Kadın Kolları'nın Yönetim ve Başkanlığında 7.5 yıllık emeğin ardından son yerel seçimlerinde CHP'nin yeni dönemdeki tek kadın meclis üyesi seçilen Elif Yılmazer ile siyasi tecrübeleri ve içinde mücadele ile dahil olduğu süreçleri konuştuk.
Kadının siyasetteki yeri, rolü ve tavrına ilişkin çok şey anlatan, kıyısından köşesinden pek çok ezberi bozan bir profil çiziyor Elif Yılmazer. Siyaset ile tanıştıktan sonra kadın ve duygusal yönlerinden taviz verenlerin aksine anaç duygularla uzun süredir beslediği serüvenine dair Yılmazer dikkat çeken paylaşımlarda bulundu.
“SİYASETLE EŞİM SAYESİNDE TANIŞTIM”
Sevginar SALİ: Siyasetle ne zaman tanıştınız?
Elif YILMAZER: Siyasetle tanışmam eşim Olcay Yılmazer sayesinde oldu. Eşimle tanıştığımda 18 yaşındaydım. Kendisi o zaman DSP İlçe Başkanıydı. 6 yıl kadar görev yaptı. Evlendik. Nişan yüzüklerimizi dönemin DSP milletvekillerinden Mehmet Sevigen taktı. Sevigen, bana “Politikacının eşi yarı dul sayılır. Onun için çocuğumuza çok sıkıntı yaratma. Neredesin? Gelmedin falan diye…” dedi. Yeni evliydik. Seçim geldi. Neredesin diye soruyorum, “İşte şuradayım” diyor. Sonra “Böyle olmayacak hadi yürü sen de” dedi. Öyle bir girdim. Ben de onunla başladım.
1993 yılında CHP'ye geçtik. CHP o dönem yeniden yapılanıyordu. Eşim de kurucu İlçe Başkanlarından… CHP'ye geçtiğimde Kadın Kollarında Nursel Erel, Ayfer Köylü ile beraber çalıştım. Sonra benim bir rahatsızlığım oldu ve ara vermek zorunda kaldım. Arkasından hamilelik derken 3-4 yıl aktif siyasetten uzak kaldım. Sonrasında yine ne görev düşüyorsa yaptım. 2011 Yılında Kadın Kolları Başkanlığı teklif ettiler. Tiroit rahatsızlığım vardı. On yıl tedavi görmüştüm. Yapamam diye düşündüm. Başkanlık yapamam dedim destek olmak için yönetime girmeye karar verdim. Mahalle Başkanlığı da yapmıştım.
2014 Yılında Kadın Kolları Başkanı oldum. Nisan ayında 6 yılı dolduracağım. 1.5 yıl da Kadın Kolları Başkan yardımcılığı yaptım. 7.5 yılı tamamlamışım. Zamanı geldi dedik artık. Sağ olsunlar Kadın Kolları Başkanlığı zamanında kabul gördük. Herhalde örgüt beni sevdi.
Sevginar SALİ: Kadın Kolları'ndan meclis üyeliğine geçen ilk isimlerdensiniz?
Elif YILMAZER: Değilim. Evet benden önce de Figen hanım (Yıldız) var.
“SAHADA İNSANLARIN İÇİNDE OLMAYI SEVİYORUM”
Sevginar SALİ: Kadın Kollarında 7.5 yıllı nasıl özetlersiniz?
Elif YILMAZER: Geçen gün bir konuşmada onu dedim, kaç bin km yol yürüdüm bilmiyorum. Silivri'de 51 bin hane var. 2015 Seçimlerinde raporlama yapmıştık. Genel Seçimdi; 37 bin 756 haneye girmişim. Yazlıklardaki haneler boş oldukları için giremedik, onu da saymadık. Silivri'de hemen hemen herkesin kapısını çaldım. Sahada olmak bana zevk veriyor. Oturup da bir makamda görev yapamam gibi geliyor, zaten yapamıyorum. Sahada, insanların içinde olmayı seviyorum. İnsanları seviyorum.
