Sevginar Sali

Karakaş, İktidara Yaklaştıkça Işıklar İle Benzerlikleri Artıyor

Bir yılbaşı gecesiydi. Tek özel Türk televizyon kanalı Star’ı babamın aldığı çanak anten sayesinde izleme imkanımız vardı. 1991veya 92 tam hatırlamıyorum. Cem Özer ve Defne Samyeli yılbaşı programının sunucularıydı ve iki yeni sanatçı adayını takdim ettiler. Tarkan Tevetoğlu ve Deniz Arcak. Tarkan’a hayranlığım onu gördüğüm o ilk gece başladı ve yıllarca devam etti. Sonra hiç hesapta yokken Türkiye ve Ankara’da üniversite eğitimime devam etme imkanım doğdu. Köyde birçokları binlerce kilometre uzaklığı ve 17 yaşında evden bir gece ayrı geçirmemişken, aylarca dönmemek üzere gidişimi “Orada Tarkan’ın konserine de gidebilirsin” tesellisiyle hafifletmeye çalıştı. Hala beni gördükçe “Tarkan’ın konserine gittin mi?” diye soranlar bile var…
Ankara’da bulunmamın bir veya ikinci ayıydı Tarkan konseri vardı gitmedim, gidemedim!
Başka sevdiğim sanatçıların konserlerine gittim ama Tarkan’ınkine hiç gidemedim, halen de gitmedim…
Sonra çocukluk yıllarımdan büyük bir hayranlık beslediğim sanatçıyı defalarca ve bugün bile birçok fırsatım varken neden canlı olarak izlemediğim sorusunun cevabını buldum… Önceleri kendimden başka kimseye itiraf edemesem de bugün sizinle bile bunu paylaşabiliyorum…
O konserlerinden birine gitseydim veya halen gidersem Tarkan için on binlerden biri olurum sadece. Onun beni görmesine imkan yok. Ben onu beğenilerim arasında çok özel bir yere koymuşken, onun tarafından karşısında dururken fark edilmemenin vereceği üzüntü hiçbir konserine gitmeyişimin nedeni.
Bir alanda sıyrılmak için kişinin gerçekten çok özel yeteneği olmalı.
Hiçbir şey, kaldı ki başarı asla tesadüf değildir…
Toplumda belli alanlarda öncü görevlere gelmiş kişileri anlamak için bu yaşadığım, hissettiklerimi hep kendime hatırlatırım.
Diyelim ki AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş bir düğüne katıldı. Gelin ile damadı ve ailelerini selamladıktan sonra yerine oturdu. Ama karşısında onlarca bakış “Bana selam vermedi”, “Beni görmedi” düşüncelerine engel olamaz.

Haberin devamı 15.09.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…


YORUM YAP