Silivri’nin D-100 ile bölünen iki yakasını birleştirmek, alt geçit sorununa çözüm ulaştıracak arayışları ve iyi tarım uygulamalarının Türkiye’ye örnek olma sürecini Hürhaber’e değerlendiren Başkan Işıklar, CHP’nin belediyecilikteki başarısına dikkat çekmeyi de ihmal etmedi.
Belediye ve Silivri gündemine ilişkin sorulara cevap veren Işıklar, şöyle konuştu:
"CHP’Lİ BELEDİYECİLİK ÇOK DA ÖNEMLİ BOYUTA TAŞINMIŞ”
Sevginar Uygun: Parti kanadında sosyal belediyecilik çalışmalarınızın örnek gösterilmesi konusuna bir açıklık getirir misiniz?
Özcan Işıklar: Yedi Genel Başkan Yardımcımız, bunların içinde özellikle Yerel Yönetimlerden Sorumlu Veli Ağbaba ve Tanıtımdan Sorumlu olan Mehmet Bekaroğlu ile İl Başkanımız Murat Karayalçın’ın katıldığı, İstanbul CHP belediye başkanlarının da bulunduğu bir toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantıda yerelde yapılan uygulamaların, genel siyasete örnek oluşturup oluşturamayacaklarını değerlendirdik. Ben Silivri’yi anlattım. Silivri bir bakıma Türkiye’nin prototipi; tarımıyla, sanayisiyle, hizmet sektörleriyle, demografik açıdan da büyük benzerlikler gösteriyor. Merkezine insanı koyan sosyal politikalarının genelle eşleştirilebileceğini gördük. Yereldeki uygulamaların genele yayılması amacıyla yapılan toplantı çok doğru bir yaklaşımı içeriyordu, değerlendirmelerimizde de bunu anladık.
Diğer CHP’li İstanbul belediyelerimiz de çok başarılı. Net ve basit de bir kanıtı var… İstanbul’da yoğunluk kazanan yaşam alanları Bakırköy, Beşiktaş, Şişli/Nişantaşı, Kadıköy, Florya hep CHP’li belediyelerin iktidarda olduğu alanlar. Neden? Çünkü insanlar CHP’nin yönettiği yerlerde daha rahat yaşıyor, hayatları burada sınırlandırılmamış, baskı ve müdahale yok. İnsanlar bu alanlarda kendini özgür hissediyor. Bireye saygı burada çok bariz toplumsal yaşamda fark ediliyor. Demek ki CHP’li belediyecilik çok da önemli bir boyuta taşınmış.
"SOSYAL BELEDİYECİLİĞİN ÇOK GÜZEL ÖRNEKLERİNİ VERDİK”
Silivri’ye gelecek olursak; biz burada kimsenin yaşam şartına müdahale etmiyoruz. Barış ve diyalog ortamlarını sürekli faal ve sağlıklı bir biçimde tutup, işlemesini sağlıyoruz. İnsanların tercihlerinden sosyal belediyeciliğin önemini fark edemiyoruz. Tek eksikliğimiz yaptığımız işi yeterince anlatamıyor olmamız. Bunu başarılı bir parti politikası haline getirmek için ortak bir çalışmaya ihtiyaç olduğu düşünülmüş ve bu da çok doğru bir yaklaşım. Silivri Belediyesi olarak istihdam, tarım, gıda bankası, yaşlı ve engeli koordinasyon merkezimiz, mahalle konseyleri ile mahalle evlerimiz işleyişini anlatarak katılımcı sosyal belediyeciliğin çok güzel örneklerini verdik. Yardımlaşmayı sadakadan çıkartarak geliştirdiğimiz sosyal dayanışma kültürü üzerine hayata geçirdiğimiz bu örneklerin uygulamalarını anlattık. Küçük örnekler oluşturdu belki ama insana dokunan, onun tercihleri ile yaşam biçimine saygı gösteren uygulamaları ortaya koyduk. Örneğin seccade dağıtımı çok ilgi çekti. Biz kimseyi tercihleri veya dini yaklaşımlarıyla tartıştırmadan, onu daha iyi ortamda yapmasını sağlayacak önlemleri alıyor olmamız, muhafazakâr kesimle diyalogumuzun uzlaşma ortamı çok olumlu karşılık buldu.
