Mevlana felsefesiydi yanılmıyorsam evrene ne salarsanız aynen onu yaşarsınız. Kötülük yapan birinin hayatında iyilik ve güzellik olabileceğine asla inanmıyorum. İyilik yapan insanların bu fedakârlığının görülmemesi, hissedilmemesini de kabul edemem. Siz iyi bir şey yapıyorsanız onu mutlaka gören olacaktır. Bunu birileri engellemeye çalışsa da, gerçek durum mutlaka er ya da geç fark edilecektir. "İş işten geçtikten sonra neye yarar” demeyin! Çünkü yaptığınız iyilik veya doğru işi göremeyecek kadar algıları bozulandan size zaten hiçbir hayır gelmez. Yol yakınken ve zararın neresinden dönerseniz kardır.
Telefon açıyorsunuz birine başlıyor hemen anlatmaya "Gördün mü yaptığını” diyerek başlıyor şikayete. Karşı tarafta keza durum aynı… Kimse de telefonu açıp, "Filanca kişi veya olayın bana çok güzel bir etkisi oldu” diyerek anlatmıyor yaşadıklarını. Yok mudur yaşadıkları güzel şeyler o gün veya günlerde… Kötülük düşüncemizi, şikayet benliğimizi ele geçirmiş gibi. Haberler kara, gelişmeler olumsuz… Düğümlendikçe düğümleniyor içimiz… Oysa güzel bir şarkı, masanızda bir çiçek, sıcak bir gülümseme kafanızdaki olumsuz düşüncelerin yönünü bir anda ters istikamette değiştirebilir.
Mevsim geçişler depresyonun en kolay yer bulduğu zamanlarmış. Dünyadaki ve Türkiye genelindeki gelişmeler yeterince karamsar zaten… Silivri'nin huzur adası tanımına daha sıkı sarılalım… Gereği neyse, herkes üzerine düşeni bir ucundan tutsun…
SİLİVRİ HEYETİ VELİNGRAD'TA
Silivri Kaymakamı, Belediye Başkanı, Oda Başkanları, meclis üyeleri, muhtarlardan oluşan heyet Bulgaristan'ın Velingrad şehrinde. Dün öğleden sonra yola çıktılar. Hafta sonu dönecekler…
KAFANIZDA KURUP
DURDUĞUNUZ
DÜŞÜNCELERDEN
KURTULMANIN BEŞ YOLU
Kafamızda dönüp duran felaket senaryoları var. Patron selamımızı almıyor, kuruyoruz. İş arkadaşımızın telefonuna bir mesaj geliyor, kuruyoruz. Son derece iyi niyetle söylenmiş bir söze, kuruyoruz. Nasıl kurtulacağız bunlardan?
1.Bir kez de yüksek sesle kendinize anlatın. Size de pek inandırıcı gelmedi değil mi?
2.Sabit fikirlerinizi hatırlayın. Bunlar vücuttaki dövmeler gibi. Kafanızın içine kazınmış. Mesela hangi konularda birinin farklı fikrini dinlemeye dayanamıyorsunuz? Burada fikirleriniz döğme gibi mi? Sabit fikirleriniz olduğu sürece, adı üstünde, bunlardan kurtulamazsınız.
3.Birine anlatın. Zaten ona da pek mantıklı gelmeyecektir. Kafanızın içinde döndüreceğinize anlatın, bitsin, unutun.
4.Aynı şeyi tekrar tekrar yaşamayın. Bazen insan çok kötü bir durum bile olsa, ona hiç yaşamak istemese de, alışıyor ve hissi tekrar tekrar yaşıyor. Tekrar canlandırmayın.
5.Kafanızdan atın. Birine yardım edin. Dua edin. Kendinizde değerli bulduğunuz özellikleri yazın. Ya da iş arkadaşınızda. Gülün. Komik bir filme gidin, gülün. Ama kafanızdan atın.
Tüm enerjinizin en az %20'si beyinde harcanıyor, unutmayın:)