Sosyal yaşamın ardından siyasette de önemli bir rol alan AK Parti Belediye Meclis Üyesi İnci Aydar, İlhan ve Sevginar Uygun'un sorularını samimiyetle yanıtladı. Siyaset yaşantısının dünü ve bugünü ile bu yolun keskin virajlarında yaşadıklarını paylaşan Aydar, kimlinin siyasi parti etiketiyle değişim göstermediğini vurguladı.
"SOSYAL YAŞAMDA AKTİF ÇALIŞIRKEN, DEĞİRMENCİ SAYESİNDE KENDİMİ SİYASETTE BULDUM"
İLHAN UYGUN: İnci Aydar, siyasete ne zaman ve nasıl başladı?
İNCİ AYDAR: Siyasete adım atalı 6 yıl oldu. Ama öncesinde de sosyal çalışmalar içerisinde son derece aktif olarak görev aldığım için, çok büyük bir ayrım yaşadığımı söyleyemem. Siyaset babamdan dolayı zaten hayatımızda hep vardı. Selami Değirmenci'nin teklifi üzerine 2004 yerel seçimlerinde Meclis Üyesi Adayı oldum ve seçildim. Değirmenci bana siyasete kendisiyle birlikte girmemi teklif ettiğinde halen CHP'deydi. Aktif olarak bir Lions'tum o dönemde. Lions Başkanlığım'da Selami Değirmenci de Belediye Başkanıydı. Engelliler Okulu, Kütüphane girişimlerimde birlikte çok güzel çalışmalara imza attık. Silivri'de babam, Sait Girgin'in Belediye Başkanlığı zamanında yapılan halk kütüphanesi daha sonraki dönemde kapatılmış. Silivri Lions olduğum dönemde ilk projem bu kütüphaneyi tekrardan hayata geçirmek oldu. Kütüphane ile birlikte Selami Değirmenci ve Özcan Işıklar ile çalışmalarımız başladı. Özcan Başkan zaten hep yanımdaydı, o dönemde Belediye Başkan Yardımcısıydı. Bina dökük bir vaziyetteydi onu bize verdiler. Her zamanki gibi Güler Sarıbekir, Yusuf Sarıbekir, Silivri'nin belli başlı ailelerinin desteğini bu yöne kanalize ederek, kütüphanemizi faaliyete açtık.
Sonrasında Leo Esen İbak Engelliler Okulu'nun çalışmalarına başladık. Bu çalışmalarımı göz önünde bulundurarak Selami Başkan, meclis üyesi olarak ekibinde yer almamı istedi. Hatta bunu biz Selami, Özcan Başkan üçümüz birlikte konuşup, kararlaştırdık. Selami Başkan, başladığım işi mutlaka bitirme özelliğimden etkilendiğini söyleyerek, "Mutlaka siyasette yer almalısın abla" dedi. Ben de biraz tereddüt yaşamış olmama rağmen kabul ettim. İkna olmamın nedeni, "Sürdürdüğün bu çalışmaları siyasetin içinde çok daha rahat yaparsın" dedi. Bana da bu çok cazip geldi. Bizim bunları kararlaştırmamızın ardından Değirmenci'nin milletvekilli adayı olamama süreci gelişti. CHP ile yollarının ayrılması Genç Parti'ye katılması gibi gelişmeler izledi. Tüm bunların ardından Değirmenci, bana "Abla halen benimle siyasette var mısın?" diye sorduğunda, verdiğim sözün arkasında olduğumu söyledim.
16 yaşımdan itibaren Yardımsevenler Derneği'ndeyim. Annem Meliha Girgin o dönem dernek başkanıydı. Babam da Belediye Başkanı olduğu için sosyal yaşamda her zaman aktif olarak görev aldım. Ve o görev alma süreçleri şimdikinden farklı olarak biz kendi yaptığımız şeyleri satarak, derneğe gelir kazandırıyorduk. Kendi emeğimizle üretim yapıyorduk. Ama Lions'un bana çok şey kattığına inanıyorum. Tüm bu süreçlerin ardından siyaset hiç düşünmediğim bir şeyken hayatıma girdi.
"İNCİ AYDAR KİMLİĞİ PARTİ ETİKETİ İLE DEĞİŞİM GÖSTERMEDİ"
SEVGİNAR UYGUN: Siyasete girdikten sonra Silivri Belediye Başkanlığı yapmış olan Sait Girgin'in kızı olmak size avantaj mı sağladı dezavantaj mı?
İNCİ AYDAR: Her ikisini de yaşadım. Ak Parti'ye geçtiğim süreçte eksilerini çok bariz yaşadım. Siyasete birlikte katılma kararı aldığım Selami Değirmenci'nin Genç Parti'ye geçme durumunda da aynı şekilde bu konu üzerinden çok üzüldüm.
