Sahilde denize nazır muhteşem bir görselliğin hemen karşısında Silivrililere hizmet veren Kahve Diyarı, 4'üncü yaş gününü kutluyor. 3 yılda Kahve Diyarı'nın kemikleşen müşteri portföyünü, yenilenen iç ve dış dekorasyonunu, ekip ruhunu benimseyen personellerini, gün geçtikçe değişen taleplerin takibi, başarıyı getiren unsurları ve Silivri'ye kattığı tüm değerleri mekânını Silivrililerin yönetimine sunarak başarısına ivme katan Eray Ersöz'den dinleyelim.
Eray ERSÖZ: Malkara'da doğdum ve orada büyüdüm. İstanbul Üniversitesi'nde okudum. Fen Fakültesi'nden Genetik Mühendisi olarak mezun oldum. Sağlık Kurumları İşletmeciliği alanında master yaparak sağlık sektöründe çalışma hayatıma devam ettim. Son 3 yıldır Kahve Diyarı'nda işletmecilikyapıyorum.
"İNSANLARLA İLETİŞİM KURMAYI ÇOK SEVİYORUM”
Hazal BAŞARAN: Genetik Mühendisliği'nden hizmet sektörüne atılım yapmak oldukça radikal bir karar. Silivri'de böyle bir işletme açmaya nasıl ve neden karar verdiniz?
Eray ERSÖZ: Babamı akciğer kanserinden kaybettikten sonra sağlık sektöründe çalışmamaya karar verdim. Genetik Mühendisi olarak çalıştığınız ortam asosyal. İnsanlarla iletişim kurmayı çok sevdiğim için böyle bir iş her zaman aklımda vardı. Her hafta sonu Silivri'ye geldiğimde insanların kahve içebileceği, kahvaltı keyfi yapabileceği, kitabını okuyabileceği bir ortam olmadığını fark ettim. Kahve Diyarı'nın konum itibariyle çok doğru olduğunu düşünerek Silivri tercihimiz oldu. Başka mevkilerde de bu yönde fizibilite çalışmaları yapıldı ama Silivri'de en azından kendim hafta sonları geldiğimde böyle bir eksiklik hissettim.
"İNSANLARIN KAHVE İÇEBİLECEĞİ BİR ORTAMIN EKSİKLİĞİ KARARIMI TETİKLEDİ”
Hazal BAŞARAN: Kahve Diyarı nasıl ortaya çıktı biraz bahseder misiniz?
Eray ERSÖZ: Kahve Diyarı'nın şubesinde bir kahve içmemle birlikte konseptini çok beğendim. Daha sonra Silivri'ye hafta sonları geldiğimde bu noktadaki işyeri yerinin boş ve denize sıfır konumda olması, insanların denizi seyrederek keyif yapabileceği bir ortam olabileceğini düşündüm. Franchise sözleşmeleri yapıldı ve gerekli merkezlerle konuşuldu. İlk etapta Silivri'ye onay vermeyen bir merkezdi. Kahve Diyarı'nın sahibini Silivri'ye davet ettik. İlçemizi ve buradaki eksikliği anlattık. Bu şekilde ikna ettik, normalde başta proje müdürleri onay vermedi. Franchise verilirken orada o işin gidip gitmeyeceği, yapılıp yapılamayacağı noktasında fizibilite çalışmaları yapılıyor. Silivri'ye onay vermemelerine rağmen ikna etmeye çalıştım ve ettim.
"SİLİVRİ'Yİ ANLATARAK FRANCHİSE SİSTEMİNDEN ONAY ALDIM”
Hazal BAŞARAN: İkna olmalarını sağlamanızdaki en kuvvetli unsur neydi?
