Silivri’ye gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ile
ilgili AK Parti ve CHP arasında başlayan polemik konusunda Ak Parti İlçe
Başkanı Metin Karakaş açıklamada bulundu. Karakaş’ın konuyla ilgili açıklaması şöyle:
" Bakanımızı beklerken, ‘En son DP zamanında hoştayn inekleri Silivri’ye ilk
geldiğinde Bakan da gelmişti. Tam hatırlamıyorum ama 1953-1954 Menderes
dönemiydi’ şeklinde çiftçiler arasında bir konuşma geçti. Benim hafızamda da böyle
kaldı.
Seçkin Doğan’ın daha önceden bakan olduğunu biliyor muyduk?
Ben de 25 yıldır bu işlerin içerisindeyim. Ara dönemde bakanlık yaptıysa bir
şey diyemem.
Böyle çiftçilerle bir araya gelen var mıydı? Yoksa Bakanımız
geçmiş yıllarda yaşanan selde de helikopterle Silivri üzerinde bir tur atıp
Edirne’ye gitti. Gelmekse, o da gelmektir.
Bakanımız, çiftçileri ve sivil toplum örgütlerini karşısına
alıp bir program dahilinde Silivri’de oldu. Bakın, Konya, Edirne bunu beceremedi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı’nın resmi sitesinde bile bu kapsamlı ziyaret yer alıyor.
Fikret Gündoğan’ın Silivrili bir Tarım Bakını olup da
bilinmemesi konusunda CHP kusuru kendinde de arasın. Ya hafızalarda iz
bırakacak bir şey yapmadılar, ya da bunu pazarlama noktasında siyaseten
başarısız oldular.
Son 20 yıldır Silivri siyasetinde etkin olarak yer alan
insansın bir yerde Fikret Gündoğan’la ilgili bir anma programında teşekkür
anlamında "Silivrili bir Bakanımız vardı” denecek kadar iz bırakmamışsın. Bunda
CHP’lilerin suçu var.
Hesap ediyoruz, kitap ediyoruz yine de bir 40 yıldır
Silivri’ye Tarım Bakanı gelmedi. Onun için ciddi anlamda Silivrili çiftçilere
değer vererek program dahilinde ilçemize gelen Bakan bizim Bakanımız.”
Ak Parti ve CHP arasında sıradaki polemik kesinleşti: Sokak
ve cadde isimlerinden sonra Tarım Bakanı’nın Silivri’ye gelişi!
Yıllardır tartışılır, önerilir ama bu sene ilk kez tam
anlamıyla cesaret edildi galiba… Yerel sanatçılarımız liman girişinde kurulan
ufak sahnede, hünerlerini dün akşamdan itibaren sergilemeye başladı. Birçoğu
zaten profesyonelliğe adım atmış, çeşitli vesilelerle sahnelerin tozunu yutuyor
da bu duyguyu heyecanla hatırlayanlar için çok farklı bir deneyim yaşatıldığı
aşikar. İzleyenler için de kuşkusuz değişik bir duygudur. Herkes halinden memnun görünüyor! Dere
kenarında özenle yaptıkları resimleri sergilemek zorunda olanlar dışında! O
derenin dibinde gözleme yapmak ve yaptırtmak da ayrı bir akıl almaz olay bana
göre. Ama orada yer gösterilen ve bu işi yapanların bir sıkıntısı yok
anlaşılan. Umarım Kültür Merkezi ve sanat galerileri olarak hizmet verecek
mekanlara bir an önce kavuşuruz.
Çadır kurup gözleme satma olayı da kırda bayırda, açıklık
ferah bir alanda olur da, şık kafelerin açıldığı mekanlarda, buram buram kokular
yükselen dere dibinde yapmayın şu işi artık. Yakışmıyor! O derme çatma
barakalar da çok sevimsiz görünüyor. Her türlü estetikten uzak bu yapılarda ne
sanat, ne kültür ne de ticaret yapmak Silivri’ye yakışmıyor!
Bir de şu Yoğurtçu heykeli konusu var… Sahildeki fıskiyenin
içine oturtulacağı iddia ediliyor. İnanmadım, inanmak da istemiyorum.
Atalarımız sırtında yoğurt satarken sokak aralarında fıskiye mi vardı? Su
tanrıçası, deniz kızı heykeli mi bu ki fıskiyenin içine oturtuyorsunuz? Bir
heykel yaptırmadan önce yerine karar verilir. Heykel yaptırıldıktan sonra
koyacak yer aramazsınız fıldır fıldır. Kendinize milleti güldürmeyin!
Eğitim-İş Silivri Temsilciliği eski dönem ve kurucu Başkanı
Sanlı Taşkın’ın doğum günü bu gün. Yeni yaşını kutluyor, ailesi ve dostlarıyla
birlikte sağlık, huzur ve başarılarla dolu nice nice yıllar diliyorum.