Hüseyin Kuru

İstanbul nereye gidiyor?

Geçtiğimiz hafta içinde AA tarafından geçen bir haberde gayrimenkul hizmetlerinde ve yatırım yönetiminde global danışmanlık hizmetleri sunan JLL tarafından hazırlanan "Dünya sahnesinde İstanbul" başlıklı bir rapor açıklandı. Buna göre, İstanbul artık Londra, Moskova ve Paris ile Avrupa'nın en büyük 4 mega şehri arasında yer alıyor.

"Dünya sahnesinde İstanbul" başlıklı raporun Türkçe özeti, düzenlenen basın toplantısıyla gazetecilerle paylaşıldı. Toplantıda konuşan JLL Türkiye Ülke Başkanı Avi Alkaş, İstanbul'un gerçeklerini doğru anlatmak adına raporun hazırlandığını, raporun şehre çok ciddi katkıları olacağını söyledi. Alkaş, kent ekonomilerinin daha fazla ön plana çıkarılması gerektiğini, İspanya ekonomisi olumsuz gelişmeler yaşarken Madrid'in ön plana çıktığını, Fransa-Paris örneğinde aynı gelişmelerin görüldüğünü aktardı.
İstanbul'un Türkiye ekonomisi içerisindeki önemine dikkat çeken Alkaş; şehrin, dünya kentleri sıralamasında önemli yerlere gelmeye başladığını vurguladı.
İstanbul'un, Avrupa kıtasının en fazla nüfusa sahip şehri olduğunun altını çizerek, ''İstanbul, potansiyeli ve iş hacmi ile birçok Avrupa şehrini geride bıraktı. Bunda Türk Hava Yollarının (THY) yadsınamaz katkıları ile jeopolitik konumunun önemi büyük.. şehir, ticari, lojistik ve kurumsal yönetim açısından birçok ülke ekonomisinden daha önde" dedi.