Eray ERSÖZ: Ben. En sonunda Kahve Diyarı'nın sahibi Emrullah Bey, "Ben Kahve Diyarı'nın etiketinden, markasından çok sana güveniyorum. Senin bu işi ne kadar istediğini ve hevesli olduğunu görüyor, başarılı olabileceğine inanıyorum. İnanmak istiyorum ve bunu zaman haklı çıkartacaktır diye düşünüyorum” diyerek ‘Hayırlı olsun' dedi. Ve onayı kendisi verdi. Bizim için İzmir'den uçakla geldi. 1 saat Silivri'de oturduk ve yeri, ortamı, insanları gösterdik. Biraz tedirgin olmasına rağmen "Risk alıyorsunuz biliyorsunuz değil mi?” dedi. "Evet, biliyoruz” dedik. Risk benim sorumluluğumda sadece Silivri'ye farklı bir kalite, marka ve ayrıca kahve kültürünü getirmek istediğim için yola çıktık. Anne tarafımdan Silivrili ve Yılmaz Kandemir'in yeğeni olmanın getirdiği sosyal çevre ile daha rahat başarabileceğimizi anlattık. O şekilde ikna oldu ama riskin payını da bize verdi. Açılıştan 1 hafta sonra kendisi tekrar geldiğinde, "Tahmin ettiğimden çok daha başarılı gideceğine inanıyorum ve gittiğini de gördüm. İyi ki ikna olmuşum, iyi ki böyle bir yere vermişiz” dedi.
"KAHVE DİYARI'NIN İŞLETMECİSİ GELEN MİSAFİRLERİMİZ”
Hazal BAŞARAN: Dünden bugüne Kahve Diyarı'nda neler değişti?
Eray ERSÖZ: En radikal değişim; bir ortaklıkla başladık şu anda tamamıyla benim işletmeciliğini devam ettirdiğim bir sürece geçti. Kahve Diyarı'nın misafir (müşteri) profili çok daha yerine oturdu. Masalarımız ve gelen misafirlerimiz her akşam aynıdır. Kahve Diyarı'nda insanlar birbirleriyle ev ortamındaki gibi masadan masaya sohbet ederler. Kendi evleri, mekânlarıymış gibi burayı sahiplenirler. Bu da benim çok hoşuma gidiyor zaten bu ambiyansı yaratmak istemiştim. Özellikle ben bu konuda artık yabancılık çekmiyorum. Önceden insanlara karşı biraz daha tedirgindim, "Yanlış mı değerlendirilir?” diye öngörülerim olmadan davranamıyordum. Ama şu anda gelen misafirler her zaman benim eşim, dostum, arkadaşım. Kahve Diyarı açıldığından beri söylerim, buranın işletmecisi ben değilim, gelen insanlar. Onlar oldukça bu işletme var olur. Eksikleri, artıları, iyisi ve kötüsüyle burayı yönlendirir ve işletirler. Sadece aldığım doneler doğrultusunda mümkün mertebe ekibimle birlikte işimi düzgün yapmaya çalışırım.
Hazal BAŞARAN: Silivri'de hizmet sektörlerinin gelişimini nasıl buluyorsunuz?
Eray ERSÖZ: Kahve Diyarı 26 Aralık 2010'da resmi olarak herkesin desteğiyle çok güzel bir açılış yaptı. Daha sonra görüldü ki; Silivri'nin gerçekten denetimleri, personelleri, sunduğu hizmetlerle A'dan Z'ye dört dörtlük kurumsal hizmet verecek bir yerin açıklığı hissettiğini hissettik. Böyle bir yerin Silivri'de çok fazla devam etmeyeceğine hatta 3 ayda burasının kapanacağı iddiaları, insanların dışarıdaki yerlerde yarı yarıya içtiği şeyleri burada iki katına içmeyeceği yönünde düşünceleri vardı. Silivri'de gerçekten bu kaliteyi anlayıp öğrenebilecek, öğrendiği zamanda bunun daimiliğini sağlayabilecek güzel bir kesim var. Kurumsal bir hizmette insanlara değer verildiğini (temizlik vb.) gördüklerinde bizim müşteri profilimiz oluştu. Kahve Diyarı'nın açılışından 6 ay sonra yeni açılan her yerde Kahve Diyarı göstergesinin (açılan ortam, marka, kalite, dekorasyon, personel) baz alarak hizmete girmesi açıkçası beni çok mutlu etti. Öncü olarak bir kaliteyi getirmişiz ki bizden sonraki mekanlar cafe, çay bahçesi veya restaurant da olsa dekorasyonundan çalışanına kadar çok daha sistemli ve düzgün bir şekilde hizmet etmeye başladı. Örnek olma açısından benim için çok mutlu edici.