“BAZI ÇALIŞMALARIMIZI PAYLAŞMIYORUZ”
Bazı şeyleri paylaşmıyoruz. Taziyeydi, bebek ziyaretiydi onları paylaşmıyoruz. Bir de insanlar çok fazla sosyal medyada görünmek istemiyor olabilirler, bu da hükümetin baskılarından kaynaklı. İş güç kaybı olabilir. Özellikle gençlere baskı yapılıyor. KPSS'ye gireceğim deyip istifa eden gençler var.
“HAYATIMA GİREN İNSANLAN ZENGİNLİĞİM OLDU”
Sevginar SALİ: Edindiğiniz siyasi tecrübeler, yaptığınız çalışmalar size ne öğretti?
Elif YILMAZER: En çok sabretmeyi öğrendim. Dinlemeyi öğrendim. En sevdiğim yanı, çok insan tanıdım onların arasında hayatıma kalıcı şekilde girenler de oldu. Bunlar da zenginliğim sayıyorum.
“ASIL ÖNEMLİ OLAN ÇOK KONUŞAN DEĞİL, ÇOK DİNLEYEN OLMAK”
Siyasetin yanı sıra eşimle ticaret de yaptım. Çocuk olunca evde de kaldım. Yüksekokul mezunu değilim. Hala öğrenciyim. Öğrenimimi bırakmak zorunda kalmıştım, ama eğitimimi hiç bırakmadım. Çok okurum, çok gözlemlerim. Siyasette bunu daha çok yapmaya başladım. Çok konuşan değil de çok dinleyen olmak önemli; yaşadıklarım bana bunları öğretti.
Sevginar SALİ: Siyasetçilerin sıkça düştüğü bir hata;çok konuşuyorlar ama dinlemiyorlar.
Elif YILMAZER: Çok konuşmaya da başladım ama dinleyip de konuşuyorum. Belki de o yüzden beni sevdiler.
“SAMİMİ OLARAK UĞRAŞTIĞIMIN FARKINA VARIYORLAR”
Sevginar SALİ: Peki insanların dertlerini ilettiklerinde çözemediğiniz bir şey olursa?
Elif YILMAZER: Oluyor, ama ben geri dönerim. ‘Şundan dolayı yapamadım, çözüme ulaştıramadım' dediğim kişiler oldu. Onlardan aldığım tepki de güzeldi. İnsana değer verdiğinizi gösterdiğiniz zaman sorunun çözüme kavuşamaması tepki doğurmuyor, anlayış gösteriyorlar. ‘En azından uğraştın, çaba gösterdin, olmadı sağlık olsun' diyorlar. Samimi olarak uğraştığımın farkına varıyorlar. Çözüm bulduğum da bulamadığım da oluyordu. Belediye bizdeyken bile çözüm bulamadığım oluyordu. Bunu anlattığınız zaman karşı taraf samimiyetinize inanıyor. Benim için samimiyet çok önemli. Önyargılı hiçbir zaman olmam. Çok fevri değilim. Kendi hayatımda da böyleyim. Ters bir şeyle karşılaştığımda ‘belki bir sıkıntısı vardır' diye düşünürüm. Bir sebebi vardır.
Parti yönetim süreçlerinde de öyledir... Toplam dört yönetimle ve üç ilçe başkanıyla çalıştım. En son Berker Esen'le de çalışma onurunu yaşadım. Çok desteklediğim bir kardeşimdi. Ben onu evladım yerine koyuyorum. Biz beraber göreve geldik.