İstanbul'un satın alma paritesine göre hesaplanan ekonomik büyüklüğünün 400 milyar dolara ulaştığını belirten Alkaş, şehrin Ticari Cazibe Endeksi'ne göre de dünyanın en önemli 20 iş merkezi arasında yer aldığını dile getirdi.
Alkaş, İstanbul havalimanlarının her geçen gün istatistiklerini genişlettiğini ve olumlu anlamda gelişme sağladığını, Sabiha Gökçen Havalimanı'nın uluslararası uçuşlar açısından en hızlı büyüyen havalimanları arasında bulunduğunu anlattı.
İstanbul'un altyapı ve ulaştırma yatırımlarına değinen Alkaş, Marmaray, Avrasya Tüneli, Üçüncü Havalimanı, üçüncü köprü, hızlı tren, metro gibi ulaştırma projelerinin İstanbul'u gelecekte birçok alanda ön plana çıkaracağını, kaybettiği olimpiyat hakkını geri getirebileceğini söyledi.
Alkaş, İstanbul'un kongre turizmi açısından da çok önemli konuma geldiğini, bu alanda dünyada 9'uncu sırada yer aldığını aktardı.
Şehre daha fazla kongre, toplantı ve fuar için turist gelmesi gerektiğini, İstanbul turizminin çeşitlendiğini, yemek turizminin buna örnek olduğunu kaydetti.
İstanbul'un bir inovasyon merkezi olma yolunda hızla ilerlediğine, şehirden çıkan patent başvurularının 2000 yılından beri sürekli arttığına dikkati çekildi.
İstanbul'un perakende pazarında küresel anlamda 2030 yılına kadar dünyanın ilk 10 şehri arasına gireceğini söyleyen Alkaş, yeni markaların şehre gelmesi gerektiğinin altını çizdi.
İstanbul'un lojistikte 8,5 milyon m2 alana sahip olduğunu, 1 milyon m2 alanın da inşa halinde bulunduğunu ifade ederek, "İstanbul, dünyanın en fazla ziyaret edilen beşinci şehri. Konferans, etkinlik, fuar alanında 9'uncu sırada yer alıyor. 480 otel işletmesi, 49 bin oda var. 2017 sonunda 56 bin odaya çıkacak. Üçte ikisi 4 yıldız ve üzeri donanıma sahip" bilgilerini verdi.
İstanbul'un yatırım hacminin Moskova'nın onda biri, Sao Paulo'nun yarısı seviyesinde olduğunu anlatan Alkaş, "Son 3 yılda şehirde 2 milyar dolarlık ticari gayrimenkul yatırım işlemi gerçekleşti. Bu daha yukarılara çıkmalı. Gaziosmanpaşa, Fikirtepe, Tarlabaşı gibi kentsel dönüşüm projelerinin şehre büyük katkısı olacak" diye konuştu.
***
"Dünya Sahnesinde İstanbul" başlıklı araştırmaya göre İstanbul'un, "dünyanın en büyük iş merkezleri ve gayrimenkul pazarları" olarak tanımlanan 30 şehri arasında 20'nci sırada yer aldığını da belirtti.
İstanbul'un artık dünya sahnesinin en güçlü oyuncularından biri haline geldiğini açıkça ortaya koyduğunu vurgulayan Alkaş, "Raporumuzda, 'Arka planda yükselen jeopolitik risklere rağmen dinamik ve artan başarılarıyla gelişen bir dünya şehri' olarak nitelenen İstanbul, büyüyen tüketim ve güçlü demografik profil birleşimini, güçlü büyüme sağlayan, öncülüğünü finansal ve ticari hizmetler ile teknoloji sektörünün yaptığı bir ekonomi ile buluşturuyor" değerlendirmesinde de bulundu.
İstanbul, güvenilir bir finans merkezi olarak gelişim göstermesi, inovasyon ile ticarete ev sahipliği yapması ve altyapı iyileştirmeleriyle Gelişen Dünya Şehirleri Ligi'nin son 5 yıl içinde en çok ilerleme kaydeden kenti oldu.
İstanbul'un küresel çaptaki rekabetçiliğinden ticari gayrimenkul ortamına kadar pek çok farklı açıdan incelendiği raporda, İstanbul'un artık Londra, Moskova ve Paris ile Avrupa'nın en büyük 4 mega şehri arasında bulunduğu vurgulandı.
Raporda, İstanbul'un ekonomik göstergelerinin birçok küresel benzerinden güçlü olduğu da kaydedildi.
Raporda öne çıkan önemli bulgular ise şu şekilde sıralandı:
Güvenlik konusundaki soru işaretlerine karşın benzersiz kültürel kimliği ve sıra dışı enerjisi, İstanbul'un dünyanın ilk beş turist destinasyonu arasındaki konumunu destekleyen unsurlar olarak öne çıkıyor. Küresel bağlantıları hızla artan şehir, şu anda dünyanın en hızlı büyüyen havayolu taşımacılığı aktarma merkezi konumunda bulunuyor. Şehrin altyapısındaki gelişme, İstanbul'u dönüştürüyor ve ekonomik dinamizminde anahtar rol oynuyor. Metro hatlarının uzaması, üçüncü köprü ve Üçüncü Havalimanı gibi altyapı çalışmaları, gelecekteki büyüme için pozitif sinyaller verirken, aynı zamanda gelişimin şekillenmesi ve yayılması anlamına da geliyor.
Kentte gayrimenkul sektörü de gelişime cesur ve girişimci bir yanıt verdi. Gelişen yeni altyapı projeleri, İstanbul gayrimenkul pazarının mekânsal yerleşimini temelden değiştiriyor. İstanbul pek çok yeni inşaat projesine tanıklık ediyor.
Mevcut geliştirme süreci tamamlandığında şehrin dünya standartlarında alışveriş
merkezlerini de içeren 5 milyon m2 üstünde modern perakende alanı, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi gibi yeni iş bölgelerini de kapsayan 7 milyon m2'ye yakın A sınıfı ticari ofis alanı, yaklaşık 9,5 milyon m2 modern lojistik alanı (Kocaeli'yi de kapsayan Geniş İstanbul Havzası), 500 lisanslı otelde, 56 bini aşan oda sayısına sahip olması bekleniyor. Bu gelişmeler aynı zamanda şehrin bir ticaret, perakende, lojistik ve tatil merkezi olmasını sağlayacak.
***
Raporda, şehrin gelişimi ve ekonomik anlamda ilerlemesi için gayrimenkulün önemine de değinildi. Gayrimenkulün, başarının bir bileşeni olduğuna dikkati çeken raporda, İstanbul'da kültürel kimlik korunurken yaratıcılık, inovasyon ve girişimciliği destekleyecek uygulamalar için gereken altyapı ve ortam sağlanması gerektiği kaydedildi.
Raporda, bu durumun, piyasa takibi, performans ölçümü, mevzuat gözetimi ve ticari işlem süreçleri gibi şeffaf gayrimenkul uygulamaları, likit ve uluslararası sermayeye açıklık, İstanbul'un eşsizliğini korumak, inovasyonu ve toplum bilincini teşvik etmek, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre ihtiyacına yanıt vermek, yüksek kaliteli, ekonomik ve erişilebilir konutlar sunmakla olabileceği vurgulandı.
***
Şehrin hazırlıklı olması gereken yönlere de işaret edilen raporda, İstanbul'un dünya şehri olmaya yönelik geçiş sürecinin henüz kısmen tamamlandığı ve kentin, Londra, Paris, New York ve Tokyo gibi hızlı büyüyen diğer mega şehirlerin de karşılaştığı güçlüklerle karşılaşabileceği belirtildi.
Raporda bu şehirlerin, altyapı, ekonomik işlevler, planlama otoriteleri ve stratejik düşünme alanında benzer gelişmeler göstererek mega şehirden "Gelişmiş dünya şehirleri"ne dönüşüm gerçekleştirdiği, İstanbul'un karşılaşabileceği güçlükler ve bu güçlüklere yönelik pratik müdahaleler bakımından değerli örnekler sundukları da aktarıldı.
İyi haftalar…

YORUM YAP