Karakaş’tan genel siyaset yorumları

Karakaş’tan genel siyaset yorumları

13.09.2012 10:40:52

Ak Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş tarafından
gerçekleştirilen basın toplantısında genel siyaset konularından Suriye ve
Arakan'da yaşanan olaylara, siyasi ve eğitim meselelerini değerlendirdi.


KARAKAŞ: SURİYE MESELESİNDE TÜRKİYE ÜZERİNE DÜŞENİ
FAZLASIYLA YAPTI

Karakaş, şöyle konuştu: "Suriye meselesini Irak'taki
olaylara benzetiyorum. Hatırlarsanız Irak olayları, ilk Saddam'dan sonraki
süreç başladığı zaman Türkiye'de etkin siyaset ve dış politika üretilmemesi
noktasında terör olayları ve faili meçhul cinayetler artmış ve ülkemizi farklı
bir gündem maddesine oturtarak Irak'taki bu parçalanma süreci o günkü egemen
güçler tarafından istenilen şekilde yapıldı. Çok önemli bir süreçte Kuzey
Irak'ta bu gün Kandil'in de içerisinde yer aldığı bölgede yapılaşmalar
sağlanarak 30 yıldır sonlandırılamayan terör olayının aslında biraz
konuşlanması ve oradan hareket kabiliyeti sağlanarak da yeni bir oluşum
sağlandı. Bu meselenin bir benzeri de Suriye'nin Kuzey'i noktasında yapılma
noktasında hamleler vardı. Bu güçlere kesinlikle boyun eğmeyen bir iktidar var.
Bu süreçte gerek terör olayların artması, gerekse Suriye'de olayda Türkiye'nin
ve Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan'ı itibarsızlaştırılma noktasındaki hamleleri
de bu sürecin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Suriye'de
oluşacak olan devletin veya bu anlamdaki idarenin önü açılırsa 50 yıl sonra
torunlarımıza bıraktığımız Türkiye'de terör olayları katlanarak devam edecek. Bir
çatışma ortamı yaratıp Türkiye'nin de bir parçasını bu bütün içerisine alarak
yeni bir devlet kurma hayallerinin olduğunun herkes farkında. Suriye
meselesinde Türkiye Cumhuriyeti üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. 100 Bin'e
yakın mülteci bu gün ülkemiz sınırları içinde koruma altına alarak, onlara güvence
sağlayarak resmen bir vilayeti yeniden içinde barındırmak suretiyle bu gün
kucak açması büyük bir devlet geleneğinin en güzel göstergesi.


"ASIL HEDEF, AK PARTİ VE DEVLET”

Yine bir sivil anayasa yazımı başlandı. Bu konuda da belirli
sıkıntılar başladı. Özellikle CHP Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırıldığına
ben de Başbakanımız gibi inanmıyorum. Dikkat ederseniz orada kaçırılan insanlar
ya AK Parti İl Başkanı, ya da İlçe Başkanı ya da Ak Parti Belediye Başkanı veya
devletin üst düzey idarecileri. Ne hikmetse ne CHP İl ve İlçe Başkanı, ne MHP
İl ve İlçe Başkanı, ne BDP İl ve İlçe Başkanı böyle bir şeye maruz kalmıyorlar.
Siyaset yapamadıkları gibi bu anlamda da hedef haline gelemiyorlar. Buradaki
hedefin Ak Parti ile birlikte devletin olduğunun da özellikle altını çizmek
istiyorum. Bu konuda sizler aracılığıyla bir kez daha çağrı yapmak istiyorum. CHP,
BDP'yi Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde taşeron olarak kullanıp orada
alanı onlara bırakıyor ve kendileri etkin siyaset yapmıyorlar.


"CHP'NİN O BÖLGEDEKİ OLUŞUMUNU ÖNEMSİYORUM”

Bu konuda özellikle bu siyasi partiler yüzde 10'un üzerinde
nasıl oy alabilirizin hesabını yaparak orada o toplumla barış sağlamak ve zemin
bulmak zorunda. Seçim sisteminin oluşturmuş olduğu baraj sistemiyle milletvekili
çıkartmak yerine gerçekten orada halkın teveccühü ile iş başına gelecek olan milletvekillerini
oluşturulma noktasında siyasi alt yapılarını da yapmak zorundalar. Demokrasinin
geleneği olarak tüm siyasi partiler taşın altına ellerini sokarlarsa toplumun
birçok kesimi tarafından o siyasi görüşler çerçevesinde şekillenmeler olacak.
Terör ve baskı olaylarının ortadan kalkacağına da ben özellikle inanıyorum. Bu
konuda özellikle CHP'nin buradaki oluşumunu önemsiyorum, onun buradaki etkin
siyaseti birçok konuyu otomatik çözecektir.