Bu görüşmelerin ardından Genel Başkan Yardımcılarımız Mehmet Bekaroğlu ve Veli Ağbaba’nın öncülüğünde Silivri’ye bir ekip gönderilmesi kararı alındı. Yakında gelip bizlerin hayata geçirdiği yerel belediyecilik örneklerini "CHP’nin genel politikasına nasıl uyarlayabiliriz?”i inceleyecekler, projeler geliştirecekler.
"İNOVATİF TARIMA GEÇİŞ KONUSUNDA YAPTIĞIMIZ ÇABA, ÖNEMLİ BİR DEĞER BULDU”
Özellikle tarım projemiz konusunda çok iddialıyım. 1.5 Milyon dedim ama 5 Milyon’dan fazla potansiyeli var. Yani 2., 3. tarım örneklerinin yapılmasıyla, Türkiye’de istihdamın, tarımda verim artışının sağlayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. İçinde arge olan, katma değeri yüksek ürünler üretilerek ihracı konusunda Türkiye’nin müthiş bir zenginlik pazarı olduğu konusu çok önemli. Silivri Belediyesi olarak bizlerin gerçekleştirdiği iyi tarım uygulamaları projesini can çekişen tarımın, canlanma yerel kalkınmadan bölgesel hatta ulusala yayılmasına imkân sağlayan bir çalışma olarak gördüler. İnovasyonu bırakın, tarımın kendisini tek etmişiz. Teknolojide dünya devleriyle rekabet edemeyebiliriz, aramızdaki makas çok açıldı. Ama tarımda argeyi, inovasyonu kurabiliriz. Bu da küresel anlamda Türkiye’ye önemli bir güç kazandıracak. Yerel dinamitleri harekete geçirerek; zenginliği, refahı yerinde kullanacak. İnovatif tarıma geçiş konusunda bizim yaptığımız çaba, çok önemli bir değer buldu. Ben 1.5 Milyon dedim genel başkan yardımcımız "Ne 1.5 Milyon’u bu 5 Milyon’u harekete geçirecek bir istihdam projesi” dedi.
CHP Genel Merkez yetkililerimiz bizim uygulamamızı mutlaka genel politikalarda değerlendireceklerini belirttiler. Ayrıca bu çalışmamızın Silivri için bir şans olduğuna gerçekten inanıyorum. Ve biz bunun üstüne giderek çok daha anlamlı sonuçlara ulaşacağız.
"İSTANBUL’DA 14 BELEDİYEYE SÜS BİTKİLERİNİN ÜRETİMİNE BAŞLIYORUZ”
Çok yakında İstanbul’da 14 belediyeye süs bitkilerinin üretimine başlıyoruz. İsteyen olursa diğer belediyelere de verebiliriz. Hemşerilerimize tohumunu, kabını vereceğiz ve ürettireceğiz. Silivri’de seracılık konusunda da yakın gelecekte güzel gelişmelerin olacağını göreceğiz. Alım garantili tarım demek; insanın emeğinin boşa gitmemesi demek. Üretilen ürünlerin pazarına ulaştırılması konusunda yerel yönetimlerin önemli görevleri var. Biz bu konulara ağırlık vereceğiz. Nisan ayı içerisinde tarım projelerimiz konusundaki ilerlemeleri halkımızla paylaşacağız. Yaptığımız çalışmaları halka yaymak konusunda bu dönem çok daha fazla çaba sarf edeceğiz. Çünkü bu bir istihdam, bölge kalkınma projesi haline geldi.
"GÜMÜŞYAKA’DA İYİ TARIM ÖRNEKLERİ AKADEMİSİ OLUŞTURULACAK”
Sevginar Uygun: Gümüşyaka’da iyi tarım uygulamalarının yapıldığı alanda yapılacak düzenlemeler neler?