Ben CHP'ye hiç üye olmadım. Bana yöneltilen eleştirilerde "CHP'den Ak Parti'ye geçti" söylemini kesinlikle kabul edemem. Bir partiden, başka birine geçmeye şiddetle karşı çıkıyorum. Ben hiçbir zaman CHP'nin üyesi olmadım. Genç Parti'den de kendi kararımla ayrılmadım. Selami Başkan'a verdiğim söz gereği katıldım, o "Ayrılıyoruz" dediğinde de istifamı verdim. Ak Parti'ye geçtiğimde de bağımsızdım.
Bir çok insan da babamdan dolayı siyasette belli bir konuma eriştiğimi söylüyor. Babamla gurur duyuyorum ama kişisel çaba ve çalışmalarımın göz ardı edilmemesini rica edeceğim. Sırf babam nedeniyle siyasete girseydim ikinci dönem meclis üyesi olmamın kesinlikle mümkün olmayacağını herkes kabul etmeli. Bugün halen siyasetteysem ve AK Parti'de ikinci dönem yeniden aday gösteren iki isimden biriysem bu konuda kişisel gayretimin belirleyici olduğunu kesinlikle kabul etmek gerekir.
Babam CHP'li olduğu için insanlar beni hep oraya oturttu. Ama örneğin kardeşim Güven Girgin, Anap'tan meclis üyesiydi. Hiç benim siyasi tercihim kadar onunki tartışılmadı. Ben meclis üyeliği dışında da çok aktif olduğum için her yaptığım şey olay haline getirildi. Siyasi tercihlerimin bu denli tartışılması beni yıprattı. Sürekli babamla kıyaslandım. İnci Aydar kimliğinin parti etiketi ile değişim göstermediğini söyleyebilirim. Ben siyasete adım atarken de altı yıl içinde bulunduktan sonra da anlayışımda değişen bir şey olmadı. İnci Aydar'ın duruşu, kimliği, anlayışı partilere göre değişim göstermez. Ben neysem oyum. Yaptığım işlerden de çizgimden de gurur duyuyorum. Beni en iyi bu özelliklerimin ifade ettiğini düşünüyorum. Ailemden çok güzel bir miras aldım, çocuklarıma da aynı güzelliği dürüstçe çalışarak miras bırakmak istiyorum.
"AK PARTİ'YE GEÇME KARARIMI
KENDİ AÇIMDAN ÇOK ZOR VERDİM"
İLHAN UYGUN: Ak Parti'de oluşunuzu kamuoyunun büyük bir kısmı kabullenemedi. Siz bu durumu nasıl kabul ettiniz? İdeolojik bir nedeni var mı?
İNCİ AYDAR: İdeolojik bir nedeni yok. 2004 yerel seçim sürecinde Selami Değirmenci'nin bize söylediği şuydu: "Seçimi alacağız ve CHP'ye geçeceğiz." Seçimi kaybettik. GP'den istifa sürecinin ardından bağımsız meclis üyesi olarak kaldım. Bu çok zor bir süreç. Hele bir de siyasete yeni adım atmış biri olarak, yerel yönetim tecrübe ve bilginiz gerektiği ölçüde değilse. CHP'den bırakın davet hiçbir ilgi, yakınlık görmedim. Tek başıma ve bağımsız olarak meclis üyeliğini sürdürmem çok zordu. Çaresiz kaldığımı söyleyebilirim. Elim kolum bağlandı bir anlamda da. Bırakın hizmet etmeyi, fikrimi tartışacağım bir hareket alanım bile kalmadı. Ben siyasete girmeden bile insanlara hizmet etmenin, bir şeyler kazandırmanın çeşitli yollarını bulmuşken, bu işi en rahat yapabileceğim alanda çaresiz kaldım.
Beni partiye davet eden dönemin İlçe Başkanı Tülay Kaynarca oldu. Ak Parti'ye geçme kararımı kendi açımdan çok zor verdim. Ama partide bu kadar zamandır hiçbir yanlış harekete maruz kalmadım. Hedeflediğim çalışmaları hayata geçirmek için destek aldım. Sanatevi, kültür sanat festivali, engelli çocuklar ile ilgili çalışmalar, tarihi evlerin restorasyonu gerek Hüseyin Turan, gerekse Metin Karakaş'tan amaçladığım çalışmalar ile ilgili her zaman destek gördüm. Bana, fikirlerime, çalışmalarıma saygı gösterdiler. Bu sayede güzel şeyler yapmayı başardım.
"KİŞİSEL OLARAK YIPRANDIM AMA
KASABAMA GÜZEL ŞEYLER
KATABİLDİĞİME MUTLUYUM"
İLHAN UYGUN: Partiye geçiş sürecinizde Ak Parti size verdiği sözü tuttu mu?
