Sevginar Sali

Kadın-siyaset/hizmet...

İki hafta önce Silivri Belediyesi'nin Ramazan ayı dolayısıyla kadınlarımız için düzenlediği Bursa Kültür gezisine katıldım. 20 yıllık gazetecilik hayatım süresince neredeyse ilk defa bir belediye gezisine iştirak etmiş olmanın pişmanlığını (daha öncekilere de katılsaydım keşke benzersiz bir gözlem alanı ıskalamışım) yaşamadım desem yalan olur.
Ağırlıkta Semizkumlar Mahallesi'nde ikamet eden kadınların yer aldığı otobüsümüzde yolculuk eden 30'a yakın yolcu içerisindeki çeşitliliğe bakınca bir şehre hizmet etmenin güç ve karmaşık yapısını bir kez daha görmüş oldum.
Barındırdığımız farlılıklara rağmen bir arada sorunsuz seyahat etmek ve zaman geçirmekten mutlu olabildiğimizi görmek iyi geldi.
İki haftasonu, 5 Bin'e yakın kadınımız, Silivri Belediyesi'nin düzenlediği Bursa gezisine katıldı. Seyahat ettiğimiz gün 20'nin üzerinde otobüs olduğu söylendi. Bu denli büyük bir organizasyona kalkışmak, kotarmak takdiri hak ediyor.
İçinde bulunduğumuz seçim atmosferinde de sıklıkla konusu geçiyor, siyaset kadınlara pek çok sorumluluk yüklemeyi çoktandır öğrendi de yetkiyi onlarla paylaşmak, gerçekten bu kesimi görmek ve ihtiyaçlarını karşılamak noktasında halen ciddi eksiğimiz olduğu aşikar.
Toplumumuzda önemli bir kesimin neredeyse ötekileştirilmesini kanıksadığı kadınların; Silivri'de sürekli olarak önemsenerek yerel iktidar tarafından ihtiyaç ve beklentilerinin ileri sürülmesi, öncelenmesi esasen geliştirilebilecek en doğru yaklaşım.

Kadının mutlu olmadığı yerde, ne mutlu çocuk, ne de gerçek anlamda mutlu erkeklerden söz edemeyiz.
Erkekler ve kadınlar arasında bin bir fark var da siyaset ve yerel yönetim açısından mühim bir noktaya parantez açalım.
Erkekler kolay mutlu edilir, etkisi uzun sürmez.
Kadınlar zor mutlu olur, ancak bunu kolay unutmaz, etkisi daha fazla olur.
Bir erkeğin mutlu olması için sadece onun mutlu olması yeterli.
Kadının, mutlu olması için eşinin, çocuğunun, en yakınında kim varsa hepsinin rahatının yerinde olması gerekir.
Yerel yönetim açısından kadınların mutluluğunu baz almak, öncelemek o açıdan zor bir işe soyunmak demek ancak, toplumun refahı için emin, güçlü adımlar atmış olmak demek.
Bir de kadınları mutlu etme yolunda popülizme, işin kolayına kaçmak var ancak çuvallamaktan başka bir yere götürmez kimseyi.
***
Volkan Yılmaz'ın son 4 sene içinde sergilediği kadın yaklaşımına dönecek olursak; sosyal, spor, sağlık, eğitim ve tarım destekleri ile kadınların omuzlarından epey yük kalktı.
Peki, bu siyaset mi, hizmet mi? Yozlaşmış anlamlarından sıyırdıktan sonra bu ikisini ayırmak etle tırnağı ayrıştırmak gibi acı ve zarar verici bir şey aslında. Siyaset doğru yapıldığında, işletildiğinde bizi hizmete götüren en kestirme ve esas yol, yöntemdir.

Siyaseti elimizin tersi ile itme, gözden çıkarma şansımız yok. Doğru yapılmasını sağlamak durumundayız.

Bugüne kadar yaptığımız pek çokları gibi 14 Mayıs seçimleri de bunun için bir fırsat örneğin; güvendiğiniz insanları siyaset aracılığı ile yetkilendirerek doğru hizmet, iyi yönetime kavuşmak adına.
Siyaseti gerçek mecrasından, halka hizmet noktasından ayırmamalı, ayrı görmemeliyiz.
***
Bursa gezileri üzerinden bir noktaya daha temas etmek isterim. Başkan Yılmaz'ın, kadınlara seslenirken, “Silivri'ye hizmetkar olma imkanını size borçluyum. Elimi size uzattım ve havada bırakmadınız. Ben de sizin elinizi hiç bırakmayacağım” duruşunu elini sıkıca tuttuğu eşi, iki evladının annesi Ezgi Yılmaz'la yan yana ortaya koyması…
Yılmaz'ın elini Silivri'de hizmet için uzatması, bu kıymetli yolculuğunda kadınları kendisine yoldaş, güç, motivasyon ve rehber odağı seçmesi, onların titizlenen bakış açısı altında 4 yılı güvenlerini sarsmadan geçirmesi pek çok güzel şeye vesile ve örnek ayrıca güçlü de bir referans oluşturdu; siyaset, kendi ve partisi adına.

YORUM YAP