Özcan Işıklar: Bir tanıtım salonu, çiftçilerimize derslerin, bilgi ve eğitimin verileceği bir alan yapacağız. 100-150 kişilik bir salon. Çiftçilerimize ekim, dikim ve hasat örneklerinin verileceği bir okula dönüştürüyoruz burasını; İyi Tarım Örnekleri Akademisi. Alanda dışarıda uygulamaları görecek vatandaşlarımız, içerde de teorik bilgileri alacaklar. Laboratuvarımız var, sergi/tanıtım standı ve eğitim salonu yapıyoruz. Çevre düzenlemesi ile bölgeyi daha kullanışlı hale getireceğiz. Doğal kara buğday yetiştirdiğimiz için alanda bir de ufak bir taş fırın yapacağız. Bizim dışa bağımlı olarak aldığımız buğday tohumuna karşılık, Türkiye’nin kendi ürünü olan özellikle bizim bölgede yetiştirdiğimiz kara buğdayın ekimini yapıyoruz. Buna çiftçilerimizi özendirmeyi amaçlıyoruz. Kara buğdaydan yapılan ekmeğin ne kadar farklı, lezzetli, sağlıklı olduğunu göstermek istiyoruz. Üretilen ürünleri sergileyecek, denemeye fırsat verecek bir düzenleme yapacağız. Yetiştirme sürecini de anlatacağız. Çiftçimizin bir dönüm yere buğday ektiğinde kazanacağı değer ile aromatik bitki yetiştirdiğinde alacağı ürünü orada görecek. Orada yapılanı alınan hasadı biz gördük, alım garantisini tecrübe ettik, tarımdaki ilerlemeyi çiftçimiz de öğrensin istiyoruz. Bu bizim 430 km’lik alanımızın bir kalkınma projesi. İleride bu alana bir soğuk hava deposu bir de paketleme tesisi yapacağız. Bölgede bizim verdiğimiz ürünlerin ekimini yapanların pazarlama işini de biz üstleneceğiz.
"SİLİVRİ PROJESİ ARTIK, TÜRKİYE İÇİN BİR ÖRNEK”
Metro Gros Marketleri Türkiye’de 85 Milyar Dolar cirosu olan bir şirket. Türkiye’nin dış satımının %5’i. Alım garantisi verirseniz bir şeyin ekimini de sağlarsınız. Biz burada bioçeşitlilik örnekleri yaratıyoruz. Artı bunlara coğrafi işaret alıyoruz; Değirmenköy domatesi, Silivri yoğurdu, Selimpaşa bamyası, Kadıköy karpuzu gibi. Bu işaretlerin tescilini sağlayarak buraya ait türler oluşturuyoruz; bu konuda da mesafe aldık. Silivri’de bölgesel kalkınmanın öncüsü olacağız. Şu anda arıcılıkta uygulayacağız bu kalkınma modelini. Gümüşyaka, İstanbul bölgesinin 1300 çeşit florası olan, zengin bir bölge. Arıcılığın gelişmesi için son derece uygun şartlar var. Her eve 3-4 arılı kovan vereceğiz, 40 kovan iki çocuklu bir aileyi rahatlıkça geçindiren bir gelir sağlıyor. Ayda rahatlıkla 3-4 bin TL gelir getiriyor. Hollanda, Konya’dan küçük bir bölge; Türkiye’nin yıllık tarım ihracatı 12 Milyar Dolar, Holanda’nın 100 Milyar Dolar. Bizim bunu oturup düşünmemiz lazım. Hollanda’nın tarımda mesafe kaydettiği tarım ürünlerinin önemli bir çoğunluğunun orjini/anavatanı Türkiye. Tarımın geliştirilmesi aslında ulusal bir politika. Ancak ben Silivri’yi öncelikli olarak düşünüyorum. Silivri’nin 430 km’lik alanının parçalanmaması, yağmalanmaması için bugüne kadar ihmal edilmiş olan şeyler yapılacak. Silivri projesi artık, Türkiye için bir örnek. Silivri’de belki duyuramadık ama ulusal düzeyde artık bilmesi gerekenler biliyor. Tarım projemizi geliştirerek bölgesel kalkınmanın katarı haline getireceğiz.
