Sevginar Sali

İyi günde, kötü günde…

Yoğurt Festival'i sonrası değerlendirme yazısı yerel medyanın klasiğidir. Senede bir kere yapılan, kentin en önemli organizasyonlarından biridir ve pek çok parametre göz önünde bulundurularak değerlendirmeye tabi tutulur.
Kortej yürüyüşünün kalabalığından başlanır, seçilen sanatçılara kadar didik didik edilir.
Kortej yürüyüşü kalabalığını saymayacağım görevimiz olmasına karşın biz bile kaytarıp, sahilden organizasyona katılmayı tercih ettiğimizden değerlendirme dışıyım her türlü.
Şimdi bir de ufuktaki yerel seçimler görüldü ya siyasi yorumlar çeşitlenir.
Beni bu süreçte en çok etkileyen şey eğlenirken bile çalışmayı ihmal etmeyen bir anlayışın bu organizasyona evsahipliği yapması. Festival programları arasında saha çalışmalarının kesintisiz olarak devam ettiği alanlardaki denetimleri bırakmayan Başkan Volkan Yılmaz, yarın genel seçim varmışçasına devam eden Hükümet yatırımları… Bilinçli olarak yapılan bir şey, algı çalışması da olabilir valla öyleyse de başarılı.
Silivri'nin kronik sorunlarını çözdükten sonra hayal olarak görülen projelerini de bir bir temellendiren azmiyle yerel hizmet çıtamızı epey yükseklere taşıyan Volkan Yılmaz'ın ikinci dönem seçim vaatlerini ciddi ciddi merak etmeye başladım. Belediye eliyle işletilecek yoğurthaneler güzel bir ipucu sayılabilir. Söyler ama yapabilir mi kısmını hiç dert etmiyorum... Yapılanlar yapılabilecekler açısından son derece güçlü bir referans olarak önümüzde çünkü...

Silivri'nin iki yakasını bir araya getirecek yol çalışması ile alakalı bir anekdotu paylaşayım. Silivri'nin köklü işletmelerinden birine misafirliğim esnasında ortaklarından biri anlattı. Yol projesinin sorumlularından biriyle özel alışverişlerinde laf lafı açmış. Kara Yolları yetkilisinin söylediği şu, “Silivri Volkan Yılmaz'a dua etsin. Bu projeyi buraya ondan başkası getiremezdi…” Kimlerin getiremeyeceğini ayrıntılandırmış ama konumuz bu değil…
Seçim üstü başlanıp sonrasında kaderine terk edilen yatırım hafızamız AK Parti ile neredeyse silindi ama seçimden öncekinden sonrasında daha yoğun çalışmanın devam ettiğine ilk kez şahit oluyoruz.

Vaat ettiklerinden daha fazlasını gerçekleştiren yerel yönetime de ilk kez denk geldik.
10 yıl yaptırmadıkları için takdir edilmek üzere kurgulanan bir yerel yönetim anlayışından sonra yaptıkları ile yetinmeyip daha fazlasını yapmaya varlığını temellendiren bir iktidar saiki ile karşı karşıyayız.
Festivalin ikinci gecesinde gençlere seslenen Başkan Yılmaz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Bir tek şeye ihtiyacımız var o da çalışkan olmak” sözlerini hatırlatarak “Eğleneceğiz, güleceğiz ama çalışma zamanı çok okuyacağız, çok araştıracağız, çok çalışacağız. Türkiye'yi ileri medeniyetlerin üzerine sıçratacağız” derken, kaç yaşında olursa olsun Silivri ruhunu hisseden herkese önemli bir başka mesaj da verdi esasen.

Festival sahil yerinde statta yapılmalı mıydı? Bu festivalin yeri tam da şehrin kalbi. Üç günlük yoğunluğun üstesinden gayet de güzel gelindi.
Sanatçı seçimine gelince…

Tek Aleyna Tilki konusunda kafamda soru işaretleri vardı, Sibel Can ile Özcan Deniz'in tartışılacak bir durumları yok zaten. Tilki, gayet keyifliydi. Sibel Can, ender çıktığı halk konserlerinden birini Silivri'de vermiş oldu, hesabından yaptığı paylaşımlardan bizim kadar keyif aldığı anlaşılıyor. Özcan Deniz, festival finalini resmen taçlandırdı.

Önyargılarımızı bir kenara bırakırsak atladığımız önemli şeyleri fark edebilir, bakış açımızı değiştirirsek hayattan keyif aldığımız anları çoğaltabiliriz. İyiye iyi, sadece kötüye kötü diyebilirsek vicdani yüklerimizden de kurtuluruz.

Ne hizmetler aksadı, ne yatırımlar durdu… Eğlencenin, rahatlamanın insanlar için bir lüks değil, ihtiyaç olduğu gerçeğinden yola çıkarak toplumlar için bu festival, kültür, sanat etkinliklerin günlük rutinin dışına çıkabilmek için bir fırsat, ihtiyaç olduğunu da fark etmeliyiz.

On binlerce insan için çekim merkezi haline gelen programları da yolları asfaltlamak, çöpleri toplamak, üretim projeleri yaratmak gibi gerçekleştirmek belediyelerin görevleri arasında. Bu seçmeli değil, bildiğiniz zorunlu bir görev ile hizmet esasında. İki güzel şarkıda, üç beş dansta, her herhangi bir yeteneğini ortaya koyacağı yarışmalar ile ruhunu tazeleme fırsatı sunmadığınız insanlardan yaptığınız işler veya sunduğunuz hizmetleri güzel görmesini beklemek giderek zorlaşır.
Kaldı ki sözünü etiğimiz organizasyonlar eğlencenin çok ötesinde bir şehrin hafızası, ürettiği değerlerin mirasını gelecek nesillere yetiştirme amacıyla gerçekleştiriliyor.
Bir Yoğurt Festivali sınavını daha başarıyla veren başta Belediye Başkanımız Volkan Yı(kı)lmaz, Basın ve Halkla İlişkilerden, tüm birimlerdeki görevlilere, alın terlerini bu programda akıtan herkese teşekkürler.
Aile böyle olunuyor iyi günde, kötü günde yan yana…

YORUM YAP