“GENÇLİK KOLLARI BANA “ANNE” DER”
Sevginar SALİ: Sokakları birlikte arşınladınız…
Elif YILMAZER: Esen, öncesinde Gençlik Kollarında yöneticiydi. Gençlik Kolları Başkanı olduğunda annesi, “Sana emanet ediyorum” dedi. Ben de onu sahiplendim. Askerlik gecesinde annesi ‘Sana yakışır' deyip yemenisini bana bağlatmıştı. Çok duygulanmıştım. Gençlik Kolları'nın çoğu bana “anne” der. Gelip giderken “Anne nasılsın?” diye sorarlar. İnsanlardan böyle bir tepki de aldım; “Kaç tane çocuğunuz var?” Gençlik Kollarının hepsi benim çocuğum. Sahada gençlerle beraber olduğunuz zaman onları sahipleniyorsunuz.
“ERKEK SİYASETİNİ SEVMİYORUM”
Sevginar SALİ: Yaklaşım ve tavırlarınız bildiğimiz siyasetçi kimliğiyle pek uyuşmuyor?
Elif YILMAZER: Evet, uyuşmuyor. Ben onu hissediyorum. Erkek siyasetini sevmiyorum. Kadınlar siyasete girince biraz erkekleşiyorlar, duyguları katılaşıyor ama bu benim tarzım değil. Erkekleşen kadın siyasetçiler hep bir erkeğin peşine takılarak bir yere geliyorlar. Çaba sarf ederek, insanlara dokunarak geldiklerine inanmıyorum.
Diğer partilerin Kadın Kolları Başkanlarıyla da aram çok iyi. Onlarla da aynı diyalog içindeyiz. Ülkenur Büke'yi çok severim. Siyasi görüşlerimiz aynı olmayabilir. Aynı cenazeye, aynı düğüne gidiyoruz, aynı çay bahçesinde oturuyoruz, yüz yüze bakıyoruz.
Sevginar SALİ: Siyaset insan kazanma sanatı değil mi? Vatandaş bir seçimde bu partiye oy vermiş olabilir, bir sonrakinde başka partiye verebilir…
Elif YILMAZER: Vatandaş için olabilir. Ama siyasetçiler, siyaset yapan insanlar adına aynı çizgiden çok sapma taraftarı değilim. Neysem odur. DSP'den gelirken bile çok düşündük. Sol bir parti, yine sol'dayız ama yine de düşündük. Yapılanırken farklı şeyler de yaşandı; CHP ve DSP arasında birleşme beklentisi vardı vs.
“SİLİVRİ'Yİ KAYBETMEK BENİM İÇİN ÇOK ACIYDI”
Sevginar SALİ: Siyasette sizi en çok mutlu ve mutsuz eden iki anınızı anekdot olarak ekleyelim mi?
Elif YILMAZER: En çok mutlu eden İstanbul Büyükşehir'i kazandık ama burayı kaybetmek benim için çok acıydı. Bu anı değil de ben çok üzüldüm. Kendime gelemedim.
“OĞLUM BANA DERS VERDİ”
Evimi ihmal ettim. Çocuklarım siyasetin içinde oldukları için, bana çok anlayışlı davrandılar, olmasalardı olmazdı. Utku siyasette büyüdü. 4. sınıfta bana bir ders verdi. 2004 Seçimleri üstüydü çocuğu okula bırakıyoruz, hala veya başkası alıyor. Çocuk ortada geziyor. Bir gün dedim ki okuldan ben alayım da birlikte bir yemek yiyelim, sonra bırakıp seçim çalışmasına gideceğim. Aldım okuldan yürüyerek aşağıya iniyoruz. “Anne ben İngilizce'den sıfır aldım” dedi. Çocukla ilgilenmediğiniz için bir şey de diyemiyorsunuz. Hiç mi bir şey yapamadın oğlum diye sordum. “Yapamadım” dedi. Bir dahakine yaparsın dedim. Biraz ilerledik, “Şaka yaptım. 100 aldım” dedi. Neden bana öyle söyledin diye sorduğumda “Bu da sana ders olsun, benimle hiç ilgilenmiyorsunuz” dedi. Biz bunları yaşadık.