"MİSAFİLERİMİZİN MUTLU VE MEMNUN AYRILMALARINA ÖNEM VERİYORUZ”
Hazal BAŞARAN: Kahve Diyarı'nın hedeflerini bizimle paylaşır mısınız?
Eray ERSÖZ: Gelen misafirlerimizin benimle, çalışan arkadaşlarımızla, Kahve Diyarı ile ilgili memnuniyeti. İnsanlar iş hayatındaki, günlük yaşamdaki sıkıntısını arkadaşlarıyla, dostlarıyla gelip bir kahve içerek atmak istiyor. Burası keyif yeri ve Kahve Diyarı'ndan mutlu ayrılmaları benim için en önemli unsur.
"REKABETİN OLDUĞU ORTAM KALİTELİDİR”
Hazal BAŞARAN: Kahve Diyarı'nı diğer işletmelerden farklı kılan özellikler neler?
Eray ERSÖZ: Kahve Diyarı'nın açılmasıyla birlikte Silivri Sahili'nde ciddi anlamda bir hareket ve cafe sirkülâsyonu olduğunu hepimiz biliyoruz. 3 senede birçok markayla birlikte birçok arkadaşımız bu yolda hizmet vermeye başladılar. Her zaman rekabetin olduğu ortamın kaliteli olduğunu düşünürüm. Her marka gelsin. Her markanın içerisinde biz kendi kalitemizi oluşturduğumuz şekilde devam edelim. Hiçbir zaman rekabetten korkmadım. Ne kadar çok rakibiniz olursa o kadar iyisiniz demektir. Sürekli kendinizi yenilemek ve kalitenizi belirlemek zorundasınızdır. Kahve Diyarı'nın en büyük farkı; kalitesinden ödün vermeyen, güler yüzlü ve samimi bir şekilde insanlara hizmet etmesi. İnsanlara doğru hizmet ettiğim konusunda bu işi başardığıma inanıyorum. Ve bu anlamda kendime güveniyorum.
"MADDİ OLARAK YIPRATMA POLİTİKASI UYGULANDI”
Hazal BAŞARAN: Kuruluş ve hizmet aşamasında karşılaştığınız olumlu/olumsuz durumlar nedir?
Eray ERSÖZ: Silivri'de bayan bir işletmeci olmanın getirdiği dezavantajlar çok fazla. Böyle bir sektörde özellikle de başarılıysanız her türlü dedikodu vs. gibi şeylere maruz kalabiliyorsunuz. Sizin dışınızda birçok olay oluyor ve müdahil olamıyorsunuz. Evet, zordu. Sigara cezalarına ciddi anlamda rakamlar ödendi. Maddi olarak yıpratma politikasıydı. Çok şükür o dönemi de atlattık. Kimseye hiçbir kötülüğüm olmadı. Herkes kendi rızkını yer. Allah hiç kimseyi utandırmasın. İsterim ki benden daha çok kazansınlar. Hepimiz belli bir emek için buradayız. Benim 14 tane personelim var. Benden önce her zaman onlar gelmiştir. Biz bir ekibiz. Herkesin bir sorumluluğu ve görevi var. Halkadan birine bir şey olduğu zaman sistem yürümez.
"DOSTLUĞUN ANLAMINI KATTI”
Olumlu yönlerine bakarsak Kahve Diyarı hayatıma çok güzel değerler kattı. Fatma Sarıbıyık'ı, Sevginar Uygun'u ve arkadaşlığın, dostluğun anlamını kattı. 35 yaşında bu işletmeyi açtığımda hayata dair birçok şeyin farkında değilmişim. Benim insanlara neler yapabileceğimi öğretti. İnsanların bana bakarken hangi açıdan, ne düşünerek baktığını gözlerinden okumayı öğretti. Kısacası hayatı öğretti diyebilirim.
"HİÇBİR ZAMAN PARA ODAKLI BİR İŞLETME OLMADIK”
Hazal BAŞARAN: İşletmecilik konusunda hassasiyetleriniz neler?
