Silivri'de takımlarımız bir yandan yönetim, ekonomik sorunları ile ter dökerken diğer taraftan da “hayat devam ediyor” diyerek transfer çalışmalarını da olanca hızıyla sürdürüyor.
“Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” derler ya, hah aynen öyle…
Kulüplerimizin hem paraları yok, hem de bol keseden atıyorlar…
Oysa alt yapılarına dönüp de kendi futbolcusunu yetiştirme mantığını işletseler, işletebilseler kapı kapı dolaşmaktan, el açmaktan da inanın kurtulacaklar.
Kendilerine göre “günlük yaşamaktan” kurtulup, kulübün belli bir sistemini oluştursalar ve “gelen gideni aratır” düşüncesini beyinlerden bir silebilseler ve sildirseler…
Silivri'de ve bölgemizde spor basınında aklıselim büyüklerimizden bu yana hep aynı formül üzerinde duruyoruz. Yazıp, çiziyoruz. Bizi dinleyen ve ‘evet böyle yapmamız gereken' diyenler çok ama ne yazık uygulayamıyoruz.
Bugüne kadar Silivri'de altyapılarda en istikrarlı kulübümüz Alibeyspor'dur. Silivri'de altyapının lokomotifi olmuş ve bölge kulüplerinde oynayan şuan ki gençlerimizin altyapılarını tahsis etmiştir.
‘Ucuz antrenör çalıştırma mantığı'nın işlerliğini koruduğu kulüplerimizde cevap da hazır: “A Takıma para mı buluyoruz, alt yapıya sıra gelsin!”
Oysa çok kolay. Bir yıl milyarları sokağa dökme, onda birini alt yapıya yatır ve biraz sabır göster sorununu çözeceksin işte.
O zaman alt yapının güçlenmesi Silivri futbolunun ve kulüplerinin kurtarıcısı olacaktır.
Tek tek yazmak ne kazandırır bilemiyorum ama son sezonun Türkiye alt yapılar Şampiyonalarına baktığımızda İzmir ve Sakarya takımlarının ne kadar büyük başarılar elde ettiğini görüyoruz. Buna rağmen bu iki il yani İzmir ve Sakarya A Takımlarında yine “bol sıfırlı” transferleri tercih ediyor, etmeye de “devam” diyor… Onlarda da yerine oturtulamamış bir işleyiş mevcut.
Acaba ne oldu da, alt yapılar elinin tersiyle itildi…
Günü kurtarmak için yönetime gelenler, “evdeki hesap çarşıda uymadı” mantığıyla hareket edenler, “Ayağını yorganına göre uzatamayanlarla” bu günlere gelindiği gerçeğini göz ardı etmemek gerek!
Peki, ne yapmamız gerekiyor:
Eğri oturup, doğru düşüneceğiz…
Düşünmeden, hesap kitap yapmadan… “Nasıl olsa destek buluruz” mantığıyla yola çıkanların ne yazık yolda kaldıklarına defalarca şahit olduk.
İyi ekip, ekonomik güç, plan program başarının her zaman yanında olan unsurlar. Bu nedenle iyi düşünmeden yola çıkmamalı…
Bir de bütçeleri doğru kullanmak da bir başka konu.
Stadı, salonu, tesisi, alt yapısı olmadan yola çıkan kulüplerin uzun soluklu olmadığını görüyoruz. Bugün arkasına belediye gücü alan belediyesporların bile zorlandığı ortamda, amatör gençlik ve spor kulüplerinin yaşaması gerçekten mucize.
Bu kulüplerde yöneticilik yapmak “kahramanlık” olsa gerek…
Silivri'de 1 Profesyonel, 2 Süper Amatör, 2 Birinci Amatör, 7 İkinci Amatör 11amatör futbol takımı mücadelelerini sürdürmektedir.
Acaba profesyonel kulübümüz bu amatörlerden kaç tanesiyle işbirliği yapıyor?
Profesyonel futbol kulüpleri alt yapı takımlarındaki oyuncuları bu kulüplerde oynatma imkânı yaratsa, geleceğe hazırlasa fena mı olur?
Bunu düşünsünler…