Şahin Dirik

Kale Park’ın ardından...

Güzel olanı takdir etmeye gösterilen özen hiçbir zaman kötü olanı eleştirme gayretinden az olmamalıdır. Silivri Belediyesi tarafından adeta yeniden yaratılan Kale Park Sosyal Tesisleri'ni ben de gezme fırsatı buldum. Amfitiyatro ve kafe bölümündeki ucuz fiyatları çok beğensem de esas ilgimi çeken Arkeopark bölümü oldu. Silivri gibi İstanbul'un en tarihi ilçelerinden birinin bir sakini olarak burada tarihe önem verildiğini görmekten çok mutlu oluyorum. Tüm tarihi eserler numaralandırılarak kayıt altına alınmış ayrıca hepsinin yanı başına ne olduklarını ve yapıldıkları dönemleri de belirten plakalar konmuş, bu çok yerinde bir karar olmuş. Sanırım plakaların yabancı dile çevrilmiş halleri de eklenecekmiş, turizm açısından güzel bir dokunuş olur. İlçemiz tarihi eserler açısından oldukça zengin. Daha geçtiğimiz yıl bir inşaat kazısı sırası da lahit mezar bulundu. Adeta kazma vursanız tarihi eser bulabilirsiniz diyebileceğimiz kadar bereketli topraklarda yaşıyoruz bu açıdan. Zamanla Arkeopark'taki tarihi eserlerin sayısın artacağını öngörmek zor değil...

Kale Park'ın restore edilmesi güzel bir adım elbette ancak bu elbette tek başına yeterli değil... Bence bu güzel bir işin başlangıcı olmalı. Fatih (Kale) mahallesi Silivri'nin ilk yerleşim yerlerinden biri, bu açıdan da kıymeti büyük. Ancak gelgelelim ki hak ettiği değeri görmüyor. Her şeyden evvel bu mahalleden geçen bir minibüs hattı dahi yok. Coğrafi konumu yüksek bir bölgede olan Fatih Mahallesi'ne aracınız yoksa yayan çıkarken epey yoruluyorsunuz, yokuşlar dik ve yorucu. Yaz aylarında durum sıcak havanın da etkisiyle daha da beter hale geliyor. Ben bile altımda araç yokken çıkmamayı tercih ediyorum. Öncelikle bu bölgeye ulaşımın kolaylaşması açısından seyrek seferlerle de olsa minibüs hattı konması şart. Gönül isterdi ki teleferikten falan bahsedelim ancak her şey sırayla...

Yine Kale Park üzerinden devam edecek olursak, oradaki tarihi tünellerin üzerine pek çok şehir efsanesi anlatıldığını illaki duymuşsunuzdur. Kale Park'ın meşhur tünelleri ile ilgili başta Kanlı Gelin Efsanesi olmak üzere pek çok tüyler ürperten hikâyeler anlatılıyor. Tünellerin giriş kısmının çok küçük bir bölümü şu an ziyarete açık. Aslında o tüneller restore edilip güzelce tanıtımı yapılsa harika bir turist mıknatısı olabilme potansiyeline sahip bence.

Fatih Mahallesi'nin bir diğer gizli hazinesi iste hiç şüphesiz tarihi Alexios Apokaukos Kilisesi Sarnıcı. Buranın restorasyonunun yapılması ve güzelce tanıtılması durumunda çekeceği ilgiyi tahmin etmek işten bile değil! Bunun yanında elbette Aziz Nektarios'un evinin aslına uygun olarak yeniden inşasının Silivri'ye inanç turizmi açısından katacağı değeri söylemeye gerek dahi yok!

Tarihimize sahip çıkmak elbette çok değerli. Fakat Fatih Mahallesi'ni hak ettiği değere kavuşturacak esas dokunuş elbette mahallenin çehresini değiştirerek mümkün olacaktır. Bu da elbette tarihi evlerin, ahşap konakların restorasyonuyla mümkün olabilir. Diğer taş evlerde Boğluca Deresi'nin yanındaki evler gibi rengârenk boyanabilir. Türkiye'nin belediyecilik duayenleri diyebileceğimiz Yılmaz Büyükerşen ve Mansur Yavaş, Fatih Mahallesi'ndeki ahşap evlere benzeyen Odunpazarı Evleri ve Beypazarı Evleri'ni restore ederek bu bölgeleri birer turizm cenneti haline getirmişler ve çok övgü almışlardı. Aynısı Silivri için de mümkün kılınamaz mı? Yine yer döşemelerinde de şu anki parke taşlardan vaz geçilip belki daha az fonksiyonel ancak tarihi doku ile çok daha uyumlu olan Arnavut kaldırımı döşeme stili tercih edilmeli, sokak lambaları da bu dokuya uygun tercih edilirse Fatih Mahallesi adeta baştan yaratılmış bir turizm cennetine dönmez mi?

Konumuzla alakası yok ancak madem şehircilikle ilgili fikir üretiyoruz, aklıma gelmişken söyleyeyim; geçtiğimiz haftalarda Silivri Belediyesi tarafından Silivri'nin girişindeki ve Kipa'ya giden yol üzerindeki alt geçitlerde onarım çalışması yapıldığını gördüm. Belki görmediğim başka bölgelerde de yapılmıştır. İyi, hoş ancak bu onarımlar sırasında alt geçitlerde yer alan grafitti desenlerinin de üstü kapatılmış oldu. Grafitti önemli bir sokak sanatıdır, bence alt geçitlere ve hatta başa önemli bölgelerdeki boş duvarlara da uygulanması hoş bir hava veriyor. Ayrıca çoğu zaman bu duvar yazıları önemli mesajlar da içeriyor. Bana sorarsanız şu an boş kalan alt geçitlerimizin duvarlarına Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgili mesajlar veren grafittilerin yapılması çok yerinde bir karar olur...

YORUM YAP