"SİLİVRİ TRAFİK MASTER PLANI HAZIRLATMAMIZ LAZIM”
Sevginar Uygun: Şehrin Kuzey ve Güneyinin birleştirilmesiyle ilgili İstanbul Üniversitesi Trafik Mühen-disleriyle başlatılan çalışma hakkında bilgi verir misiniz?
Özcan Işıklar: Evet bir çalışma başlattık. D-100 İstanbul-Edirne Devlet Karayolu Üzerinde Şehir Geçişi Düzenlemeleri ana başlığında yapılacak projenin ön çalışması bir ay sürecek. 4 alternatifli ulaşım projesi hazırladık. Üniversiteden bunların uygulanabilirliğini, maliyetini ve demonstrasyonunu hazırlamalarını istedik. Biz fikrimizi sunduk, üniversite de bunların uygulanabilirliğini ölçüyor; gece/gündüz, hafta içi/hafta sonu yerinde yoğunlukları ölçüyor. İlk alternatif büyük bir yonca yapılması Varnalı Konutlar bölgesine iki yolu birleştiren; yoncadan trafiği dağıtalım. İkinci teklifimiz yan yollardan trafiği vererek yoğunluğu hafifletelim. Üçüncü önerimiz yolu yukarı kaldırmak. Dördüncüsü yoldan aşağı inerken iki gözün daha açılması. Dört önerimizi de çok beğendi hocalar; üç doçent geldi. Trafik ve ulaşım kürsüsü bu çalışmayı Mart ayı içerisinde bitirecek. İlk önce mecliste üniversite yetkilileri teknik kadrolara bir sunum yapacak daha sonra ben de bu raporu, geniş bir toplantıda Nikah Salonumuzda halka anlatacağım. İlk defa Silivri’de belki de bir kamuoyu yoklaması yapacağız. Teknik olarak hepsini anlatacağız; uygulama, fiyat, zaman ve çeşitli diğer konumlar açısından kararı halkımıza danışacağız. Proje aksamazsa bir yıl içinde orada bir çözüm bulmuş olacağız. Ancak şunu da söylemek istiyorum; ayda bir aracın trafiğe çıktığı bir ilçeyiz trafik sorunu bizde yolu da kaldırsanız, farklı noktalar da uygulasanız bitmez. Son mecliste de söyledim; büyük bir trafik master planı hazırlatmamız lazım. Bu plan sadece bize özel olamaz; çünkü Silivri’yi İstanbul’dan koparamazsınız. Dünya trafik sorununu nasıl çözmüş? Toplu ulaşım… Trafiği yerin altına alarak, yayalaştırarak. 100-200 metreyi şehir içinde özel araçlarımızla gitme alışkanlıklarımızdan vazgeçeceğiz. Toplu yaşamanın kurallarını, örneklerini hayata geçireceğiz. Silivri’nin trafik sorunu otoparklarla çözülmez, yayalaştırmayı, araçsızlaştırmayı benimsemeliyiz. Zabıtayla, emniyetle yapılacak bir çözüm yok; aklımızı kullanacağız. Silivri’nin sorunlarına ve geleceğine bilimsel bakmaya, yaklaşımlar sergilemeye ihtiyacı var. Sorunun parçası değil, çözümün parçası olmalıyız. Silivri’nin Kuzey’e doğru büyüyüp, gelişmesini sağlamalıyız. Trafik tek başına çözülecek bir sorun değil; plan dahilinde hareket etmemiz lazım. Şehri yukarı taşımak lazım. Tek ticari merkez değil 3-4 tane oluşturulmalı. Bunlar da dinamik, aktif, birbirleriyle yarışan durumda olmalı.
"ÜÇ VEYA DÖRT ÇEKİM MERKEZLİ SİLİVRİ, TRAFİĞİ RAHATLATACAK”
Gümüşyaka ve Selimpaşa’da çekim merkezleri oluşturursanız, buradaki yoğunluğu yaymış olursunuz. Bu da trafiği rahatlatır. Bu, birçok yönüyle düşünülmesi gereken bir problem. Çalışmaları böyle yapmayı düşünüyoruz. Kamuoyu yoklaması yapacağız, ona göre hayata geçireceğiz.
