bu denli iyi oluşu enteresan.
Ayağının tozuyla belediyenin siyasi birimleri ile bir araya geldi; sıkı birer motivasyon toplantısı gerçekleştirdi. Bunun ardından belediye çalışmalarında, yoğun bir program aldı başını gidiyor. Yetişene aşk olsun.
Basın toplantısına dönecek olursak; hiç kullanmaması gereken ifade neydi derseniz… Teflon tava benzetmesi kuşkusuz. İkinci kez kullandığını duyuyorum, inşallah üçlemez. Üzerine yapışır ben söyleyeyim.
Bana en sempatik gelen yaklaşımı; ezeli muhalifinin paslanan babalara yönelik eleştirilerine atfen kullandığı "Tetanos aşılarını kendi ellerimle yaptıracağım kıyamam ben ona korkmasın” ifadeleri.
En dikkatimi çeken ise "Kedi ciğerci dükkanında kilitli kalmış. Biz kapıyı açtık kedi şimdi muhalefette”… Ben yazınca kabahat oluyor da Ahmet Yücegök "kedileri rahat bırakın” deyince ne oldu çok merak ediyorum!? Kedi benzetme ve örnekli açılımı şimdi takdir etmem gerekiyor ama kıllık parayla mı? Değil bedava… Işıklar'ı az sinir eden var, ben de sürece dahil olayım... Değil tabi! Herkes işine geldiği gibi anlayacak nasıl olsa ben bari içimden geldiği gibi düşüncemi söylemiş olayım.
Bir de basın toplantısında basın danışmanına yönelik şaka ve babacan tavır tıkanarak da olsa sergilediği yaklaşım şık değil, profesyonel hiç değil. Başkan profesyonelliğe çok önem verir. Ama basın danışmanı yaptığınız kişiyi, bir tomar üzerinde yetkinlik sağlaması gereken, basın mensubu karşısında madara ederseniz, kendi kalenize gol atmış olursunuz.
Gelelim şu yol mevzusuna… Bu konuda ne düşüneceğim hakkında aslında kararsızım. Muhalefeti dinliyorum hak verir gibi oluyorum, o çalışmaların devam ettiği bölgelerden geçiyorum, dün yapılan yolların bugün tamir edilmesini kendinizi ne kadar zorlarsanız zorlayın normal karşılamak zor… Evet, mutlaka geçerli sebepleri vardır da kim takar şimdi onları? Bu işi denetlemek olan insanların meselesi… Vatandaşı bağlamaz ki?! Hadi Atatürk Caddesi'nden bilmem kaç tonluk kamyon geçti Aliçetinkaya Caddesi'nden ne geçti?
Işıklar'ı dinliyorum ona da hak verdiğim yönler oluyor… İçimi rahatlatan tek şey bu konuda iki arada bir derede kalma konusunda tek başıma olmamak. İktidar ile muhalefetin can ciğer kuzu sarması olmasını kimse beklemiyor. Ama bir elin nesi var iki elin sesi var gibi de bir gerçek söz konusu.
Naçizane tavsiyem, biraz kaçıkça gelebilir ama Işıklar örneğin Ersevenler'in önünü denetlerken muhalefetteki meclis üyelerini de yanına alsın. Eksik gedik var ise şimdiden söylesinler iki kere başımıza iş çıkmasın! Hayır kendi aralarında bir mevzu olsa görevleri süresince atışıp dursunlar da vatandaşa eziyet olmasın. Mümkünse yapım aşamasında önlensin. Bu kadarcık güzelliği halka çok görmesinler. İş işten geçtikten sonra konuşmak ne fayda?
Bu yol ve meydan işini Özcan Işıklar iyi yaptı. Şehir plancısı veya teknik bir titre sahip olarak fikir belirtmiyorum tabi. Eski halinden çok daha güzel bir görüntü oluştu orası kesin. Eee, keşke bir de iki gün sonra bozulan yerleri olmasaydı diyor insan içinden. Allah'ın bildiğini kuldan mı saklayacağız?
Neyse fazla uzatmayayım. Daha yapacak çok iş var. Işıklar çoook çalışmalı.
***
Kadınlar moralleri bozuk olunca güne en güzel giysilerini, makyajlarını kuşanarak başlarlar… Aklı meşgul eden olumsuz düşüncelere karşı silahları güzel görünmektir. Bu silahların yardımıyla kimi zaman hakim olan kara bulutları dağıtmayı başarırlar, kimi zaman yeterli gelmez.
***
Işıklar'ın havalı, her yönüyle şıklık naraları atan hallerini görünce toparlanma kararlılığını görmemek, hissetmemek mümkün değil. Koşulları kendi lehine çevirme beceresi kadar ne yazık ki işleri mahvetme özelliğine de sahip belediye başkanımız. Her insan kadar artı ve eksileri var ne daha az ne de daha çok. Önemli biri ama bunu diğerlerine üstünlük olarak dayatması sevimsiz.
Bana göre hata yapmak, hiçbir şey yapmamaktan daha iyi… Yaptıklarınız arasında doğru işler hatalardan çoksa insan yaptığı işten memnun olmalı. Abartmamalı tabi. Yaptığı iyi işler gibi hatalarını da görebilmeli. Başarısını nasıl sahipleniyorsa, başarısızlığını da inkar etmemeli.
Çokbilmiş çok bilmiş konuşma yeteneğim de epey gelişmiş!
Işıklar'ın üçüncü yılda iyi bir yola girdiğini söylemek mümkün. Bir istikamet belirleyip, bu yönde kararlılıkla ilerlemesi sonucunda mesafe alabildi. Nereye gideceğini, varmak istediği noktayı biliyor en azından. Ama yol bu kazalar her an muhtemel. Sizden kaynaklı da olabilir alakasız ve hiçbir suçunuz yokken biri gelip çarpabilir de…