“BUNA SAMİMİYETLE İNANDIM”
Sevginar SALİ: Büyükşehir'i kazanacağınızı düşündünüz mü?
Elif YILMAZER: Ben hep başından beri söyledim. Buna samimiyetle inandım. Bu 806 bin farklı ben bir milyon demiştim. ‘Onda bile yanılmadın' dediler.
Silivri'de kaybetmemizin nedenleri de gelen geçen herkes zaten telaffuz ediyor. Cezaevinin artık Silivri'ye oy kullanmaması, adaylaşamayanların başka taraflara gitmesi gibi üst üste gelince böyle oldu.
“KAYBEDEBİLECEĞİMİZİ TAHMİN ETMEDİM”
Sevginar SALİ: Büyükşehir'i kazanacağınız gibi, burada kaybedebilme riskini görmediniz mi?
Elif YILMAZER: İnsan konduramıyor. Çaba sarf ediyorsunuz, tabi ki tepkilerini dile getirenler vardı. İktidarda olduğunuz zaman yapılmayan bir şeyden dolayı eleştirilmek kolay. Kaybedebileceğimizi tahmin etmedim. Kadınlarla sahada olduğum zaman onu çok fazla almadım. Kaybetmemizin nedeni yine içimizden kaynaklı. Silivri halkı bize 44 bin'i gecik oy verdi. Ciddi bir oy. Özcan başkanımın da hiç bir şey yapmadığını kimse söyleyemez. Hiçbir zaman kişilerle hareket etmedim. Benim için partim esastır. Asıl olan Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Selami Değirmenci, Mümin Tuğlu, Abdullah Yıldırım, Suna Göçengil, Berker Esen'le çalıştım. Uyum benim için çok önemli. Saygı sevgiyi getiriyor zaten. Mesafe çok önemli. Hatasıyla, doğrusuyla benim Belediye Başkanım ama Silivri'ye bir katkı sunmadı kimse diyemez. Haksızlık etmiş olurlar.
“KAPI KAPI DOLAŞIP SADECE BROŞÜR DAĞITAN KADINLAR
OLMAMALARI İÇİN ÇABALADIK”
Sevginar SALİ: Kadın Kolları Başkanı olarak özellikle üzerinde durduğunuz konular neler oldu?
Elif YILMAZER: Görev yaptığım süre içinde bütün yönetim kadrolarında herhalde 45 yöneticiyle çalıştım. Bir o kadar da sahaya çıktığım arkadaşlarım vardı. Onlar benim kızkardeşim gibi. Benim kızkardeşim yok ama onlar sayesinde oldu. Kapı kapı dolaşıp sadece broşür dağıtan kadınlar olmamaları için çabaladık. Öyle bir algı vardı. Kendi partimiz içinde de o algı vardı. Bizim amacımız sadece o broşürü dağıtmak değildi. Yola öyle çıktık. Amacımız “Broşürde ne yazıyor, parti programımız nedir, biz ne yapmak istiyoruz?”u anlatmaktı. O yüzden belki de Kadın Kollarını çok sevdiler. O yüzden de belki de meclise aday oldum. Dışarıdan hep güzel tepkiler aldık. Gönüllülük esasınca yaptık. Halen daha aidatımızı cebimizden verip bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.
“İLK DELEGE SEÇİMİNDE BEN BUNA KARŞI ÇIKTIM”
Delege seçimleri geldiğinde ayaklarımızı çiğniyorlardı. İnsanlar kendi eş dost, akrabalarını yazdırıyorlardı. Ben buna ilk delege seçiminde karşı çıktım. Dedim ki sahaya çıkardığım bir sürü arkadaşım var, biz öyle broşür dağıtan kadınlar değiliz, sizleri bir yere getirmek için kapı kapı gezip anlattık. Arkadaşlarım bunu yapıyorlarsa delege de olacaklar. Sahaya çıkan kadınların listesini verdim. Hepsini takip ettim, bir fire vermeden o isimleri delege olarak yazdırdım. Hep bunun mücadelesini verdim.