"DÜNYAYA TÜRK ORİJİNİ ÜRÜNLER SATILABİLİYOR”
Sevginar Uygun: Metro Gros Marketleri yetkilileriyle geçtiğimiz günler yaptığınız önemli bir görüşme vardı…
Özcan Işıklar: Evet. Kubilay Özerkan, sosyal belediyecilik konusunda doktora yapmış biri ve bizim şansımız. Metro, bir örnek. Sadece Metro bizim alıcımız olacak diye bir şey yok. Ama güzel bir örnek: Türkiye’deki taşköprü sarımsağını, Malatya kayısısını, Diyarbakır karpuzunu almış ve ülkemizde üretilmiş 100 bin ton ürünü dünyanın diğer grosmarketlerine satar hale gelmiş. İnanılmaz bir proje. O, bizi çok cesaretlendirdi. Taşköprü sarımsağının Paris’in bir yerinde bir tabelada bu sarımsağı yetiştiren Mustafa amcamızın ve yetiştirdiği ürünün bir resmi yer alıyor. Biz pazarda demetini 50 kuruşa satamazken, onlar 8.5 liraya satıyorlar. Demek ki akılla, mantıkla dünyaya tanıtarak orijini Türk olan ürünler satılabiliyor. Biz de bu şekilde orijinler yaratacağız. Kavunda, karpuzda, bamyada zaten var. Müracaatlarını yaptık. Tescillerimizi alacağız. Metro, alım garantili ürünleri buraya ekecek. Şimdi bize Metro geldi. Umarım başka şirketler de gelir. Ürünlerin ekim, dikim, gübreleme gibi birçok aşamalarıyla ilgili onay alınması gerekiyor. Ve 30-40 yıl hiçbir tür değişmeyecek. Bunlara dikkat edeceğiz. O zaman değer kazanıyor. İnovatif tarım, içinde bilgi, beceri, akıl ve emek olan ürünler yetiştirirsek esas zenginliğin orada olduğunu görüyoruz.
"ŞUBAT’TA ÖNEMLİ BİR TOPLANTIMIZ VAR”
İlçemizde başlattığımız bu çalışmayı Türkiye geneline yayma konusunda partimiz de bize destek olacak. Sosyal Demokrat Belediyeler Birliği Başkan Yardımcılığı görevindeyim. 20 Şubat’ta Edirne’de Sosyal Demokrat Belediyelerin Trakya toplantısını düzenliyorum. Murat Karayalçın bir sunum yapacak. Yunanistan’da sol’un, halka yakın olan bir değerin yükseldiğini görüyoruz. Bunun bize de domino etkisi yapacağını umuyoruz.
"İLK BELİRLEMELERE GÖRE 3 MİLYONLUK BİR ZARAR VAR”
Sevginar Uygun: Geçtiğimiz günler yaşadığımız lodosun Silivri’ye etkisi ne oldu?
Özcan Işıklar: Lodos, doğal bir afet. Zararı arkadaşlarımız tespit etmeye çalışıyor. Hepsini bir araya toplamamız lazım. İlk belirlemelere göre Silivri, Gümüşyaka ve Selimpaşa’daki sahil çalışmalarımızda 2-3 Milyon civarında hasar meydana geldi. 3 Milyon civarında bir imalat yapmamız gerekecek. Gümüşyaka’daki istinatlar yıkıldı, Selimpaşa’da dolgular çıktı. Silivri’de deniz dolgusun yapmamız gerekir. Orayı tekrar doldurup yayalara açmamız gerekecek. En kısa sürede telafi ederek, halkımıza bu sıkıntıları hissettirmemeye gayret edeceğiz. Bu vesileyle arkadaşlarıma ve İstanbul Büyükşehir’e, İSKİ’ye, Fen İşleri Başkan Yardımcıma, Temizlik İşleri Müdürüme çok teşekkür ediyorum.
"OĞLUMUN İKİNCİ BİR DÜKKAN ORTAKLIĞI YOK”
Sevginar Uygun: Oğlunuzun iş ortaklığı ile ilgili birtakım iddialar yer aldı bölgesel basında bu konuda bir açıklama yapar mısınız?
