“İstanbul Sözleşmesi’nden değil, önümüzden çekilin!”

“İstanbul Sözleşmesi’nden değil, önümüzden çekilin!”

19.06.2021 11:23:46

CHP'li kadınlar 81 ilde eşzamanlı olarak haykırdı; “Sözümüz açık, kararımız net: İstanbul Sözleşmesi'nden Vazgeçmiyoruz! Türkiye'nin her ilinde tek ses olarak haykırıyoruz: İstanbul Sözleşmesi'nden değil, önümüzden çekilin!”

CHP Kadın Kolları İstanbul Sözleşmesi'ne dair eş zamanlı basın açıklaması yayınladı.

CHP Kadın Kolları'nın da katıldığı İstanbul Sözleşmesi çıkışında şu ifadelere yer verildi: “Bugün (19 Haziran Cumartesi) İstanbul Maltepe Sahil Miting Alanı'nda “İstanbul Sözleşmesi'nden Vazgeçmiyoruz” mitingi yapılıyor. Günlerdir İstanbul Valiliği'nden beklenen izin yazısı, nihayet 17 Haziran akşamı çıkabildi, ancak miting 1000 kişinin katılımı ile sınırlandırıldı.

“SAYI SINIRLAMASI KADINLARDAN KORKTUKLARINI GÖSTERİYOR”

Maltepe'de en az 2 Milyon kişilik alanın sadece 1000 kişi ile sınırlandırılması, kadınlardan korktuklarını gösteriyor. “Kotalar Bize Dar” diyerek yola çıkan Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, “Sayılar Bize Dar” diyoruz ve Türkiye'nin her noktasından sesimizi yükseltiyoruz:

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN VAZGEÇMİYORUZ!”

İstanbul'da toplanan kız kardeşlerimizle dayanışma içerisindeyiz. Bu amaçla, Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yapıyoruz.

“BİZ KADINLAR, KAZANILMIŞ HAKLARIMIZIN GASP EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

Biz kadınlar, kazanılmış haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Tek adam rejiminin 20 Mart 2021 tarihinde, gece yarısı açıkladığı İstanbul Sözleşmesi'nin fesih kararını tanımıyoruz, tanımayacağız.

Bizler, bu hukuksuz kararının iptali için Danıştay'a başvuruda bulunduk. Yürütmenin durdurulması kararını beklerken, 30 Nisan 2021'de Resmi Gazete'de, ikinci bir Cumhurbaşkanı kararı yayımlandı. Kararda, İstanbul Sözleşmesi'nin fesih tarihinin 1 Temmuz olduğu belirtildi. Bu karar, açıkça yargıya talimat niteliğindedir. Nitekim Danıştay, 1 Haziran 2021 tarihinde açtığımız davaya yönelik, "idarenin savunması alındıktan sonra inceleme gerektiğine" hükmetti. Kadınlar için hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesi konusunda Danıştay'ın savunma almak için bile iki ay beklediği böylece ortaya çıkmış oldu.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'NİN İRADESİ YOK SAYILARAK FESHEDİLEMEZ”

İstanbul seçimlerinin tekrar edilmesine ve referandumda mühürsüz oy pusulalarının kabul edilmesine “evet” diyen dönemin Yüksek Seçim Kurulu üyesi, bugünün Danıştay Başkanı Zeki Yiğit'e sesleniyoruz: İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin tek cümlelik kararda ne bir gerekçe, ne de bir açıklama bulunuyor. 1 Temmuz'a sayılı günler kaldı. Acilen hukukun üstünlüğünü gösteren bir karar alın! Meclis'teki tüm partilerin oybirliğiyle kanunlaşan İstanbul Sözleşmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iradesi yok sayılarak feshedilemez. Anayasa'ya açıkça aykırı olan bu kararı derhal iptal edin.

Danıştay bu hukuksuzluğa “Dur!” demek için daha neyi bekliyor? Kadınlar her gün katledilirken, şiddete uğrarken, böylesine önemli bir davayı rutin bir dava gibi ele alamazsınız. İnsan haklarıyla ilgili bir davada, her dakika çok değerlidir. Siz ise, 63 gün sonra ancak savunma istemeye karar verebildiniz. 1

Temmuz geçtikten sonra, karar verseniz ne olacak? Üstelik bu karar hukuka aykırılık yönünde olursa, uluslararası bir skandala imza atmış olacaksınız. Davayı yürütüş şeklinizden, talimata boyun eğdiğiniz anlaşılıyor.