“EMEKLERİMİZİN GÖRÜNÜL OMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNDUM”
Kadın Kollarındaki kadınların emeklerinin görünür olması gerektiğini söyledim. Burada ev hanımları, çalışmayanlar, emekliler görev alıyor. Bir ara partiden tepki gelmişti, ‘Niye bir mühendis, mimar, avukat almıyorsun? Size faydaları olacak.' Ben de bizi yetersiz mi görüyorsunuz demiştim. Hangi avukat, mühendis sokaklarda zamanını harcayacaktı? İlla bir diploma mı gerekiyor? Kadın Kollarının misyonu farklı.
“BİZSİZ KİMSE SAHAYA ÇIKAMIYOR”
Yan kol olduğumuzu da düşünmüyorum. Gençlik Kolları bu partinin öz gücü, Kadın Kolları'nın da bunun omurgası gövdesi olduğunu düşünüyorum. Bizsiz kimse sahaya çıkamıyor. Kapıları çalamıyorlar.
“BU ÜLKEYİ KADINLARIN İNANCI VE DİRENCİ KURTARACAK”
Kadınsız devrim olmuyor. Kadınların inancı ve direnci bu ülkeyi kurtaracak. Biz anneyiz, eş'iz, çocuklarımıza olan sorumluluklarımızdan ve onların geleceklerinden dolayı hep bir efor sarf ediyoruz. Kadınların öngörüleri fazla. O sorumlulukla birlikte çaba sarf ediyorsunuz. Gözünüz hiç bir şey görmüyor.
“GENEL VE İL BAŞKANLARIMIZ MECLİS ÜYESİ ADAYI OLMAMI İSTEDİ”
Sevginar SALİ: Meclis üyesi adaylığınız nasıl gelişti?
Elif YILMAZER: Kadın Kolları Genel Başkanımız Fatma Köse ve İl Başkanımız Yeşim Ağırman'la ilişkilerimiz iyi. Sağ olsunlar benim emeğime değer veriyorlar ve dediler ki, “Meclis Üyeliğine aday ol”. Ben o güne kadar hiç düşünmemiştim.
“EVLERDEKİ KADINLARIN SESİ OLARAK MECLİSTE OLMAK İSTEDİM”
Tüm bunları yaşamışken, bir kadın da bir yere gelsin. İlla diploması mı olması gerekiyor diye düşündüm. Bunu çok içimden sorguladım. Mesleki bilgim yok. Ticaret yaptım. İl Başkanımla konuştuk, onlar beni inanılmaz yüreklendirdiler. Ben de ev kadınıyım, en büyük işçi benim.
Kadın Kolları olarak İl Başkanımızla toplandık. Biz bu dönem 39 ilçe içinde 12 tane Kadın Kolları Başkanları Meclis Üyesi olduk. İl Başkanımız ve İl Kadın Kolları Başkanımız bizi çok destekledi. Hiyerarşik olarak Kadın Kolları il'e bağlı.
Dosya alırken Özcan Başkan çok şaşırdı, “Hayırlı olsun” dedi. Kendisine ‘Kadın Kollarının emeğini görünür kılmazsanız yarın öbür gün arkanızda kadın bulamayacaksınız' dedim. Kadınlar boşuna çalışıyormuş gibi, nasıl olsa bir şey olmuyor deyip çekilebilirler çünkü yoruluyorlar. Kadın Kolları beni destekledi. Siyaset açısından da güzel bir şey oldu.
Sevginar SALİ: ‘Ev kadınıyım' dediniz ama aslında siz siyasetçisiniz. Ev kadınlığından çok siyasette emek vermişsiniz.