Özcan Işıklar: Oğlum, Türkiye’de çok az olan mesleklerden birine sahip; finans matematiği uzmanı. Bugün elimde olan imkanlar ve daha önce çalıştığım özel kurumlar aracılığıyla oğlumu Amerika’ya gönderip okutabilirim. Yüksek lisans, doktorasını firmanın verdiği bursla okuyabilecek. Şirketten bana bu konuda ısrar ettiler. Bu bilinmeyen ve dünyada yeni olan bir meslek. 7 sene emek verdiği için bir şirkette bu mesleğini yapması konusunda ısrarcıyım. İngilizce eğitim gördü. Kendi bilgisi ve becerisiyle bunu yapabilir. Amerika, Macaristan, Yunanistan ve Rusya matematik konusunda uzman. Doktorasını bu ülkelerden birinde yapmasını tercih ederdim. Maalesef dededen gelen bir alışkanlık esnaflık yapmak istiyor. Dedesinin 63 sene çarşıda esnaf olması onun için bir rol model. Onu beğeniyor ve seviyor. İkna edemedik. Oğlum, 28 yaşında. Kendi tercihlerine saygı gösteriyoruz. Burada küçük ve mütevazi bir sermaye ile bir dükkanda esnaflığı öğrenecek. Sahildeki dükkanda bir ortaklığı yok. Onu ispat ederlerse hem oğlum işi bırakır, hem ben Belediye Başkanlığını bırakırım.
Burhan kardeşimiz şanslı. Uluslararası çapta bir finans matematiği uzmanını ortak aldı. Benim oğlum böyle. Bir Belediye Başkanının oğlu, girip mutfağa et kesiyorsa, hamal gibi çalışıyorsa ben onu alnından öperim. Oğlumla gurur duyuyorum.
"DEĞİRMENCİ İLE İNSANİ İLİŞKİLERİMİZ DEVAM EDİYOR”
Sevginar Uygun: Selami Değirmenci ile seçim ve siyaset konusundaki kavganızı geçtiğimiz günler noktaladınız, aranızda bir barış sağlandı… Bu konudaki duygu ve düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Özcan Işıklar: Selami Değirmenci ile siyaseten izahı zor süreçler yaşadık. Şahsına hiçbir saygısızlığım, sevgisizliğim ve bir problemim olmadı. 15 sene beraber görev yaptığım birine düşmanlık yapıp da birini mi sevindireceğim? Kendisi bizim ağabeyimiz. Tabi ki görüşeceğiz. Bu insani bir şey. Kamuoyunda öyle iğrenç şeyler duyuyorum ki ne ona ne de bana yakışıyor. Üstümüze de almıyoruz. Birine destek olmak için benimle görüşmek istedi. Kendisine her zaman kapım açık. Kendim de gider her zaman görüşürüm. Hiçbir sıkıntım yok. İnsani ilişkilerim her zaman devam ediyor. Siyaset ayrı, insanlık ayrı. O çevrede söylenenlerin aslı yok. Siyasetle ilgili farklı düşüncelerimiz olabilir, ama 1983 yılından beri sevdiğimiz ağabeyimizdir.
"HEPSİNİ TEMSİL EDEN BİR YÖNETİM MODELİ TAVSİYEMDİR”
Sevginar UYGUN: Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifi seçimi ile ilgili adınız sıklıkla geçiyor, bu konudaki görüşünüz ne?
Özcan Işıklar: Kredi Kefalet Kooperatifi yönetime aday olan iki grup da bana geldi. Ben karışmak istemiyorum, ama orada bir vefa, saygınlık ve emek varsa, onun da korunmasını istiyorum. Bunu kiminle yapacaklarına onlar karar verecek. Ben kalkıp da bir kurumun içine girmem. Bunu Ercan arkadaşıma da Nuray arkadaşıma da söylüyorum. Benim isteğim şuydu; Esnaf Odası, Şoförler Odası gibi her meslek kuruluşlarından birer temsilci alarak bir yönetim oluşsun ki hepsini temsil etsin. Böyle kırgınlık olunca öneri yapacak vakit olmadı. Umarım ileriki zamanlarda böyle temsil kabiliyeti de olsun. Böyle bir koruma ortamını oluşturmak için kırgınlığı bırakmak lazım. O kırgınlığı taşıdığım sürece dostluk yapabilir miyim? Büyük laf etmemek lazım.
