Renginar Sali

İyi niyet başarısız sonuç doğurmasın

Okullarımızda neden yabancı dili öğretemiyoruz ile ilgili eğitimciler arasında yapılan tartışmalara yer vermiştim. En büyük sorunlarından biri olan bu konu ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'nın harekete geçtiği öğrenildi. Efendim Bakanlığımız 2013-2014 eğitim öğretim yılında müfredat değişimine giderek öğrencilerin dördüncü yerine ikinci sınıftan itibaren yabancı dil öğreniminde konuşma ve dinleme ağırlıklı bir eğitim almasını sağlayacak. Bakanlık yetkililerine göre değişimle birlikte daha kolay İngilizce konuşabilen bir nesil yetişecek. Yeni müfredata göre daha geniş bir zamana yayılan, öğrenciye konuyu içine sindirmesi için zaman tanıyan ve öğrenebilecekleri kadar bilgiyi verecek bir sistem getirilmesi düşünülüyor.

Dil eğitimine küçük yaşlarda başlanması, hele bir de açıklandığı gibi öğrenimde konuşma ve dinlemeye ağırlık verilmesi çok güzel. Umarım buna oyun ve müzik de eklenir ve bu kapsamda güzel materyaller hazırlanıp kullanılır. Şu an tüm bunların ülkemizde uygulanmasını sadece hayal ediyorum ve öğrencilik anılarıma dönerek yurtdışındaki yabancı dil derslerimi gözden geçiriyorum.
Milli Eğitim Bakanlığı, yabancı dil öğretimi konusundaki problemi çözmeye niyetli görünüyor, en doğru yolu arıyor ancak anlaşılan önüne çıkan tabelaları umursamadığı için sis nedeniyle yine yolunu kaybedecek. Ne yazık ki hala doğru yolda gittiğini düşünüyor, bir duraklayıp etraftakilere sorsa yanlış yoldan çabuk dönecek.
Akademisyenler bu yeni düzenlemeyi destekliyor, desteklemiyor değil, ancak yabancı dil öğretimini 4. Sınıftan 2. Sınıfa çekmek, dinleme ve konuşmaya ağırlık vermeniz yetmiyor, bu işi yapacak en doğru kişiyi bulmanız gerekiyor. Sizler bunu sınıf öğretmenleriyle yapmaya kalkarsanız, branş değişikliği yaptırdığınız o öğretmenlerin yaşadıkları ve karşılaştıkları durumun aynısına sebep olmuş olursunuz.
Öte yandan Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) de Bakanlığın aldığı yabancı dil kararının yerinde olduğuna katılıyor ancak başarısının zor olduğunu belirterek: "Yabancı dil eğitiminin uzmanlar tarafından verilmesi gerekir. Bu konuda elimizde yetişmiş uzmanlar var. Bakanlık bize görev verirse bu sorunu kökünden çözeriz. Bunun için bize birkaç okul göstersinler biz orada uygulamamızı yapalım. Başarısını göreceklerdir. Ayrıca bakanlığın binlerce yabancı dil öğretmenini istihdam etmesine gerek yok.” açıklamasında bulunuyor. Dernek de böyle bir seçenek sunuyor. Karar tabi ki yetkililerin olacak.
Ancak yabancı dil öğretimi, branş öğretmenleri tarafından yapılırsa başarılı olur diye düşünüyorum. Bu işi sınıf öğretmenlerinin üzerine yıkarsanız, yeni düzenlemenin hiçbir yararı olmaz. Aynı tas aynı hamam devam eder.

YORUM YAP