İNCİ AYDAR: Evet, ziyadesiyle tuttuğunu söyleyebilirim. Silivri'ye hizmet noktasında istediğim her çalışmaya yerel yönetim ve siyasi anlamda destek verdiler. Zor bir karar verdim ve bunun üzerinden çok yıpratıldım ama şimdi geriye dönüp baktığımda buna değdiğini düşünüyorum. Ben kişisel olarak yıpranmış olabilirim ama kasabama güzel şeyler katabildiğim için ne mutlu bana. Engelli çocukların eğitim gördüğü okulun eksiklikleri giderildi, ihtiyaçları karşılandı. Silivri'de İSMEK vardı ama 18 yaşın altında çocukların sanat dallarında eğitim görebileceği, yeteneklerini ilgilerini geliştirebilecekleri bir alan yoktu bu imkânı yeniden yarattık. Bina harabe halindeydi her köşesinde emeğim vardır, yüzlerce çocuk için eğitim yuvası oldu Sanat ve Diyalog evi.
"HİÇBİR ŞEY
KOLAY ELDE EDİLMİYOR"
İLHAN UYGUN: Sıkıntı yaşadığınız konular oldu mu?
İNCİ AYDAR: Geriye bakıp düşünüyorum da aklıma belli bir şey gelmiyor açıkçası. Günlük koşturmanın içerisinde ters giden veya istediğim gibi gelişmeyen süreçler de yaşandı mutlaka ama geriye dönüp baktığımda kalıcı şeylerin hep güzel hizmetler, faydalı çalışmalar olduğunu görüyorum. Siyasette hiçbir şey kolay elde edilmiyor. Hayatın her alanında geçerli aslında bu. Yaptığım her şeye büyük emek harcadım. Ama tadı da zaten öyle çıkıyor, kıymeti de böyle anlaşılıyor.
"KİMSEYE BİR YARARIM
DOKUNMADAN BİR YAŞANTIYI
KENDİME YAKIŞTIRAMAM"
SEVGİNAR UYGUN: Size yöneltilen eleştirilerin temelinde hep bir 'mirasyedi' yaklaşımı var. Babanızın ismine dayanarak siyasette yer edindiğiniz ve buna dayanarak bugünkü konumunuzu sürdürdüğünüze dair. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?
İNCİ AYDAR: Böyle bir şey kesinlikle doğru değil. Siyasete girme teklifimin bile sırf bu yüzden verildiğini kabul edemem. Ama öyle bile olsa ikinci dönemi olmazdı bu işin. Eğer benim kişisel çabalarım, çalışmalarım, yararlı olduğum düşünülmeseydi hiçbir güç veya babamın anısı bile yeniden meclis üyesi adayı olmamı sağlayamazdı. Babam bana ne kadar güzel ve zengin bir miras bırakmış olursa olsun bu yaşıma kadar sırf bundan ne maddi ne de manevi geçinmem söz konusu olamazdı. Böyle düşünmek bana yapılabilecek en büyük haksızlık olur. Onu da vicdanına yediren yapsın diyecek bir şeyim yok. Siyasette yer kapmak için insanların verdiği rekabeti bilenler bilir. Ben kendimi bildim bileli aklım sürekli bir çalışmayla meşgul oldu. Boş durmayı hayatta sevmem. Silivri'nin insanlarına yönelik bir şey yapamasam bile bir gün sokaktan bir kediyi beslerim. Ama kimseye bir yararım, faydam dokunmadan bir yaşantıyı kendime yakıştıramam. Beni tanıyan insanlar zaten bunu bilir. O kadar da yanlış tanımaya gayret sarf edenlere ben ne söyleyebilirim ki! Varsın onlar da öyle düşünerek yaşasın. Hep gönülden ve gönüllü çalıştım. Silivri'ye veya topluma hizmetimi hiçbir dönem belli bir bedelle adlandırılmasını kabul etmedim.
"YAPTIKLARIMIN DAHA İYİSİNİ NASIL
YAPABİLİRİMİN DERDİNDEYİM"
SEVGİNAR UYGUN: İnci Aydar'ın yeterince iyi anlaşıldığını düşünüyor musunuz?
İNCİ AYDAR: Kesinlikle düşünmüyorum. Siyasete ilk adım attığım dönem buna çok üzüldüm. Ama artık 'bugün ne yaptım', 'daha fazla ne yapabilirdim' konularında uykularım kaçıyor. İnsanların, daha doğrusu art niyetli olanların ne söylediği ile meşgul olmaktan vazgeçtim. Bu konuda çok boş yere üzüldüğümü fark ettim. Zaman beni olgunlaştırdı galiba, ben kendi yaptıklarım ve daha iyisini nasıl yapabilirimin derdindeyim. Beni seven, tanıyan dostlarımın beni anladığını biliyorum.
"PARTİMİN İMAJINA FARKLI
BİR AÇILIM KATIYOR OLMAMIN
DA ÖNEMİ OLMUŞTUR"
İLHAN UYGUN: Sizi saflarına katarken, Ak Parti'nin beklentisi neydi?