Selami Değirmenci örneğinde olduğu gibi. O, bizim ağbeyimiz, büyümüz. İnsani bir kırgınlığım yok zaten. Siyaseten anlaşamadık. Onarılmaz yaralar açmamak lazım karışmamayı uygun buluyorum.
"BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU”
Şimdi Kredi Kefalet seçimi de aynı. Onarılmaz yaralar açmamak, büyük laf etmemek, kırıcı olmamak lazım. Onun için karışmamayı ben uygun buluyorum. Tabi benim de bir fikrim var. Doğru ve şaibesiz yönetilsin. Ben Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Nuray Koçer’in akıllı ve dikkatli olmasını öneriyor ve uyarıyorum. Bu seçim biter, sonra yaptıklarıyla baş başa kalır. O, kurumun, esnafların başkanı, hiçbir esnafın tercihine karışmamalı. Öyle telefonla arayıp, ‘Ona oy ver, buna verme, sen o listede ne arıyorsun, niye girdin’ gibi sözler doğru değil. MHP İlçe Başkanı Şenol arkadaşımın yaptığı bildiriyi doğru ve kendisini çıkışında haklı buluyorum. Koçer, esnafın siyasete alet edilmemesi lazım. Esnafın sorunlarını anlatması gerekirdi. Türkiye ne hale gelmiş. Bir yandan gross marketlere araştırma yaptırıyorsun, öbür yandan da buna vesile olan milletvekilini çarşıda gezdiriyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
"KONGRE SONUCU MHP’YE YAKIŞTI”
Sevginar Uygun: MHP ve AK Parti kongreleri hakkında bir değerlendirme alabilir miyiz?
Özcan Işıklar: MHP’ye kongre sonucu yakıştı. Milliyetçi değerlere sahip çıkan, Türkiye’de bugün gerçekten bir denge hassasiyeti üreten bir partimiz. Siyasetini beğeniyorum, verdiği mücadeleye saygı duyuyorum. Ama tabi Cumhuriyet Halk Partili olarak bizim de farklı görevlerimiz olduğu için MHP’yi de kendi kulvarında ve iddialarında gerçekten Türkiye’de önemli bir görev yaptığını düşünüyorum.
Kongre çok demokratik bir şekilde yapıldı. Adaylar çıktı. Yarıştı. Kaybeden aday, gitti kazananı tebrik etti. Tam bir demokrasi şöleni yaşadılar.
"MHP’DEKİ DEMOKRASİ ŞÖLENİNİ, AK PARTİ’DE GÖREMEDİM”
Aynı şeyi Adalet ve Kalkınma Partisi’nde görmedim. AK Parti İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun söylediği sözleri gazetenizden alıp bir kenara sakladım. Siyaset yapan biri olarak inanılmaz utandım. Umarım o sözleri bir daha kimse tekrar etmez. Demokratik bir biçimde kendini ifade etmek isteyen, bir alternatif olmak isteyen birine "Biz sizin yerinize de düşündük, siz niye düşünüyorsunuz?” gibi neredeyse aşağılayıcı konuşmaları hiç yakıştıramadım. Çıkan sonuçta seçilen İlçe Başkanını da tebrik ediyorum. Her ne koşulda olursa olsun seçilmiştir. Görevinin başındadır.
Dün mecliste de söyledim, trafik projelerimiz dahil Silivri’nin çözüm bekleyen sorunlarını içeren bir dosya ile ikisini de ziyaret edeceğim. Önce Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanına gideceğim, çünkü kongresi önce yapıldı. Bir hayırlı olsun ziyaretinde bulunmak istiyorum. Ardından Dilek hanıma da hayırlı olsuna gideceğim. Hazırladığımız dosyayı kendilerine vereceğim.