XXXXX

İtiraz süreci...

AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş dün İBB tarafından hazırlanıp, onaylanan Silivri merkez ve sahilin askıya çıkan 1/5000'lik planları ile ilgili ikinci bir toplantı düzenledi. İlkine nazaran yapılan planlara çok daha kesin bir dille sahip çıkan, arkasında duran tavrını belirtmek gerekir. Planlara genel anlamda bir itiraz da yok anlaşılan. Bireysel itirazlar ise son derece doğal, değerlendirilebilir.
Sorun ise Silivri'nin geleceğine yön verecek planları tartışırken iktidar ile muhalefet arasındaki çekişmenin yarattığı hissiyat. "Metin Karakaş planlar hakkında ne dedi?” diye soran birine "Sahip çıkıyoruz arkasındayız, merkez ile ilgili imar hakları geri verilecek” dediğinizde "Yok öyle değil. Özcan Işıklar'a yalancı demiş, istifa et demiş…” diye duymak istediklerinin sıralanması garip değil mi sizce de… Bu bir örnek ama genel algı içerisinde çoğunluğun meseleye böyle yaklaşımı söz konusu. Sıradan insanların şahsi bakış açısı ile olayları değerlendirme lüksü vardır. Ama Silivri'yi yöneten ve kamuyu temsil edenlerin böyle bir hakkı yok. Bunu unuttuklarında da en büyük zararı kendilerine verirler. Sıradan insanlar, konulara basit yaklaşım tarzını sahiplenir ve yetki verdikleri insanlardan farklı türde bir hareket beklerler…
Metin Karakaş ile Özcan Işıklar arasındaki siyasi rekabet, Silivri'nin sorunlarını sağlıklı bir şekilde tartışmamızın önünde bir engel. Şehrin, vatandaşın beklentileri yerine iki aktörün 2014 odaklı siyasi yarışında sıradaki kapışmasına odaklanırsak yıllardır şikayet ettiğimiz kısır çekişmenin içinde zaman kaybetmeyi kabul ediyoruz demektir…
AK Parti içinde de durum farklı değil… Karakaş'ın gereğinden fazla yükseldiği, güçlendiğini düşünen ve bundan rahatsız olan kesimlerin Karakaş'ı bertaraf etmede bir fırsat olarak bu planları gördükleri inkar edilemez.
Işıklar'ın muhalifleri de farklı bir gerekçe ile hareket etmiyor. Böylece Silivri Belediye Başkanı ve AK Parti ilçe başkanı hem iç hem de dış muhalifleriyle aynı anda bir mücadelenin içinde kendini buluyor.
Güç ve yetki sahipleri bu konularda suistimal testine tabi tutulurlar her olay ve kararda görevleri süresince. Hatta o görevleri sona erdikten ve nüfuzları devam ettiğince...
Silivri'yi tek başına geleceğe ne iktidar ne muhalefet taşıyabilir. Bu konuda birlik ve bütünlük içinde, mantık ve akıl çerçevesinde bir hareket sağlanmadığı ölçüde kentimiz hep yara alır, zaman kaybeder, gücünü yitirir… İktidarın sorumluluğu her daim daha fazladır. Güçlü de bir muhalefetimiz olduğu aşikar, genel iktidar etkisinde…
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş'ın genel anlamda söz konusu planlara sahip çıktığını düşünüyorum. Genel paydada birleşmeleri yerel ve bireysel açıdan fikir ayrılıklarını bertaraf etmiyor.
Halkın beklentilerinin karşılanmadığı noktasında sorumluluktan kaçmak iktidar ile muhalefet için kabul edilir bir şey değil. Silivri Belediyesi, İBB'nin hazırladığı planın ayrıntılarını AK Parti temsilcileri kadar tabi ki bilemezdi. Müdahale etkisi hiç yok demiyorum ama "AK Parti İBB Meclis üyesi ve hatta İlçe Başkanı kadar yok demek” ifadesi en doğrusu olur. Nitekim o da müdahale etmediği, belki de hazırlık aşamasında dikkatini çekmeyen konularda oluşan eksiklikleri gidermek için siyasi nüfuzunu kullandığını ortaya koydu. Planı İBB yaptı, hatalarını da AK Parti İlçe Başkanının takibiyle onlar düzeltmenin sözünü verdi. Konunun takibindeki sorumluluklarını Silivri Belediyesi de yerine getirmeye hazır olduğunu ortaya koydu.
Açıklandı, değerlendirildi, tartışıldı ve uzlaşılan yanlışlar konusunda revizyon sözü verildi.
Silivri kazanırsa hiçbirimiz kaybetmeyiz… Silivri kaybederse hepimiz kaybederiz…
Herkesin işin aslını bilebileceği bir süreçte, sadece kime inanmayı seçtiğinden yola çıkarak düşüncelerine şekil veriyor demenin mümkün olduğu bir durumdayız…
İBB ile yaşamayı, Silivri'yi yönetmeyi öğreniyoruz… Her dersin bedeli olur… Ödüyoruz…

YORUM YAP