İNCİ AYDAR: Ben sıra dışı veya farklı bir şey hissetmedim. Ama sahip olduğum özellikler dışında başka bir beklentiyle aldıysalar da bunu onlara sormak gerekir. Bilinen bir aileden gelmem, Silivri'nin yerlisi olmam da mutlaka etkili olmuştur. Partinin imajına farklı bir açılım katıyor olmamın da önemi olmuştur.
Ben hangi partide olursam olayım yapacaklarım aynıdır. CHP'de de olmuş olsaydım Ak Parti'de yaptığımdan farklı bir şey yapmazdım.
"ZAMANLA BENİMSENDİĞİMİ
DÜŞÜNÜYORUM"
İLHAN UYGUN: Tavanının daveti üzerine Ak Parti'ye katıldınız tabanın tepkisi ne oldu?
İNCİ AYDAR: İlk dönemde biraz soğukluk oldu tabi. Ama bu kişisel olarak bana karşı değil de parti iktidar olduktan sonra gelen kadrolara yönelik genel bir tavırdı. Zamanla benimsendiğimi düşünüyorum.
"KASABAM İÇİN
YARARLI
OLAN HER ŞEYE
VARIM"
İLHAN UYGUN: Muhalefet meclis üyesi olarak, yerel yönetimin vereceği bir görevi yapar mısınız?
İNCİ AYDAR: Kasabam için yararlı bir şeyse yaparım. Örneğin kültür sanat festivalimizi geçen dönem üç yıl arka arkaya düzenledim. Bu organizasyonun genişleyerek devam etmesinin Silivri'nin tanıtımı açısından çok önemli, Silivrililer bakımından da çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Görev verilirse tıpkı geçtiğimiz dönemler gibi bu etkinliği düzenlemeyi sürdürebilirim. Özcan Başkan'la da bunu paylaştım, ilk sene için bana da mantıklı gelen bir açıklama yaptı. Görevi yeni devralmışlardı, zaman daralmıştı gerçi ben o sürede de etkinliği toparlardım. Maddi yönü de var tabi. Gerçi yapmaya kalkanlar oldu ama başarılı olduklarını söylemek zor. Bu sene Kültür Sanat Festivali'nin yeniden düzenlenmesini isterim bu konuda da elimden gelen desteği sunmaya hazırım. Yoğurt Festivali ile bizim düzenlemiş olduğumuz Kültür Sanat Festivali çok farklı şeyler. Bunları bir tutmak imkânsız. 19 Mayıs'ı da özellikle seçiyorum çünkü Gençlik ve Spor Bayramı. Özcan Başkan, yerel temsil noktasında ısrarlı ama kültür sanat festivali bu şekilde genişlemez ve gelişmez.
"SİLİVRİ'Yİ GÜZEL SANATLAR
LİSESİ KAZANDIRIRSAK
ÇOK MUTLU OLACAĞIM"
Bu alanda hedeflerim arasında üzerinde en çok durduğum çalışma da Güzel Sanatlar Lisesi. Bu konuda geçtiğimiz dönem Hüseyin Turan Başkanımız da söz vermişti, geçtiğimiz günler Özcan Başkan'dan da söz aldım. İnşallah bu dönem böyle bir liseyi Silivri'ye kazandırırsak çok mutlu olacağım. Böyle bir lise bölgemiz için önemli bir ihtiyaç ve güzel bir kazanım olacak.
Sanat evinin adını değiştirdiler. Ama bu o yapıyı benim kurduğum gerçeğini ve işleyişin aynı şekilde sürdüğü gerçeğini değiştirmiyor. Ben orayla gurur duyuyorum. Önemli olan çalışmaların sürmesi, çoğalarak devam etmesi.
Şu anda belde belediye binalarımız Sanat ve Diyalog Evi'nde yaptığımız çalışmalar için son derece uygun bir ortam. Geçtiğimiz dönem ben Küçük Kılıçlı'da bulunan ilköğretim binasında kadınlara yönelik el eşi kursları düşünmüştüm ama bir türlü hayata geçiremedik.
"İNSANLARIN EMEĞİNE SAYGISIZLIK
YAPACAK KADAR KÜÇÜK
DÜŞÜNCEDE OLAN KİŞİLER VAR"
İLHAN UYGUN: Sizi üzen ve paylaşmak istediğiniz konular ve olaylar var mı?
İNCİ AYDAR: Kızım Deniz Aydar biliyorsunuz Silivri Belediyesi'nin koro şefi. CHP'li arkadaşlar sağ olsun ikide bir bunu gündeme taşıyarak, "Kızını koraya aldırdı" söylemlerini çıkarttı. Ben kızımı koroya almadım. Kızım Selami Değirmenci döneminden bu yana 10 yıldır korunun şefi. Ayrıca bu işin doktorasını yapmış biri.