“FESİH KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİ İÇ HUKUK YOLLARI TÜKENENE KADAR ERTELENMELİDİR”

Bir çağrı da Venedik Komisyonu'na yapıyoruz: Fesih kararının yürürlüğe girmesi için açıklanan 1 Temmuz tarihi ertelenmelidir. Çünkü Türkiye'de tek adam rejiminin talimatı ile işleyen hukuk sistemi ağır ve hantal! Danıştay'a yaptığımız başvuru henüz sonuçlanmadı. Savunma için iki ay bekleyen Danıştay'ın, fesih kararı yürürlüğe girene kadar karar mekanizmasını çalıştırmayacağı görülüyor.

Bu nedenle, fesih kararının yürürlüğe giriş tarihi iç hukuk yolları tükenene kadar ertelenmelidir.

“HERKESİ ŞİDDETE KARŞI KORUMAK, ŞİDDET FAİLLERİNİ YARGILAMAK, DEVLETİN ANAYASAL YÜKÜMLÜLÜĞÜDÜR”

İmza tarihinde İstanbul Sözleşmesi'ni yere göğe sığdıramayan dönemin Başbakanı, bugün sözleşmeyle ilgili karalama kampanyaları yürütüyor. Oysaki erkek şiddetini ve çocuk istismarını önlemek, herkesi şiddete karşı korumak, şiddet faillerini yargılamak, devletin anayasal yükümlülüğüdür. Bu yükümlülükten kaçamazsınız!

“444 82 85 NUMARALI HATTIMIZ KANALIYLA ŞİDDET MAĞDURU KADINLARA, İSTİSMARA UĞRAYAN ÇOCUKLARA VE AİLELERİNE, 81 İLDE HİZMET VERİYORUZ”

Biz, icracı bir konumda olmamamıza rağmen, sözleşmenin gereklerinden birini hayata geçirdik ve YaşamHak projemizi başlattık. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, kadına yönelik şiddeti durdurmak ve İstanbul Sözleşmesi'ni uygulatmak amacıyla, Genel Merkezi'mizde 7/24 faaliyet gösteren bir çağrı merkezi kurduk. 444 82 85 numaralı hattımız kanalıyla şiddet mağduru kadınlara, istismara uğrayan çocuklara ve ailelerine, 81 ilde hizmet veriyoruz. Barolarla imzaladığımız protokoller çerçevesinde ücretsiz hukuki destek sunuyoruz. PDR ile imzaladığımız protokol çerçevesinde, ücretsiz psikolojik rehberlik hizmeti veriyoruz. Ayrıca bazı illerde iş ve eğitim desteği sunuyoruz. Sosyal Güvenlik Mevzuatı, İş Kanunu ve Vergi Mevzuatı hakkında da bilgilendirme hizmeti verdiğimiz iller bulunuyor. Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin olduğu yerlerde, şiddet gören kadınların barınma ihtiyacını karşılıyoruz.

“ÜLKEMİZDEKİ KADINLARIN YAŞADIĞI ŞİDDETİN TOLERE EDİLEMEZ OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”

Sözleşmenin fesih kararının ardından, YaşamHak otobüsümüzle yollara çıktık. Türkiye'yi adım adım gezerek kadınlara haklarını ve İstanbul Sözleşmesi'nden neden vazgeçmediğimizi anlatıyoruz. Gittiğimiz her yerde, şiddet mağduru kadınlarla buluşuyor ve ülkemizdeki kadınların yaşadığı şiddetin tolere edilemez olduğunu görüyoruz.

“İKTİDARA GELDİĞİMİZDE, İLK BİR HAFTA İÇİNDE SÖZLEŞMEYİ TEKRAR YÜRÜRLÜĞE KOYACAK ADIMLARI ATACAĞIZ”

Şu da bilinmelidir ki; İstanbul Sözleşmesi hukuksuz bir şekilde fesih edilecek olursa, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun bize verdiği bir söz var: İktidara geldiğimizde, ilk bir hafta içinde Sözleşmeyi tekrar yürürlüğe koyacak adımları atacağız.

“KİMSE BİZ KADINLARIN ÖRGÜTLÜ GÜCÜNÜ HAFİFE ALMASIN”

Kimse biz kadınların örgütlü gücünü hafife almasın. Mücadelemiz 1 Temmuz'a kadarki sıkışık zaman dilimi ile sınırlı değil. 1 Temmuz'dan sonra da mücadelemiz devam edecek.

Sözümüz açık, kararımız net: İstanbul Sözleşmesi'nden Vazgeçmiyoruz!

Türkiye'nin her ilinde tek ses olarak haykırıyoruz: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN DEĞİL, ÖNÜMÜZDEN ÇEKİLİN!

Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz! Yaşasın Kadın Dayanışması!”

YORUM YAP