Elif YILMAZER: Ben de evlerdeki kadınların sesi olarak mecliste olabilirim diye düşündüm. İki Cumhurbaşkanlığı olmak üzere toplam 11 seçim geçirmişim. ‘Kadın Kolları koltuğunu bırakmıyor' diye eleştiri de aldım. Yalnız ben o koltuğa hiç oturmadım!
“GÖNÜLDEN DESTEKLEDİĞİNİZ BİRİLERİNE GÖREVİ DEVRETMEK ÇOK GÜZEL”
Şimdi bayrak teslimi zamanı. Böyle bırakmak da çok güzel. Gönülden desteklediğin birilerine görevi devretmek çok iyi bir şey.
“KADINCA SİYASET ÜRETİYORUZ”
Sevginar SALİ: Siyasetten sonra Meclis Üyesi olarak artık farklı bir misyonuz var…
Elif YILMAZER: Bence de öyle. Bu misyon bağlamında ben üç dönemdir Kent Konseyi'nde CHP'yi temsilen Yürütme Kurulu'ndayım. Sağ olsun Oğuz Başkan bu dönem Başkan Yardımcısı olarak benimle çalışmak istediğini söyledi. Oraya da destek olmaya çalışacağım. Yürütme Kurulu'nda tek meclis üyesi benim. Silivri için bir şeyler yapmak çok güzel. Kapı kapı dolaştığınız zaman çok dramla karşılaşıyorsunuz. Av. Ender Unutan Ersözlü bize çok destek oldu. Boşanan ve şiddet gören kadınlar size başvuruyor. Ev tuttuğumuz, evini döşediğimiz kişiler oluyor. İş bulduklarımız da oluyor ama bunları hiçbir zaman anlatmıyoruz. Biz yan kol veya yardım derneği değiliz. Kadınca siyaset üretiyoruz.
Nüfus arttı, ihtiyaçlar arttı, ekonomik durum kötü. İnsanların ihtiyaçları kat kat arttı. Geçinemiyorlar. Her konuda sizden destek istiyorlar. Mimarsinan'da da Garden arkasında oturanlar arasında da okuttuğumuz çocuklar var. Boynuma sarılanlar var. Ben onlardan bekliyorum, doktor olunca bana bakacaklar. Onlardan böyle sözler alıyorum. Okumaları lazım. Bir şekilde onlara yardımcı olmamız lazım diye düşünüyorum.
“PARTİM İÇİN ÇOK ÇALIŞTIM AMA KENDİM İÇİN HİÇ ÇALIŞAMADIM”
Sevginar SALİ: Yıllardır başkalarının seçilmesi için mücadele ettiniz. Şimdi o seçilmişlerden birisiniz…
Elif YILMAZER: Partim için çok çalıştım ama kendim için hiç çalışamadım. Son seçimde de her seçim için nasıl çalışıyorsam öyle çalıştım. Meclis üyesi olacağım diye ekstra bir şey olmadı. Hatta bir gün onun isyanını yaşadım. Arkadaşlar çalışırken ekip kuruyorlar. E, benim zaten kabalalık bir ekibim var. Koordinasyon yapıyoruz. Diyorum ki 20 kişi bugün Selimpaşa'da, 10 kişi Çanta'da olacak. Bir grup da benle geliyor. Biz de Yeni Mahalle'deyiz. Akşamları Koordinasyon Merkezinde çalışma oluyor, meclis üyeleri, Belediye Başkan adayı geliyor. O gün yapılanlar ve ertesi gün yapılacaklar konuşuluyor. Malzemeler benden sorumlu. Bir meclis üyesi, “Elif abla bugün benim orada, yarın benim orada çalışalım.” Bir gün dedim ki, ‘Ne yapıyorsunuz ben de meclis üyesi adayıyım. Biriniz kulağımdan, biriniz paçamdan, biriniz kolumdan çekiyorsunuz. Ben kaça bölüneceğim? Herkes ekibini kursun, biz de desteğe gelelim.' Böyle bir bağırış olunca Özcan Başkan, “Ne oluyor?” diye sordu. ‘İsyandayım. Benim de mahallem var ben daha oraya giremedim' dedim ama yine de yaptık, çalıştık.