Üçün beşin de hesabını yapmıyorum ama insanların emeğine saygısızlık yapacak kadar küçük düşüncede kişiler olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Koro AK Parti iktidara geldiğinde neredeyse dağılmıştı hepsini ben toparladım ve Hüseyin Başkan'dan ricada bulunarak, faaliyetlerinin sürmesini sağladım.
Bazı insanların emek harcayanları göz ardı etmesinden, ismini anmasından duyduğu imtinayı yadırgıyorum. Bir emeği, katkısı varsa o insanı yok sayamazsınız. Ben siyasete Selami Değirmenci ve Özcan Işıklar ile başladığımı her zaman gururla söyledim. Cem Yüceland'ın televizyonunda katıldığımız bir programda engelli çocuklarla ilgili çalışmalardan söz ederken, Nursel Erel'in ismini söylediğimi insanlar takdir ederek paylaştı. Emekleri, katkıları yok edemezsiniz. Kim ne yaptıysa, neye vesile olduysa söyleyeceğim tabi. Emeği silip atamazsınız. Bu şık da bir hareket olmaz. Seçimi kaybetmemizin ardından Sanat ve Diyalog Evi ile ilgili sorulacak şeyler var bana açıp, davet edip sormak yerine kurumdaki hizmetliye soruluyor. Aslında bunları da artık normal karşılamaya başladığımı görüyorum. İnsanlar bilmeden de bazı şeyleri yapıyor. Ama doğrusu varken, neden yanlış olanı yapalım ki?! Siyasi ortamlar farklı olabiliyor. Ben hiç kazanan tarafta olmadığım için.
"KAYBEDECEĞİMİZİ DÜŞÜNMEDİM"
SEVGİNAR UYGUN: Ak Parti'nin seçimi kaybedeceğini hissettiniz mi?
İNCİ AYDAR: Seçime 10 gün kala İlhan Uygun beni uyandırdı. "Ak Parti seçimi kaybedecek" dedi. Konduramıyorsunuz tabi. İlhan, bana o ikazı yapınca insanların yüzlerine daha iyi bakmaya başladım ve anlıyorsunuz, ben de anladım. Metin Başkan'a falan soruyorum, "Seçimi alacağız abla" diyor kaybedeceğimizi düşünmedim yani. Ama bu bir yarış. Tabi ki şok olduk, şaşırdık. Gerçekten yapılmış çok hizmet var.
Şu anda iktidar artık sosyal işlere bakıyor. Ak Parti de kazansaydı artık bu alana yoğunlaşacaktı. Alt yapı Ak Parti döneminde yapılmasaydı bunlarla uğraşmak zorunda kalacaktı. Üniversiteyi, kültür sarayını düşünmeye zor fırsat bulurdu.
"AKP HATA YAPTI Kİ KAYBETTİ"
İLHAN UYGUN: Ak Parti hiç hata yapmadı mı?
İNCİ AYDAR: Yaptı ki kaybetti. Sırf hizmetle seçim alınmadığını gördük.
"NET OLARAK ORTAYA
KONAN BİR ÇALIŞMA YOK"
İLHAN UYGUN: Silivri Belediyesi'nin 10 aylık çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İNCİ AYDAR: Bu konuyu geçenlerde CHP'li bir meclis üyesiyle konuştuk. "Ne kadar çok iş yaptık 10 ayda değil mi?" deyince şaşırdım. 'Siz 10 ayda çok çalışma yaptıysanız biz 5 yılda hiç bir şey yapmadık' dedim. CHP'li meclis üyesi bunu gerçekten inanarak söyledi ondan hiç şüphem yok.
Ben hiç bir şeye kötü gözle bakmam. 10 ay çok uzun bir zaman değil. Kendilerince bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Şanslı oldukları konu bir çok şey zaten yapıldı. Silivri için bundan sonra gerekli olanlar sosyal projeler. Net olarak ortaya konan bir çalışma yok.
"GÖREVE KİM GELSE HİZMET
ETME GAYRETİ İÇİNDE OLUR"
SEVGİNAR UYGUN: Bir gayret görüyor musunuz?
İLHAN UYGUN: Tabi ki görüyorum. Göreve kim gelse hizmet etme gayreti içinde olur.
"KARŞI OLDUĞUM
BİR ŞEYE 'EVET' DİYEMEM"
SEVGİNAR UYGUN: Grup kararı konusunda genel kararla bireyselin uyuşmadığı zamanlara hiç rastlamadık. Nasıl sağlanıyor bu uyum?
İNCİ AYDAR: Aklın yolu birdir. Doğru kararı bulduğunuz zaman arkasında durmak o kadar zor değil. Geçen dönem bir vakıf meselemiz vardı onda çekimser oy kullandım örneğim. Kimse de bana grup kararına uymam konusunda baskı yapmadı. Ama Yılmaz Kandemir ile bu konuda yaşadığım sıkıntı beni siyaset hayatımda en çok üzen olaydır. Hala da içimde sızıdır. Siyasete girdiğim ve bir çok şeyden ilk defa o zaman pişmanlık duydum. Bana ters gelen bir karar olsun yine tavrımı belli ederim. Çok karşı olduğum bir şeye evet diyemem.