"KILIÇDAROĞLU, TARİHİ BİR HATASINDAN GERİ DÖNMELİ”

Ancak bir konu var ki Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, hepimizin bildiği
gibi Sosyalist Enternasyonalist bildirisinde bir imza atmıştı. Orada da Başkan
Yardımcısı olmuştu. O toplantıya BDP gözlemci olarak katıldı. Bu çok tehlikeli
bir sürecin başlangıcı. Altını özellikle çizmek istiyorum. PKK'nın ve BDP'nin
ortaya koymuş olduğu siyasi anlayış veya terör olayları kesinlikle Kürt
haklarını savunacak olan bir yaklaşım değil. Belli güçlerin teşeronluğunu
yapmak suretiyle aynı Suriye ve Irak'taki gibi aynı taşeron mantığı ile burada
terör olaylarıyla insanların gergin ortamından farklı oluşumlarının sağlanması noktasında
yapılan bir hareketti. Dolayısıyla bu bildiriyle Kılıçdaroğlu, yaptığı tarihi
hatadan geri dönmeli. Bundan geri adım atması noktasında partisi tarafından
sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. CHP, hiçbir dönemde böylesine PKK'yı
meşrulaştıracak uluslararası platformdaki bildiriye kesinlikle yanaşmadı. PKK
ve BDP, Kürt kesiminin kesinlikle temsilcisi olmamıştır. Bu psikolojik algıyı
toplum üzerinde oluşturma çabaları beyhude olduğunu, seçimlerde o bölgelerde Ak
Parti olarak yüzde 50'den fazla oy aldığımızı ortaya çıkarttığımızı belirtmek
istiyorum.”


KARAKAŞ'TAN 4+4+4 YORUMU

Karakaş, 4+4+4 yeni eğitim sistemine ise şöyle değindi: "Birçoğunuz
gibi çocukluk döneminde müfredat itibariyle değil ama tanımlama itibariyle bu
şekilde bir eğitim sisteminden geçmiş olan insanlarız biz de. Ben ilkokulu 5,
ortaokulu 3 ve liseyi 3 sene okumuş olan bir kardeşiniz olarak 5+3+3 sistemi
kapsamında mezun oldum. Bu süreç içerisinde müfredatın çok dolu olmayışı, hatta
üniversiteyi bitirdiğimde de mesleki anlamda çok ciddi kazanımlarımızın
olmaması eğitim müfredatının içindeki birçok konuya bağlanıyor. Avrupa'daki
birçok gelişmiş ülkelerde eğitim hayatı gerek anaokullarında gerek ilköğretim
okullarında öğrencilerin birkaç yabancı dille birlikte hem de erken yaşta
mesleki eğilimlerini öğrenmek suretiyle daha donanımlı şekilde yetişmeleri için
48 aylık zaman dilimleri içerisinde başlıyor. Bilgileri merdiven altı yerlerden
ziyaret Milli Eğitim camiası içerisinde öğrenmeleri toplumu daha bilinçli ve
nitelikli şekillenmesine imkan sağlayacak. Bu adım, farklılıklarımızı çatışma
ortamı gibi gösterenler, bu gün zenginlik olarak görme noktasında atılmıştır. Nitelikli
bir nesil yetişmesi noktasında önemli bir adım olduğuna ben inanıyorum. Zaman
içerisinde bu sistemin ne demek istediğini hep birlikte algılayacağız.”


"ÜNİVERSİTE HARÇLARININ KALDIRILMASI BİR DEVRİMDİR”

Ak Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş, üniversitelerde
harçların kaldırılma meselesine de değindi. Karakaş şöyle konuştu: "Harç
kavramından dolayı birçok kardeşimizin mağdur olduğunu, harç yatırma noktasında
birçok kardeşimiz kapımızı çaldığına şahit olan bir kardeşinizim. Bu bir devrimdir.
Bu kararı veren Başbakanımız ve hükümet üyelerimizi tebrik ediyorum. O
psikolojiyi yaşamış bir kardeşiniz olarak bedava eğitimin açılması noktasında
atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriyorum. Engelleyici olan yurt ve burs
gibi birçok unsurun da kolaylaştırılması noktasında temennide bulunuyorum.


"ARAKAN VE SURİYE'DE YAPILAN ZÜLMÜ KINIYORUM”

Bir de Arakan meselesi var. Bu anlamda Türkiye'de çok
duyarlı bir şekilde hareket edildi. Arakan ve Suriye'deki zulmün uluslararası
platformda çok fazla karşılık bulmayışının sebebi Müslüman ülkelerinde
gerçekleşmesi. Hristiyan bir ülkede yapılmış olsaydı, bu gün Dünya titrerdi.
Yapılan katliamlara ne Birleşmiş Milletler'in ne de diğer kuruluşların sessiz
kalmasına açıkçası bizler de anlam veremiyoruz. Arakan, tarihsel açıdan da çok
önemli bir yer. I. Dünya Savaşı'nda esir alınmış olan esirlerimizin birçoğu
orada vefat etmiş. Orada şehitliğimiz de var. Bu anlamda Arakan'la duygusal ve
tarihsel bağımız var. Orada ve Suriye'de yapılan zulmü bir kez daha kınıyorum.”

Renginar SALİ




YORUM YAP