“İNSANLARA BİR FAYDAM OLSUN İSTİYORUM”
Sevginar SALİ: Bir yıla yaklaşıyor; meclis üyeliğiniz ne düşünüyorsunuz?
Elif YILMAZER: Ben aynıyım. İlk zamanlarda Kadın Kolları Başkanlığını daha çok sevdim, daha çok bir şey yapıyormuş hissine kapıldım. Buradaki iktidarı kaybetmenin üzüntüsüyle mi öyle hissettim bilmiyorum. Şu anda Büyükşehir bizde, yine insanlara yardım edebiliriz. Tam siyasetçi tanımı bana uymuyor. İnsanlara bir faydam olsun istiyorum. Ne kadar faydalı olursam o kadar mutlu ve huzurlu hissediyorum. Bir gün watsaptan bana gürül gürül yanan bir sobanın fotoğrafını gönderip “Allah razı olsun abla” mesajı beni çok duygulandırıyor. Ben o sobanın resmiyle iki saat ağladım. Bazen o kadar üzülüyorum ve içselleştirdiğim için acaba bu benim işim değil mi diye düşünüyorum.
“YENİ YÖNETİM KURULUNA İNANCIM TAM”
Sevginar SALİ: Yeni Kadın Kolları başkan ve yönetimine ne söylemek istersiniz?
Elif YILMAZER: Kadın Kollar yeni gelecek arkadaşım Derya Erdim'e sonuna kadar inanıyorum. Çok bilgili, donanımlı, onun yapacaklarının altına imza atarım. Dört yıl birlikte de görev yaptık. Sonuna kadar da arkasındayım. Yönetim Kurulu kadrosu da çok güzel oldu. Silivri'yi kapsayıcı bir yönetim kurmak zorundayız. Öyle de olduğunu düşünüyorum. Yolları açık olsun. Başarılı olacaklarına eminim.
“PROJELERİM VAR, ONLARI GERÇEKLEŞTİRMEK İSTİYORUM”
Sevginar SALİ: Elif Yılmazer'in gelecekle ilgili planları neler?
Elif YILMAZER: Meclis Üyesi aday adayı olduğum zaman İl'e mülakata gitmiştim. Projelerimi anlattım. Kadın ve Çocuk Evi Projem var. Kadın Sığınma Evi değil, sadece anne ve çocuğum bir evde kalacağı bir proje. Anne boşanmış, çocuğu ile beraber ortada kalmış. Ki bize böyle çok başvurular vardı. Orada çocuğu ile birlikte yaşasın, çocuğunu okula gönderebilsin. Çocuk oraya eviymiş gibi gelebilsin. Anne de işe gidebilsin. O çalışırken çocuğunu emanet edeceği bir yer olsun. Birlikte başlarını sokacakları bir yer olsun. Böyle bir projem var. Şimdi Büyükşehir bizde, belki bu projeyle ilgili bir şeyler geliştirilebilir. Kadınlarımız için çok şey yapmak istiyorum.
“KADIN KOLLARI DEYİNCE BURNUMUN DİREĞİ SIZLIYOR”
Sevginar SALİ: Son olarak ne eklemek istersiniz?
Elif YILMAZER: Kadın Kolları deyince burnumun direği sızlıyor çünkü çok emek veriliyor. Oruçluyken saha çalışması yapıyoruz. Arkadaşlarıma üzülüyordum. Evlerinden feragat ediyorlar. Bütün gün sahadayız, akşam da mitinglerdeyiz. Bu çok büyük emek. Bazen de eleştiri alıyorsunuz. Klavyelerden yazıyorlar işte. Hiç cevap vermiyor ve umursamıyorum. Kimseyle polemiğe girmem.
Kadınlarımızın siyasette de hayatta da yolları hep açık olsun inşallah...