YARIN birçok kişi salgın tedbirleri nedeniyle haftalardır uygulanan karantinanın dışına çıkarak gündelik yaşantımızı normalleştirme adımları çerçevesinde yeniden hayata karışacak; hepsine bol şans diliyorum...
Salgın tecrübesini atlatmaya çalışırken büyük beklentiler yüklemekten de uzak durmak gerektiğini bu süreçte hatırlatmakta fayda var. ‘Akıllandık mı?' bence hayır. Alıştık ve bildiğimizi okumaya devam edeceğiz… Değişmeyen şekilde; yaptığımız her şeyin sonuçlarına da katlanarak.
İnsanlar bir şeyi ne kadar şiddetle inkâr ederse o kadar aslında yaparmış!
Korkunç bir şey değil mi? Hayatın ve onu yaşamanın basit olduğunu iddia eden çıkmaz sanıyorum…
Gelelim geride bıktığımız hafta içinde Silivri'de olup bitenlere…
Silivri Belediyesi, Başkan Bey'in yakın takibinde çalışmalarına devam ederken; ‘rutin' diyemeyeceğim, vatandaşın önünde ‘yarın seçim var oyunuzu kime kullanacaksınız' anketi var gibi davranıyor : )
Evet, geçmiş dönemlerde de yoğun tempoda yerel yönetim çalışmalarına rastladığımız oldu ama o zaman ya yerel, ya genel seçim vardı gündemde. Şimdi yeni bir belediye başkanı ve kendini ispat etmeye yönelik her yeni gün tazelenen heyecanı ile karşı karşıyayız. Nasıl bir duyguysa bu ne gündüz ne gece dinliyor, ne hafta içi ne hafta sonu… Başkan Bey “Koşacağız” demişti biraz daha zorlasa ‘kanatlarımız' çıkacak : )
Volkan Yılmaz, tıpkı seçimlerden önce ‘seçilemez' yargılarına yönelik olduğu gibi ‘ikinci dönem hiç şansı yok' söylemlerine kulaklarını tıkayarak ‘yarın' yokmuş gibi ‘bugün' bütün işleri yapmaya, bitirmek için çalışıyor.
Pandemi tedbirleri nedeniyle Kısa Köprü restorasyon çalışmalarına ara verilmesi gündemdeydi, işi alan firma “Çalıştıracak eleman bulamıyoruz” gerekçesini öne sürer sürmez ne olduysa oldu çalışmalar devam ediyor… Başkan Bey'in kaçan işçileri Bingöl'den geri getirdiği rivayeti dolaşıyor ortalıkta : ) Kaçarak kurtuluş yok Silivri'den, işi bitirip güle güle gidin : ))
Konu köprüden açılmışken, Boğluca Deresi çevresini güzelleştirmekle bitmiyor maalesef. Havaların ısınmaya başlaması ile dere suyuna yönelik bir girişim zorunluluğu hasıl oldu. İSKİ ile gerekli irtibatın Başkan Bey tarafından sağlandığını belirteyim, iyi sonuçlarına da hep birlikte kısa süre içinde şahitlik ederiz inşallah…
Başkanımız geçtiğimiz günler katıldığı bir video konferansta belediyelerin bir kentin ‘annesi' gibi görüldüğünü, öyle bir fonksiyonları olduğunu ifade etti; vatandaşını koruyup, kollayan, şefkatle ilgilenen...
Silivri aslında temelde çok kıymetli şeylere sahip (deniz, tarım, coğrafi konum, kültürel miras vs) ve de sonradan edinilen kazanımları da yabana atılacak gibi değil. İlgi, bakım ve iyileştirmeye, şefkatli bir bakış açısıyla desteklenmeye yönelik ihtiyacımızın karşılık bulduğu bu dönemde Volkan Yılmaz'ın yerel yönetimsel gayretlerinin yanı sıra Ankara ve İBB gibi şanslara da sahibiz.
İBB'de seçim tekrarı, ekonomik kriz, deprem ve salgın süreçlerine rağmen Yılmaz'ın planları tutmamış olabilir; yapmak istediği çok daha fazla şey olduğu biliniyor. Adı üstünde ‘elimizde olmayan nedenler' planlarımızda revizyonu zorunlu kılar… Son bir yıl içinde Silivri'de öyle göze batan geri kalan, eksik bırakılan hiçbir şey olmadığı gibi tüm olumsuzluklara rağmen iyi durumda olduğumuz bile söylenebilir.
Sahip olunan koşullar çerçevesinde olabilecek en iyi durumdayız. Bunun da kolay olmadığı hesaba katılmalı.
Destek olmak bir yana engel olmak için uğraşanların olumsuz bir etkisi olmamıştır hatta faydası bile dokunmuştur da elde edilen kazanımların ‘armut piş ağzıma düş' yöntemiyle sahip olunmadığı aşikâr.
Başkan Yılmaz ‘uğraştığı fırtınaları' kendine saklayarak ‘gemiyi sağlıklı şekilde limana ulaştırmış olmakla' gündemde kalmayı eğleyen bir yapıda.
Bir yandan Silivri'nin vizyon değirmenine tanker tanker su taşırken, diğer taraftan Selimpaşa'da çatısı hayatları kadar örselenen bir evde hayata tutunmaya çalışan zihinsel engelli baba ve oğlunun yangınını da söndürmeye yetişiyor…
Arada birkaç kova su helak oluyorsa da olsun; dökülen yerlerde çiçek açar belki : )
Herkese iyi bir hafta diliyorum...