"AK PARTİ GÜÇLÜ BİR İKTİDARDI
AMA ÇITASINI ACİLEN YÜKSELTMESİ
GEREKEN BİR MUHALEFET
KONUMUNDA"
SEVGİNAR UYGUN: Ak Parti Silivri'de nasıl bir iktidardı, nasıl bir muhalefet?
İNCİ AYDAR: Güçlü ve etkin bir iktidardı ama çıtasını acilen yükseltmesi gereken bir muhalefet konumunda. Meclis kanadımız yine de çok iyi durumda ama ilçe yönetiminde giderilmesi gereken sıkıntılar olduğu gerçek. Ama bu durum da öyle çok anormal değil. Nasıl ki iktidarı kazananlar bir bocalama döneminden geçiyorsa, kaybedenler de bunu yaşıyor. Üzerimize düşen görevleri biliyoruz ve toparlanacağımıza inanıyorum.
"İLÇE BAŞKANLIĞINDA
KARAKAŞ'IN DA YÖNET'IN DE
BAŞARILI OLACAĞINA EMİNİM"
SEVGİNAR UYGUN: Ak Parti Silivri İlçe Başkanlığı konusunda Metin Karakaş, Yalçın Yönet ve Tülay Kaynarca şıklarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İNCİ AYDAR: Ak Parti'nin İlçe Başkanı şu anda var. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak söylediğiniz isimleri değerlendirecek olursak Metin Karakaş'ın çok başarılı bir ilçe başkanı olacağına ben eminim. Hele CHP'nin başında Selami Değirmenci gibi bir isim olduktan sonra. Yalçın Yönet'in de çok başarılı olacağına inanıyorum. Tülay Kaynarca bu görevi geçmiş dönemde başarıyla yaptı. Tekrar aynı görevi kabul eder mi bilmiyorum?
"İLÇE BAŞKANLIĞI YAPACAK
SİYASİ GEÇMİŞ VE
TECRÜBEYE SAHİP DEĞİLİM"
İLHAN UYGUN: İlçe başkanlığı görevi size teklif edilse yapar mısınız?
İNCİ AYDAR: Hayır. Bunun için gerekli siyasi geçmiş ve tecrübeye sahip değilim. Ben yapamam. Herkes yapabileceği şeyi yapmalı.
"DEĞİRMENCİ'Yİ PARTİLİLERİ DE
KUCAKLAMALI"
SEVGİNAR UYGUN: Selami Değirmenci'nin CHP İlçe Başkanlığı'nı nasıl değerlendiriyorsunuz?
İNCİ AYDAR: Ben onu taktir ediyorum. Yılmadan, çalışan bir insan. Selami Değirmenci'yi herkes tanıyor ve artık değişmesini beklemek yerine olduğu gibi kabul ediyor. Bence partilileri de onu kucaklasın.
"DEĞİRMENCİ VE TURAN BANA
DOLU DOLU SİYASETİ İFADE EDİYOR"
SEVGİNAR UYGUN: Metin Karakaş, Yalçın Yönet, Özcan Işıklar, Hüseyin Turan, Selami Değirmenci size neyi çağrıştırıyor?
İNCİ AYDAR: Metin Karakaş gerçekten siyasette benim güvendiğim bir isim. Bir çok insan hakkında farklı değerlendirmelerde bulunabilir ama ben ona güveniyorum. Bugüne kadar bana hiç yanlış bir hareketi olmadı.
Yalçın Yönet'i çok beğeniyorum. Yeni jenerasyon siyasetçilerimiz arasında birçokların ifade ettiği üzere gelecek vaat eden en güçlü isim. İyi bir hatip, çalışkan da.
Özcan Işıklar, bende kötü bir şey, siyasetçi çağrıştırmıyor. Ilımlı, sosyal işlerle ilgili şeyler çağrıştırıyor.
Hüseyin Turan benim gözümde siyasetçi. Aynı şekilde Selami Değirmenci de. Bu iki isim siyaseti dolu dolu bana ifade ediyor.
"SİLİVRİ'DE YAŞAYAN HERKES
ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI"
SEVGİNAR UYGUN: Siyasetin tanımı size göre ne?
İNCİ AYDAR: Siyasetçi de olsam, dernek üyesi de, ressam, da anne de benim bakış açım değişmiyor. Klişe bir söylem var "Her şey Silivri için". İçinin çok boşaltıldığını düşünüyorum. Bence bu sözlerin altını doldurmak önemli. Silivri'de yaşayan herkes elini taşın altına koymalı. Yaşadığı yer için bir şeyler yapma kaygısı taşımalı. Her şeyi yönetimden, siyasetçilerden beklemek doğru bir yaklaşım değil. İnsansa bir şeyler yapmalısınız. Bir yerde boşluk görünce, ihtiyaç fark edince doldurulması, giderilmesi için çaban olmalı.
