Eleştirdiğimiz siyasetçilere benzedik; hizmet yok, yatırım yok, diz boyu demagoji…
Kim, kime ne demiş, öbürü ne yanıt vermiş… Kimin lafı daha okkalı, kimin ki kapak olmuş…
Bir de adaylık furyası… Başkanlık ihalesi her akşamın sonunda, tartışan kimselerin kimliğine göre ayrıca değişiklik arz ediyor…
Kısır döngü böylece çarkını çeviriyor… Biz de beynimiz sulanana kadar takipte kalıyor, sonra izlemeyi bırakıyoruz…
Gelelim 1980'li yıllardaki Silivri'ye… Meclis üyelerinin insanların gelip, geçmesi için köprüler yaptığı dönemlere…
Tabloyu düşünün… Sait Girgin belediye başkanı sahile köprü yapılacak… 15 Bin'e bedel biçiliyor meclis üyelerinden biri hesap ediyor ‘2 Bin'e olur bu köprü' diyerek, karşılığında para almadan yapımını üstleniyor… Bu zamanlara ne kadar yabancı olaylar bunlar Yarabbi…
Rıza Hılkın, kendi adına yaptırmaya niyet ettiği köprüye trafik kazasında kaybettiği oğlunun ismini veriyor… Hızır Hılkın Köprüsü… Yıllardır üzerine basıp geçerken nasıl mühim bir hizmet olduğunu idrak edememişiz… Şimdi Boğluca'nın ıslah çalışması kapsamında yıkılınca, tarihi köprü de kapanınca Vakkas Köprüsünden karşıya geçerken kaybettiğimiz şeyin kıymetini kat kat daha iyi anlıyoruz… Her konuda aynıyız; kaybetmeden kadir, kıymet bilmiyoruz…
Köprünün ikinci yenilemesi olacak aslında… 1987'de Sait Girgin zamanında yapıldıktan sonra, 1989'da da Selami Değirmenci'nin ilk icraatlarından biri daha genişiyle değiştirilmesi olmuş… Köprü yeniden yapılmış ancak ismi değişmemiş… Dün AK Parti İlçe Başkanı Rıfat Kutlu ile görüştüm bu kez İBB'nin tarafından üstlenilen, ikinci yenileme çalışmasının ardından köprünün adı yine aynen korunacak. Yani köprü Hızır Hılkın ismiyle yaşamaya devam edecek…
Montaj süresi biraz can sıkıcı olabilir ama sonucun iyi olmasını ümit ediyoruz…
Allah bize yeniden köprüler yapan meclis üyeleri, gerektiğinde onları şak diye genişleterek yenileyecek belediye başkanları nasip etsin…
Rıza Amca, iyi ki geldin bizi Silivri'nin geçmişinde nostaljik, tatlı bir yolculuğa çıkarttın… Gönlüne sağlık, ömrüne bereket...
BU LİSTE BENİM BİLE BOYUMU AŞAR!
Pazartesi günkü “ “Bir daha yokum” diyenler…” başlıklı yazıma istinaden eksik bildirim ikazları geliyor… Önümüzdeki dönem ile ilgili “Yokum” diyenler arasında İbrahim Çeşmecioğlu, Bora Balcıoğlu, Hasan Solak da varmış! Valla ben duymadım, duyanların yalancısıyım… ‘Ya tam, ya hiç' noktasına gelen isimler siyasetin yeni dinamitleri olmaya güçlü adaylar...
