Ak Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş dün yerel basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündemi değerlendirdi, yaptıkları, yapacakları hizmetler hakkında kapsamlı bilgiler sundu.
Vatandaşı doğrudan etkilediğini düşündüğüm konuyla başlayacağım. Özellikle İSKİ, İGDAŞ ve BEDAŞ gibi kurumların yaptığı çalışmalar sonrasında kazılan yollar ve bölgelerin tamir edilmemesi ile ilgili şikayet üzerine Karakaş, "Bu firmaların çalışmalarına başlamadan önce belediyeye yatırdığı teminatlar var. Çalıştıkları yerleri buldukları gibi teslim etmiyorlarsa belediye teminatlarını yaksın” dedi. Biz bu tartışmayı 3,5 senedir yapıyoruz ve artık eminim ki 1,5 sene daha sürdürülmesi konusunda bir kararlılık söz konusu.
Yanlış hatırlamıyorsam geçen yaz yine aynı tartışma gündemin ilk sıralarına tırmandığında, Karakaş aynı açıklamayı yaptı. Arkasından Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar çıktı ve dedi ki; "Kazı ruhsatı İBB Alt Yapı Koordinasyon Merkezi tarafından alınıyor. Müteahhit firmalar teminatlarını da buraya yatırıyor. Ne geçmiş dönemde ne de bizim dönemde alt yapı çalışmalarını yapan müteahhit firmaların belediyeye yatırdığı beş kuruş teminat yok!”
Karakaş, bunu unuttu her halde… Ama bir konuda yanlış bilgi vermeniz, söylediğiniz her şeyin sorgulanmasına yol açıyor. Hazır övünülecek o kadar hizmet ve yatırım varken, mide bulandırmanın anlamı ne?
Hiç gereği yok…
DANAMANDIRA SÜRPRİZİ
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 1. Bölge Müdürlüğü İstanbul İl Doğayı Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü'nün Danamandıra Sulak Alanı Çevre Düzenleme ve Peyzaj Projesi Karakaş'ın açıkladığı güzel sürprizlerden biri oldu. Yıllardır korunması için büyük mücadelelerin verildiği alan önce doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alındı şimdi de nihayet devlet eliyle iyileştirilecek. Karakaş, projeyi anlatırken "Silivri'nin de Abant'ı olacak” diyor. İnşallah! Ne kadar güzel olur…
TARİHİ, CESURLAR YAZAR!
Silviya Oteli'nin yıkımı sonrasında BİM'in hizmet verdiği yapı da ayni akıbeti kaçınılmaz olarak takip etti. Yıkımdan önce yapılacak yeni bina ile ilgili kabaran iştahlar, memnuniyet nidaları gündemi belirlerken alan boşalınca "Yeni bina yapılmasın” hatta "Diğer eski yapılar da yıkılsın Uğur Mumcu Meydanı genişlesin” diyenlerin sayısındaki artış dikkat çekmeye başladı. Uğur Mumcu Meydanı'nın sınırlarını genişletecek proje "Silivri'nin çılgın projesi” olarak dillendirilmeye başlandı. Ak Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş, dünkü toplantısında tüm cesaretini topladığını ifade ederek, "Silivri'nin Çılgın Projesi”ne destek vermeye hazır olduklarını ilan etti. Belediye Başkanı Özcan Işıklar'a çağrıda bulundu; "Yeni bina yapılmasın! Bölgedeki esnaflarla anlaşma sağlansın. Eski belediye hizmet binası yerine uygun bir seçenekle meydanın genişletilmesi için anlaşma yapılacak esnaflara yer teklif edilsin”
Cesaret isteyen bir proje… Büyük ve zorlu bir süreç olacak ama elbirliği ile üstesinden gelinebilir. Kentsel Dönüşüm yasaları ile de desteklenebilir. Karakaş bir mimar olarak bu konudaki görüşünü ifade etti kanımca. Muhalefet olarak iktidarın böyle parlak bir projeyi hayata geçirmesini istediğine inanmakta güçlük çekiyorum kusura bakmasın.
İktidar, muhalefet, kişisel çıkarlar bir yana Silivri'nin nefes alması, göğsünü rahatça gereceği bir meydanı olması herkesi heyecanlandırıyordur eminim. Umarım bir olur yolu bulunur. Işıklar'ın da bu teklife çok soğuk duracağını, durabileceğini sanmıyorum.
***
Ve Metin Karakaş, hataları ve doğrularıyla siyaset sahnesinde sağlam bir isim yaptığını düşündürdü bana dünkü basın toplantısı ile ilgili ayrıntıları gözden geçirirken. Ak Parti'de görev yapmak zaten siyasetçi üzerinde belli bir disiplin getiriyor da akıl ve mantığın hakim olduğu, soğuk kanlılıkla iktidar temsilciliği sorumluluğunu açıkça hissediyorsunuz. Metin Karakaş başka bir şey, Ak Parti İlçe Başkanı olarak ise farklı bir anlam ifade etmeye başladı. Tam ifade etmekte zorlanıyorum ama siyasetin yön verdiği bir siyasetçi olmaktan çıktı Karakaş, siyasete yön veren, kendinden ve temsil ettiğinden emin bir duruşu var. İlk dönemlerdeki şımarıklık, güç ve yetkinin rahatlığını sorumluluk, kendini bilmek aldı. Karakaş, gerek adına gerekse üstlendiği görev itibariyle üzerine düşeni yapma gayreti konusunda tereddüt yaşatmıyor.