Kafamda deli konular dönüp duruyor… Üçüncü defa yaptığım girişi siliyorum; bunu okuyorsanız ne ala…
Yazacaklarımın yarardan çok zarar getireceği kaygısıyla, ‘gerek var mı, yok mu' arasında dönüp duruyorum…
Bir şeyi yapmak veya yapmamak kadar; nasıl yaptığınızın önemi de büyük, tıpkı söylemek istediğiniz şeyin ifade şekli gibi…
Her birimiz belli bir amaç ya da hedefe hizmet ederiz ama gayemize ulaşmak için izlediğimiz yol, başvurduğumuz yöntemler çok mühim; başardıklarımızdan çok daha net bizi anlatırlar… Hem de ayan, beyan!
Merhum Necmettin Erbakan'ın sözü olarak anılır siyasette; “Hedefe giden her yol mubahtır” diye… Bence o kadar da hedef odaklı olmaya gerek yok. Ne pahasına olursa olsun denilerek elde edilen galibiyetin pul kadar değeri kalmaz ona sahip olanın elinde… Sahip olduğunuz şeyler sizi değerli yapmaz! Siz değerliyseniz sahip olduklarınızın kıymeti artar.
Ne kadar asil görünürse görünsün her insanın içinde ‘kuyruk acıları', ‘intikam hırsları', ‘çekememezlikleri' falan filan vardır… Kanatsız melek gibi görünen ve bilinen insanlar da kötülüğün ne olduğunu bilir, öfkeleri, kızgınlıkları, hasetleri, kıskançlıkları vardır… Ama iyi ile kötü insanı kötülük bilip bilmemek değil, bilip, elinde olup da bunu yapıp, yapmamak ayırır birbirinden…
Hayatımızın çeşitli dönemlerinde arzuladığımız şeyler düşündüğünüzden çabuk değişir… Zor değişen insanlara hissettirdiklerinizdir…
Ve normal koşullarda çoğunluk dengede kalır (bizim toplumda o da zorlaştı gerçi de)… Toplumda bir adım önde yer almayı, kamu adına hareket etme iddiasını ortaya koyanların çizeceği mücadele sınırları çok daha mühim… Sorumluluk ve yetki ile etki de artar… Bir bisikletin devrilmesi ile bir otobüsün devrilmesinin doğuracağı etki gibi düşünün…
Ya da bunları düşünmeye bir gün daha erteleyin; hava da güzel olmayı vaat ediyor, (gerçi olmasa ne olacak) saat 11.00'da Seymen'de olun… Başımızda dolanan yeni kara bulutları her beraber bir dağıtalım, sonra çarşıyı pazarı nasıl olsa toparlarız… Silivri'nin hoşgörüsü malumumuz. Birlik ve beraberliğini pekiştirmeyi ise sadece ihtiyaç değil yarınlarımız için zorunluluk olarak değerlendirin...