"EŞİM HER ZAMAN YANIMDA"
SEVGİNAR UYGUN: Sosyal ve siyasi hayatta kadınların bu denli kendini ortaya koyması, başarı sağlaması eş durumu engeline takılıyor. Sizin bu sıkıntıları yaşamadığınız çok açık. Bunu nasıl başardınız?
İNCİ AYDAR: Eşimin desteğiyle tabi. Tanıştığımızda ben 13 o da 15 yaşındaydı. Biz evde her şeyimizi paylaşıyoruz. Eşim her zaman yanımda. Beni her zaman motive eder. En güzel iltifatları önce eşimden alırım. Kendimi o kadar güçlü hissediyorum ki. Fazla da bir şeye ihtiyaç kalmıyor. Her konuda desteğini alıyorum ve çok rahat hareket edebiliyorum. 39 yıllık evliliğimizin semeresi de var tabi.
"TARİHİ EVLERİN RESTORASYONU
TAMAMLAYAMADIĞIMIZ
ÇALIŞMALAR ARASINDA"
SEVGİNAR UYGUN: Yapmak isteyip de gerçekleştiremediğiniz, ya da tamamlayamadığınız çalışmalar kaldı mı aklınızda?
İNCİ AYDAR: Tarihi evlerin restorasyonu tamamlayamadığımız çalışmalar arasında. Projelerini çizdirdik, Anıtlar Kurulu'ndan geçirdik. Metin Başkan'la özellikle biz bu konunun üzerinde çok yoğun olarak durduk. Şu anda belediye de takibini yapıyordur mutlaka. Havuzlu Kahve'nin olduğu bölgedeki eski evler restore edilerek, kadınlara el işlerini satabilecekleri, sergileyebilecekleri bir alan oluşturmayı hedefliyorduk. İnsanların Silivri'ye geldikleri zaman sadece sahil kısmında değil, merkezde farklı noktalarda da görebilecekleri, gezebilecekleri alanlar olmasını önemsiyorduk. Böyle bir uygulamayı Kuşadası'nın Şirince köyünde gördüm. Bu dönem kazansaydık mutlaka bu projeyi uygulamaya koyacaktık.
12 proje Anıtlar Kurulu'ndan geçti toplamda 17 yapı vardı ve ilaveler yapılacaktı. Tarihi yapılar, butik oteller Silivri'nin bence en önemli ihtiyaçlarından biri turizm alanında. Keşke bu konuda gerekli girişimler, düşünceler geliştirilse.
Kayalar'ın evi özenle üzerinde durduğum konuydu. Bir an önce bitmesini çok arzu ediyorum. Restorasyonu başladı. İhalesi geçen dönem yapılmıştı. Buranın da kültür evi olarak kullanılması düşüncesi vardı.
"KAVGACI BİR ÜSLUP YERİNE
SÖZ HAKKI TALEP EDİYORUZ"
SEVGİNAR UYGUN: AK Parti olarak Ocak ayı ikinci oturumuna katılmama karırınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
İNCİ AYDAR: Bence doğru bir karar verildi. İktidarın muhalefete söz hakkı vermeme lüksü yok. Sert, kavgalı bir ortam da yok. Gayet kibar bir biçimde istenen söz hakkı. Siz de söyleyebilirsiniz, başkaları "Geçen dönem de sizin başkanınız söz hakkı tanımadı" diye. Ama CHP'lilere geçtiğimiz dönem Başkan Turan, söz hakkı vermese bile konuşuyorlardı. Biz kavgacı bir üslup yerine söz hakkı talep ediyoruz. Verilmiyorsa konuşmuyoruz. Doğru bir karar verildi. Anında da çıkılabilirdi. Ama o güzel bir hareket olmazdı.
"SİLİVRİ'NİN YARARINA
OLAN BİR ÇALIŞMA"
SEVGİNAR UYGUN: Kavram Eğitim Kurumları ve Marmara Üniversitesi sizin aracılığınızla Silivri Belediyesi ile irtibata geçti. Bu gelişme hakkında bizi bilgilendirir misiniz?
İNCİ AYDAR: Marmara Üniversitesi yoğun kış koşulları ile ilk randevusunu iptal etti. Cuma günü geleceklerdi Başkanımız burada değildi, buluşma bu hafta içine ertelendi. Yüksek Lisans bölümlerini Silivri'ye getirmek istiyorlar.
