Ramazan ayının tüm yoğunluğu içinde bir haftayı daha geride bıraktık. Şehit haberleri, İngiltere'nin AB'den çıkış referandumu derken hayatımızdan bir haftayı daha tükettik. Biz mi hayatı o mu bizi bitiriyor orası da tartışılır ya…
Geçen hafta bir tartışma programında aklıma takıldı “Türkler (bence Türkiye olmalı) olarak her şeyin en iyisi ve doğrusunu biliyoruz ama uygulamaya gelince başaramıyoruz… Başkaları daha başarılı…”
Cumartesi günü hızlandırılmış bir Bulgaristan turu yaptık… Burgas/Nesebır/Vlas derken, belediye plajı diye yapılan yerleri dolaşırken dedektif gibi çöp ararken yakaladık kendimizi. Sanırsınız ki Bulgaristan daha ateşi keşfetmemiş sahilde mangal yapan bir Allah'ın kulu yok, bir tane kesilmiş karpuz bulunmuyor şemsiyelerin altında/çevresinde… Karpuz kabuğu ne ya, çiklet ambalajı atar insan da teselli bulurduk!
Başkan Işıklar'ın iftarlarda sık sık Ortadoğu'daki diğer Müslüman ülkeleri örnek gösterirken kültür ve zenginlik orantı değerlendirmesi yaptığı sözler geldi aklımda. Evet, Mısır, Suriye, Kuveyt, Katar, Sudi Arabistan'da yer altı kaynakları ve para var ama Türkiye'deki gibi bir arada hoşgörü içinde yaşama kültürü, toplumsal barış yok! Daha az parayla Bulgaristan'da yaz aylarında/sahil-denize girme kültürü adına başarılanları görünce (25 yıldır Bulgaristan'ın tatil beldeleri ile vuslatımız yoktu da) moralim bozulmadı değil… Türkiye'de asıl yatırımın insana olması gerektiği gerçeğini haykırmak geliyor içimden. Çocukların eğitim ve gelişiminin öyle üstün körü geçiştirilecek bir konu olmadığını aklımıza kazınmalı. Çünkü bundan kaynaklı eksik ve hataların bedellerini sonra çok ağır ödüyoruz…
Belki turizm açısından umut veren bir haber de olabilir orada öğrendiklerimiz. Putin'in doğalgaz boru hattı meselesi üzerinden Bulgaristan'a da kızmış. Bulgaristan'da devre mülkü olan tüm kamu çalışanlarını yakın markaja almış, yüksek vergilerle ülkeye gelişlerini ve mülk edinmelerini engelliyormuş. Ruslar, Bulgaristan'dan da çekildiğine göre eninde sonunda Türkiye'ye gelecekler. Rus-Türk ilişkilerinin bozulması konusunda bizim yetkililere fazla kızmamak lazım galiba Putin kafasına estiğini yapma konusunda son derece kararlı görünüyor. Türkiye ile ilişkilerin düzeltilmesi konusunda çabalar da devrede zaten.
Bulgaristan'a gezmeye veya tatile gidecek olanlara bir de kötü haber; 100 TL veriyorsunuz 57/58 Leva alıyorsunuz… Bulgaristan ekonomisi yerinde sayıyor hatta her geçen gün kan kaybediyor para birimi değer kazanıyor! Türkiye gelişim konusunda uçuyor ama para biriminin değeri yerlerde!
Dünya ilişkilerinde kimse Türkiye'ye yardım etmeyecek. Hemen hemen herkes en ufaktan en büyük ülkeye kadar kendi derdine düşmüş ve diğerlerinin kötü olması adeta işine geliyor saçmalığına inanmış görünüyor. Kendi kendimizi kurtarmaktan başka çaremiz yok. Her birimiz başkası için öyle kolay kolay çabalamaz, gücü de yoktur zaten. Herkes kendi kapısının önünü süpürse zaten Cennet'e döner güzel ülkemiz… Ama illa bekliyoruz ya başkası gelsin yapsın, sıkışınca en yakın gördüklerimizden yardım almaya koşuyoruz ya… Olmuyor! Ya hayal kırıklığı ya da gereksiz gerilimler, kırılgan yapılar üzerine kurulu anlık kurtuluşlar yaşıyoruz.
Kalben de iş anlamında da iyi olmalıyız… Kendi iyiliğimizi meydana getirip, yaşatıp, çoğaltmalıyız…
***
Bulgaristan'a gittim moralim bozuldu… Başkan Özcan Işıklar, hafta sonu Hollanda'daydı CNN programcısı Cem Seymen ve SODEM başkanı ve yönetim kurulu üyesi belediye başkanlarıyla… “Konya kadar bir ülke, 8 Milyon nüfus Türkiye'nin 10 katı daha fazla tarım üretimi yapıyor!” diyor… Bunu görüp delirmemesi, aklının yerinde kalması da bir mucize bence… “İnsan ağlamaklı oluyor neredeyse ama daha çok hırslanıyorum, bu iyi en azından mücadele etmeye derman olduğunu gösterir…” diyor.
Türkiye çok güzel bir ülke içindeki insanlar daha güzel yaşamayı hak ediyor, aynı şey Silivri için de geçerli… Kendinize bir iyilik yapın. “Arzu ettiğiniz değişimin kendisi, bir parçası olun” diye kendini paralayan bir adam var bir de kendi üzerinde uygulayabilse keşke!
Ertelemeden, vazgeçmeden, haydi hemen şimdi başlayın…
Hayırlı haftalar…