Eray ERSÖZ: 14 personelim var ve evet personel sirkülâsyonumuz oluyor. Bu sektörde genelde çalışma yaş grubu biraz küçük. Sorumluluk bilinci biraz daha farklı o nedenle sirkülasyon olabiliyor. Dönemsel bizimle çalışmak isteyenler oluyor. Bu bizimle alakalı bir şey değil aslında. 3 senedir benimle çalışan oturmuş, kemik bir alt personelim var. Çok da memnunum. Hiçbir zaman işletmemizdeki geliri ön plana koymadık. Piyasada bu işin değeri neyse biz maddi anlamda daha fazlasını elimizden geldiğince yaptık. Hepsi sigortalı. Özel sağlık sigortaları, özel yaşam sigortaları gibi onları değerli kılabilecek, kendilerini burada güvenli hissettirebilecek ölüm teminatlarına kadar hepsini yapıyoruz. Benim için onların emeği her şeyden önemli. Onlar olmasa burası olmayacaktır. Çok para odaklı bir işletme olmadık hiçbir zaman.
"KAHVE KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURDUK”
Hazal BAŞARAN: Kahve Diyarı'nın değişmez prensipleri, ilke edindiği özgün yaklaşımları nedir?
Eray ERSÖZ: Kahve Diyarı'ndaki kahve kültürünün 3 senede iyi bir şekilde öğrenildiğini düşünüyorum. Açıldığımızda misafirlerimizin talepleri çok daha farklıydı şu anda daha farklı. Kahve çeşitlerini öğrettiğimizi, değişik tatlar sunduğumuzu ve insanların hayatında bir değer yarattığımızı düşünüyorum. Başka bir mekana gittiklerinde, "Evet, biz bunu Kahve Diyarı'nda içmiştik” diyebiliyorlar.
"RENKLERLE CANLILIK VE ENERJİ GETİRMEYİ AMAÇLADIK”
Hazal BAŞARAN: Konseptinize uygun bir mekânın oluşması için Kahve Diyarı'nda ne gibi değişiklikler yaptınız?
Eray ERSÖZ: Franchise sisteminde bütün şubelerimiz krem ve kahve tonlarında aynı konsepttedir. Son senelerde şubelerimizde renklendirmeler yapıldı. Diğer şubeleri de gezdiğim için onlardan aldığım fikirler çerçevesinde değişikliler yaptık. Koltuklarımızı değiştirdik. Daha renkli ve canlı olmalarının yanı sıra ev ambiyansı sağlamaya çalıştık. Renklerin canlılık getirdiğine ve insanlara enerji verdiğini düşünüyorum. Çok fazla konsept dışına çıkamıyoruz. Ufak tefek tadilatlarla yenilenme sürecine girdik.
"GERİ İADE ALIYORUZ YETER Kİ MEMNUN OLSUNLAR”
Hazal BAŞARAN: Müşteri memnuniyetini karşılama açısından ne gibi faaliyetleriniz var?
Eray ERSÖZ: Müşterimiz herhangi bir üründen memnun kalmadığı anda geri iade alıyoruz. Maddi anlamda misafirlerimize yansıması olmuyor. Yeter ki memnun olsunlar. Elimden geldiği kadar bu tarz aksaklıklarla birebir ilgileniyorum.
"KAHVE KONUSUNDA İDDİALIYIZ”
Hazal BAŞARAN: Kahve Diyarı'ndaki içecek ve yiyecek portföyünüzden bahseder misiniz?
Eray ERSÖZ: 44 Türk Kahvesi (gül lokumu, şeftali, kayısı vs.) çeşidimiz var. Onun dışında Frappé, Frappuccino, Cappuccino ve sütle hazırladığımız Espresso, sahleple birlikte içecek portföyümüz çok geniş. Kahve konusunda iddialıyız. Vizyonumuz; kahve kültürü oluşturmak ve değişik tatlar sunmak. Tatlı ve pastalarımız alternatif olarak bulunuyor. Makarna, pizza, soğuk sandviç ve kahvaltı servisimiz var. Serpme kahvaltımız çok ilgi görüyor.
"GÜZEL GÜNLER PAYLAŞMAK DİLEĞİYLE…”
Hazal BAŞARAN: Son olarak müşterilerinize iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Eray ERSÖZ: Hep birlikte Kahve Diyarı'nı işletiyoruz. Misafirlerim geldikçe ben mutlu oluyorum. Hep beraber buranın keyfini sürüyoruz. Umarım çok daha uzun yıllar devam eder. Güzel insanlarla hepimizin çok daha keyif alabileceği ortamlar ve güzel günler paylaşırız.