Kavram Dershanesi Yönetim Kurulu Başkanı, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ile buluştu. Çok da olumlu geçti buluşmaları. Silivri'yi çok beğendiler hem dershane hem de yüksek okul yapma noktasında düşünceleri oluştu. Bununla ilgili konuyu bana açtıklarında seve seve yardımcı olacağımı söyledim. Bu Silivri'nin yararına olan bir çalışma. Metin Başkanla da değerlendirdik. Karşılıklı çok güzel bir görüşme oldu. Belediye de tanıtım konusunda çok güzel hazırlanmıştı. Kavram Eğitim Kurumları yeniden, hazırlıklı olarak ekibiyle gelecek. Bu girişimden çok mutlu oldum. Kasabam için yapılan her olumlu şeyde mutlu olduğum gibi.
"MECLİS ÜYELERİ TİCARETTEN
UZAK İNSANLARDAN SEÇİLMELİ"
SEVGİNAR UYGUN: 6 yıllık yerel yönetim tecrübenize dayanarak, dikkatinizi çeken en bariz konu neydi?
İNCİ AYDAR: Meclis üyeleri kesinlikle ticaretten uzak insanlardan seçilmeli. Kişisel ticari çıkarlarının söz konusu olduğu yerde kamu yararlarının gözetimi kolay olmuyor.
"MECLİS ÜYELERİ DÜRÜST OLMALI"
SEVGİNAR UYGUN: Meclis üyelerinin prestiji istenen seviyede mi?
İNCİ AYDAR: Meclis üyeliği çok onurlu bir görev. Halkın ne söylediğini tartışmıyorum. Ama halkın nazarındaki imajımızı biz oluşturduğumuza göre dikkat etmesi gereken meclis üyeleri. Meclis üyeleri dürüst insanlar olmalı.
"DAHA YAPAMADIĞIM O
KADAR ÇOK ŞEY VAR Kİ"
SEVGİNAR UYGUN: İnci Hanım yaşlanmamayı nasıl başarıyor?
İNCİ AYDAR: Çalışarak, sizin gibi dostlarımla, hayatı seviyorum. İflah olmaz biriyim ben!
Düşünüp de yapamadığım o kadar çok şey var ki. Aklıma geldi şimdi Silivri'deki hayvan barınaklarının iyileştirilmesi için geçen dönem o kadar hazırlık yaptım. Bu dönem iktidarda kalsaydık mutlaka bunları hayata geçirmenin bir yolunu bulurdum.
Başkan bir çok şeyi düşünemeyebilir etrafındaki insanlar gerekli uyarılarda bulunmalı. Edirne Belediyesi kışta bütün sokak havyalarını toplamış, beslemiş. "İnsanlar dururken hayvanları mı düşüneceğiz" diyenler çıkabilir. Evet, aç insanlar da aç hayvanlar da doyurulacak.
"SİLİVRİ'DE BAŞKANLIK
YAPAN HERKES KASABAMIZA BİR
DEĞER KATMIŞTIR"
SEVGİNAR UYGUN: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İNCİ AYDAR: Silivri'de bir şey beni çok rahatsız ediyor. İnsanlar belediye başkanıyla ilgili çok çeşitli söylemlerde bulunabiliyor. Bu görevin çok zor olduğunu göz ardı ediyorlar. Bir kasabaya başkan olmak çok zor bir şey. Yaptığınız şey ne kadar doğru olursa olsun bunu takdir eden kadar eleştiren de çıkar. Ama ben şuna inanıyorum; Silivri'de başkanlık yapan herkes kasabamıza bir değer katmıştır. Geçmişe takılıp kalmak çok yanlış. Önümüze bakmalıyız. Silivri'ye hizmet noktasında siyaseti seçimle sınırlı tutmalıyız. Belediye yönetiminde siyasetin yeri yok.
"AK PARTİ'NİN SEÇİMİ
KAYBETMESİNE ÇOK ÜZÜLDÜM
AMA ÇOK DA ÖĞRETİCİ OLDU"
Ak Parti'nin seçimi kaybetmesine çok üzüldüm ama bir yandan da seviniyorum. Bu kayıp bir çok gerçeği görmemizi sağladı. Öyle şeylere şahit oluyorum ki gerçekleri şu anda görebiliyorum diye düşünüyorum. İktidarda gördükleriniz ile muhalefette gördükleriniz, yaşadığınız yalan dünya ile gerçeklik arasındaki farkı gösterdi. Dün Selami Değirmenci'nin etrafında pervane olanlar, 2004'ten sonra Hüseyin Turan'a pervane oldu. Bugün Özcan Işıklar'ın yanındalar. İnsanların konum değiştirmesini de kabul edebilirim ama bir önceki durumunda savundukları insanları iktidarı kaybettikten sonra karalamaları, suçlayıp, eleştirmeleri çok üzücü.
"HÜRHABER'İN İNSANLARIN
ÖZEL YAŞANTILARINA DUYDUĞU
SAYGIYI TAKDİR EDİYORUM"
SEVGİNAR UYGUN: Hürhaber Gazetesi ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?
İNCİ AYDAR: Hürhaber benim için her şeyden önce bir dost. Hürhaber'e güveniyorum. İnsanları özel yaşantılarına duyduğunuz saygıyı takdir ediyorum.