Kaç gündür aklımda evirip çeviriyor ama neyi, nasıl ifade edeceğimi bilemeden öteliyordum; İYİ Parti hakkında gelişmeleri yazmayı.
Osmanlı'nın son yıllarına dair bir anekdotu, tam olarak ayrıntılarını hatırlayamıyorum ancak Alman uzmanlar davet ediliyor posta-telgraf hizmetlerine, “Gelin bir inceleyin, nasıl geliştirip, iyileştirebiliriz? Bize yardımcı olun” talebi ile… Alman uzmanlar bir hafta kadar çalışıp görüşlerini bildirmek üzere davet ediliyorlar huzura. “Bu sistemi kim kurdu? Nasıl kurduysa içinden çıkamadık, hiç ellemeyin bir daha çalışmaz, böyle kullanmaya devam edin” deyip ülkelerine dönüyorlar.
İYİ Parti Silivri ile ilgili kongre süreci hakkında görüşüm tam olarak böyle. Bek'i bu sistemin içinden, iyileştirme iddiasıyla, çıkarttığınızda tekrar çalıştırmak ne kadar mümkün kestiremiyorum.
Teşkilatı daha iyi yapmakla alakalı bütün çabalara hak veriyorum sadece bu talepleri ileri sürenlerin sahip oldukları şartları yeterince anladıklarından emin olamıyorum.
İYİ Partili delegelerin verecekleri karar ile Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmamalarını diliyorum.
SİYASET DURUMU KARIŞIK!
Millet İttifakında vaziyetler sıkıntılı bu ara. İYİ'lerde kongreden sebep, CHP'de Cumhurbaşkanlığı Adaylığı sancısı diyebiliriz.
Altılı Masayı nasıl ki CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun sabrı, CHP Silivri'yi de İBB Meclis Üyeleri Bora Balcıoğlu ile Melih Yıldız'ın tatlı rekabeti ayakta tutuyor… Her iki konunun da sınırları olduğu ve zorlanmaya devam edilirse sona ereceğe aşikar.
Siyaseten bir iddia ortaya koyan insanların bunu öncelikle kendileri için talep etmemeleri istisnadır. Çokça örneklerine sahip olmadığımız istisnai durumdan söz ediyorum.
Ekrem İmamoğlu'nun dizginleyemediği Cumhurbaşkanlığı Adaylık sevdası sadece 2023 değil 2024'te de pek çok etkileşime siyaseti gebe bırakırken, CHP Silivri'nin dengesini bozacak en önemli tehlike Yıldız ile Balcıoğlu'nun çatışması gibi görünüyor. CHP parti için çekişmelere alışık bir yapıya sahip yalnız bazı iç savaşlar, başkalarıyla verilen savaşlardan da ağır gerçekleşir ve aynı nitelikte neticelerle sonuçlanır.
Şahsi görüşümdür, aksini iddia edene denk gelip de farklı düşünmeme yol açan kimseyi de hatırlamıyorum; CHP için en doğru aday Melih Yıldız'dır. Her şey ya da herkese rağmen değil aslına bakarsanız en başta Bora Balcıoğlu ile beraber (kimse kolay olacağını söylemiyor, öyle olması da gerekmiyor) Yıldız bu yolculuğa çıkmanın şartlarını hazırlamalı. Ancak o zaman bir yarıştan söz edebiliriz yoksa mevcut yerel iktidar karşısında CHP'nin bölünerek, kendi içinde kavga ederek kazanma şansı yok denecek kadar azdır.
Ya da yazdığım her şeyi unutalım ve durumu şöyle özetleyelim: CHP'nin canı macera çekiyor olabilir, bu deneyimi Silivri olmaksızın kendi çalar, kendi oynayarak yaşar! İlkinde yol kazası olarak açıkladıkları durumu tabanlarına aynı yolda, benzer kazayı yaparak nasıl bir sonuç beklediklerini açıklamak durumunda bile kalmazlar, pek soran, ne olduğunu merak eden de çıkmaz kanımca o saatten sonra…
EN İYİ BİLDİĞİ İŞİ YAPANLAR KAYBETMEZ
‘Kısır çekişmeler', ‘Kasaba siyaseti' tanımlarına epeydir hasret kaldık. Çünkü Silivri'de gündemi belirleyen ve esasen siyasete yön tayin eden eylemler, hizmetler, yatırımlar epeydir. Bu aralar yoğun bir İBB mesaisinin üzerinden geçmesine karşın dimdik duruşunu sürdüren ve sadece partisi MHP'yi değil, Silivri temsiliyeti noktasında da konumunun hakkını ziyadesiyle veren Volkan Yılmaz'ın yerel iktidar biçimiyle bizlere kazandırdığı vizyondan söz ediyorum. Geçen bir misafirimle söz ediyorum konu Volkan Yılmaz'ın Silivri siyasetindeki ayak oyunlarının yabancısı olduğuna geldi. Tanışmıştır epeydir ister istemez teşviki mesaide bulunmak durumlarıyla karşılaşıyor. Ama biz bile ‘nereye vurduk neden ses geliyor?' diye şaşırıyoruz halen. Çok da insana, daha doğru kalıcı şeyler kazandıran bir uzmanlık alanı değil. Yılmaz'a deyin ki bir huzurevi yapılacak, bağışçıyı bulur, bürokratik izinleri alır, işi yapanın ensesinde yatırım tamamlanana dek boza pişirir. Açılış kurdelesini keser emek ve haklı gururunun keyfini çıkardır. Anlık ama… Daha makası tepsiye koyarken yeni hizmetler ve yatırımlara doğru aklı gitmiş, bedenini tetiklemeye başlar.
Başarının sırrına ermiş bilgeler gibi konuşmak istemem ama en iyi bildiğin işi severek yapmak önemli bir ipucu sayılabilir ne dersiniz? Belki bizim Başkan'ın yaptıklarına da bir göz atarsınız, her taşın altından çıkıyor zaten çok aramanıza gerek kalmaz… Silivri-İstanbul-Ankara arasında dokuduğu mekikle yaşadığımız yer ve zamanlar değerlendikçe değerleniyor...